aofsorular.com
HUK111U

Sosyal Düzen Kuralları ve Hukuk

1. Ünite 20 Soru
S

Toplumsal düzen kuralları nelerdir?

Toplumsal düzen kuralları denilen din, ahlâk, örf ve âdet, görgü ve hukuk kuralları, toplum içinde yaşayan insanların uymakla yükümlü oldukları ve uymadıkları takdir­de de çeşitli yaptırımlarla karşı karşıya kalacakları kurallardır.

S

Toplumsal kurallar neden gereklidir?

Toplumsal kurallar çatışma hâlini engeller, dayanışmayı ise güçlendirir. Söz konusu toplumsal ve bireysel ilişkilerde kişi, bir takım haklar ve yetki­lerin sahibi ve aynı zamanda da bir takım yükümler ve ödevlerle bağımlı kılınmıştır. Bir başka deyişle hak yetkinin kaynağı, yetkinin kullanılması da so­rumluluğu gerekli kılar.

S

Sosyal ilişki ne anlama gelir ve bu ilişkilerde hangi unsurlar ve duygular rol oynar?

Birbirinden haberdar olan en az iki insan arasın­da belirli bir süre devam eden, anlamlı ve belirli amaçlar etrafında kurulan sosyal bağ, sosyal ilişki­yi oluşturur. Kısacası birey ve topluluk ve içindeki gruplar arasında dayanışma veya çatışma şeklinde ortaya çıkan ancak belirli kurallar çerçevesinde sürdürülebilen ilişkiler, sosyal ilişkiler olarak adlan­dırılır. Sosyal ilişkilerde akıl, bilinç gibi unsurların yanında insanlara özgü merhamet, vicdan gibi duy­gularda etkili ve belirleyicidir.

S

Toplumsal düzen neden gereklidir?

İnsanlar daima istikrar ve öngörülebilirlik arayı­şıyla, şiddet ve kargaşadan uzak bir şekilde mevcu­diyetlerinin ve istikballerinin bekasını ve gelişimini güvence altına alma gayreti içindedir. Sosyal haya­tın düzen, uyum içinde devam edebilmesi, insanla­rın gerek birbirleriyle gerekse toplumla ve örgütlen­miş meşru güç kullanma tekelini elinde bulunduran devlet ve birimleriyle girdiği ilişkilerinde uyacakları bir takım kuralların varlığına bağlıdır. Çünkü insa­nın topluluk içindeki yaşantısı yararlı, kolaylaştırıcı yanlarının yanında bir takım sakıncaları da içerir.

S

Sosyal düzen kurallarının özellikleri nelerdir?

Sosyal düzen kurallar genel nitelik taşır, çok uzun zamandır ve aralıksız bir biçimde uygulandıkları için süreklidir ve yaptırım içerirler.

S

Toplumsal düzen sadece hukuk aracılığıyla mı sağlanır?

Toplum­sal düzeni etkili ve kesin bir şekilde sağlamak için hukuk kurallarına ihtiyaç duyulur. Bununla birlik­te toplumsal düzenin sadece hukuk kuralları aracı­lığıyla sağlanabileceği pek söylenemez. Toplumsal düzenin, hukuk, din, ahlâk, örf ve âdet kurallarının birlikteliğiyle tesisi mümkündür. Adı geçen kural­lar, toplumsal düzeni sağlamada birbirinin tamam­layıcısıdır. Bazı durumlarda bu kurallar arasında genellemeden çok istisnayı teşkil eden çatışma da gözlemlenmektedir.

S

Toplumsal düzen kurallarının amacı nedir?

Toplumsal barışın sağlanması, güçlünün zayıfı yok etmesinin engellenmesi, güvenliğin, eşitliğin ve özgürlüğün sağlanması toplumsal düzen kural­larının amacıdır. Bu anlamda söz konusu kurallar kimi hâllerde sınırlandırmalarda bulunmak sure­tiyle, sürekli bir şekilde özgürlüğün güvencesini oluştururlar.

 

S

Toplum­sal ilişkilerde önceden belirlenmiş, kabul gören bu ödevler ve yükümler yerine getirilmezse ne olur?

