HALKLA İLİŞKİLERDE GÜNCEL KAVRAMLAR II

“Bir sponsorluk ya da yaratılmış bir etkinliğin etrafında iletişimi koordine etme girişimidir.” Halkla ilişkiler için doğru bir ifade değildir.

“Eğitim” bir ülkeye özgü halkla ilişkiler stratejilerini tasarlamak için kullanılan çevresel değişkenlerden biri değildir.

Kolektivizm (toplulukçuluğa karşı bireycilik), bir kültürün üyelerinin bireye kolektiviteden daha fazla değer verme derecesini ifade eder.

İlişki bir topluluk veya bölgesel grup gibi genel bir halkla değil, daha ziyade değer ilişkileri, halkla ilişkiler uygulayıcısının amaçlarını gerçekleştirmesine yardımcı olabilecek etkili konumlardaki insanlarladır.

“Medya” Uluslararası halkla ilişkiler alanında çalışacak aktörlerden biri değildir.

Uygulama: Halkla ilişkiler faaliyetlerini yerel, bölgesel ya da uluslararası biçimde gerçekleştirme

IPRA, küresel alanda güvenilir iletişim ve halkla ilişkilerin etik uygulamalarını geliştirmeyi amaçlayan bir kuruluştur.

“Kurum uygulamalarını ve itibarını iyileştirmenin bir yolu olarak kullanılmaktadır.” Ve “Küresel kurumlar, kendilerini örnek vatandaş olarak konumlandırmaya çalışırken uluslararası alanda edindikleri deneyimlerini kullanabilmektedir.” İfadeleri doğrudur.

Unilever  40 yıldır hayvanlar üzerinde test yapılmasına alternatifler geliştirdiğini ve 2023 yılına kadar kozmetikler için hayvanlar üzerinde test yapılmasının küresel olarak yasaklanması çağrılarını kamuoyu önünde desteklediklerini belirtmiştir.

Ulus devletlerin, ülkelerin veya toplumların yabancı kamularla iletişimsel ilişkilerini nasıl yönettikleri, büyük ölçüde siyaset biliminin ve uluslararası ilişkilerin alanı gibi görülse de uluslararası halkla ilişkiler kapsamında da ele alınmaktadır.

Güç mesafesi, farklı katmanların üyelerine farklı önem ve statü düzeyleri verildiği bir toplumun dikey katmanlaşmasını tanımlar. Tipik olarak, daha düşük güç mesafesine sahip toplumlar, nispeten daha yüksek sosyal hareketliliğe sahip olma eğilimindedir ve bunun tersi de geçerlidir. Güç mesafesi daha yüksek olan toplumlar ayrıca daha otoriter örgütsel yapılara sahip olma eğilimindedir.

Enformasyon Sistemleri Kuramı, kültürün sözsüz bileşenlerini açıklamaya ve iletişim üzerindeki etkilerini ortaya koymak amacıyla geliştirilmiştir. Amerikalı antropolog Edward Twitchell Hall (1914- 2009) “primary message systems” (birincil bildirim sistemleri) olarak ortaya attığı bu kuram insan etkinliklerinin bütün insanlarda ortak olduğundan hareket edilerek geliştirilmiştir. Hall’e göre, insanlar bu temel etkinlikleri yerine getirirken ihtiyaçlarını farklı şekillerde karşılamakta ve böylece farklı kültürel birikimler oluşturmaktadır.

Amerikalı antropolog Edward Twitchell Hall (1914-2009) “primary message systems” (birincil bildirim sistemleri) olarak ortaya attığı bu kuram insan etkinliklerinin bütün insanlarda ortak olduğundan hareket edilerek geliştirilmiştir. Hall’e göre, insanlar bu temel etkinlikleri yerine getirirken ihtiyaçlarını farklı şekillerde karşılamakta ve böylece farklı kültürel birikimler oluşturmaktadır.

Bu etkinlikler şöyle sıralanmaktadır:

Etnosentrizm, diğer kültürleri kendi kültürümüze kıyasla yargılama ve kendi kültürümüzün diğer kültürlerden üstün olduğuna inanma eğilimini ifade eder.

Kurumun ve kamuoyunun motivasyonel amacının netleştirilmesi: Halkla ilişkiler uygulayıcısının hem organizasyonun hem de kamunun motivasyonel amacını netleştirmesi gerekir. Buradaki hedef, hem örgütün hem de kamunun çıkarlarının nerede kesiştiğini bulmaktır. Ortak kültürel değerlerin belirlendiğinde kurumun hedef kitlesiyle ilişki kurma şansı yükselecektir. Etkili kişilerarası etkileşimler için farklı türde bilgilere ihtiyaç vardır. Kişilerarası iletişim, yüzyüze, sözsüz iletişim ve zaman kullanımı gibi konuların anlaşılmasını gerektirir. Mesaj oluşturabilmek için, bir ulusa veya kültüre özgü kültürel semboller ve simgeler, renkler, müzik ve kültürel değerler anlaşılmalıdır.

Devletlerin Uluslararası Halkla İlişkiler Çalışmaları Kamu sektörü kuruluşlarındaki halkla ilişkiler faaliyetleri çok çeşitlidir ve genellikle hükümet/ devlet iletişiminde yer alan genel faaliyetler altında ele alınmaktadır. Halkla ilişkilerin işlevi, bilgi sağlayarak, farkındalığı artırarak ve belirli konulara ve politikalara yönelik kamu tutumlarını ve hatta davranışlarını etkileyerek, kurumların içindeki veya dışındaki belirli hedef kitleye yönelik bilgi ve iletişim faaliyetlerinin stratejik yönetimidir. Günümüzde devletlerin uluslararası alanda gerçekleştirdikleri halkla ilişkiler çalışmaları, kamu diplomasisi, lobicilik, ülke imajına yönelik çalışmalar kapsamında ele alınmaktadır.

Uluslararası Organizasyonlar ve STK’ların Uluslararası Halkla İlişkiler Çalışmaları: Uluslararası örgütler ya da organizasyonlar olarak tanımlayabileceğimiz Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü (WHO–World Health Organization), Avrupa Birliği, ASEAN, APEC (Asia Pasific Economic Conference) ve Dünya Bankası gibi kurumların halkla ilişkiler ya da iletişim çalışmaları küresel ya da uluslararası organizasyonlar olmaları nedeniyle uluslararası kapsamda gerçekleştirilecektir. Benzer biçimde çok sayıda uluslararası sivil toplum kuruluşu da küresel ya da uluslararası ortamda faaliyet göstermektedir. Genellikle küresel sorunlar çerçevesinde gelişen UNESCO, Greenpeace, World Wild Found (WWF), Uluslararası Af Örgütü, Kızıl Haç/Kızılay gibi bu örgütler küresel yapılarına rağmen ulusal şubeler ya da ortaklar yoluyla hareket edebilmekte ve iletişim çalışmalarını sürdürmektedir.

Müşterilerin uluslararası halkla ilişkiler ajanslarından

beklentileri şu şekilde sıralanabilir:

IPR- Institute for Public Relations: 1956’da kurulan Halkla İlişkiler Enstitüsü (IPR=Institute for Public Relations), halkla ilişkiler ve kurumsal iletişim uygulamalarında araştırmaya dayalı bilginin daha fazla kullanımını teşvik etmeye çalışan kâr amacı gütmeyen bir vakıftır. IPR, profesyonellerini çeşitli araştırma ve girişimleri teşvik etmektedir.

Halkla ilişkilerde ilişkisel modellerin tanımlayıcı özelliklerine benzeyen kamu diplomasisinin özellikleri şu şekilde listelenebilir: