- Filistin’in güneyinde Akabe körfezi ile Lût gölü arasında hüküm sürmüştür.
- Muhtemelen m. ö. IV. yüzyılın sonlarında kurulmuştur.
Yukarıda bilgileri verilen İslamiyet öncesi devlet aşağıdakilerden hangisidir?
Çözüm Açıklaması
Verilen bilgiler, Nabatî Krallığı'na aittir. Doğru cevap D'dir.
Soru 2
............... Devleti hükümdarlarından Zû Nüvâs, halkından hıristiyan olanları yahudiliği kabul etmeye zorlamış ve kabul etmeyen birçok Necran’lı hıristiyanı “uhdûd” adı verilen ateş çukurlarında diri diri yakmıştır. Kur’ân-ı Kerim’de bu acı olaya işaret edilmektedir.
Yukarıda boş bırakılan yere gelmesi gereken İslamiyet öncesi Arabistan devleti aşağıdakilerden hangisidir?
Çözüm Açıklaması
Sözü edilen olay Himyerîler Devleti'nde yaşanmıştır. Doğru cevap B'dir.
Soru 3
............ bölgesi Kızıldeniz’in doğusunda, kuzeyde Ürdün’ün liman şehri Eyle’den (Akabe) güneyde Yemen sınırındaki Asîr’e ve doğuda Necid çöllerinden Irak’a kadar uzanır; kuzey ve doğu sınırlarının nerede bittiği ihtilaflıdır.
Yukarıda bış bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Çözüm Açıklaması
Hicaz bölgesi Kızıldeniz’in doğusunda, kuzeyde Ürdün’ün liman şehri Eyle’den (Akabe) güneyde Yemen sınırındaki Asîr’e ve doğuda Necid çöllerinden Irak’a kadar uzanır; kuzey ve doğu sınırlarının nerede bittiği ihtilaflıdır. Tarihin ilk dönemlerinden itibaren Hicaz, Suriye bölgesi ile Yemen’i birbirine bağlayan ana ticaret yolunun üzerinde idi. Yemen’den başlayıp Akabe körfezine ulaşan ticaret yolu Mekke ve Medine’den (Yesrib) geçerek Akabe körfezinden Akdeniz limanlarına bağlanmaktaydı. Hicaz’ın en önemli şehirleri Mekke, Medine ve Tâif ’ti. Doğru cevap D'dir.
Soru 4
I. Arabistan’ın İslâm tarihi bakımından en önemli bölgesi Hicaz'dır.
II. Yeryüzünde Allah’a kulluk maksadıyla yapılmış ilk mâbed Kâbe'dir.
III. Hicaz’ın en önemli şehirleri Mekke, Medine ve Tâif ’ti.
İslamiyet öncesine Arabistan'a ilişkin yukarıdaki bilgilerden hangisi/hangileri doğrudur?
Çözüm Açıklaması
Arabistan’ın İslâm tarihi bakımından en önemli bölgesi Hicaz olduğu gibi bu bölgenin en önemli şehri de Mekke’dir. Hicaz’ın diğer önemli şehirleri Medine ve Tâif ’ti. Yeryüzünde Allah’a kulluk maksadıyla yapılmış ilk mâbed olan Kâbe, inşâ edildiğinden günümüze kadar Kur’ân-ı Kerîm’de de ifade edildiği gibi Allah’ın evi (Beytullah) olarak bilinen en kutsal ve en güvenilir bir mekândır. Doğru cevap E'dir.
Soru 5
Arap yarımadasının özelliklerine ilişkin aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
Çözüm Açıklaması
Arabistan büyük kesimiyle sıcak ve kurak kuşakta yer aldığından yağışları kıt ve yazları dayanılması güç derecede sıcak olan bir iklime sahiptir. Sıcaklık kuzeyden güneye ve plato kesiminden alçak kesimlere inildikçe daha da artar ve zaman zaman 50 dereceye vardığı olur. Doğru cevap C'dir.
Soru 6
Kureyş kabilesinin önemli meseleleri görüşüp karara bağladığı toplantı yeri aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
Çözüm Açıklaması
Dârünnedve: İlk defa Kusay tarafından yaptırılan ve kapısı da Kâbeye doğru açılan Dârünnedve, Kureyş kabilesinin önemli meseleleri görüşüp karara bağladığı toplantı yeriydi. Doğru cevap B'dir.
