Kurumsal Sosyal Sorumluluk
Kurumsal sosyal sorumluluk alanı ile ilgili literatür araştırıldığında, bu kavramın ilk olarak hangi araştırmacılar tarafından kullanıldığı görülmektedir?
Kurumsal sosyal sorumluluk alanı ile ilgili literatür araştırıldığında, bu kavramın ilk olarak
A. B. Carroll ve K. Davis tarafından kullanıldığı görülmektedir.
Kurumsal sosyal sorumluluk kavramının genel tanımı nedir?
KSS bir kurumun çalışanlar, topluluklar, çevre ve toplum da dahil olmak üzere tüm paydaşlarına karşı yükümlülüklerini ve misyonunu yerine getirirken uyguladığı gönüllü eylemlerin bütünüdür.
Sosyal sorumluluk kavramını geniş bir biçimde nasıl tanımlarız?
Bir işletmenin ekonomik ve yasal koşullara, iş ahlakına, işletme içi ve çevresindeki kişi ve kurumların beklentilerine uygun bir çalışma stratejisi ve politikası gütmesi, insanları mutlu ve memnun etmesidir.
Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin insan hakları alanı hangi ilkeleri içermektedir?
İnsan Hakları Alanı:
İlke 1: İş dünyası, ilan edilmiş insan haklarına
destek olmalı ve saygı göstermeli
İlke 2: İş dünyası, insan hakları ihlallerinin suç
ortağı olmamalı
Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin çalışma standartları alanı alanı hangi ilkeleri içermektedir?
İlke 3: İş dünyası, çalışanların sendikalaşma ve
toplu müzakere özgürlüğünü desteklemeli
İlke 4: Zorla ve zorunlu işçi çalıştırılma uygulamasına son verilmeli
İlke 5: Her türlü çocuk işçi çalıştırılmasına son
verilmeli
İlke 6: İş dünyası, işe alım ve işe yerleştirmede
ayrımcılığa son vermeli
Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin çevre alanı hangi ilkeleri içermektedir?
İlke 7: İş dünyası, çevre sorunlarına karşı ihtiyati yaklaşımları desteklemeli
İlke 8: Çevresel sorumluluğu artıracak her türlü
faaliyet ve oluşuma destek verilmeli
İlke 9: Çevre dostu teknolojilerin gelişmesi ve
yaygınlaşmasını desteklemeli
Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin yolsuzlukla mücadele alanı hangi ilkeleri içermektedir?
İlke 10: İş dünyası, rüşvet ve haraç dâhil olmak
üzere her türlü yolsuzlukla savaşmalı
İNGEV’in 2018 yılında raporladığı bir araştırmaya göre , 2017 yılında Türkiye’de bir yılda kaç adet KSS projesi yapıldığı görülmektedir?
İNGEV’in 2018 yılında raporladığı bir araştırmaya göre , 2017 yılında Türkiye’de bir yılda 746 adet KSS projesi yapıldığı görülmektedir.
Yapılan araştırma sonuçlarına göre Türkiye’deki şirketlerin en fazla ilgi gösterdikleri kurumsal sosyal sorumluluk teması hangi alandadır?
Yapılan araştırma sonuçlarına göre Türkiye’deki şirketlerin en fazla ilgi gösterdikleri kurumsal sosyal sorumluluk teması “eğitim” alanıdır.
Keefe’ye göre (2002) kurumsal sosyal sorumluluğun önem kazanmasına dair beş tane gelişim
(trend) bulunmaktadır. Bu trendler nelerdir?
Keefe’ye göre (2002) kurumsal sosyal sorumluluğun önem kazanmasına dair beş tane gelişim
(trend) bulunmaktadır. Bu trendler; saydamlık, bilgi, sürdürülebilirlik, küreselleşme ve kamu sektörünün başarısızlığı biçimindedir.
Kitabınızda Kurumsal Sosyal sorumluluk teorileri 3 farklı teori çerçevesinde anlatılmıştır. Bu teoriler nelerdir?
• Hissedar Teorisi
• Sosyal Paydaş Teorisi
• Ortak Değer Teorisi biçimindedir.
Kurumsal sosyal sorumluluk teorilerinden biri olan hissedar teorisini açıklayınız.
Hissedar teorisi KSS’yi yatırımcıları değer yaratmasına engel olarak gören bir yaklaşım sunmaktadır. Teori temelini Adam Smith’in “Görünmez El
Teoremi” nden almaktadır. Görünmez el teoremini savunan uzmanların en bilineni Friedman’dır. Görünmez el yaklaşımını şu şekilde özetlemek mümkündür; “kâr yap ve kanunlara uy.” Bu yaklaşıma göre, işletmeler yasal zorunluluklar çerçevesinde kârlarını artırmaya çalışmaktadır. İşletmelerin sosyal
sorumluluğu, kaynakların toplum için etkili bir biçimde kullanımına imkân yaratacak, serbest piyasa mekanizması sağlayacaktır. Bunun yanı sıra Friedman yardımsever yaklaşımların sosyal sorumluluk olmadığını da belirtmektedir. Böyle sorumlulukların sadece bireyler için geçerli olabileceğini, kurumlar için geçerli olmadığını savunur.
