Dünyada ve Türkiye’de Hava Taşımacılığı: Tarihsel Gelişim
Zeplin kullanımının terkedilmesinin ana nedeni nedir?
1937 yılında yaşanan zeplin tarihinin en büyük faciası Hindenburg kazası ile birlikte zeplinlerin yolcu taşıma amaçlı kullanımı neredeyse sona ermiştir. Diğer yandan bu facia modern havacılık tarihinin başlamasında önemli bir rol oynamıştır.
İlk motorlu uçak uçuşu kaç yılında kim tarafından gerçekleştirilmiştir?
19. yüzyılın sonlarına doğru planörün icadı ile birlikte ilk planör uçuşları yapılmaya başlanmıştır. Bu tarihten önce hakim olan balon, zeplin gibi havadan hafif hava araçlarıyla uçma fikrinin yerini artık havadan ağır hava araçları almaya başlamıştır. 17 Aralık 1903 yılında ise, ilk motorlu uçak uçuşu Wright kardeşler tarafından yapılmıştır. Amerika’da elde edilen bu başarının sonrasında yeni motorlu uçakların yapımı hız kazanmıştır ve havacılıktaki gelişmeler İngiltere, Fransa ve Almanya başta olmak üzere tüm dünyaya yayılmaya başlamıştır.
Hava taşımacılığı kavramı ilk olarak ne zaman ortaya çıkmıştır?
Hava taşımacılığı kavramının ilk olarak ortaya çıkışı 15 Mayıs 1918’de ABD’de New York ile Washington D.C. şehirleri arasında 218 mil uzunluğundaki rotada hava postası taşınmasıdır.
Havayolu taşımacılığında yolcu taşıma işlemi ilk olarak ne zaman başlamıştır?
1927 yılında Juan Trippe adında eski bir donanma pilotunun Pan American World Hava yollarını kurmasıyla birlikte yolcu taşımaya yönelik faaliyetler başlamıştır. Ancak hava taşımacılığının oluşum dönemini kapsayan bu dönemde gerek havacılık emniyetinin çok düşük olması gerek diğer ulaştırma sistemlerinin yolculara daha cazip gelmesi nedeniyle yolcu taşımacılığı posta taşımacılığına göre ikinci planda kalmıştır.
Hava taşımacılığının büyüme dönemi ile ilgili kısaca bilgi veriniz?
İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte uçak üreticileri askerî amaçlı olarak yeni teknolojiler geliştirmişlerdir. Teknolojik açıdan kısa sürede önemli bir yol katedilmiştir. Bunun önemli nedenlerinden biri de savaşın kıtalar arası olması ve uçakların bu süreçteki operasyonlarda önemli rol oynamasıydı. Savaşın 1945 yılında bitimi ile birlikte askerî uçakların atıl durumda kalmasıyla, bu uçakların sivil havacılık faaliyetlerinde kullanımı gündeme gelmiştir.
Bu dönemde uçakların izleyecekleri rotalar belirlenmiştir ve hava trafik merkezlerinin oluşturularak, radar sistemleri etkin bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Dönemin sonlarına doğru 1952 yılında dar gövdeli ve jet motorlu olan de Havilland Comet’in üretimi ve başarılı uçuşlarını gerçekleştirmesi, hava taşımacılığında yeni bir dönemin habercisi olmuştur. Uçak üreticileri için jet motorlu uçakların üretimi ulaşılmak istenilen yeni nokta olmuş, 1957 yılında Boeing firması de Havilland’ın ardından B-707 tipi uçağını üretmiştir.
Hava taşımacılığının büyüme döneminde sivil havacılık faaliyetlerinin denetimi hakkında kısaca bilgi veriniz?
