İdari Davaların Açılması, Yürütülmesi ve Karara Bağlanması
İdari davalar nasıl açılır?
İdari davalar, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılır.
Dava dilekçeleri kimler tarafından imzalanır?
Dava dilekçelerinin her sayfasının davacı tarafından, davacı küçük ya da kısıtlıysa veli, vasi veya temsilcisi tarafından, vekil aracılığıyla açılıyorsa avukat tarafından, dava tek dilekçeyle birden çok kişi tarafından açılıyorsa ayrı ayrı tüm davacılar veya vekilleri tarafından imzalanmış olması gereklidir. Dava dilekçesi şekil açısından imza ile tekemmül ettiği için imza bulunmayan dilekçelerle dava açılabilme olanağı yoktur.
Dava dilekçesine eklenecek belgeler nelerdir?
Dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örnekleri dava dilekçesine eklenir. Ayrıca dava dilekçesine karşı tarafın (davalı idarenin) sayısı kadar dava dilekçesi ile ekli evrakın birer örneği de eklenmelidir. Dava dilekçesinin tek nüsha düzenlenmesi, ya da davalı idarenin örneğin iki tane olması durumunda toplam üç nüsha düzenlenmemesi dilekçenin İYUK 15/1-d uyarınca reddini doğurur.
Bağlantılı davalarla, aynı dilekçe ile açılacak davalar arasındaki fark nedir?
Bağlantılı davalarda, ilk bakışta İYUK Md. 5’te düzenlenen aynı dilekçe ile açılacak davaları çağrıştırsa da tek dilekçe ile açılan davada tek bir dava vardır. Oysa bağlantılı davalarda aynı ya da farklı mahkemelerde açılmış birden çok dava vardır ve koşulların uygun olması hâlinde davaların tek bir davada birleştirilmesi söz konusudur.
Birlikte açılan davalar ayrılabilir mi?
Davalar yukarıdaki koşul ve usullere uygun olarak birleştirilebileceği gibi, yine yargılamanın amacına daha uygun ve sağlıklı devam edebilmesi için gereken durumlarda birlikte açılan davaların da ayrılmaları mümkündür.
Dava açmanın yargılama usulü açısından önemli hukuki sonuçları nelerdir?
Dava açmanın yargılama usulü açısından önemli hukuki sonuçları şunlardır:
• Zamanaşımının kesilmesi,
• Derdestlik,
• Hüküm verme zorunluluğu,
• İddia ve savunmaların sınırlandırılması: genişletilme veya değiştirilme yasağı,
• Yürütmenin durdurulması.
Hüküm verme zorunluluğu nedir?
Davanın açılıp kabul edilmesinin sonucu, mahkemenin davayı karara bağlama zorunluluğunun ortaya çıkmasıdır. Mahkemenin davayı karara bağlama zorunluluğu hâkimin davanın esasına girmesini gerektirmez. Hâkimin davayı ilk incelemede eksik gördüğü bir ön koşul yönünden reddetmesi de hüküm verme işlevinin yerine getirilmesidir.
İdari işlemlere karşı iptal davası açılması, dava edilen işlemin yürütülmesini durdurur mu?
İdari işlemlere karşı iptal davası açmak dava edilen işlemin yürütülmesini durdurmaz. Bir idari işlemin idari yargı mercileri tarafından iptali, o işlemden önceki hukuki durumun sanki işlem hiç tesis edilmemiş gibi geri gelmesini sağlar.
Yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için gerekli olan, esasa ilişkin şartlar nelerdir?
Hem Anayasa Md. 125/5 hem de İYUK Md. 27/2 uyarınca yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için esasa ilişkin iki şart olan idari işlemin uygulanması halinde giderilmesi güç veya imkânsız zararların doğması, hem de işlemin açıkça hukuka aykırı olması koşullarının birlikte gerçekleşmiş olması şarttır.
Yürütmenin durdurulma kararlarına karşı itiraz hakkı var mıdır?
1990 yılındaki 3622 sayılı Kanun değişikliğinden önce yürütmenin durdurulma kararlarına karşı üst idari yargı mercilerine başvuru yolu kapalı olup yalnızca yürütmeyi durdurma istemini karara bağlayan, yani davayı gören mahkemeye davacı veya davalı tarafından itirazda bulunulabiliyordu. Söz konusu değişiklikten sonra yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlara karşı eğer istem reddolmuşsa davacı, kabul edilip işlemin yürütmesi durdurulmuşsa davalı idare itiraz etme hakkına sahip kılınmıştır.
Dilekçeler, Danıştay’da, idare ve vergi mahkemelerinde kimler tarafından, hangi yönlerden incelenir?
Dilekçeler, Danıştay’da daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hâkimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından:
a. Görev ve yetki,
b. İdari merci tecavüzü,
c. Ehliyet,
d. İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı,
e. Süre aşımı,
f. Husumet,
g. Dava dilekçesinin şekil şartlarını belirleyen 3 ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları, yönlerinden sırasıyla incelenir.