Kurumsal sosyal sorumluluk teorilerinden biri olan sosyal paydaş teorisini açıklayınız.
Bu modele göre şirket yöneticileri, şirkette “pay” sahibi olan grupların çıkarlarını dengeli bir şekilde göz etmek zorundadır. Bu paydaşlara hissedarlar,
çalışanlar, müşteriler, tedarikçiler ve yerel halk örnek verilebilir. Yani, hissedarların kâr arttırma isteği yönetimin göz önünde bulundurmak zorunda
olduğu onca grubun isteklerinden sadece biridir. Bu model, ayrıca, şirketin sosyal sorumluluklarını yerine getirmesini de zorunlu kılar.
Kurumsal sosyal sorumluluk teorilerinden biri olan ortak değer teorisini açıklayınız.
Porter ve Kramer, iş dünyası ve toplum arasındaki ilişkiye yeni bir bakış açısıyla bakmış ve işletme kârlılıkları ve büyümeleri ile toplumsal refah
arasında sadece bir tarafın kaybedeceği ve diğer tarafın kazanacağı bir oyun olmadığını belirtmişlerdir. İşletmelerin hem toplumun hem de firmalarının faydalanacağı fırsatları keşfetmeleri yarar sağlayacaktır. Bu bağlamda KSS’nin sadece bir zarar kontrol aracı veya halkla ilişkiler kampanyası olarak
değerlendirilmemesi gerektiğini ve KSS’nin rekabetçi başarı için önemli olduğunun da kabul edilmesi gereklidir.
Kurumsal sosyal sorumluluk ile ilişkili kavramlar nelerdir?
Kurumsal sosyal sorumluluk ile ilişkili kavramlar şunladır; iş etiği, sürdürülebilir kalkınma, kurumsal vatandaşlık, kurumsal hayırseverlik, kurumsal
yönetişim ve kurumsal hesap verebilirlik.
Kurumsal sosyal sorumluluk modelleri nelerdir?
Kurumsal sosyal sorumluluk modelleri: Carroll’un Sosyal Sorumluluk Modeli, Davis’in Sosyal Sorumluluk Modeli, Ackerman’ın Sosyal Duyarlılık Modeli.
Kurumsal sosyal sorumluluk modellerinden biri olan Carroll’un Sosyal Sorumluluk Modeli'ni açıklayınız.
Carroll 1991 yılında yaptığı çalışmasında sosyal sorumluluk piramidi modelini geliştirmiştir. Bu
modelin temelinde kurumsal sosyal sorumluluk kavramının ekonomik, yasal, etik ve hayırseverlik
olmak üzere dört boyut çerçevesinde oluştuğu düşüncesi hâkimdir. Bu modele göre sosyal sorumlu
bir kurumu, kâr hedefiyle davranan, geçerli kanunlara uyum gösteren, etik bir şekilde hareket eden ve
iyi bir kurumsal vatandaş biçiminde olarak tanımlamak mümkündür.
Kurumsal sosyal sorumluluk modellerinden biri olan Davis’in Sosyal Sorumluluk Modeli'ni açıklayınız.
Davis’e göre sosyal sorumluluk, kurumların faaliyet gösterilen alandaki çıkar gruplarıyla aralarındaki
etkileşim sonucu ortaya çıkmaktadır. Kurumların bir yandan toplumun refahını yükselten bir yandan da
kurumun menfaatlerini koruyan önlemleri neden ve nasıl aldıklarını ayrıca bu önlemlere neden bağlı kalmak zorunda olduklarını beş ana varsayım altında toplamıştır. Bu varsayımlar şu şekildedir:
• Sosyal sorumluluk işletmelere emanet edilen sosyal güçten kaynaklanır: Bu ilke “Sorumluluğun Demir Kanunu” biçiminde de ifade
edilir. Bu düşünce işletmeleri, uzun dönemde bakıldığında topluma karşı sorumlu bir düşünce tarzıyla elindeki gücü toplumun ihtiyaçları doğrultusunda kullanmadıklarında, bu
güçlerini zaman içinde kaybetmeye mahkûm olacakları konusunda uyarmaktadır.