Büyüme döneminde sivil hava taşımacılığı faaliyetlerinin denetimi açısından önemli gelişmeler olmuştur. Dönemin başında hava taşımacılığı merkezinde hava posta servisi bulunmaktaydı ve hava taşımacılığı konusunda bir otorite eksikliği söz konusuydu. ABD’de 1938 yılında kurulan Sivil Havacılık Otoritesi (Civil Aeronautics Authority-CAA) bu görevi devralmıştır. İlerleyen dönemde bu otoritenin emniyet üzerine yoğunlaşması ve sonrasında yetkilerinin dağıtılması üzerine, Sivil Havacılık Kurulu (Civil Aeronautics Board-CAB) hava taşımacılığı konusundaki denetim mekanizması hâline gelmiştir. Ayrıca 1944 yılında Şikago Konvansiyonu ile birlikte tüm dünyada faaliyet gösteren Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (International Civil Aviation Organization-ICAO) kurulmuştur. ICAO’nun kuruluşuyla birlikte dünya çapında hava taşımacılığının gelişiminin daha emniyetli, verimli ve sürdürülebilir olması amaçlanmıştır.
ABD’de Federal Havacılık Kurulu(FAA)'nun kurulma sebebini açıklayınız?
Jet motorlu yolcu uçaklarının hava yolları tarafından kullanılmaya başlamasıyla birlikte, hava taşımacılığının ivmesi daha da artmıştır. Artan hava trafiği beraberinde sorunlar da getirmiştir. 1958 yılında Büyük Kanyon’da meydana gelen uçak kazası ve bu kazanın ardından meydana gelen iki talihsiz olayın sonucunca ABD’de Federal Havacılık Kurulu (Federal Aviation Administration-FAA) kurulmuştur. Bu kuruluş bağımsız bir yapıya sahip olmakla beraber görevi hava taşımacılığını düzenleyici kurallar geliştirmek ve gerekli denetimleri sağlamaktır.
Hava taşımacılığının olgunlaşma dönemi hakkında kısaca bilgi veriniz?
Hava yolları kanadında ise jet motorlu uçakların hava taşımacılığında kullanımı bir teknoloji yarışını başlatmıştır. PanAm hava yollarının B-707 tipi uçaklar ile kıtalar arası yolcu taşıması ve DC-8 tipi yeni uçakların siparişini vermesi ile birlikte uçak üreticileri
daha gelişmiş donanımlara sahip olan uçaklara kaynak ayırmışlardır. Jet motorlu uçakların hava taşımacılığında kullanılmasıyla birlikte motor ömrünün uzun olması nedeniyle hava yolu maliyetlerinde azalma sağlanmış ve daha emniyetli uçuşlar gerçekleştirilmeye başlanmıştır. 1969 yılına gelindiğinde Boeing firması 400’den fazla yolcu taşıyabilen ilk geniş gövdeli kıtalar arası uçabilen B-747 tipini üretmiştir. Bu dönemde dikkat çeken bir diğer gelişme de 1970 yılında uçak üreticilerinin arasına Airbus’ın da katılmasıdır. Fransa ve Almanya ortaklığıyla başlayıp diğer Avrupa ülkelerinin de katılımıyla bir konsorsiyum hâlini almıştır. Hava taşımacılığı sektörünün 1973’te yaşanan OPEC petrol krizinden etkilenmesi, 1977 yılında başlayan çevreci mücadelelerin hava yollarını daha çevreci ve ekonomik jetlere yöneltmesi ve hava yollarının deregülasyona yönelik çabaları neticesinde hava taşımacılığında yeni bir döneme geçiş söz konusu olmuştur.
Hava taşımacılığının serbestleşme dönemi ne zaman ve hangi olayla başlamıştır?
Hava taşımacılığının gelişiminde ABD’de yaşanan gelişmeler çoğu zaman öncü olmuştur. Bu alanda birçok yenilik ilk defa bu kıtada hayata geçirilmiştir. Serbestleşme (deregülasyon) hareketi de bunlardan biridir. İlk defa Amerikan hükümeti tarafından 1978 yılında alınan kararla havacılık sistemi tam rekabete açılmıştır. Bu zamana dek hava taşımacılığına yön veren büyük hava yolları da ilk olarak bu kıtada faaliyet gösterdiğinden, serbestleşme sonrası da dünyadaki hava taşımacılığı üzerindeki etkileri daha güçlü olmuştur.
Hava taşımacılığı sektöründe serbestleşme döneminin başlamasının nedenleri nelerdir?
