Üreme, Anne ve Çocuk Sağlığı
Üreme sağlığının amaçları nelerdir?
Üreme sağlığının amaçları:
1. Kadın ve erkeklerin cinsel sağlık, üreme haklarını sorumlu şekilde kullanmaları için gereksinim duyulan bilgilerin ve eğitimlerin verilmesi, bunlarla ilgili sağlık hizmetlerine ulaşabilmelerinin sağlanması,
2. Üreme sağlığı ve aile planlaması ile ilgili gereksinimlerin karşılanması ve bireylerin bunlara ulaşmalarının sağlanması,
3. İstenmeyen gebeliklerin ve sağlıksız düşüklerin önlenmesi,
4. Cinsiyetler arası eşitliğe dayanan cinselliğin gelişmesinin sağlanması,
5. Erken yaştaki evlilik ve erken yaştaki gebeliklerin önlenmesi,
6. Yüksek riskli gebeliklerin saptanması ve izlenmesi ile sağlıklı anne ve çocuk için gerekli tıbbi girişimlerin yapılması,
7. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların önlenmesi, tedavilerinin sağlanması, komplikasyonlarının ortadan kaldırılması,
8. Erkeklerin katılımlarının sağlanması,
9. Anne sütünün ve emzirmenin teşvik edilmesi,
10. İnfertilitenin önlenmesi ve çiftlerin çocuk sahibi olmaları için gerekli sağlık hizmetlerine ulaşabilmelerinin sağlanması,
11. Gençlerin cinsel sağlık konularında eğitimlerinin yapılması, konu hakkında hizmet ve danışmanlık alabilmelerinin sağlanması,
12. Yaşam boyu cinsel yaşamın devamının her iki cins için de sağlanması.
Aile planlamasının anne ve çocuk sağlığı ile toplum için yararları nelerdir?
Aile planlamasının anne ve çocuk sağlığı ile toplum için yararları aşağıda sunulmuştur.
Anne Sağlığı Üzerine Olumlu Etkileri:
- İki gebelik arasındaki sürenin anne sağlığı için risk oluşturmayacak şekilde düzenlenmesini sağlar. Bu süre en az 2 yıl, ideali de 3 yıl olmalıdır.
- Aşırı doğurganlığı önler. Kadının 4 ve üzeri doğumlarında ölüm ve hastalık riski artar.
- Riskli gebelikleri önleyerek kadının sağlığını ve yaşamını korur.
- İstenmeyen gebelikleri ve sağlıksız düşükleri önler.
- Erken veya geç yaştaki gebelikleri önler.
- Anneyi aşırı doğurganlık, istenmeyen gebelik, riskli gebeliklerden koruduğu için annenin ruh sağlığın da olumlu katkısı söz konusudur.
- Anne ölümlerini önler.
- Toplumda sağlıklı anne, kadın ve çocuk sayısı artar.
Çocuk Sağlığı Üzerine Olumlu Etkileri:
- İstenmeyen gebelikler nedeniyle istenmeyen bir çocuğun dünyaya gelmesine engel olur.
- Erken ve geç yaşta gebe kalan kadınların çocuklarında sağlık sorunları daha sık ve kalıcı olabilir. Bunları önler.
- Sağlıklı doğan bebek sayısı artar.
- Aşırı doğurganlık, riskli gebelikler vb. sonucu bebek ölümlerinin olmasını engeller.
- Bebekler çok kısa aralıklarla doğmayacağı için daha sağlıklı olurlar.
- Ebeveynler çocuklarına daha fazla ilgi gösterebilirler, ekonomik gereksinimler ve eğitim olanakları sağlayabilir. Bunlardan dolayı çocuğun ruh sağlığı korunabilir ve geliştirilebilir.
- Çocuklar daha iyi beslenme, barınma ve bakım olanaklarına sahip olabilir.
Toplum Üzerine Olumlu Etkileri:
- Kadınların ve çocukların sağlıklı olması sonucu sağlıklı bir toplum oluşur.
- Etkili olarak aile planlaması uygulayan toplumlarda nüfus dengeli ve planlı bir şekilde artar.
- Kadın ve çocuk sağlığı için harcanacak tedavi giderleri azalır.
- Ekonomik kaynakların daha planlı ve verimli kullanılmasına yardımcı olur.
Kontrasepsiyon ne demektir?
