Gençlik Dönemi
Gelişim ödevi ne demektir?
Bireylerin, gelişimlerinin doğası gereği yaşam boyunca her yaş döneminde kazanmak, gerçekleştirmek veya başarmak durumunda oldukları özellikleri ve davranış biçimleri vardır. Bireyin yerine getirmek durumunda olduğu bu özellikler ve davranış biçimleri gelişim ödevleri olarak nitelendirilir. Her yaşam döneminde karşılaşılan gelişim ödevlerinin başarılması, bireyin mutluğunu ve sonraki gelişim dönemi ödevlerine ilişkin başarısını olumlu yönde etkileyebilir.
Yetişkinlik yıllarındaki gelişim dönemlerinde yetişkinlerin karşılaştıkları başlıca gelişim ödevleri nelerdir?
Yetişkinlik yıllarındaki gelişim dönemlerinde yetişkinlerin karşılaştıkları başlıca gelişim ödevleri şu şekilde belirtilebilir: • Bedensel, zihinsel, ruhsal ve duygusal olgunluğa erişmiş olması • Bir mesleğe hazırlanma ve öğrenimini tamamlaması • Çalışma hayatına atılması, bir işe girmesi, bu işte ilerlemesi ve kariyer yapması • Ekonomik ve kişisel özgürlüğünü kazanması • Eş seçmesi, bir aile kurması • Çocuk sahibi olma ve çocuklarını yetiştirmesi • Toplumun onayladığı bir sosyal gruba girmesi • Yakın dostluklar kurması • Evin yönetimine katılma ve sorumluluklar üstlenebilmesi • Toplumsal sorumluluklarını yerine getirmesi beklenir
Arnett'e göre gençlik dönemini ifade eden beş özellik nelerdir?
Arnett bu dönemi ifade eden beş özellikten bahsetmektedir. Bunlar: • Kimlik Arayışı: Birçok birey için yetişkinliğe geçiş kimlik örüntüsünde temel deği- şimlerin sergilendiği bir dönemdir. • Kararsızlık: Gençlik dönemi ciddi değişimlerin yoğun yaşandığı bir dönemdir. Bu dö- nemde aynı zamanda evlilik, iş ve eğitim konularında sık kararsızlıklar gözlemlenir. • Öze Dönüklük: Yetişkinliğe geçiş sürecinde bireyler başkalarına karşı görev ve sorumluklarını göz ardı edebilmekte ve yaşamlarına şekil vermede bağımsız olmayı tercih etmektedirler. • Kararsız Duygular: Genç yetişkinlik sürecinde birçok birey kendisini ne ergen ne de tam bir yetişkin olarak hissetmektedir. • Bireylerin Yaşamlarını Değiştirme Fırsatını Yakalayabildikleri Olasılıklar Dönemi: Gençlik döneminde iki türlü olasılık söz konusudur. (1) Birçok genç yetişkin gelecekleri hakkında olumlu düşünmektedir, (2) bir önceki dönemde zorlanan genç yetişkinler içinde bulundukları dönemde yaşamlarını olumlu yönde geliştirebilecekleri olanaklar yakalamaktadır
Türkiye’de başkaları tarafından “yetişkin “ bir kişi olarak değerlendirilmeyi sağlayan ölçütler nelerdir?
Türkiye’de evli olmak, askerliğini yapmış olmak, ekonomik bağımsızlığını kazanmış olmak, bir iş veya meslek sahibi olmak, ebeveynden ayrı yaşamak, üniversiteden mezun olmak veya seçimde oy kullanmak başkaları tarafından “yetişkin “ bir kişi olarak değerlendirilmeyi sağlayan ölçütlerdir.
Genç yetişkin kabul edilmek için gereken ortak özellikler nelerdir?
(a) bireyin sorumluluk alabilmesi ve (b) duygusal kontrol geliştirmesi genç yetişkin kabul edilmesi için ortak özellikler olmaktadır.
Uzamış gençlik ne demektir?
Lisansüstü eğitim, iş bulma ya da iş kurmadaki gecikmeler gencin hayata atılmasını, ekonomik bağımsızlığını kazanmasını, evliliğini ve yetişkin rolleri kazanmasını ertelemesine yol açmaktadır. Bu duruma “uzamış gençlik” veya “üniversiteli gençlik” adı verilir.
