Kurumcu İktisat ve Tarihçi Okul
İktisadi düşünce tarihinde kurumculuk ne anlama gelmektedir?
İktisadi düşünce tarihinde kurumculuk, iktisadi sistemlerin ve süreçlerin temelini bireylerin değil, kurumların oluşturduğunu ve bireylerin bu kurumların etkisinden bağımsız olarak ele alınamayacağını savunan yaklaşımların genel adıdır. Kurumculara göre, iktisadi hayatı anlamak için, önce bireylerin karar ve davranışlarına çerçeve oluşturan kurumları anlamak gerekir.
Kurum kavramı nasıl tanımlanmaktadır?
Kurum kavramı, birey davranışlarının meşruiyet sınırlarını belirleyen ve yaptırım gücüyle desteklenen inanç ve kurallar bütünü olarak tanımlanmaktadır.
Formel kurum ve enformel kurum kavramlarını açıklayınız.
Formel kurumlar, devletin yaptırım gücü ile desteklenen, enformel kurumlar ise devletin yaptırım gücüne ihtiyaç duymadan varlığını sürdüren kurumlardır. Mahkeme ve polis gücü ile hayata geçirilen hukuk sistemi, formel kurumlara, adab-ı muaşeret kuralları da enformel kurumlara örnek verilebilir.
İşlem maliyeti nedir?
Bir mal veya hizmetin üretim maliyet kalemleri içinde yer almayan ve bu yüzden piyasa fiyatına yansımayan ancak malın mülkiyetinin edinimi veya değişimi sürecinde ortaya çıkan maliyet, işlem maliyeti olarak tanımlanmaktadır.
Eski Kurumcu İktisat ekolü nedir?
Veblen ile Commons’ın görüşlerine dayalı olarak geliştirilen ve neoklasik iktisadi analizin iktisadi olayları anlamak ve açıklamak için geçersiz olduğunu, birey davranışlarının içinde bulundukları kurumsal kısıtlar bilinmeden anlaşılamayacağını, bu nedenle de iktisadi analizin kurumların iktisadi hayattaki rollerinin açıklanmasına yönelmesi gerektiğini savunan kurumcu ekoldür.
Yeni Kurumcu İktisat ekolü nedir?
Öncülüğünü Nobel iktisat ödülü kazanan Coase, Williamson ve North gibi iktisatçıların yaptığı ve yerleşik iktisadın analiz mantığını küçük değişiklikler yaparak, kurumsal yapıların oluşum ve gelişimini de bu mantıkla açıklayan kurumcu ekoldür.
Neokurumcu iktisat ekolü nedir?
Eski kurumcuların yaklaşımlarını iktisadın konularına uyarlayan John K. Galbraith, Gunner Myrdal, Marc R. Tool, Paul D. Bush, Waren J. Samuels gibi iktisatçıların oluşturduğu kurumcu ekoldür. Eski kurumcular yerleşik iktisadın fayda ve kâr maksimizasyonuna dayalı analiz mantığının tümüyle terk edilmesi gerektiğini savunurken yeni kurumcular neoklasik yaklaşımın bazı varsayımlarını yeniden tanımlamak suretiyle kullanılması gerektiğini iler sürmektedirler.
Yerleşik iktisadın Avrupa kıtasında, özellikle de İngiltere’de, ortaya çıkmasının nedeni nedir?
Yerleşik iktisat Avrupa kıtasında, özellikle de İngiltere’de, ortaya çıkmıştır. Bunun nedeni de, İngiltere’nin sanayi devrimi ve onu izleyen iktisadi gelişmelere, diğer Avrupa ülkelerinden daha erken şahit olmasıdır.
Kurumcu iktisadın anavatanı neresidir?
Kurumcu iktisadın anavatanı Amerika’dır.
Thorstein Bunde Veblen’in yerleşik iktisadın hazcı rasyonellik yaklaşımını eleştirmesinin nedeni nedir?
Veblen, yerleşik iktisadın hazcı rasyonellik yaklaşımını iki nedenle eleştirmektedir. İlk olarak, Veblen’e göre bireyler, büyük oranda, alışkanlık, gelenek, kurumlar ve statü sahibi olma güdüsü tarafından motive edilmektedirler. İkinci olarak, bireyler her ne kadar davranışlarını yönlendiren kendilerine özgü amaçlara sahip iseler de bu amaçlar sosyal bir bağlamda ortaya çıkarlar. Sosyal bağlamı göz ardı ederek, bireyi analiz odağına yerleştirmek doğru bir yaklaşım olmaz.