Soru 7
I. Arabistan yarımadasının genelinde putperestlik (şirk) hâkimdi.
II. Câhiliye döneminde hac en yaygın, köklü ve düzenli bir ibadetti.
III. Araplar hac mevsimini her sene kış aylarına denk getirirlerdi.
İslamiyet öncesinde Araplar'da dini hayata ilişkin yukarıdakilerden hangisi/hangileri doğrudur?
Çözüm Açıklaması
Araplar güneş ve ay takvimi farklılığından kaynaklanan sebeplerle nesî yaparak, yani ihtiyaç halinde yıla bir ay ilave ederek hac mevsimini her sene ilkbahar veya yaz aylarına denk getirirlerdi. Doğru cevap A'dır.
Soru 8
Kâbe hizmetlerinden biri olan Kıyâde’nin anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
Soru 9
Aşağıdaki devletlerden hangisi Himyerîler tarafından yıkılmıştır?
Soru 10
Hz. Peygamber'in soyunun da mensup olduğu Kuzey Araplarına verilen isim aşağıdakilerden hangisidir?
Çözüm Açıklaması
Peygamber Efendimiz’in soyu yirmi birinci kuşaktan atası olan Adnân vasıtasıyla Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’e dayanmaktadır. Bu sebeple Hz. Peygamber’in soyunun da mensup olduğu Kuzey Araplar’ına İsmâilîler veya Adnânîler gibi isimler de verilmektedir (Araplar’ın diğer ana kolu, anayurdu Güney Arabistan olan Kahtânîler’dir). Doğru cevap D'dir.
Soru 11
Aşağıdakilerden hangisi Arapların Hicri Takvimden önce tarih belirlemede referans aldıkları hadisedir?
Çözüm Açıklaması
Ebrehe’nin ordusuyla Kâbe’ye saldırısı ve helâk oluşu Fîl sûresinde şöyle anlatılır: “Görmedin mi Rabbın neler etti fil sahiplerine? Onların kötü planlarını boşa çıkarmadı mı? Onların üstüne sürü sürü kuşlar saldı. O kuşlar onların üzerlerine pişkin tuğladan yapılmış taşlar atıyorlardı. Böylece onları yenilip çiğnenmiş ekine çevirdi.” (Fîl 105/1-5). Bu olaya Fil Vak‘ası, meydana geldiği yıla da Fil yılı adı verilmiştir. Belirli bir takvimleri olmadığı için tarih tespitinde, meydana gelen önemli olayları esas alan Araplar bundan itibaren zaman hesabını Fil Vak‘asını dikkate alarak “Fil yılında”, “Fil yılından önce” veya “Fil yılından sonra” şeklinde yapmaya başladılar. Doğru cevap C'dir.
Soru 12
Aşağıdakilerden hangisi kaynaklarda yer alan ve tarihçiler tarafından ihtiyatla karşılanan rivayetlere göre Hz. Peygamber’in doğduğu gece yaşanan olaylardan biri değildir?
Çözüm Açıklaması
Kaynaklarda yer alan ve tarihçiler tarafından ihtiyatla karşılanan diğer rivayetlere göre Hz. Peygamber’in doğduğu gece Medâin’deki Sâsânî sarayının on dört burcu yıkıldı. Mecusi İranlıların bin yıldan beri yanan ateşgedeleri sönüverdi. Sâve gölünün suyu çekildi. Semâve vadisini sel bastı. Bazı Yahudi alimlerinin de o gece bir yıldızın doğduğunu görünce âhir zaman peygamberinin dünyaya geldiğini söyledikleri, bazılarının ise “Artık İsrailoğullarından peygamberlik gitti; ellerinden kitap da çıktı” şeklinde hayıflandıkları nakledilir. Doğum gecesi Kâbe içindeki putların yıkıldığı da rivayetler arasındadır. Doğru cevap D'dir.
Soru 13
Hz. Peygamberimizin, peygamberlik haberini veren kişi aşağıdakilerden hangisidir?