• Endüstrinin emniyet kayıtlarının kötüye gitmesi,
• Trafiğin yoğun olduğu rotalar dışındaki küçük yerleşim yerlerinde hizmetin yeterli düzey ve kalitede olmaması,
• Hava taşımacılığı sistemindeki yer hizmeti, biletleme gibi konularda entegrasyonun sağlanamaması,
• Artan fiyat düzenlemeleri ve uygunsuz rekabet koşullarıyla birlikte gelirin azalması,
• Yeni donanımlara ve diğer teknolojilere yatırım olanaklarının azalması,
• Hava yolu çalışanları üzerinde olumsuz etkilerin oluşması.
Türkiye'de hava taşımacılığı faaliyetleri ilk olarak ne zaman başlamıştır?
Türkiye’de hava taşımacılığının temelleri 1910’lu yılların başında atılmaya başlanmıştır. İlk olarak gerekli altyapının hazırlanması doğrultusunda çalışmalara öncelik verilmiştir. Bu amaçla 1912 yılında İstanbul-Sefaköy’de meydan ve hangar inşası yapılmıştır. Yine aynı yıl içerisinde İstanbul-Yeşilköy’de Hava Mektebi açılmıştır. 1914 yılına gelindiğinde İstanbul-Bilecik-Eskişehir-Kahire hattında ilk hava posta servisinin faaliyete geçtiğini görmekteyiz. 1922 yılında Ankara-Paris hattında dış hat hava taşımacılığı faaliyetleri yer almaktadır.
Serbestleşme hareketi dünyadaki hava taşımacılığının gelişimine hangi yönde katkı sağlamıştır?
• Pazara giriş ve erişim konusundaki kısıtlamaların kaldırılarak hava taşımacılığı sektöründe rekabetin artırılmasını sağlamıştır.
• Bilet fiyatlarının düşmesini ve hava taşımacılığını kullanan yolcu sayısının artmasını sağlamıştır.
• Topla-dağıt (hub and spoke) uçuş ağı yapısının oluşumunu tetikleyerek hava yolu doluluk oranlarının artmasını sağlamıştır. Dolayısıyla hava taşıyıcıları ölçek ekonomisinden yararlanabilir hâle gelmiş ve bu durum fiyatlandırma stratejilerine de yansımıştır.
• Uçuş ağının küreselleşmesini sağlamıştır.
• Sunulan hizmetin kalitesinin artmasını sağlamıştır.
• Hava yolu işletmelerindeki verimliliğin artmasını sağlamıştır.
Ülkemizdeki hava taşımacılığı sektöründe serbestleşme hareketi kaç yılında başlamıştır?
Ülkemizde 2003 yılından itibaren ivme kazanan hava taşımacılığı kısa sürede büyük bir yol katetmiştir. Son 12 yıla bakıldığında artan hava yolu sayısı ve yeni yapılan havalimanları ile uçuş ağının tüm ülkeyi kapladığı görülmektedir. Mevcut duruma gelinmesinde etkili olan ve yakın tarihte yer alan olaylar ise, slot tahsisi işlemlerinin Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ)’ne devredilmesi ve talebin düşük olduğu rotalarda teşvikli hat uygulamalarının başlatılmasıdır.
Hava taşımacılığının gelişimini etkileyen faktörler nelerdir?
Hava taşımacılığının gelişimini etkileyen faktörler; Politik, ekonomik, sosyal, teknolojik ve çevresel faktörlerdir.
Hava taşımacılığının gelişimini etkileyen politik faktörler hakkında kısaca bilgi veriniz?
Ülkeler arasında yaşanan siyasi krizler hava taşımacılığını yakından ilgilendirmektedir. Özellikle geçmişte yaşanan bu krizler sonrasında meydana gelen durumlar ve daha da kötüsü bu durumların ötesine neden olan savaşlar hava taşımacılığı sektörünün durgunlaşmasına neden olmaktadır.