Thorstein Bunde Veblen’in Klasik İktisat Teorisi hakkında ne düşünmektedir?
Veblen, klasik iktisat teorisinin, sadece olgusal gerçeklikten yoksun olması bakımından değil, süreçlerin nasıl geliştiğini açıklayamaması bakımından da büyük bir eksiklik taşıdığını düşünmektedir. Sonuç olarak Veblen, klasik teorinin yalıtılmış, amaçsız, dışarıdan gelen etkilere tepki veren pasif bir birey yaklaşımına karşı çıkmaktadır. Veblen’e göre iktisat teorisi; tarihsel, iktisadi, siyasal ve sosyal olayların içgüdüsel-alışkanlıklara bağlı insan davranışları tarafından biçimlenen grup özellikleri tarafından belirlenir ve en iyi bunlarla betimlenebilir. Ona göre deterministik olmayan Darwinci bir sosyal evrim kuramı, sosyal ve iktisadi olgularla ilgilenirken değişimi anlamak için en uygun araçları sunmaktadır.
Gösterişçi Tüketim veya Veblen Etkisi nedir?
Gösterişçi tüketimde bir mal veya hizmetin faydası, sahip olduğu niteliklerden değil, kişinin alım gücünün yüksekliğini yansıtarak başkalarına gösteriş yapmanın verdiği hazdan kaynaklanmaktadır. Bir mülkün, onu sahip olana kazandırdığı statüsüne bağlı olarak talep edilmesi buna güzel bir örnektir. Bu tüketim türünde, malın niteliklerinin değil, onun pahalı olması, yani bir güç gösterisini sergilediği için pahalı olmanın bizzat kendisi bir değer ifade etmektedir. Tüketim üzerindeki bu etkiye literatürde Veblen etkisi denmektedir.
Aylak merak içgüdüsü nedir?
Aylak merak içgüdüsü, elde edildikten sonra sağlayacağı faydaya bakmaksızın, çok somut ödüller beklemeden insanların bilgiye sahip olma eğilimlerini ifade etmektedir. Yeni bilgiler peşinde koşmayı gerektiren bu içgüdü, ustalık içgüdüsü ile bütünleştiğinde yeni araçlar yaratmak ve maharetler geliştirmek için gerekli ve anlamlı bir unsur hâline gelmektedir.
Thorstein Bunde Veblen Kullanışlılık-Satılabilirlik İkilemini nasıl açıklamaktadır?
Veblen, ekonominin kurumlarını, üretken ya da açgözlüce bir amaca hizmet etmesine göre iki gruba ayırmaktadır. Yıkıcı (kıskançlığa dayalı) menfaati koruyan kurumlar yağmacı ve açgözlüce güdüleri yansıtır ve bu yüzden geri götürücüdürler. Bir iş davranış ilkesi olarak bunu satılabilirlik terimi ile ifade etmek mümkündür. Tersine kıskançlığa dayalı olmayan menfaati koruyan iktisadi kurumlar ise ileri götürücü niteliktedir. Bu kurumların ortaya çıkardığı iş davranış ilkesi de kullanışlılık terimi ile ifade edilebilir. Veblen’in ortaya koyduğu sosyal yapının unsurları arasındaki bu ikilem, toplumun gelişmesi ve sürekliliğini koruyabilmesi için, hangi değerlerin baskın olması gerektiğine dair karar verilmesini gerektirmektedir. Veblen’in bu ikilem yoluyla yapmak istediği, kıskançlığa dayalı olmayan ve ileri götürücü olan ve sonuçta kullanışlılığı teşvik eden kurum ve uygulamalar ile seremonik ve kıskançlığa dayalı olan ve sonuçta sadece satılabilirliği teşvik edenleri ayrıştırmak için bir yöntem geliştirmektir.
Thorstein Bunde Veblen Teknolojik-Kurumsal Değer İkilemi’ni nasıl açıklamaktadır?
Teknolojik ve kurumsal değer ikileminde Veblen, teknolojik değere öncelik vermektedir. Veblen’e göre değişim teknolojik gelişmenin güçlerine karşı, kurumsal direnme oranına bağlı olarak belirlenir. Yani değişim bağlamında teknoloji itici, kurumsal yapılar ise tutucu güçtür. Teknolojik gelişme, üretilen mal ve hizmetlerin nitelik, nicelik ve kompozisyonlarındaki değişmeler ile yeni elde edilme yöntemlerinin geliştirilmesini sağlarken, kurumlar bu değişimlere ağır ağır ve direnerek karşılık verirler. Bu yüzden Veblen, değişimin iki temel unsurunu teknoloji ve kurumlar ile tanımlamaktadır. Ona göre, kurumlar statik ve değişimi engelleyici, teknoloji ise dinamik ve değişimi körükleyici bir nitelik taşımaktadır. Teknolojinin itici gücü, sonuçta kurumların da değişimini getirmektedir.