Çözüm Açıklaması
Peygamberimiz dokuz (veya on iki) yaşında bulunduğu sırada amcası Ebû Tâlib bir ticaret kervanıyla Suriye’ye gitmeye karar vermişti. Yeğeninin ısrarını gören Ebû Tâlib duygulandı ve onu da yanına aldı. Kervan Suriye topraklarındaki Busrâ’da konakladı. Bu arada bir manastırda yaşayan Bahîra adlı rahip de kafileyi izlemekteydi. Daha önce birçok kervan burada konakladığı halde herhangi bir ilgi gösterme ihtiyacı duymayan rahip bu kafileye ayrı bir önem vermişti. Çünkü bu sefer o güne kadar hiç görmediği bir şeyi farketmiş, alçak ve küçük bir bulutun kafilenin üstünde yavaş yavaş ilerlediğini, sürekli yolculardan bir veya ikisi ile güneşin arasına girdiğini görmüştü. Büyük bir merakla kafileye haber gönderdi ve hepsini yemeğe davet etti. Dikkatini Hz. Muhammed üzerinde yoğunlaştıran Bahîra onun yüzüne bakınca zihnindeki birçok sorunun cevabını buldu. Onu dikkatle inceledi ve yemekten sonra insanlar ayrılmaya başladıklarında ona bazı sorular sormak istedi. Hz. Muhammed’e uykusuna varıncaya kadar çeşitli hususlarda sorular soran Bahira verilen cevapları dikkatle dinledi; aldığı cevaplar onun bildiği ve merak ettiği özelliklerle uyum içindeydi. Nihayet uygun bir sırada izin isteyip çocuğun sırtına baktı. Omuzları arasındaki mührü görünce gelmesi yakın olan peygamberle karşı karşıya olduğundan şüphesi kalmadı. Ebû Tâlib’e dönüp ona da bazı sorular sorduktan sonra şöyle dedi: “Yeğenini buradan uzaklaştırıp geri götür ve onu Yahudilerden koru. Çünkü benim bildiğimi onlar da bilirler ve görüp fark ederlerse ona kötülük yaparlar. Yeğeninin geleceğinde büyük şeyler gizli. Onun yüzü peygamber yüzüne, gözleri de peygamber gözlerine benziyor. Biz kutsal kitaplarımıza ve atalarımızdan gelen rivayetlere göre bir peygamberin gelmesinin yakın olduğunu biliyoruz. Bunu Yahudiler de biliyor, ancak onlar gelecek peygamberin İsrailoğulları arasından çıkmasını bekledikleri için onu kıskanıp zarar verebilirler. Sana bu nasihati yaparak bu konudaki görevimi ifa ettiğimi bilmeni isterim”. Doğru cevap B'dir.
Soru 14
Aşağıdakilerden hangisi her türlü düşmanlık ve mücadeleden el çekilmesi gereken, kötülük yapmanın ve kan dökmenin yasak olduğu haram aylardan biridir?
Çözüm Açıklaması
Câhiliye döneminde Arap kabileleri arasında çeşitli sebeplerle sık sık savaşların çıktığı bilinmektedir. Genel olarak Eyyâmü’l-‘Arab diye isimlendirilen bu savaşların sayısı çeşitli müelliflere göre 75 ilâ 1700 arasında değişmektedir. Öyle ki, her türlü düşmanlık ve mücadeleden el çekilmesi gereken, kötülük yapmanın ve kan dökmenin yasak olduğu haram aylarda (zilkade, zilhicce, muharrem, receb) bile savaşların yapıldığı olurdu. Haram aylarda cereyan ettiği için bu savaşlara Ficâr savaşı adı verilirdi. Hz. Peygamber de gençliğinde böyle bir savaşa katılmak durumunda kalmıştı. Doğru cevap E'dir.
Soru 15
Aşağıdakilerden hangisi Hz. Peygamber'in kendinden önce vefat eden evlatlarından biri değildir?
Çözüm Açıklaması
Peygamber Efendimiz’in Hz. Hatice ile evliliğinden iki erkek ve dört kız çocukları dünyaya geldi. Erkek çocukları Kâsım ve Abdullah, kız çocukları da Zeynep, Rukıyye, Ümmü Külsûm ve Fâtıma’dır. Hz. Peygamber’in Tayyib ve Tâhir adlı çocuklarından da bahsedilir. Bunlar bazan iki ayrı çocuk olarak zikredilirken, bazı kaynaklarda Abdullah’ın adları olduğu da nakledilir. Peygamber Efendimiz, ilk çocuğu Kâsım olduğu için geleneğe uyularak Ebü’l-Kâsım künyesiyle anılmıştır. Hz. Peygamber’in erkek çocukları Kasım ve Abdullah küçük yaşta vefat etmiş, kızları peygamberlik dönemine ulaşıp müslüman olmuş ve Medine’ye hicret etmişlerdir. Kâsım'ın nübüvvetten sonra vefat ettiğini kabul edenler de vardır. Resûlullah’ın Hz. Fâtıma’dan başka bütün çocukları kendisinden önce vefat etmiştir. Doğru cevap C'dir.
Soru 16
605 yılında yangın ve sel baskınına maruz kalan Kâbe'nin tamirini gerçekleştiren inşaat ustası aşağıdaki isimlerden hangisidir?
