Metin Çözümlemeleri: Şiir
Edebî metinleri çözümlemek için ne tür çalışmalar yapılmalıdır?
Edebî metinleri çözümlemek, onu meydana getiren birimler arasındaki ilişki ağını tespit etmek; metinden hareketle, onun yazılmasına sebebiyet veren zihniyeti belirlemek; metnin yapısını meydana getiren unsurları çözümleyerek temayı bulmak; dil, anlatım ve ahenk unsurlarını ortaya koymak gibi çalışmalar yapılmalıdır.
Tanzimat Dönemi’nin başından itibaren, gerek devlet işlerinin düzenlenmesinde gerekse de kültür ve sanat faaliyetlerinde Osmanlı İmparatorluğu’nun örnek aldığı ülke neresidir?
Tanzimat Dönemi’nin başından itibaren, gerek devlet işlerinin düzenlenmesinde gerekse de kültür ve sanat faaliyetlerinde Osmanlı İmparatorluğu’nun örnek aldığı ülke Fransa′dır.
Parnas okulunun önemli şairleri kimlerdir?
Parnas okulunun önemli şairleri şunlardır: Théophile Gautier (1811-1872), Leconte de Lisle (1818-1894), José Maria de Hérédia (1842-1905).
Bizde Parnas okulunun ilk ve önemli temsilcisi kimdir?
Bizde bu okulun ilk ve önemli temsilcisi Tevfik Fikret′tir.
Sembolizmin Fransız şiirindeki önemli temsilcileri kimlerdir?
Fransız şiirinde Paul Verlaine (1844-1896), Arthur Rimbaud (1854-1891), Stephane Mallarme (1842-1898) Jean Moréas (1856-1910) ve Paul Valery (1871-1945) gibi öncü temsilcileri vardır.
Organik şiir nedir?
Organik şiir, bir duygu ve düşünce halini, bir görünüşü, belli bir noktadan alıp, doğal gelişimini bir bütün içinde anlatan, baştan sona birbirini anlam, ses ve söyleyiş bakımlarından tamamlayan birimlerden oluşan şiire verilen addır.
Edebiyat-ı Cedide dönemi hangi yıllar arasındadır?
Edebiyat-ı Cedide 1895-1901 yılları arasındaki döneme verilen addır.
Bir metinde, dil göstergelerini birbirine bağlayan ve metne bütünlük kazandıran öğeler nelerdir?
Bir metinde, dil göstergelerini birbirine bağlayan ve metne bütünlük kazandıran öğeler bellidir. Bunları kısaca
şöyle sıralamak mümkün: Dil bilgisi kuralları, ses, söyleyiş ve anlam ilişkileri.
Tevfik Fikret′in “Sahâif-i Hayatımdan” adlı şiirinin teması nedir?
İnsan gerçekliği kendi mizacına göre şekillendirir ve yaşar cümlesiyle veya benzeri ifadelerle dile getirilir. Bu, bireyin mizacı ile kişisel hayatı arasındaki ilişkyi gözler önüne sermektedir. Artık dikkat, yaşayan, duyan, üzülen ve kendi kendini problem olarak ele alan insan üzerinde yoğunlaşmaya başlamıştır. Sürdürülen hayat karşısında kederleri, korkuları kısacası türlü ruh hâliyle insan, şirin dünyasına girer.
Kabuller dünyasından yaşayan insana ve duygularına yöneliş hangi dönemde başlar?
Kabuller dünyasından yaşayan insana ve duygularına yöneliş Yenileşme Dönemi şiirinde dikkati çekmeye başlar.
Mecazi ifadenin ortaya çıkmasının asıl sebebi nedir?
İlişkilendirerek anlatma mecazi ifadenin ortaya çıkmasının asıl sebebidir.
“Halûk’un Bayramı” şiirinin zihniyetini açıklayınız.
“Halûk’un Bayramı”, bir bayram şiiri değil, babasız, ümitsiz çocuklara karşı duyulan merhameti ifade eden bir metindir. Burada kendi çocuğuyla kimsesiz bir çocuğun bayramdaki hâlini gözlemleyen ve karşılaştıran merhametli bir babanın duygusu ve düşüncesi şiir dili ve söyleyişi ile dikkatlere sunulmaktadır. Öyleyse bu metnin yazıldığı zaman diliminde, gündelik hayatın akışı içinde gözlemlenen ve yaşanan olay ve görünüşler sanat eserlerinde ele alınmakta ve değerlendirilmektedir. Ancak amaç sosyal hayatı anlatmak değil, kişinin gördükleri ve yaşadıkları
hakkında duygularını, izlenimlerini sanatsanatın dili, zevki ve sesiyle ifade etmektir. Bu, sanatta dünyevi olana yönelik bir duyarlılığın belirtisi olarak düşünülmelidir.