Commons klasik iktisattan kurumcu iktisada geçişi nasıl açıklamaktadır?
Commons klasik iktisattan kurumcu iktisada geçişi iki noktada özetler. Birincisi iktisadi çözümlemenin odak noktasının meta ve bireylerden, işlem ve toplu eylemi sağlayan kurallara kaymasıdır. İkincisi, klasik ve hazcı iktisatçılar teorilerini insan ve doğa ilişkisi üzerine kurarken kurumcular ise teorilerinde insan-insan ilişkilerini öne çıkarmaktadırlar.
Commons’a göre toplu eylem nedir?
Commons’ın tanımına göre toplu eylemin kapsamı, organize olmamış gelenek ve göreneklerden, aile, ticari kuruluşlar, sendika ve devlet gibi oldukça iyi organize olmuş kurumları kapsayacak biçimde genişlemektedir. Hepsindeki ortak olan ilke, toplu eylem ile bireysel eylemin daha fazla veya az denetim, serbestlik ve genişleme kazanmasıdır.
Alman Tarihçi Okulu ile kurumcu iktisat arasında nasıl bir ilişki vardır?
Kurumcu iktisadın, bütün bu etkilenmelere rağmen Alman Tarihçi Okulunun bir kolu olduğunu söylemek haksızlık olur. Alman Tarihçi Okuluna mensup iktisatçıların, iktisadi değişimin önemini kavramalarına ve bu bağlamda Ricardocu iktisadın çok az katkı sağladığını kabul etmelerine rağmen, böyle bir değişimin doğasını ortaya kayacak genel bir teoriyi geliştiremedikleri, Veblen’in ise bunu yaptığı söylenebilir. Aynı şekilde Commons’ın kolektif eylem ve çözümleme birimi olarak işlemi kabul etmesinin Alman geleneğine ters düşmediği, ancak bunun oradan alındığını söylemek doğru olmaz.
İktisadi hayatın biçimlenmesinde kurumların önemini vurgulayan kurumcu iktisatçılar çalışmalarını hangi bağlamda sürdürmektedirler?
İktisadi hayatın biçimlenmesinde kurumların önemini vurgulayan kurumcu iktisatçılar çalışmalarını genelde iki gelenek içinde sürdürmektedirler. Bu iki geleneğin farklılaşmasında esas nokta, kurumların rolü ve işlevine ilişkin yaklaşım farklılığıdır. Bu iki geleneğin temelini de iki eski kurumcu olan ve aynı dönemlerde ve birbirine yakın coğrafyalarda yaşamış bulunan Veblen ve Commons’ın görüşlerinin farklılığı oluşturmaktadır. Veblen’in çalışmalarını izleyenler, Veblen-Ayres çizgisi olarak bilinen birinci kurumcu geleneği; Commons’ın çalışmalarını izleyenler de ikinci kurumcu geleneği yaşatmaktadırlar. Bu iki gelenek arasındaki farklılık, neokurumculuk ve yeni kurumculuğun ortaya çıkmasına da zemin hazırlamıştır.
Coase’un sıfır işlem maliyeti varsayımından çıkan sonuç nedir?
Coase’un bu sıfır işlem maliyeti varsayımının doğru olmadığı bilinmekle birlikte, bir analitik araç olarak onu kullanmasından iki sonuç çıkarılabilir: Birincisi, sınırlı varsayımlar altında yerleşik iktisadi kavramsallaştırmanın mantıksal düzeyde doğru olduğunu her durumda göstermek mümkündür. Çünkü varsayımların gerçekçi olmaması sorun oluşturmadığı sürece, neoklasik teori daima geçerli kılınabilir. Coase’un bu önermesinden yola çıkan yeni kurumcu iktisatçılar, bunun daha da genişletilerek, veri teknoloji çerçevesinde işlem maliyetini azaltacak kurumların varlığını sürdüreceği, işlem maliyetini artıran kurumların ise zamanla tasfiye edileceğini öne süren işlem maliyeti iktisadı ekolünü getirmişlerdir.