Gebeliğin oluşabilmesi için en uygun dönem, spermlerin kadın genital sisteminde en fazla 72 saat canlı kalabilmeleri nedeniyle yumurtlamadan 3 gün önce başlar ve 3 gün sonra sona erer. Bu sürelerdeki cinsel ilişki sonucu hamilelik oluşabilir. Aile planlaması yöntemleri kullanılarak gebeliğin önlenmesine “kontrasepsiyon” denir.
Geleneksel kontraseptif yöntemler nelerdir?
Geleneksel Yöntemler
• Geri Çekme (Coitus İnterruptus)
Cinsel ilişki sırasında, erkeğin cinsel organının (penisin) boşalmadan (ejakulasyon) önce, hazneden (vajina) çıkarılarak meninin dışarı boşaltılmasına dayanan bir yöntemdir. Ancak ejakulasyondan önce sperm salınımı olabilir. Hatta geri çekmede geç kalma sonucu vajene sperm bulaşabilir. Bu da kadının hamile kalmasına neden olabilir. Bu nedenle etkinliği düşük bir kontraseptif yöntemdir.
• Takvim Yöntemi
Yumurtlamadan (iki âdet döneminin ortalarına rastlayan günler) 3 gün öncesi ve 3 gün sonrası dönem gebe kalma olasılığının en yüksek olduğu dönem olduğu için bu dönemde cinsel ilişkiye girilmemesi esasına dayanır. Bu yöntem kadının âdet günlerinin çok düzenli olduğu zaman başarılı olabilir. Çiftler arzu ederlerse bu süre içinde bariyer yöntemler (diyafram, kadın kondomu, erkek kondomu) kullanarak gebeliği önleyebilirler. Pek çok kadında, değişik nedenlerle âdet düzensizlikleri görülebildiği için gebe kalma riski yüksek olan bir yöntemdir. Yumurtlamanın olduğu dönemlerde cinsel perhiz uygulanması da kadında ve erkekte düzenli bir cinsel ilişkiye engel olduğu için psikolojik sorunlara yol açabilir.
• Haznenin İçinin Yıkanması
Cinsel ilişkiden sonra kadının vajeninin su hatta bazen sabun ile yıkamasıdır. Ancak sperm hücreleri saniyeler içinde rahime kadar ulaşabilecekleri için güvenilir olmayan ve gebeliği önleyici etkisi oldukça sınırlı bir yöntemdir. Sık yıkama ve yıkama sırasında sabun gibi ürünlerin kullanılması vajendeki koruyucu hücrelerin zarar görmesine ve kadında ürogenital sistemde enfeksiyon gelişmesine neden olabilir.
• Emzirme
Doğumdan sonra ilk 6 ay boyunca anne, bebeğini sadece anne sütü ile beslerse, su dâhil ek gıda vermezse, annede yumurtlama gerçekleşmeyebilir. Bu durumda cinsel ilişki olsa dahi gebelik oluşmaz. Bu yöntemin başarılı olabilmesi için annenin çocuğunu çok düzenli olarak yalnızca anne sütü ile beslemesi gerekir. Anne sütü ile birlikte bebeğe su, mama, ek gıda vb. verildiğinde, tersine âdet kanaması görülse bile, bu dönemdeki cinsel ilişki gebelikle sonuçlanabilir.
Oral kontraseptifler nelerdir?
Doğum Kontrol Hapları (Oral kontraseptifler, OKS)
OKS’nin içeriğinde progesteron ve/veya östrojen adı verilen hormonlar vardır. OKS, östrojen ve progestron birlikte varsa bunlara “kombine haplar/OKS”; sadece progesteron varsa “mini hap” adı verilir. Kombine OKS etkisini yumurtanın oluşumunu (ovulasyonu) engelleyerek, tüplerin hareketini arttırarak yumurtanın (ovum) hızla taşınmasını/atılmasını sağlayarak, rahim (uterus) içinde ödem oluşturarak yumurta ile spermin birleşmesinden oluşan zigotun rahime yerleşmesini engelleyerek ve rahim ağzındaki salgıları (servikal mukus) kalınlaştırarak spermin rahme geçişini engelleyerek gösterir. Mini haplar ise benzer şekilde ovulasyonu engelleyerek, servikal mukusun kalınlaşmasını sağlayarak ve zigot oluşmuşsa zigotun rahime yerleşmesini engelleyerek doğum kontrolü sağlar.
Oral kontraseptiflerin olumlu yanları nelerdir?
