Hayat Dışı Sigortacılığın Finans Sistemimizdeki Yeri
Hayat sigortalarını tanımlayınız.
Hayat sigortalarında yaşlılığı güvence altına almak ve kişinin arkasında kalan yakınlarına hayatlarını sürdürmelerine yardımcı olacak tasarruf yapma düşüncesi bulunmaktadır.
Hayat dışı sigortalar kavramını tanımlayınız.
Hayat dışı sigortalar; yangın ve doğal afetler, kaza ve nakliye, genel zararlar, sorumluluk, sağlık, finansal kayıplar, kredi ve hukuksal koruma sigortaları ve siber risklerin sigortalanması olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sigorta kavramını tanımlayınız.
Sigorta “aynı veya benzer risklere maruz kalan insanlar topluluğunda, risklerin gerçekleşmesi sonucu ortaya çıkacak yeni durumun belirli bir bedel karşılığında giderilmesine yönelik hukuki bir talep hakkına sahip olunmasıdır
Sigortacılıkta risk kavramını tanımlayınız.
Risk, henüz gerçekleşmemiş olmakla birlikte gerçekleşme ihtimali olan tehlike olarak tanımlanabilir.
Hayat dışı sigortalara örnekler veriniz.
Yangın ve doğal afet sigortaları, kaza ve nakliyat sigortaları, genel zarar sigortaları, genel sorumluluk sigortaları, sağlık sigortaları, finansal kayıplar, kredi ve hukuksal koruma sigortaları.
Dünya tarihinde ilk sigortacılık örneği ne zaman ve hangi uygarlıkta yaşanmıştır, bu sigortanın kapsamı nedir?
Günümüzden 4000 yıl önce Babiller zamanında ilk sigortacılık uygulamalarına rastlanmaktadır. Babil bir ticaret merkezi durumundaydı ve kervan tüccarlarına borç verenler, kervanların soyulması vb. durumlarla karşılaşmaları hâlinde tüccarların borçlarını silmekte buna karşılık borcu tüccarlardan geri aldıkları zaman, taşıdıkları riskin karşılığı olarak ana borç miktarı üzerinden bir miktar para almaktaydı. Bu olay daha sonra Kral Hammurabi tarafından yasalaştırılmıştır. Hammurabi Kanunlarına göre haydutların saldırısına uğrayan kervanların zararları bütün diğer kervanlar arasında paylaşılmalıydı. Bu tehlike paylaşımı kara taşımacılığında sigorta uygulamalarının ilk örneğini oluşturmaktadır.
Tarihte ilk sigorta şirketi nerede ne zaman kurulmuştur?
İlk sigorta şirketi 1424 yılında Cenova’da kurulmuştur.
Sigorta konusunda tarihteki ilk mevzuat nedir ne zaman düzenlenmiştir?
Sigorta konusundaki ilk mevzuat 1435 yılında yayınlanan Barselona Fermanı’dır.
Türkiye'de ilk sigortacılık faaliyeti ne zaman başlamıştır?
Türkiye’de ilk sigorta faaliyetleri 1872 yılında İngiliz sigorta şirketleri tarafından başlatılmıştır
Türkiye'de ilk yerli sigorta şirketi hangisidir ve ne zaman kurulmuştur?
1893 yılında Osmanlı Umum Sigorta Şirketi ilk yerli sigorta şirketi olarak çalışmaya başlamıştır.
Türkiye'de ilk sigortacılık kanunu ne zaman yürürlüğe girmiştir?
7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu 1959 yılında yürürlüğe girmiştir.
Doğal Afet Sigortaları Kurumu ne zaman kurulmuştur?
1999 depremlerini takiben 2000 yılında meskenler için zorunlu hale getirilmiş bulunan deprem sigortalarını yürütmek üzere “Doğal Afet Sigortaları Kurumu” (kısaca DASK) tesis edilerek yönetimi beş yıllık bir süre ile bu konuda deneyimli Millî Reasürans TAŞ’ye verilmiştir.
Türkiye'de bireysel emeklilik sistemi ilk hangi kanunla ne zaman düzenlenmiştir?
28 Mart 2001 tarihinde kabul edilen “Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu” ile kurulan bireysel emeklilik sistemi 27 Ekim 2003 yılında faaliyete geçmiştir.
Türkiye'de tarımda sigorta uygulaması hangi kanunla ne zaman düzenlenmiştir?
14 Haziran 2005 tarihinde 5363 sayılı “Tarım Sigortaları Kanunu” çıkarılmış ve bu kanun kapsamında Sigorta Havuzu (TARSİM) kurulmuştur. Bu Havuza ilişkin tüm iş ve işlemler, bu havuza katılan sigorta şirketlerinin eşit hisselerle ortak oldukları Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi AŞ tarafından yürütülmektedir.
