HAREKETLİ GÖRÜNTÜNÜN TARİHİ - Deneme Sınavı - 24

Sesli sinema, sinemanın II. Dünya Savaşı sonrasında televizyonla rekabet edebilmek için uyguladığı yöntemlerden biri değildir.

Daha çok Amerikan sineması olarak adlandırılan ve genelde bir kahramanın macerasını anlatan sinema türüne Holywood Stili denilmektedir.

1910’lu yılların sinema sektörü ile ilgili olarak, “Hollywood filmleri, tanımlaması sanat sineması meraklıları için yüceltilen bir sinema tanımlaması olmuştur.” Yargısı yanlıştır.

Sinema tarihinde paralel kurguyu ilk kez kullanan yönetmen Edwin S. Porter’dır.

Paragrafta bahsi edilen Potemkin Zırhlısı filminin yönetmeni Sergeri M. Eisenstein’dır.

Luis Delluc ilk film eleştirmenlerindendir.

Lumiere kardeşlerin ürettiği ilk film türü belgeseldir. Hayvanların hareketlerini görüntülemek üzerine çalışmalar yapmışlardır.

Lumiere kardeşler- Trenin Ciotat Garı’na Girişi filmi sinemada gerçekçi yaklaşımın ilk örneklerindendir.

Bir anlatı filminde, bütün olayların nedensel ilişkileri zaman dizinsel düzeni, süresi, sıklığı ve mekanları da dahil olmak üzere izleyiciye doğrudan sunulmasına olay örgüsü denilmektedir.

Paralel kurgu, Pudovkin’in kurgu ayrımlarından biri değildir.

Sinemanın başlangıcı sayılabilecek cihaz sinematograf denilen teknik bir aygıttır.

Lumiére Kardeşler’in filmlerinin izleyici tarafından dikkat çekici bulunmasında beyazperdede izledikleri görüntülerin gerçek hayattaki insan, nesne ve fiziki çevreyi, hemen herkesin anlayabileceği nitelikte gösterilmesinden kaynaklanır.

Film yoluyla belirli bir öykü anlatma dönemi Meliés ile başlar. Diğer bir deyişle öykülü filmin ilk örneklerinin yapımcısı Meliés’dir.

Lumiere Kardeşler sinemada belgesel türü filmlerin çekilmesinde öncü olmuş isimlerdir. Filmin sanat ortamına dönüşmesinde etkin olan kriter, anlatım dilinin farklılığı olarak düşünülmelidir.

Bu teknikleri kullanan ilk yönetmen Griffith’dir.

Literatürde paralel kurguyu sinema sanatına katan ilk yönetmen Porter olarak geçmektedir.

Einstein ve Freud’un ortaya attığı kavramlar, sanatta zaman ve mekan kavramının tartışılması ve yeni tanımların ortaya çıkması Avrupa’da toplumsal yapının değişmesine ve sinemanın bu durumdan etkilenmesine neden olmuştur.

Pudovkin’e göre beş ayrı kurgu tipi vardır. Bunlar: kontrast, koşutluk, simgecilik, eşzamanlılık ve temanın tekrarı kurgularıdır.

Dışavurumculuk akımının temel özelliği, iç dünyaların dışa yansıtılması ve nesnel gerçekliğin değiştirilerek yeni bir gerçekliğin yaratılmasıdır.

Sinemanın başlangıcı sayılabilecek cihaz sinematograf denilen teknik bir aygıttır.