Toplum­sal ilişkilerde önceden belirlenmiş, kabul gören bu ödevler ve yükümler genellikle toplumsal bir güce sahiptir. Bir başka deyişle söz konusu yükümler veya ödevlere uyulmaması durumunda bir sosyal tepki gündeme gelir. Bu tepki her zaman devlet otoritesinin harekete geçmesi biçiminde olmaz. Ancak bazı yükümlülüklerin ve ödevlerin yerine getirilmemesi, toplumda meşru güç kullanma te­kelini elinde bulunduran devletin harekete geç­mesine yol açabilir. Söz konusu devletin tepkisi ihlal edilen kuralın mahiyetine bağlı olarak ceza, tazminat, hükümsüz kılma şeklinde kendini gös­terebilir.

S

Toplum düzenini sağlayan kuralların kaynakları nelerdir?

Toplum düzenini sağlayan kurallar; din, ahlâk, görgü ve hukuk kurallarıdır. Bu kuralların tama­mı kendine özgü maddi veya manevi yaptırımları içermektedir. Kişilerin söz konusu kurallara uyma­ları ise kuralların her birinin yaptırım gücüne göre farklılık gösterir.

S

Toplumsal düzen kuralları nelerden oluşur?

Toplum­sal düzen kuralları olarak adlandırılan bu kurallar insanların toplum içerisinde uymaları gereken bir takım emir ya da yasaklardan oluşur. Verilen sözün tutulması, sebep olunan zararın tazmin edilmesi, başkalarının can ve mal emniyetinin ihlal edilme­mesi birer emir olup bunlar kişilerin uyması ge­reken kuralları gösterir. Emirler bazen, insanların yapmaktan kaçınması gereken hususları gösterir ve durumlar yasak olarak adlandırılır. Yasaklarda olumsuz anlamda bir emir söz konusudur. Emir ve yasaklar toplumsal yaşamın gereklerini sağlama amacı için öngörülmüştür. Bunlara uyulmama­sı hâlinde maddi veya manevi anlamda bir tepki gündeme gelir. Dolayısıyla bireyler yapmaları ge­rekenleri yapmamaları ve yapmamaları gerekenleri de yapmaları hâlinde yaptırım (müeyyide) denilen toplumsal tepkilere muhatap kılınırlar.

S

Tarihsel olarak din kuralları ile hukuk kuralları arasında nasıl bir ilişki vardır?

İnsanlık tarihinin başlangıcında din kuralları ile hukuk kurallarının iç içe girdiği, din adamlarının hukukçu olma işlevini de taşıdıkları gözlemlenmek­tedir. Özellikle ilkel toplumlarda bütün sosyal düzen kurallarının dinsel karakter taşımıştır. Bu nedenle ilk çağlarda din ve ahlâk kuralları ile hukuk kuralların­da olduğu kadar din adamları ile hukuk adamlarının görevlerinin de birbirine karıştığı gözlemlenmiştir. Eski Yunan’da hukuk rahip-hâkimlerin kararları ile belirlenmiş ve din kökenlidir. Yine Roma hukuku­nun ilk dönemlerinde de hukuk yarı-dinî bir nitelik taşımış ve hukuku uygulayan kimseler din adamları­dır. Eski Türklerde şamanlar sadece din adamı nite­liği taşımamış, aynı zamanda da hukukçu nitelikle­riyle de ön plana çıkmışlardır.

S

Din kuralları ve hukuk kuralları arasında nasıl bir ilişki vardır?

Din kuralları, sosyal düzen kurallarının ortak özelliklerini taşır. Düzenleme konusu insan davra­nışıdır, bir emir ve yasağı öngörmektedir. Bu em­redici iradeye aykırı hareket edilmesi hâlinde ön­görülmüş bir yaptırımı (ahirette cehennem azabına maruz kalma korkusu) bulunmaktadır. Hukuk kurallarının yaptırımı cebrî nitelikte olmasına karşılık, din kurallarının bu dünyada gerçekle­şen cebrî bir yaptırımı yoktur.

 Din kurallarının değişmezliği ve dogmatikliği yani tabu olma özelliği, din kurallarının toplum­sal yaşamın gerisinde kalmasına yol açabilmekte­dir. Din kuralları ilahi iradeden kaynaklandığı için dogmatik ve statiktir.

 Din kuralları kişiler arasındaki ilişkilerde bazı kurallara uyulmasını istemesi bakımından, hukuk kurallarına benzerlik gösterirler.