OKS her gün aksatılmadan, düzenli yani aynı saatte alındığında, çok etkili bir doğum kontrol yöntemidir ve etkinliği % 99’a ulaşır. Bırakıldığında hemen gebelik oluşabilir. Özellikle halk arasında yanlış bilinen ya da inanılan bir durum olan hiç doğum yapmamış kadınların da kullanmasında herhangi bir sakınca yoktur. Gebeliği önlemesinin yanı sıra kadın sağlığına yönelik olumlu birçok etkisi de vardır. Örneğin; âdet düzensizliklerini önler ve düzenli olmasını sağlar, âdet kanaması sırasında olan dismenore adı verilen ağrıları azaltır, âdet kanaması miktarını azaltarak aneminin yani kansızlığın önlenmesine yardımcı olur. Ayrıca kadını, yumurtalık (over) ve rahim (uterus) kanserine karşı korur.
Rahim İçi Araç nedir ve ne için kullanılır?
Rahim içi araç (RİA), polietilen esnek materyalden yapılmış, rahim içine sığacak büyüklükte tasarlanmış T şeklinde bir alettir. Plastik gövdenin etrafına bakır tel sarılıdır. Bazı RİA’larda bakır yerine progesteron hormonu eklenmiştir. Progesteron hormonu içerikli RİA, bakırlı RİA’ya göre âdet kanaması miktarını ve âdet ağrısını azaltır. Yerleştirildikten hemen sonra etkisi başlar ve 10 yıl boyunca etkilidir. Çıkarıldıktan hemen sonra gebelik geri döner. RİA, spermlerin kadının tüplerine ulaşmasını engeller. RİA rahim içine yerleştirildiğinde yabancı bir madde olarak algılanır. Burada iltihabi bir reaksiyon (inflamasyon) oluşturur. Bu reaksiyon sonucu, ovulasyon devam etmesine rağmen rahime ulaşan spermler etkisiz hâle getirilir. Gebeliği önlemede etkili bir yöntemdir (yöntem başarısı %99).
Prezervatif nedir ve ne için kullanılır?
Cinsel ilişkiden önce sertleşmiş (ereksiyon olmuş) penisin (erkek üreme organı) üzerine takılan kauçuk veya lateksten yapılan ve erkeklerin kullandığı yöntemlerden biridir. Cinsel ilişki sırasında erkeğin boşalması (ejakulasyon) sırasında ortaya çıkan meni ve spermin önünde bariyer oluşturarak vajene ve oradan da serviksten uterusa geçişini engelleyerek koruma sağlar. Koruyuculuğu doğru kullanıma bağlı olarak %90-95’tir. Kondom, cinsel yolla bulaşan hastalıkları önler, kadınları serviks (rahim ağzı) kanserinden koruyabilir.
Ertesi Gün Hapı ne gibi durumlarda kullanılır?
Korunmasız cinsel ilişkide bulunma, kadın/erkek kondomun yırtılması, OKS’nin alınmasının unutulması, tecavüze uğrama gibi durumlarda kullanılabilir. Cinsel ilişkiden sonraki ilk 72 saat içinde (mümkün olduğunca en erken zamanda) 12 saat arayla 2 kez olmak üzere, ertesi gün hapı (OKS’lere göre hormon miktarı daha yüksek) içilir.
Dünya Sağlık Örgütüne göre cinsel sağlık nedir?
DSÖ’ye göre cinsel sağlık; cinsel bir varlık olan insanın sadece bedensel değil; duygusal, düşünsel ve toplumsal bütünlüğü sağlayan, kişilik gelişimi, iletişiminin ve sevgisinin paylaşımını olumlu yönde geliştiren sağlıklılık hâlidir.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklara neden olan faktörler nelerdir?
Cinsel yolla bulaşan hastalıklara neden olan faktörler:
• Korunmasız cinsel temas veya ilişkide bulunmak
• Birden fazla cinsel eş
• Başka cinsel eşleri olan bir eşe sahip olmak
• CYBH’ı olan kişi/kişilerle ile cinsel ilişkiye girmek
• CYBH’ı olan kişinin, durumunu eşine bildirmeden ilişkiye girmesi
• CYBH’ı olanın tıbbi tedavi arama davranışı içerisinde olmaması veya gecikmesi
• CYBH’ı olanın tedaviye uymaması/tedaviye uyumsuzluk göstermesi
• Cinsel eşlerin de tedavi edilmemesi
• Eğer bir kişide CYBH etkeni varsa başka CYBH etkeninin de olma olasılığının yüksek olması (Örneğin; HIV/AIDS varsa gonore veya sifiliz de olabilir.)
Cinsel yolla bulaşan hastalıklarda risk grupları kimlerdir?