Genç yetişkinlik fiziksel gelişim açısından nasıl bir dönemdir?
Ergenlik döneminin sonları ve ilk yetişkinliğin başlarına doğru hemen hemen fiziksel gelişme ve olgunlaşma tamamlanmıştır. Gençler fiziksel gelişimlerinin doruklarındadırlar. Bireyin gücünün en fazla, reflekslerinin en hızlı, el becerilerinin en yüksek olduğu, üreme kapasitesinin en yüksek ve hastalıklardan dolayı ölme riskinin en düşük olduğu gelişim dönemi genç yetişkinliktir.
Genç yetişkinlik sağlık durumu açısından nasıl bir dönemdir?
Genç yetişkinlik yaşamın en sağlıklı dönemi olarak düşünülebilir. Genç yetişkinler çocukluklarına göre daha sağlıklıdır ve orta yaşlarda gelişen hastalıklardan ve sağlık sorunlarından henüz uzaktırlar. Gençler çocukluklarına oranla daha az soğuk algınlığı ve solunum yolu rahatsızlıkları yaşamaktadırlar. Genç yetişkinlerin en yaygın kronik sağlık sorunları arasında omurga ya da sırt sorunları, işitme sorunları yer alır. Bu kronik sorunlar daha çok düşük sosyoekonomik düzeydeki gençlerde görülür.
Genç yetişkinlerde sigara, alkol ve madde kullanımı nasıldır?
Ergenlik döneminde olduğu gibi bu dönemde de erkek üniversite öğrencileri ve genç yetişkinler aynı dönemdeki kızlara oranla daha fazla sigara, alkol tüketmektedir. Bu davranış ailelerinden ayrı, özelikle ortak evlerde yaşayan gençler arasında da yaygın olarak görülmektedir. Araştırmalarda aşırı içki kullanımının 21-22 yaşlarında doruğa ulaştığı ve geri kalan yirmili yıllarda azaldığı tespit edilmiştir.
Soyut İşlemler (Formel İşlemler) Sonrası Dönem nedir?
Bazı kuramcılar, genç yetişkinlikte sergilenen değişimleri bir araya getirerek yeni bir bilişsel gelişim dönemi öne sürmektedir: Soyut işlemler (formel işlemler) sonrası düşünme (“postformal” dönem). Bu dönemde Piaget’nin öne sürdüğü soyut işlemler döneminden niteliksel olarak farklılıklar söz konusudur. Pek çok yönden 20’li yaşlarda düşünceler, ergen düşüncesine benzer. Yaşama idealist bir noktadan bakılır. Meydan okuma ve değer çatışmaları vardır. Soyut işlemsel dönemin etkisi ile beraber teorik problemler çözülür ve soyut düşünülür, geleceğe ilişkin olasılıklar üzerine kafa yorulur. Post Formal Düşünce: Doğrunun durumdan duruma değişebileceği, çözümlerin mantıklı olabilmesi için gerçekçi olması gerektiği, belirsizliğin ve karşıtlığın istisnadan ziyade kural olduğu ve duygular ile sübjektif faktörlerin düşünmede rol oynadığının anlaşılmasıdır
Warner Schaie genç yetişkinin yeni bilgiler kazanma yetkinliğini kaç evrede ele alır?
Warner Schaie genç yetişkinin yeni bilgiler kazanma yetkinliğini 4 evrede ele alır. Bunlar: 1. Kazanma Evresi: Zekânın içinde bulunulan durumlara uygulanma sürecidir. Mesleki açıdan bilgi ve kazanma açısından uzun vadeli planlar yapılır. 2. Sorumluluk Evresi: Bilişsel (zihinsel) becerileri yönetmek için bağımsız olmak gerekir. Aile, eş ve iş yaşantısında başkalarına ilişkin sorumluluklar bilişsel yapının daha verimli kullanılmasını sağlar. 3. Yönetici Evresi: Bu evre sosyal organizasyonların çalışması, aralarındaki karmaşık ilişkilerin kurulması (devlet ve iş vb.), bunlarla ilgili şemaların kullanılması süreç- lerinde bilişsel yapının işlemesini ifade eder. Bireylerin yönetim kademelerindeki (yönetim kurulu üyeliği, daire başkanlığı, fabrika müdürlüğü vb.) bilişsel yapıları bu şekilde işler. 4. Yeniden uyum Sağlama Evresi: Bu evrede bireyler anlamlı buldukları görev ve eylemler için enerji harcarlar.