 Lâik hukuk düzenlerinde, hukuk kuralları ile din ku­ralları arasında yollama biçiminde bir ilişki yoktur. Teokratik yani laik olmayan devletlerde din kuralları aynı zamanda hukuk kuralı kabul edildiğinden dini kurallara uymayanlara devlet bizzat yaptırım uygula­yabilmektedir. Dinin sosyal düzene ilişkin kuralları pozitif hukukça benimsendiğinde, bunların dünyevi yaptırımı söz konusu olmayıp, din kuralının hukuk kuralına dönüşmesi bahse konudur.

S

Hukuk kuralları ile din kuralları arasındaki “değiştirilebilirlik” açısından ne fark vardır?

Din kuralları kaynağının ilahi olması sonucu ilahi ira­denin yanılmazlığı varsayımı söz konusudur. Dolayısıyla bu grup kurallar dogmatik bir niteliği haiz olup bunlara ancak iman edilir ve tabi olunur. Hukuk kuralları top­lumsal ihtiyaçların ortaya çıkması üzerine kanun koyucu tarafından değiştirilebilir. Bu özellik genellikle demokra­tik, çoğulcu bir yapının geçerli olduğu hukuki ve siyasal sistemlerde kendini daha da net, belirgin bir şekilde gös­terir. Zira hukuk toplumsal yaşamın normatif hâle getiril­mesinde bireyin onuru ve toplumun yararını her zaman göz önüne almak suretiyle tercihlerini belirler.

S

Hukuk kuralları ile din kuralları arasında “muhatap” açısından ne fark vardır?

Din kuralları evrensel nitelikte olup vatandaşlık gibi bir ayrım gütmeksizin bütün insanlara hitap eder. Bu anlamda bu kuralları benimseyen, inanan herkes muhatap ve inanç ve imanının derecesine göre kurallara uyma zorunluluğu içindedir. Hukuk kurallarının muhatapları hukuk düzeninin kapsa­mına giren herkes ve genellikle de bu kuralı koyan devletin vatandaşlarıdır.

S

Ahlak kuralları ile hukuk kuralları arasında “düzenleme konuları bakımından” nasıl ilişki ve farklar vardır?

Hukuk kurallarını ilgilendirmeyen ahlâk kuralları ve ahlâk kurallarını ilgilendirmeyen hukuk kuralları yer alabileceği gibi, hukuk düzeni, ahlâk düzenine ters düşen kurallar da öngöre-bilir. Nitekim bir kimsenin üvey anasına yardım etmemesi ahlâk kuralları açısından tasvip edilmez. Fakat böyle bir davranış hukuka aykırı olarak nitelenemez.

S

Hukuk uralları ile görgü kuralları arasında nasıl bir ilişki vardır?

Görgü kuralları insanlara sadece yükümlülük yükleyen kurallardır. Buna karşılık hukuk kuralları kişilere yükümlülük getirme yanında aynı zamanda yetki veren kurallardır. Hukuk kurallarının yaptı­rımı devlet gücüdür. Görgü kurallarının yaptırımı ise kişinin “görgüsüz”, “kaba”, “nezaketsiz” olarak nitelendirilmesi gibi toplumdaki bir takım değer hükümleridir.

S

Hukuk kuralları ile örf ve adet arasında nasıl bir ilişki söz konusudur?

Hukuk kurallarıyla örf ve âdet arasında bazen örtüşme bazen de çatışma söz konusudur. Bu bağ­lamda hukuk kurallarının örf ve âdet kurallarına göndermede bulunması mümkündür. Bu yön­tem kullanıldığında örf ve âdet, hukukun kaynağı hâline dönüşebilir. Bununla birlikte bazen hukuk kuralları ile örf ve âdet uyumsuzluk içinde bulu­nabilir. Kan davası örneğinde olduğu gibi örf ve âdetin emrettiği davranış kuralını hukuk yasakla­yabilmektedir.

S

Hukuk kuralları ile örf ve adet arsında “uygulama alanı ve yaptırım bakımından” nasıl farklar vardır?