Sigortacılık faaliyetinin ekonomiye en önemli katkıları nelerdir?*
Sigortacılık faaliyeti finansal gelişmeyi olumlu etkilemektedir. Finansal gelişme ile birlikte ekonomideki kaynak tahsisi etkinleşmektedir. İkinci olarak, sigortacılık kurumsal tasarrufların artmasına ve sermaye piyasasında fon arzının oluşmasına katkı sağlamaktadır. Üçüncü olarak, sigortacılık sektörü sayesinde yaratılan fonlar uzun vadeli fon akımı sağlamaları nedeniyle ekonomik istikrarı olumlu etkilemektedir.
Hayat ve hayat dışı sigortaları ekonomiye etkileri bakımından karşılaştırınız.
Hayat sigortalarının sağladığı uzun vadeli fonların ekonomik istikrara katkısı hayat dışı sigortalara göre daha fazladır. Hayat dışı sigortalar ise kısa vadeli fonlar oluşturmaktadır. Hayat ve hayat dışı sigortalar kıyaslandığında hayat sigortalarının uzun vadeli fon sağlaması nedeniyle ekonomide daha önemli bir yere sahip olduğu görülmektedir.
2019 yılı itibariyle ülkemizdeki sigorta şirketi sayısı kaçtır? Türlerine ve menşelerine göre sınıflandırınız.
Türkiye’de 31 Aralık 2019 yılı itibariyle 60’ı sigorta ve emeklilik, 3’ü reasürans olmak üzere toplam 63 şirket bulunmakta olup sigorta ve emeklilik şirketlerinden 38’i hayat dışı, 4’ü hayat, 18’i hayat ve emeklilik branşında faaliyet göstermektedir. Bunların 25 yerli, 38 yabancı şirkettir ve toplam sermayenin %66,5’i yabancılara aitken, toplam primin %53’ü yabancılar tarafından üretilmiştir.
Ülkemizdeki sigorta sektörünün yatırım portföyü hakkında bilgi veriniz.
Sigorta sektörünün yatırım portföyüne bakıldığında: devlet tahvilleri ve hazine bonosunun toplam yatırımların 71,9’unu, özel sektör tahvillerinin yatırımların %12,3’ünü, yatırım fonu katılma belgesinin %7,2’sini oluştururken, sabit değerlerin toplam yatırımların %6,9’una ulaştığı görülmektedir.
Sigorta şirketleri için sermaye yeterliliği neden önem arz etmektedir?
Sigorta şirketleri için sermaye yeterliliği kavramı diğer işletmelere göre farklılık göstermektedir. Sigorta şirketleri, bir işletmenin sahip olduğu tüm riskler yanında sigortacılık faaliyetlerinden dolayı da pek çok risk üstlenmektedir. Bu risklerin doğasından dolayı gelecekte oluşabilecek mali kayıplar da belirsizdir. Sigorta sektörü tüm dünyada finansal sistemin önemli parçalarından biridir. Yeterli mali güce sahip olmak sigorta şirketlerini güçlü yapmaktadır. Artan rekabet ortamında güçlü bir sermaye yapısı, stratejik planlamalarda serbestliğe olanak sağlamaktadır. Sigortacılık sektörü geçmiş dönemlerde pek çok mali başarısızlığa sahne olmuştur. Güçlü mali yapıya sahip sigorta şirketlerine duyulan güven daha fazladır. Sigorta müşterileri de güçlü mali yapıya sahip sigorta şirketlerini tercih etmektedir.
Solvency II projesi hangi kapsamda neden hazırlanmıştır?
Avrupa’da 1999-2005 yılları arasında uygulanan Finansal Hizmetler Eylem Planı (Financial Services Action Plan-FSAP) kapsamında, finansal piyasaların bütünleşmesi ve ekonomik sınırların kaldırılması ile ilgili ilk adımlar atılmıştır. Asıl amaç: daha yüksek likidite oranları, daha fazla rekabet, yüksek kârlılık ve daha güçlü bir finansal istikrar sağlayarak piyasaların performansını artırmaktır. Finansal Hizmetler Eylem Planı’nın uygulanması ile yıllar içinde Avrupa Birliği finans piyasası bu amaçlarına ulaşmıştır. Finansal Hizmetler Eylem Planı’nda bulunan önemli projelerden birisi de Solvency II projesidir. Solvency II projesi daha güvenli ve istikrarlı bir sigorta piyasası oluşturmayı amaçlamaktadır.