CYBH’larda Risk Grupları
• Ergen Yaştaki Kızlar: Vajen ve serviks (rahim ağzı) dokusunun zayıf olması nedeniyle enfeksiyonlara duyarlı olması, ilk cinsel deneyim yaşının düşmesi ve birden fazla cinsel eşin olması durumunda enfeksiyon etkenlerinin bulaşmasını kolaylaştırmaktadır.
• Kadınlar: Cinsel organlarının anatomik ve fizyolojik yapısı nedeniyle erkeklere göre mikroorganizmaların daha rahat bulaşabildiği, üreyebildiği ve etkilenmesine neden oldukları bir durum oluşturmaktadır.
• Sünnetsiz Erkekler: Sünnet derisi ile penis arasındaki boşluk, mikroorganizmalar için uygun ortam oluşturur.
• Birden fazla cinsel eşi olanlar.
• Birden fazla cinsel eşi olup korunmasız ilişkide bulunmuş/devamlı bulunan kişiler.
• Uyuşturucu kullananlar ve uyuşturucu kullanan cinsel eşi olanlar.
Cinsel yolla bulaşan hastalıkların genel belirtileri nelerdir?
CYBH’ların Genel Belirtileri
• Kadınlarda vajinadan normalden farklı renk, kıvam, koku, akıntı
• Erkekte, normalde olmayan penisten akıntı
• Cinsel birleşme sırasında veya hemen sonrasında cinsel organlarda ağrı, kanama
• Erkekte; penis, testisler ve çevresinde, kadında; vajina ve çevresinde ağrılı-ağrısız yaralar, siğiller, uçuklar
• Makat ve dış üreme organları ve çevrelerinde ele gelen şişlikler
• Kasıklarda ağrı ve şişlikler
• Karın alt bölgesinde ağrı ve hassasiyet
• Sık idrara çıkma, idrar yaparken ağrı, sancı, yanma, cinsel ilişki sonrası dönemde idrarda kan görülmesi
• Sarılık, yüksek ateş, hâlsizlik, yorgunluk, bulantı, ağızda yaralar, geçmeyen ishaller, iştahsızlık, ağırlık kaybı gibi genel hastalık belirtileri
Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma yolları nelerdir?
CYBH’den korunmanın temeli ergenliğe girenlerden başlayarak toplumun her kesimine, yaş grubuna ve her iki cinse yönelik cinsel sağlık konularında uygun koşullarda, uygun kişilerle, uygun ortamlarda ve uygun tekniklerle sürekli ve etkin eğitimlerin verilmesidir. Cinsellik, insan haklarından üreme hakkının bir parçası olarak kabul edilmeli, toplumun ahlak yargıları konusunda duyarlı ancak tabu olmaktan çıkartılarak insanın fizyolojik ve duygusal bir özelliği olarak kabul edilmelidir.
CYBH’den korunmanın diğer en önemli koşulu ise tek cinsel eşliliktir. Eşlerden birinin ve/veya ikisinin de birden fazla cinsel eşi varsa CYBH’ler için risktir. Bu durumda kişilerin mutlaka kondom gibi bariyer yöntemlerle hem kendisini hem de cinsel eşlerini koruması gerekmektedir. Özellikle Hepatit B ve Hepatit C, HIV/AIDS cinsel yol dışında kan ve enfekte vücut sıvıları ile bulaşabilir. Bu nedenle cinsel yol dışında bir kişinin bu etkenlerle enfekte olması sonucunda cinsel ilişki ile bu etkenler cinsel eşine/eşlerine geçebilir. Bu durumda da mutlaka bu hastalığı olanların cinsel ilişki sırasında eş/eşlerine bu etkeni bulaştırmaması için kondom gibi bariyer yöntemler kullanması gerekir. Yine bu hastalığı olanlardan özellikle Hepatit B’nin aşısı vardır. Cinsel eş/eşlerin mutlaka Hepatit B aşısı yaptırması bu nedenle önemlidir. Ancak Hepatit C ve HIV/AIDS’in şu an için kullanılan etkin aşılarının olmadığını belirtebiliriz. Son zamanlarda oldukça gündemde olan bir diğer konu da genital siğillerdir (Human Papilloma Virüsü, HPV). HPV’ye karşı etkin ve güvenilir aşı geliştirilmiştir. Ergenliğe giriş aşamasında yani 11-12 yaşlarında kız ve erkek çocuklarına 3 doz şeklinde yapılabilir. Bu aşı aynı zamanda kadınlarda serviks (rahim ağzı) kanserine karşı da koruyucudur. Bir diğer önemli konu da CYBH’ı olan bireyin tedavisinde mutlaka cinsel eş/eşlerinin de tedavi edilmesinin gerekliliğidir. Bu durumu hem eş/eşlerin de bir sağlık hakkı olarak hem de hastalığın yayılmasını engellemek için yapılması gereken bir uygulama olarak kabul etmek gerekir.