“Halûk’un Bayramı” şiirindeki birimleri şema olarak gösteriniz.
1. Birim: - Baban diyor ki:
2. Birim: - “Meserret çocukların yalnız
Çocukların payıdır!”
3. Birim: - Neler düşündürüyorsun, bilir misin?...Babasız,
Ümidsiz ne kadar yavrucakların şimdi
Siyâh-ı mâteme benzer terâne-i ıydi!
4. Birim: Çıkar o süsleri artık yetişir:
Çıkar, biraz da şu öksüz giyinsin eğlensin;
Biraz güzellensin
5. Birim: fiu rûy-ı zerdi sefalet.
Evet meserrettir
Çocukların payı, lakin senin sevincinle
Sevinmiyor, şu yetîm, ağlıyor dinle.
Cenab Şahabbeddin′in Temaşa-yı Hazan şiirinde ne anlatılmaktadır?
Metinde sonbaharda görülen ve yaşananların doğanın ruhu olduğuna inanan bir insanda uyandırdığı izlenimler anlatılmaktadır.
Edebiyat-ı Cedide topluluğunda Cenap Şahabettin’in hangi şiirlerinde sembolist şiire özgü tema ve dil arayışlarıyla karşılaşırız?
Edebiyat-ı Cedide topluluğunda Cenap Şahabettin’in Temâflâ-yı Hazân”, “Temâflâ-yı Leyâl”, “Elhan-“Elhan-ı fiitâ”, “Yakazât-ı Leylîye” gibi şiirleriyle sembolist şiire özgü tema ve dil arayışlarıyla karşılaşmaktayız.
Edebiyatımıza sembolist şiire özgü ahengi ve ifade tarzını getirmeye gayret gösterenlerin başında kim gelmektedir?
Edebiyatımıza sembolist şiire özgü ahengi ve ifade tarzını getirmeye gayret gösterenlerin başında Cenap Şahabettin gelmektedir.
“Müteverrim gibi bu yerde bahar”, “Eriyor pür-melâl”, “bî-hande”, “Hüzn-i vahfletle ağlayan dağlar”, “Müncemid bir figâna benzemede”, “Hüzn-i vahfletle ağlayan her gün”, “Ömrümüzdür tebâh olup gidiyor.” gibi söz gruplarının ortak özelliği nedir?
“Müteverrim gibi bu yerde bahar”, “Eriyor pür-melâl”, “bî-hande”, “Hüzn-i vahfletle ağlayan dağlar”, “Müncemid bir figâna benzemede”, “Hüzn-i vahfletle ağlayan her gün”, “Ömrümüzdür tebâh olup gidiyor.” gibi söz gruplarının ortak özelliği doğal varlık ve görünüşlere insan hâli verilmesi, onlarda insana özgü hâl ve davranışların ifade edilmesidir.
Neden Edebiyat-ı Cedide şiir dili için, daha sonraki dönemlerde kullanılacak olan sanat dilini hazırlamıştır diyebiliyoruz?
Zamanla, sadeleşme yoluyla kelimeler değişse de şiir dilinin oluşmasında önemli rolü ve değeri olan imgeler Türkçenin söz ve söyleyişinde varlığını sürdürür. Bu bakımdan Edebiyat-ı Cedide şiir dili, daha sonraki dönemlerde kullanılacak olan sanat dilini hazırlamıştır demek yerinde olacaktır.
Şiirde ahengi oluşturan öğeler nelerdir?
Şiirde ahengi oluşturan öğeler ses, ses benzerlikleri, tekrarlar, söyleyiş, ritim ve söyleyicinin tavrıdır.
Bahar-ı Münkesir şiirini ses bakımından incelersek hangi seslerin daha sık kullanıldığını görürüz?
Bahar-ı Münkesir şiirini ses bakımından incelersek “e, l, d, i, a, r” seslerinin daha sık kullanıldığını görürüz.