Genç yetişkinlikte entellektüel gelişim nasıldır?
Entelektüel gelişim genç yetişkinlikte artar. Günümüzde, zekânın yaşla birlikte keskin bir azalma yerine, zekânın göstergesi zihinsel yeterliliklerin 60,70 ve sonrası yıllara kadar oldukça az değişme gösterdiği kabul edilmektedir.
Akıcı zeka nedir?
Akıcı zekâ, değişik durumlarla baş etme ve soyut düşünme becerisi olup, yeni problemlere ve durumlara ilişkin bilgiyi işlemede kullanılan zihinsel kapasiteleri, yeterlilikleri ifade etmektedir. Örneğin, bireyin bulmacalar çözmesi gibi.
Birikimli zeka nedir?
Birikimli (kristalize) zekâ, yaşam boyunca karşılaşılan bilgileri öğrenme becerisi olup, bir kişinin yaşantıları yoluyla edindiği belirli bilgilerin, becerilerin, stratejilerin biriktirilmesini içeren bir bilgi deposu olup bilgi ve yaşantıya bağlı yeterliliklerdir. Örneğin, bireyin sözcük dağarcığı ve genel bilgi düzeyi gibi kapasiteleri birikimli zekânın göstergeleridir.
Erikson’un psikososyal gelişim kuramının 6. aşaması olan yalıtılmışlığa karşı yakınlık dönemi nasıl bir dönemdir?
Erikson’a göre genç yetişkinlikte, tutarlı ve başarılı bir kimlik arayışı sürecinden sonra altıncı gelişim aşamasına; yakınlığa karşı yalıtılmışlık dönemine geçilmektedir. Erikson yakınlığı, birinin kendisini bir başkasında kaybederek kendini bulma süreci biçiminde tanımlamakta ve birine adanmayı gerektirdiğini öne sürmektedir. Erikson, bu dönemde yakın ve köklü dostlukların kurulduğunun gözlendiğini ve bireyin başkalarını derinden ve kararlı bir biçimde beğenmesini, hoşlanmasını, özen göstermesini içeren sevgi kavramı üzerinde yoğunlaştığını belirtir.
Levinson’ın kuramının merkezinde hangi kavram yer alır?
Levinson’ın kuramının merkezinde «yaşam yapısı” kavramı yer alır. Bu kavram “bir kişinin yaşamının bir döneminde altta yatan örüntü ya da tasarım” olarak tanımlanır. Bir kişinin yaşam yapısı kişinin çevresiyle karşılıklı etkileşimini şekillendirir ve onun tarafından da şekillendirilir.
Levinson'a göre insanların yaşam yapıları kaç dönemde biçimlenir?
Levinson insanların yaşam yapılarının, birbiriyle çakışan, (her birinin uzunluğu 20 ila 30 yıl arasında değişen) dört dönemde biçimlendiğini ileri sürer: 1. Ön Yetişkinlik (doğumdan 22 yaşa kadar): Doğumdan ergenliğin sonuna kadarki oluşum dönemi. 2. Erken Yetişkinlik (17 ila 45 yaş arası): Levinson’a göre 17 ve 33 yaşları arasındaki bireyler ergenliğin ötesine geçerek, zorunlu bir yaşam yapısı oluşturma çabası içine girmektedir. Bu bireyler yetişkinliğe geçiş aşamasında aşk ve iş alanında birçok olanaklar keşfederek bir yaşam yapısı kurma çabasındadır. Bu süreçte de önemli bir değişim ve istikrarsızlık yaşanmaktadır. İnsanların yaşamlarını önemli ölçüde etkileyecek seçimler yaptıkları ve insanların en büyük enerjiyi sergileyecekleri ve birçok şeyi tecrübe edecekleri dönemdir. 3. Orta Yetişkinlik (40 ila 65 yaş arası): insanların biyolojik kapasitelerinin azalma ama toplumsal sorumluluklarının artma eğiliminde olduğu dönemdir. 4. Geç Yetişkinlik (60 yaş ve ötesi): Yaşamın son dönemidir.