Hukuk kurallarına aykırı davranmanın yaptırı­mı maddi olup devlet tarafından zorla yerine geti­rilir. Oysa örf ve âdet kurallarına uymamanın yap­tırım çeşitlidir. Buna göre, toplum içinde kınanma, ayıplanma, dışlanma, fiziki saldırıya maruz bırakıl­ma ve linç edilme gibi çeşitlilik gösterebilmektedir. Hatta bazı örf ve âdet kuralları, töre cinayetlerinde olduğu gibi, yürürlükteki hukuk kuralları ile çatı­şabilmektedir. Bu gibi durumlarda “hukuka aykırı örf ve âdet olmaz” ilkesi devreye girer.

S

Hukuk kuralları hangi açılardan toplumsal düzeni sağlayan diğer kurallardan ayrılır?

Hukuk kuralları toplum hâlinde yaşayan insan­ların birbirleriyle ve toplumla ilişkilerini düzen­lemek üzere devletin yetkili organları tarafından konulan, uyulması zorunlu ve maddi yaptırımlı kurallardır. Hukuk kuralları toplumsal hayatın zo­runlu unsurlarıdır. Hukuk kuralları, devletin yetki­li organları tarafından konulması, herkesin uymak zorunda olması ve uymayanlara devlet eliyle maddi yaptırım uygulanması yönlerinden toplumu dü­zenleyen diğer kurallardan ayrılır.

hukuk kuralları ise adalete yönelmiş olma ile belirginleşir-ler. Huku­kun adalete yönelmiş olması, diğer kurallardan ay­rılmasını sağlayan önemli bir ölçüttür.

 Hukuk, örgütlenmiş bir toplum içinde yaşayan insanların birbirleriyle veya kişilerin yine kendile­rinin meydana getirdikleri topluluklarla ve bu top­lulukların birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyen, kişilerin hukuki güvencesi ve temel insan haklarını korumak amacıyla oluşturulan ve devlet gücü ile desteklenen bağlayıcı, genel ve devamlı kuralların bütünüdür.

 Hukuk kuralları toplumda kendiliğinden olu­şan kurallar değildir: bu kurallar toplumsal hayat­ta ihtiyaçların ortaya çıkmasıyla birlikte devletin yetkili organları tarafından önceden bilinen ve belirlenmiş usuller uyarınca yazılı hâle getirilme­siyle oluşturulur ve böylece diğer toplumsal düzen kurallarından farklılaşır.

 Hukuk kuralları en önemli sosyal düzen kural­ları olup kişilerin dışa yansıyan ilişkileri ile birlikte toplum yaşamını düzenler, huzuru ve barışı sağlar, dayanışmayı gerçekleştirir.

 Bu da hukukun öngördüğü yaptı­rımların kural olarak caydırıcı nitelikte olmasını gerekli kılmaktadır.

 Hukuk kurallarını diğer sosyal düzen kural­larından ayıran en önemli özellik ihlali hâlinde yaptırımının kamu gücü devreye girerek, zor kul­lanmak suretiyle devletin zorlayıcı gücüyle destek­lenen maddi olmasıdır.

 Hukuk kuralları dış dünyaya yansıyan olaylarla ilgilenir.

 Hukuk kuralları hak ve özgürlükleri tanır, ta­nımlar ve buna bağlı olarak ta sınırlarını belirlediği için sınırlandırmada söz konusudur ve aynı zaman­da da korur.

Hukuk kuralları soyut ve geneldir.

Hukuk kurallarının normatiflik özelliği vardır.

 Hukuk kuralı zorlayıcılığı içerir.

S

Toplumsal düzen kurallarını normatiflik, muhatap, kaynağı ve yaptırımlar açılarından nasıl karşılaştırırsınız?

Hukuk, din, ahlak ile örf ve adet kurallarının hepsinde normatiflik vardır. Hukuk, din ile örf ve adet kurallarının muhatabı insanlar iken, ahlak kurallarının muhatabı insanın kendisidir. Hukuk kurallarının kaynağı devlet organları, din kurallarının kaynağı ilahi irade, ahlak kurallarınınkaynağı insanın kendisi ve örf ve adet kurallarının kaynağı ise toplumdur. Hukuk kurallarının yaptırımı devlet otoritesinin zorlaması yani cebirdir. Dİn kurallarının yaptırımı cehennem azabı iken, ahlak kurallarının yaptırımı vicdan azabıdır. Örf ve adet kurallarının yaptırımı linç, dışlanma vb. dir.