Davacının davada taraf olma ya da dava açma ehliyetinin olmadığı kanaati oluşursa ne olur?
Davacının davada taraf olma ya da dava açma ehliyeti yoksa yani, iptal davalarında subjektif (özel) dava yeteneği (menfaat bağı) ya da tam yargı davalarında ihlal edilmiş hakkı yoksa “davanın reddine” karar verilir. Davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabilir.
İdari yargıda “süre aşımından davanın reddine” karar verilebilir mi?
İdari yargıda usul hukukunun parçası olan sürenin kamu düzeninden olması ve hak düşürücü niteliğe sahip olması yönünden, kanunen öngörülen dava açma süresinin geçmesi durumunda “süre aşımından davanın reddine” karar verilir. Süre aşımından dolayı davanın reddi kararlarına karşı kanun yolları açıktır.
Aynı dilekçe ile birden çok işleme karşı dava açılması veya birden çok kişinin dava açması koşullarında sakatlıkların ortaya çıkması durumunda, hataların giderilip yeniden düzenlenerek dava açılması için süre verilir mi?
İYUK Md. 3’te belirtilen dava dilekçesinin taşıması gereken unsurlardaki eksiklik ve yanlışlıkların, Md. 5’te öngörülen aynı dilekçe ile birden çok işleme karşı dava açılması veya birden çok kişinin dava açması koşullarındaki sakatlıkların ortaya çıkması durumunda, otuz gün içinde hataların giderilip yeniden düzenlenerek dava açılmak üzere “dilekçelerin reddine” karar verilir. Bu çerçevedeki dilekçenin reddi kararlarına karşı kanun yollarına başvurulamaz.
İlk inceleme üzerine verilecek kararlara karşı, kanun yolunun kapalı olduğu kararlar nelerdir?
Kanun Yolu (İlgisine göre İstinaf veya Temyiz Yolu) Kapalı Olan Kararlar
• İdari yargının görevli olduğu konularda davanın reddedilip dosyanın görevli ve yetkili yargı yerine gönderilme kararları
• Dava dilekçesinin gerçek hasma tebliğ kararları
• İYUK Md. 3 ve 5 kapsamındaki dilekçe ret kararları
• Avukat olmayan vekil tarafından açılan dilekçenin reddi kararları
Yargılama aşamasında haklı sebeplerin bulunması hâlinde, taraflardan birinin isteği üzerine süre üzere uzatılabilir mi?
Taraflar, yapılacak tebliğlere karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilirler. Bu süre ancak haklı sebeplerin bulunması hâlinde, taraflardan birinin isteği üzerine görevli mahkeme kararı ile otuz günü geçmemek ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir. Sürenin geçmesinden sonra yapılan uzatma talepleri kabul edilmez. Ayrıca, yürütmenin durdurulması istemli davalar (İYUK Md. 27/4) ile ivedilikle karar verilmesi gereken durumlarda otuz günlük cevap verme süreleri yargı kararıyla kısaltılabilir.
Duruşma talebinden vazgeçen taraf tekrar duruşma isteminde bulunabilir mi?
Duruşma isteminde bulunan tarafın duruşma yapılıncaya kadar yazılı olarak başvurması halinde duruşmadan vazgeçilebilir. Duruşma talebinden vazgeçen tarafın, duruşma hakkının taraflara yalnız bir kere verilmesinden ötürü tekrar duruşma isteminde bulunması mümkün değildir.
Duruşmaların açık yapılmasının istisnaları nelerdir?
Duruşmalar adli yargıda olduğu gibi, mahkemelerin tarafsızlık ve dürüstlüğünün bir göstergesi olarak açık (aleni) olarak yapılır. Duruşmaların açık yapılmasının iki istisnası vardır:
1. Genel ahlakın veya
2. Kamu güvenliğinin gerekli kıldığı hallerde, görevli daire veya mahkemenin kararı ile, duruşmanın bir kısmı veya tamamı gizli olarak yapılır. Duruşmanın kapalı yapılması durumunda, bunun nedeni tutanağa kaydedilir.
Mirasçılara geçen haklara ilişkin davalarda, davacı gerçek kişinin ölmesi durumunda ne olur?
Mirasçılara geçen haklara ilişkin davalarda davacı gerçek kişinin ölmesi durumunda davanın taraflarının değiştiğine, davacı gerçek kişinin dava açma yeteneğinin kısıtlanmasında ise davanın taraflarının aynı kalıp sadece davayı yürüten kişinin değiştiğine dikkat edilmelidir.
Yanlışlığın düzeltilmesi istemi üzerine verilen düzeltme veya ret kararlarına karşı kanun yollarına başvurmak mümkün müdür?
Yanlışlığın düzeltilmesi istemi üzerine verilen düzeltme veya ret kararlarına karşı kanun yollarına başvurulamaz. Bunun tek istisnası yanlışlığın düzeltilmesi istemi sonucu karar ya da hükmün hukuki içeriğinin değiştirilmesi, düzeltilmesi veya genişletilmiş olmasıdır. Bu durumda kanun yollarına başvurmak mümkündür.