Gould’un dönüşüm kuramında genç yetişkinlikle kaç evre vardır?
Gould’un dönüşüm kuramında genç yetişkinlikle ilgili dört evreden bahsedilir. Bu evrelerde bireyin sosyal yapısında bazı dönüşümler başlar, birey özerklik kazanır ve amaçlarını gerçekleştirmeye başlar. Artık kendi ayaklarının üstünde durması gerektiğini bilir. Gençlik dönemini içine alan bu evreler: • Birinci Evre (16-22 Yaş): Bireyin anne-babasından ayrıldığı görülür. Ayrıca kişi kimliğini güçlendirir. • İkinci Evre (22-28 Yaş): Bireye özerklik yerleşir ve birey amaçlarını gerçekleştirmeye başlar. • Üçüncü Evre (28-34 Yaş): Bu evre bir geçiş evresidir. Birey amaçlarını, evliliğini yeniden gözden geçirir; değerlendirir.
Bowlby’ye göre bağlanma nedir?
Bowlby’ye göre bağlanma yeni doğan bebeğin hayatta kalmasını ve “normal” gelişimini sağlamak için biyolojik olarak kurgulanmış olan anne (ya da bakan kişi) ve bebek arasındaki güçlü duygusal bağdır.
Bağlanma kuramı nedir?
Bağlanma kuramına göre çocukların güvenli bağlanma geliştirmeleri onları büyüten ebeveynlerin sunduğu bakımın kalitesine ve çocuğun ihtiyaçlarına karşı duyarlı olmalarına bağlıdır. Geleneksel olarak bebekler ve birinci bakım verenler arasındaki duygusal bağı tanımlamak için kullanılan bu terim ergenlik ve yetişkinlik gibi diğer gelişim dönemlerini kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Bowlby,nin “bağlanma kuramı” na göre ebeveynlerine güvenli bağlanan bebek ileriki yaşantısında çevresindeki insanlara karşı güvene dayalı ilişkiler geliştirir. Başlangıçta bebeğin anneyle olan bu yoğun ilişkisi sonraları çocuğun zihinsel gelişimi ile birlikte anne dışındaki yetişkinlerin de tanınmasını sağlamakta ve çocuk bu kişilere de duygusal tepkiler vermektedir.
Geleneksel bağlanma örüntüleri kaç tür bağlanma stili içermektedir?
Geleneksel bağlanma örüntüleri üç tür bağlanma stili içermektedir. Bunlar: • Güvenli Bağlanma Stili: Bebeklerin çevreyi incelemek ve çevreyle etkileşim kurmak için bakım sağlayan kişileri (genellikle anneler) güvenli bir dayanak olarak gördükleri modeldir. Diğerleri ile kolay yakınlaşır, diğerlerine bağlı olmaktan rahatsızlık duymaz, yalnız olmaktan ve diğerlerinin onu reddetmesinden dolayı üzüntü yaşamaz. Güvenli bağlanma stiline sahip bireyler, ilişkileri hakkında daha olumlu görüşleri olan, diğerlerine yakınlaşmayı kolay bulan ve romantik ilişkiyle aşırı derecede ilgilenmeyen ya da bu nedenle aşırı stres altına girmeyen yetişkinleri tanımlayan bir bağlanma stilidir. • Kaçınmacı Bağlanma Stili: Bakım sağlayanların (bakım verenin) çocuğun bağlanma ihtiyaçlarını reddedici ve çocuğun ilgisini bağlanılan kişiden uzaklaştırmaya çalışma eğiliminde olduğu modeldir. Kaçınan bireyler romantik ilişkilere girmekte isteksizdirler, kararsızdırlar ya da kendilerini partnerlerinden uzaklaştırmaya çalı- şırlar. • Kaygılı Bağlanma Stili: Bakım sağlayanın (bakım verenin) pasif, tepkisiz ve etkisiz davranışlar göstererek çocuğun bağlanma ihtiyacını uygun olmayan şekilde kar- şılaması, bu nedenle çocuğun ebeveyne (bakım verene) karşı kızgın veya ikircikli tavır gösterdiği modeldir. Bu kişiler yakınlık kurmak isterler, az güvenen ve daha fazla duygusal, kıskanç ve tahakküm edicidirler.