Çözüm Açıklaması
Milâdî 605 yılında, Hz. Muhammed otuz beş yaşlarında iken Kureyşliler Kâbe’yi tamire karar verdiler. Çünkü Kâbe yangın ve sel baskınına maruz kalmış ve zarar görmüştü. O zamanlar Kâbe fazla yüksek değildi ve üzerinde çatı yoktu. Bu nedenle kapı kilitlense bile hırsızlar içeri girebilirdi. Nitekim bir süre önce mabede hediye edilen değerli eşya ve paralardan oluşan hazineden bir miktar çalınmıştı. Kâbe tamir edilecekti, ancak malzemeye ihtiyaç vardı. O sırada bir Bizans gemisinin Cidde yakınlarındaki Şu‘aybe limanında karaya oturduğu haberi Mekke’ye ulaştı. Gemi Habeşistan’daki bir kilise tamirinde kullanılmak üzere mermer, kereste ve demir yüklü olup Bizans İmparatorunun emriyle Mısır’dan gönderilmişti. Velîd b. Mugîre ve arkadaşları Şu‘aybe’ye giderek geminin kerestelerini satın aldıkları gibi gemide bulunan marangoz ve inşaat ustası Bâkûm er-Rûmî’yi de Kâbe’nin tamiri için Mekke’ye davet ettiler. Doğru cevap D'dir.
Soru 17
Aşağıdaki isimlerden hangisi vasıtasıyla Hz. Hatice, Hz. Peygamber efendimize evlilik teklifini götürmüştür?
Çözüm Açıklaması
Mekke’nin tanınmış zenginlerinden olan Hatice, kervanlarının başında bulunamıyor, onları ücretle tuttuğu şahısların idaresinde gönderiyordu. Hatice, bu sıralarda bir tavsiye üzerine çevresinde üstün ahlâk sahibi ve güvenilir bir genç olarak tanınan Hz. Muhammed’le (s.a.v.) ortaklık antlaşması yaptı ve başkalarına verdiği ücretten daha fazlasını kendisine vereceğini belirtip kölesi Meysere ile birlikte ticaret kervanını Suriye’ye götürmesini istedi. Bu seyahat esnasında Hz. Peygamber’i yakından tanıma imkânı bulmuş olan Meysere onda gördüğü beceriklilik, dürüstlük, güvenilirlik, temizlik, bolluk ve bereketi Hatice’ye büyük bir hayranlık içerisinde anlatmakla bitiremiyordu. Meysere’nin Peygamber efendimiz’in ahlâkı ve davranışları hakkında hayranlık uyandıran övgü dolu sözleri dinleyen Hatice, ona daha çok güven duydu ve bu takdir hisleri gün geçtikçe arttı. Hz. Peygamber ahlâk ve kişiliği yanında fizikî özellikleri itibariyle de dikkatini çekmekteydi. Hz. Hatice bir süre sonra Hz. Muhammed hakkında hissettiklerini Nefîse bint Ümeyye (Münye) ile paylaştı ve ondan, uygun bir şekilde kimseye belli etmeden Hz. Muhammed’le görüşüp bu husustaki fikrini yoklamasını istedi. Hz. Hatice’nin Peygamberimize evlilik teklifini bizzat kendisinin yaptığına dair rivâyetler de bulunmakla birlikte, onun Nefîse vasıtasıyla edindiği olumlu izlenimden sonra böyle bir teklifte bulunduğunu düşünmek de mümkündür. Bir süre sonra Nefîse Hz. Muhammed’le samimi bir biçimde konuşma fırsatı yakaladı ve ona: “Artık yaşça olgunlaştın, iyi bir aileye mensupsun ve sahip olduğun mükemmel şahsiyet de herkesin malumudur. O halde niçin evlenmiyorsun? Muhakkak ki, sen istersen kolaylıkla münasip bir eş bulabilirsin” dedi. Peygamberimiz buna karşılık olarak müstakil bir yuva kurup ailesini geçindirmek için yeterli imkânlara henüz sahip olmadığını belirtti. Nefîse: “Şayet sen zengin, zengin olduğu kadar da güzel ve aynı zamanda makbul bir aileden kız bulursan cevabın ne olur?” diye sordu. Hz. Muhammed biraz da şaşkın bakışlarla “Böyle birisi kim olabilir ki?” deyince Nefîse artık isim telaffuz etme vaktinin geldiğini düşündü ve “Böyle birisi var...Hatice” diye cevapladı. Hz. Muhammed “Onun bunu kabul etmesi imkânsız. Mekke’nin bütün zenginleri ona tâlip oldular ama o reddetti” deyince Nefîse şöyle dedi: “Şayet sen benim teklifimi kabul ediyorsan gerisini bana bırak! Ben ortak bir dostumuza bu konuyu açacağım”. Beklemediği bir durumla karşılaşan Hz. Muhammed biraz düşündükten sonra teklifi kabul etmişti. Doğru cevap A'dir.