Kadın/anne sağlığını etkileyen faktörleri nelerdir?
Kadın/anne sağlığını etkileyen faktörleri şu şekilde sınıflandırabiliriz:
1. Ailede ve Toplumda Kadının Yeri
• Kadının Eğitim Durumu
• Kadının Sosyal Statüsü
• Meslek Edinme
• Gelir Getirici İşte Çalışma
• Çalışma Yaşamında Yer Alma
• Toplumsal Karar Verici Mekanizmalarda Yer Alma (Yöneticilik, siyasal yaşamda temsiliyet vb.)
• Sosyal ve Yasal Özerklik
• Ailenin Yapısı
• Ailenin Tipi (çekirdek ya da geniş aile)
• Ailedeki Birey Sayısı
• Eşin Eğitimi ve Mesleği
• Ailenin Aylık/Yıllık Toplam Geliri
• Toplumun Özellikleri
2. Sağlık Hizmetlerine Ulaşabilme ve Kullanabilme
• Genel Sağlık Hizmetlerinin Varlığı ve Sunumu
• Temel Sağlık Hizmetlerinin Yaygınlığı ve Ulaşılabilirliği
• Aile Planlaması Hizmetlerinin Varlığı, Sunumu, Ulaşılabilirliği ve Sürdürülebilirliği
• Temel ve Kapsamlı Obstetrik (Kadın Doğum) Hizmetlerinin Varlığı, Sunumu, Ulaşılabilirliği ve Sürdürülebilirliği
3. Biyolojik Faktörler
• Beslenme Durumu ve Sorunları
• Anemi (kansızlık)
• Obezite
• Zayıflık
• Boy Kısalığı
• Vitamin Eksiklikleri (D vitamini, B9, B12 eksiklikleri)
• Mineral ve Element Eksiklikleri (Demir, iyot vb.)
• Var Olan Hastalıkları
• Kronik Hastalıkları (hipertansiyon, diyabetes mellitus, kalp kapak hastalıkları, obezite vb.)
• Enfeksiyon ve Paraziter Hastalıklar (Sıtma, HIV/AIDS, Viral Hepatitler vb.)
• Doğurganlıkla İlgili Özellikleri
• İlk âdet Tarihi
• Evlilik Yaşı
• İlk Gebelik Yaşı
• Gebelik Sayısı
• Düşük, Ölü Doğum, Küretaj Sayısı
• Menopoz Yaşı
4. Bireysel Davranışlar, Psikososyal Faktörler
• Alışkanlıkları (sigara, alkol, madde bağımlığı)
• Psikososyal Bozuklukların Varlığı ve Çare Arama Davranışları
Anne ölümü nedenleri nelerdir?
Anne ölümü nedenleri:
1. Doğrudan Nedenler
• Kanama (%25)
• Enfeksiyon (%15)
• Düşük (%13)
• Toksemi (%12)
• Engellenmiş Eylem (%8)
2. Dolaylı Nedenler (%8)
• Annede önceden var olan veya gebelikte ortaya çıkan sistemik hastalık varlığı
Bu iki nedenden dolayı belirtilen sürelerdeki ölüm “anne ölümü”dür.
Çocuk Sağlığı Hizmetleri nelerdir?
Çocuklarda sadece sakatlığın ve hastalığın olmayışı değil bedensel, ruhsal (aklen) ve sosyal yönden sağlıklı büyümesi, gelişmesi ve yetişmesi için koruyucu, tedavi edici ve rehabilite edici sağlık hizmetlerine “Çocuk Sağlığı Hizmetleri” denir.
Yeindoğan döneminde bebeğin yaşamını etkileyen sorunlar nelerdir?
Bu dönemde bebeğin yaşamını etkileyen sorunlar şunlardır:
• Konjenital (doğumsal) anomaliler (bozukluklar)
• Düşük doğum ağırlığı
• Enfeksiyonlar
• Doğum travmaları
• Beslenme sorunları, yani anne sütü alamama
Bu sorunlara ek olarak şu belirtiler de önemlidir:
• Sarılık
• Morarma
• Havale geçirme
• Kanama
• Hareketlerin azlığı
Bu sorunlarla karşılaşmamak için kadın/anne sağlığına önem verilmelidir.