Politik etkilerden bir diğeri de terörizmdir. Hava taşımacılığı sektörü birçok kez terörist saldırıların merkezinde olmuştur. Bunun başlıca nedeni terörist eylemlerde dünya çapında etki uyandırmak için hava taşımacılığının uygun olmasıdır. Çünkü bir havalimanının tüm dünyayla bağlantısı bulunmaktadır ve bu durumdan direk ya da dolaylı olarak başka ülkeler de etkilenebilmektedir.
Ulusal bazlı bakıldığında etkili olan politik faktörlere örnek olarak devlet sübvansiyon politikalarını verebiliriz. Özellikle yaşanan istikrarsızlık veya durgunluklardan ötürü kimi zaman devlet yönetimleri ülkedeki hava yollarına kolaylaştırıcı düzenlemeler sunabilmekte ya da doğrudan destek verebilmektedir. Bu gibi durumlarda geçmişte direkt teşvik anlayışı hâkim iken; günümüzde devletlerin direkt piyasaya müdahalesi yerine, düzenlemelerde kolaylık sağlayarak rekabet ortamını zedelemeyecek yönde destek verme anlayışı hâkimdir.
Slot tahsisi kavramını açıklayınız?
Politik faktörler arasında ele alacağımız son örnek ise slot tahsisi konusudur. Bildiğiniz gibi hava taşımacılığı sisteminin en önemli parçalarından biri havalimanlarıdır. Bu sektördeki oyuncular olan hava yolu işletmelerinin faaliyetlerini gerçekleştirdikleri havalimanlarında pist, park, taksi gibi alanları belirli bir zaman diliminde kullanmalarına slot tahsisi denmektedir. Slotlar havalimanlarındaki kısıtlı kapasitelerden biridir. Bu konu sektör açısından oldukça önemli ve karmaşık konulardan biridir. Özellikle özelleştirmelerin öncesinde 1990’lı yıllarda birçok ülkenin bayrak taşıyıcı hava yolu devlet himayesinde bulunmaktaydı ve imtiyazlara sahipti. “Grandfather rights” olarak anılan bu imtiyazların en önemlilerinden biri olan slot tahsisi konusunda bayrak taşıyıcı hava yolu önemli havalimanlarında slot haklarına sahipti. Bu nedenle büyük havalimanlarındaki slotların diğer hava yollarına tahsisi için bayrak taşıyıcı hava yolunun bu haklarından feragat etmeleri gerekliydi.
Hava taşımacılığının gelişimini etkileyen ekonomik faktörler nelerdir?
Hava taşımacılığı sektörü ekonomik değişimlerden hızlı bir şekilde etkilenmektedir. Sektördeki kâr marjının düşük olması, yüksek ve uzun vadeli sabit yatırım gereklilikleri, uluslararası kur değişikliklerinden etkilenmesi ve yakıt fiyatlarındaki değişimlerin operasyon maliyetlerini doğrudan etkilemesi bu durumun nedenlerinden birkaçıdır. Diğer yandan sanayide üretimin azalması ya da turizmde meydana gelen duraklamalar gibi nedenler de etkili olmaktadır. Çünkü hava taşımacılığı diğer sektörlerin faaliyetlerini tamamlayıcı rol oynamaktadır. Örneğin kargo taşımacılığı ile sanayi arasında, yolcu taşımacılığı ile turizm arasında tamamlayıcı ilişki bulunmaktadır.
Ekonomik durgunlukların ve krizlerin hava taşımacılığı üzerine etkilerinin olması kaçınılmazdır. Diğer bir yandan da tarihsel gelişim sürecinde görebileceğiniz üzere çoğu zaman politik durumlar ile ekonomik durumlar birbirini tetikleyebilmektedir. Ekonominin hava taşımacılığı üzerine etkisini veren bir diğer değişken ise gayrisafi yurt içi hasıladır (GSYH). Bir ülkede belirli bir dönemde üretilen nihai mal ve hizmetlerin piyasa değeri GSYH’dir. Ülkenin üretimindeki artış hava taşımacılığı sektörünün gelişimini doğrudan etkiler özelliktedir.
Ekonomik açıdan hava taşımacılığını etkileyen küresel çaplı olaylar hangileridir?