Soru 18
Aşağıdakilerden hangisi Hz. Peygamberimizin ticaretle uğraştığı zamanlarda gittiği şehir ya da panayırlardan biri değildir?
Çözüm Açıklaması
Peygamberimiz (s.a.v.) de Mekke’deki birçok Kureyşli gibi ticaret ile meşgul olmuştur. Kumaş ve tahıl ticaretiyle uğraşan Ebû Tâlib’e yardım etmek suretiyle ticaret hayatına başlamış ve amcasının yaşlandığı yıllarda kendisi ticarete devam etmiştir. Bu dönemde onun çeşitli yerlere ticaret amacıyla seyahat ettiği bilinmektedir. Mekke’nin güneyinde Yemen yolu üzerinde on günlük mesafedeki Hubâşe panayırına, bir veya iki defa Yemen’e, ayrıca Doğu Arabistan’daki Muşakkar ve Debâ panayırlarına gittiği tespit edilebilmekte hatta Habeşistan’a gittiği tahmin edilmektedir. Bu seyahatler sebebiyle bir taraftan ticarî hayatın gereklerini öğrenirken, diğer taraftan Arabistan’ın muhtelif yerlerinde yaşayan insanları yakından tanıma, onların dil ve lehçelerini, dinî, siyasî ve sosyal durumlarını öğrenme imkânını elde ediyordu. Doğru cevap C'dir.
Soru 19
Haram aylardan zilkâde ayında Yemenli Zübeyd kabilesinden bir tacirin Âs b. Vâil es-Sehmî ile yaptığı pazarlık sonrasında sattığı malların karşılığında alması gereken parayı alamaması üzerine yapılan yemin aşağıdakilerden hangisidir?
Çözüm Açıklaması
Haram aylardan zilkâdede yaşanan bir olay, vicdan sahibi hakperest insanları harekete geçirdi: Yemenli Zübeyd kabilesinden bir tâcir Mekke’ye mal getirmiş ve belirli bir fiyat karşılığında Mekke ileri gelenlerinden Âs b. Vâil es-Sehmî ile pazarlık yapıp malı teslim etmişti. Ancak Âs b. Vâil borcuna sadık kalmayıp oldukça düşük bir para teklif etti ve satıcıyı oyalayıp durdu. Sonunda borcunu inkâr ettiği gibi aldığı malları iade etmeye de yanaşmadı. Zor durumda kalan Yemenli tâcir aralarında Mekke ileri gelenlerinin de bulunduğu birçok kişiye müracaat edip yardım istedi. Ancak bir kısmı Âs b. Vâil’in düşmanlığını kazanmaktan, bir kısmı da dostluğunu kaybetmekten çekindiği için yardım etmediler. Bunun üzerine şehirde bu durumdan rahatsız olanların dâhil olduğu bir toplandı düzenlendi. Toplantıda hazır bulunanlar uzun tartışmalardan sonra haksızlığı önlemek için yemin ettiler ve bu iş için gönüllülerden oluşacak bir gurup kurmayı kararlaştırdılar. Bu harekete “Erdemli insanların yemini” anlamında Hilfü’l-fudûl adı verildi. Doğru cevap A'dır.
Soru 20
Hz.Muhammed’in Mekke toplumundaki adı neden “Muhammedü’l-Emîn”dir?
Çözüm Açıklaması
Hz. Peygamber’in altmış üç yıllık hayatına bir bütün olarak bakıldığında 40 yılının peygamberlik öncesine ait olduğu görülür ki, bu da ömrünün yaklaşık üçte ikisine karşılık gelmektedir. Resûlullah’ın (s. a. v.) doğumu, çocukluğu, gençliği, ticari faaliyetleri, Hz. Hatice ile evliliği, çocuklarının dünyaya gelip büyümeleri ve Kâbe hakemliği bu dönemde gerçekleşmiştir. Daha önemlisi o bu dönemde ilahî bir yolla peygamberliğin ağır yükünü taşıyabilecek şekilde hazırlanmış ve toplumun bu mesaja kulak vermesini kolaylaştıracak güvenilir kişiliği bu dönemde oluşmuştur. Nitekim onun bu dönemde Mekke toplumundaki adı “Muhammedü’l-Emîn”dir.