Süt çocukluğu döneminde hangi tip enfeksiyonlar görülür?
Süt çocukluğu döneminde özellikle solunum sistemi enfeksiyonları (nezle, grip, orta kulak iltihabı, bronşit, pnömoni (zatürre), farenjit), ishalle seyreden sindirim sistemi enfeksiyonları, özellikle kız çocuklarda idrar yolunun kısa olması nedeniyle daha sık karşılaşılan idrar yolu enfeksiyonları görülebilir. Bu enfeksiyonlar ciddi sonuçlar doğurabilir, maalesef ölümlere bile neden olabilir.
Anne sütünün yararları bebek için nelerdir?
Anne Sütünün Yararları
Bebek İçin
• Anne sütü, bebeğin zihinsel, fiziksel ve ruhsal gelişimi için en uygun besindir.
• Emzirme ile anne ve bebek arasında ruhsal bir bağ kurulur. Bu durum annede psikolojik olarak rahatlamayı, bebekte de ruhsal gelişimi sağlaması açısından çok değerlidir.
• Anne sütü içerisindeki bazı maddeler bebeğin rahatlamasına ve daha kolay uyumasına yardımcı olur.
• Özellikle doğumdan sonra ilk birkaç saat içerisinde gelen ve 5 gün kadar devam eden ilk ağız sütü (kolostrum), bebeğin dünyaya uyumunu sağlayan bağışıklık sistemi için gerekli birçok maddeyi içerir.
• Anne sütü dünyanın en hijyenik, en besleyici, en temiz besinidir. Diğer gıdaların hazırlanmasındaki hijyen sorunları, ısıtma gereksinimleri, atık sorunu yoktur.
• Anne sütü alan bebeklerde ishal, kabızlık, karın ağrısı, zayıflama, önemli bazı enfeksiyonlar, diyabetes mellitus (şeker hastalığı), ağız diş sağlığı sorunları ve diş çürükleri vb. daha az görülür.
Aşının ve aşılamanın en önemli yararı nedir?
Aşının ve aşılamanın en önemli yararı ise hastalığın kontrol altına alınmasını, görülme sıklığının azaltılmasını (eliminasyon) ve o hastalık etkenine dünyadan yok edilmesini (eradikasyon) sağlar. Örneğin; başarılı aşılama hizmetleri sonucu çiçek virüsü eradike edilmiş ve çiçek hastalığı yok edilmiştir. Günümüzde polio (çocuk felci) virüsü ve hastalığı için aynı çaba gösterilmektedir. Yine günümüzde kızamık eliminasyon programı ile kızamık hastalığının görülme sıklığı oldukça azaltılmıştır.
BCG aşısı nedir ve ne zaman ve nasıl uygulanması gerekir?
BCG (Verem-Tüberküloz) Aşısı
Takvimimizde 2. ay bitiminde olmak üzere 0-3 ay arasında yapılabilir. Deri içine (intradermal, ID) yapılması gerekir. Bu nedenle deneyimli sağlık personeli tarafından bebeğin sol omuz başına yapılmalıdır. Üçüncü aydan sonra yapılacaksa bebek verem basili ile karşılaşmış olabilir. Bu nedenle test edilmesi gerekir. Verem basili ile karşılaşılıp karşılaşılmadığını belirleyen testin adı PPD’dir. PPD sonucu negatif ise BCG aşısı yapılmalıdır. BCG aşısı yan etkileri az olan bir aşıdır. Aşının dozu, aşılama yeri ve derinliği, aşılanan kişinin yaşı ve bağışıklık sisteminin durumuyla ilgilidir. En sık görülen yan etkiler koltuk altında ve boyunda lenfadenopati (LAP, beze) ve aşı yapılan yerde veya yakınlarında apsedir.
AIDS ne anlama gelir ve bu hastalığın etkeni nedir?
“AIDS”, “kazanılmış bağışıklık eksikliği sendromu” anlamına gelmektedir. Hastalık, vücudun savunma sistemine saldıran ve vücudun artık kendisini enfeksiyonlara karşı koruyamamasına neden olan HIV adı verilen virüsten kaynaklanır.
Aile planlaması ne demektir?
Aile planlaması, ailelerin istedikleri sayıda, istedikleri zamanda, anne ve çocuk sağlığı için uygun aralıklarla çocuk sahibi olmaları demektir.