Ekonomik açıdan hava taşımacılığını etkileyen küresel çaplı olaylara aşağıdaki örnekleri verebiliriz:
• 1973 Petrol Krizi: OPEC ülkelerinin ABD’ye karşı ilan ettiği petrol ambargosu
• 1979 Petrol Krizi: İran Devrimi sonrasında yaşanan petrol krizi
• 1997 Doğu Asya Mali Krizi
• 2008 Global Finansal Kriz
Hava taşımacılığının gelişimini etkileyen sosyal faktörler nelerdir?
Hava taşımacılığı sektörünün en önemli unsuru yolcudur. Dolayısıyla sürekli değişmekte olan toplumun demografik değişimleri sektörün gelişimi üzerinde etkili olmaktadır. Yolcuların gelir düzeylerindeki artışlar, değişen seyahat alışkanlıkları, popülasyonun yaş ortalaması ve beklentileri gibi durumlar sektörün yapısını yakından etkilemektedir. Örneğin günümüzde günübirlik seyahatlerin önem kazanması sektörün bu talebe cevap vermesi zorunluluğunu doğurmuştur. Bu doğrultuda hava yolları frekanslarını arttırma ya da tarifelerini düzenleme yoluna gitmişlerdir.
Hava taşımacılığının gelişimini etkileyen teknolojik faktörleri açıklayınız?
Teknolojik gelişmelerin hava taşımacılığı üzerine etkileri üzerine tarihsel gelişim süreci içerisinde fikir sahibi olmuşsunuzdur. Yeni gelişmeler ve inovasyonlar hava taşımacılığını doğrudan etkilemektedir ki, sistemin maksimum çıktı sağlaması açısından bu şekilde olması da gerekir. Yeni uçak teknolojilerinin geliştirilmesi, yeni uçakların tasarlanması ve hava taşımacılığı sisteminin diğer unsurlarında yaşanan teknolojik gelişmeler, hava taşımacılığını ileri taşımaktadır. Diğer ulaşım sistemlerinde de teknolojik gelişmelerin meydana geldiğini unutmamak gerekir. Yani gelişmeler her zaman hava taşımacılığı lehine olmamaktadır. Özellikle demir yolu taşımacılığında hızlı trenlerin geliştirilmesi bunlardan biridir.
Hava taşımacılığının gelişimini etkileyen çevresel faktörler nelerdir?
Günümüzde tüm dünyanın ele aldığı sorunlardan birisi küresel ısınma ve iklim değişiklikleridir. Bunun nedeni bildiğiniz üzere atmosfere salınan sera gazlarıdır. Dolayısıyla bu durumun önüne geçmek için birçok kurum ve kuruluş emisyonun azaltılması doğrultusunda çalışmalar yapmaktadır. Hem kamu alanında yapılan düzenlemeler ile emisyon azaltıcı önlemler alınmakta hem de artan farkındalığın etkisiyle emisyonun azalmasına yönelik yeni teknolojiler geliştirilmeye çalışılmaktadır.
Çevresel faktörlerden bir diğeri de, yine küresel ısınma ile ilgili olup, karbon ticaretinin hayata geçirilmesidir. Karbon piyasalarının amacı sera gazlarının salınımlarını azaltmak amacıyla belirlenen limitlerden fazla salınım yapıldığında, geçilen limit kadar kotanın satın alınması zorunluluğunun getirilmesidir. Yani bir hava yolu kendi kotasını aştığında bir bedel ödemek zorunda kalmaktadır.
Son olarak hava taşımacılığının gürültü kirliliği üzerine etkilerine değinilecek olursa, geçmişte gürültü kirliliği konusunda sorunlar yaşayan hava taşımacılığı günümüzde bu sorunu büyük ölçüde çözümlemiştir. Yeni geliştirilen uçaklar ile birlikte, artık gece uçuşlarında dahi çevreyi rahatsız etmeyecek desibel limitlerinde operasyon yapılmaktadır. Bu limitlerin üstünde ses çıkaran eski tip uçakların operasyonlarına izin verilmemesi ya da belirli saatlerde izin verilmesi yönünde gerekli düzenlemeler yapılmış durumdadır ve havacılık otoriteleri tarafından uygulanmaktadır.