Videonun Tarihi

Film üzerindeki kimyasal madde taneciklerine “grain” adı verilir.

Elektronik resim üzerindeki beneklere “pixel” adı verilir.

Çözünürlük, film üzerindeki noktacıkların veya elektronik resim üzerindeki beneklerin sayısı ile tanımlanır. Bu sayılar ne kadar çoksa, resmin çözünürlüğü o kadar fazladır.

Resmin noktalardan oluşması, resim sanatında Noktacılık olarak adlandırılmaktadır. Noktacılık (Pointillism), küçük boya darbeleri kullanılarak yapılan bir resim tekniğidir. Birbirine yakın olarak yer alan noktacıkları insan gözü, bir bütün olarak algılar. Noktacılık, resmin görüntüsünden kullanılan tekniğe ve estetik kurama kadar sanat dünyasını yeniden biçimlendirmiştir.

Ana renkler Kırmızı (Red), Yeşil (Green) ve Mavi (Blue) dir. Diğer renkler bu renklerin karışımından elde edilir. Üç ana rengin kesişimi ise beyaz (white) rengi verir.

Ara renkler Mavi-Yeşil (Cyan), Mor (Magenta) ve Sarı (Yellow) dır.

Televizyon tekniğinde videonun anlamı nesneden yansıyan ışığın, bir başka deyişle optik görüntünün elektriksel sinyale dönüştürülüp işlenmesi daha sonra da elektriksel sinyalin optik görüntüye dönüştürülerek bir ekranda tekrar gözle görünür hale getirilmesidir.

 Bir televizyon sistemi genel olarak şu üç ana bölümden oluşur:

• Video Kameralar: Üzerinde kayıt ünitesi olanlar dış çekim kamerası olarak tanımlanırlar. Stüdyo kameralarının üzerinde kayıt üniteleri yer almaz.
• Program Üretimi: Dış çekim kameraları veya stüdyo kameraları ile kaydedilmiş görüntülerin işlendiği ve kurgulandığı üniteler. Kurgu, Özel Efekt, Grafik, Ses veya Alt Yazı cihazlarının bulunduğu üniteler.
• Yayın: Televizyon programlarının canlı veya banttan yayınlandığı üniteler. Yayın karasal (terrestrial) yapılacaksa televizyon vericileri, kablo (cable) üzerinden yapılacaksa kablo dağıtıcıları, uydudan (satellite) verilecekse uydu vericileri (up-link) üniteleri.

Nesnelerin optik görüntülerinin elektrik akımlarına dönüştürülebilmesi için, taranması (scanning) gerekmektedir. Bu alandaki önemli çalışmalardan biri, 1884 yılında Paul Gottlieb Nipkow tarafından tarama diskinin keşfedilmesidir.

1911 yılında Alan Archibald Campbell-Swinton Katot Işınlı Tüp’leri incelmekteydi. Yaptığı çalışmalarda katot ışınlı tüplerin elektronik görüntü elde edilmesinde kullanılabileceği sonucuna vardı. 1925 yılında Vladimir Zworykin, katot ışınlı tüpler üzerinde deneyler sonucunda bir elektronik kamera tüpü geliştirdi. Kamera tüpleri kısa sürede geliştirilerek “Iconoscop, Image Orthicon, Vidicon ve Plumbicon” olarak televizyon stüdyolarındaki kameralarda uzun yıllar kullanıldı. Kameralarda katot ışınlı tüp özelliğinin kullanılması ile “Elektronik Televizyon” dönemi başlamış oldu.

İngiltere’de ilk televizyon yayınları John Logie Baird’in elektromekanik televizyon sistemi ile Eylül 1929 yılında BBC tarafından yapıldı.

Renkli televizyon sistemi çalışmaları sonucunda dünya genelinde NTSC, PAL ve SECAM olarak üç analog televizyon sistemi standart olarak kabul edildi.

1953 yılında ABD’de var olan siyah beyaz televizyon sistemi ile uyumlu bir renkli televizyon sistemi kabul edildi. Renkli yayınlar, kullanılan siyah-beyaz televizyon alıcıları tarafından alınabilecek fakat renkli yayınlar siyah-beyaz olarak seyredilecekti.

PAL Sistemi 1967 yılında Almanya’da var olan siyah beyaz televizyon sistemi ile uyumlu bir renkli televizyon sistemi olarak kabul edildi.

1967 yılında Fransa’da siyah beyaz sistemden renkli SECAM (Sequential Color with Memory) sistemine geçilmiştir.

Analog televizyon sistemlerinin bazı ortak özellikleri vardır. Bu özellikler her üç sistemde de aynıdır. Kameralarda ve alıcılarda görüntü en boy oranı 4 birim yatay, 3 birim düşeydir. Bu oranın değeri 1.33’dür ve genel olarak 4:3 olarak ifade edilir.

NTSC sisteminin çözünürlüğü PAL/SECAM sistemlerinin çözünürlüğünden düşüktür. Çözünürlük bir karedeki aktif satır sayısına bağlıdır. NTSC sisteminde bir kare 525 satırla taranırken PAL/SECAM sistemlerinde bir kare 625 satırla taranır.

Bu bağlamda İzleyicilerin genel talepleri aşağıdaki gibidir:

• Etkileşimli program izleme
• Çözünürlüğü yüksek görüntü izleme
• Daha fazla kanal izleme
• Stereo ses dinleme

Sayısal Televizyon Yayıncılığı önemli değişiklikler getirmiştir. Ekranların en boy oranı 16:9 Geniş Ekran (Wide Screen) olmuştur.

Sinemada film kullanılarak çalışmanın üstün özelliklerinden başlıcaları şunlardır: Yüksek çözünürlük sağlar ve gelişmiş mercekler kullanılır.

Sayısal teknoloji, televizyon yayınlarında hem kanal sayısını artırmış hem de etkileşimi (interactivite) olası kılmıştır.  

IPTV Sistemi aşağıdaki bölümlerden oluşmaktadır:

• İçerik Sağlayıcı (content provider)
• Hizmet Sağlayıcı (service provider)
• Ağ Sağlayıcı (network provider)
• Abone (subscriber)