Beklenmeyen kayıp ve ekonomik sermaye kavramlarını tanımlayınız. Bu iki kavram arasındaki bağlantı nedir?
Sigorta şirketi için risk, belirli bir yılda gerçekleşen hasar tutarlarının beklenen hasarlardan olumsuz sapmasıdır. Bu sapmalar “beklenmeyen kayıp” olarak adlandırılır. Bu nedenle sigorta şirketlerinin sermayelerinde bir sermaye tamponu tutmaları gerekmektedir. Bu asgari sermaye tipine “ekonomik sermaye” denir.
Mali yeterlilik marjı ve mali yeterlilik oranı (rasyosu) kavramlarını tanımlayınız.
Mali yeterlilik marjı; sermaye yapısı veya tabanını belirler. Şirket aktiflerinin pasifleri aşması halini ve aşan bölümü tanımlar. Mali yeterlilik oranı (rasyosu) ise yeterlilik marjının prim üretimine oranını verir. Sigorta şirketleri için yeterlilik
marjı çok önemlidir çünkü sermayenin fonksiyonu finansmandan ziyade garanti ve güvencedir
Solvency 0 kavramını kısaca tanımlayınız.
Avrupa Birliğinde birinci ve ikinci nesil sermaye yeterliliği çalışmaları Solvency 0 olarak literatüre geçmiştir. Avrupa Birliğinde hayat ve hayat dışı branşlar için yayınlanan ilk sermaye yeterliliği düzenlemeleri, Avrupa Ekonomi Topluluğu (EEC) tarafından 1973 yılında hayat dışı branşlarda yayınlanan 73/279/EEC sayılı direktif ve 1979 yılında hayat branşında yayınlanan 79/267/EEC sayılı direktif çerçevesinde yapılmıştır.
Müller raporu neyi ortaya çıkarmıştır?
Avrupa Birliği sermaye yeterliliği düzenlemelerinin zayıf yönleri Müller Raporu ile ortaya konulmuştur. Avrupa Komisyonu yaptığı toplantı ile sermaye yeterliliği düzenlemelerinin iki aşamalı olarak ele alınması gerektiği kararını vermiştir. İlk aşama, var olan sermaye yeterliliği direktiflerinin gözden geçirilmesini içermektedir. İkinci aşama ise sigorta şirketlerinin sermaye yeterlilikleri üzerine farklı yaklaşımların değerlendirilmesi ve en doğru yöntemin belirlenmesidir
Solvency II ile Solvency I arasındaki farkları kısaca özetleyiniz.
Solvency II projesi Avrupa Birliğinde Solvency I ile başlayan çalışmanın devamı niteliğindedir. Solvency I Avrupa Birliği tek sigorta piyasasında sermaye yeterliliği rejimini yeniden düzenleyip güncelleştirirken, Solvency II çok daha kapsamlı düzenlemeler getirmektedir. Solvency II’de ana hedef, Solvency sistemini oluştururken sigorta şirketinin karşı karşıya kaldığı riskleri daha iyi değerlendirmektir. Solvency II mevcut sistemi çok daha geniş bir perspektiften gözden geçirirken, günümüzdeki çok çeşitli riskleri, risk yönetimi, finans teknikleri ve finansal raporlama gibi uygulamaları dikkate almayı amaçlamaktadır. Mevcut sistemle arasındaki bir diğer temel fark, Solvency II’nin varlıkları daha
detaylı şekilde incelemesi hem varlıklar hem de yükümlülükleri daha sofistike metotlarla ele almasıdır.
Solvency II'nin getirdiği yenilikleri maddeler halinde yazınız.
Solvency II’nin getirdiği yenilikler aşağıda sıralanmıştır.
• Varlık ve yükümlülüklerin piyasa değeri veya sektörü temel alan piyasa uyumlu değer ile değerlenmesi,
• Tüm ölçülebilir riskleri ve bu riskler arasındaki ilişkileri kapsayan toplam ekonomik bilanço yaklaşımı,
• Önemli karar alma süreçlerinde yöneticiler arasında daha fazla risk farkındalığı gerektiren daha yüksek risk şeffaflığı,
• Risk yönetimine odaklanılması,
• Şirketlerin finansal kurtarma planı göndermelerinin gerektiği hedef sermaye gereksinimi seviyesinde başlayan ve denetim otoritelerinin idareyi devraldığı asgari sermaye gereksinimi seviyesinde sona eren müdahale merdiveni,
• Sigorta ve reasürans gruplarının denetimi ve risk yapısının tam olarak bildirilmesi ile sağlanan piyasa disiplinidir.