• Toplumsal faaliyetlere açık olması (Açık iletişim): İşletmeler hem toplumdan girdi almaya açık hem de topluma yönelik çalışmaları nedeniyle gerçekleştirdiği faaliyetler
hakkında topluma bilgi veren iki ucu açık bir sistem yapısında varlık gösteren organizasyonlardır. Bu sebepten dolayı işletmeler,
toplumsal refahın sürdürülmesi veya iyileştirilmesi için yapılacak faaliyetlerle ilgili toplumsal çevrenin temsilcilerini dinlemelidir. Toplumun sosyal ihtiyaç ve gereksinimlerine cevap verebilecek güce, bilgi ve beceriye sahip olan işletmelerin, sosyal sorunlara hassasiyetle eğilmesi beklenir.
• Sosyal sorumlulukların oluşturacağı maliyetler: İşletmeler ürettikleri ürün ya da gerçekleştirdikleri hizmetin kendilerine getirecekleri kazançların yanı sıra, oluşturabilecekleri
sosyal problemlerin maliyetlerini de her yönüyle hesaplamalı, uygulamaları gereken sosyal sorumluluk projeleri hakkında karar vermelidirler. İşletmeler sosyal sorumluluk
yaklaşımlarını sergilemeden önce ayrıntılı bir maliyet/fayda analizini yapmalı, öncelikli olarak hangi faaliyetlerin devam etmesi gerektiğine karar vermelidir. Sosyal sorumluluk projeleri için karar verme-gerçekleştirme süreci, doğal olarak işletmeye sosyal maliyeti de beraberinde getirir. Burada odaklanılması gereken temel unsur, sağlanacak sosyal faydanın meydana gelecek maliyetlerden ağır basıp basmayacağı noktasıdır.
• Sosyal sorumluluklar kullanıcılar tarafından karşılanır: bu görüş işletmenin yürüteceği faaliyetlerden oluşabilecek sosyal
maliyetlerin, ürün veya hizmetle ilişkili olarak dolaylı yoldan müşterilere yansıtılması düşüncesini savunmak biçimindedir. İşletmeler sosyal fayda getiren organizasyon olarak ek bir ekonomik fayda sağlamayacağını düşündüğü sosyal sorumluluk çalışmalarını tümüyle finanse etmesinin de gereksizliğini ifade eder. Bu sebeple işletmeler yapacakları
toplumsal açıdan yarar sağlayacak faaliyetlerin maliyetini, bu faaliyetlerle doğrudan ilişkili olan ürün ve hizmetin fiyatına, dolaylı olarak da müşterilere yansıtılması gerektiğini ifade etmektedir.
• Tüzel kişilik olarak işletmenin sosyal sorumlulukları: İşletmeler, kurumları ile doğrudan ilişkili olmayan bir sosyal sorunu
çözmek için gerekli uzmanlara sahip olması topluma yardımcı olmak durumundadır. İşletmelerin problemleri çözmede birincil
sorumluluğu olmadığı ifade edilmekle birlikte, tüzel kişilik olarak işletmelerin kendi faaliyet alanlarının dışında oluşan belirli
sosyal sorunlarla ilgilenmek sorumluluğunun da bulunduğu belirtilmektedir.
Kurumsal sosyal sorumluluk modellerinden biri olan Ackerman’ın Sosyal Duyarlılık Modeli'ni açıklayınız.
Robert W. Ackerman (1973), kurumların sosyal çabalarının asıl amaçlarının duyarlılık olması
üzerine bir model geliştirmiştir. Ackerman’ı modeli
üç basamaktan oluşmaktadır:
• Politika Aşaması: İlk aşamada işletmeler faaliyet gösterdiği bölgede bulunan toplumun beklentilerinin öncelik sırasını belirlemelidir. Bu aşamada işletmeler, belirlenen
sosyal sorunlarla ilgili nasıl bilinçlendirme yapacaklarına ve nasıl bir hareket tarzı uygulayacaklarına karar vermeye çalışmalıdır.
Toplumda sosyal bir problemin oluşması ve bunun işletmelere herhangi bir biçimde bildirilmemesi varsayılarak, sorunla ilgili
belirlenecek stratejileri kapsayan sözlü ve yazılı bir rapor hazırlanır. Üst yönetimce geliştirilen sosyal sorumluluk politikaları,
işletmenin sosyal sorumluluk faaliyetlerine bir zemin oluştur.
• Öğrenme Aşaması: Bu aşamada işletmeler toplumun sosyal sorunlarına yönelik gereksinimleri belirlemek, sorunlar ile ilgilenmek
ve bu sorunların çözümüne yönelik stratejiler geliştirmek için, varsa kurum içinden
yoksa dışarıdan uzman bir danışman istihdam ederek soruna yönelik duyarlılıklarını göstermeye çalışmaktadır. Bu aşamaya
kadar işletme sosyal sorunları ve sorumlulukları belirlemeye yönelik politikalar oluşturma çabasıyla kendisini sınırlamaktaydı.
Sosyal sorunu belirledikten sonra sorumluluk bilincindeki bir işletme, sorunun çözümüne yönelik nasıl bir politika izleyeceğini,
nasıl bir KSS faaliyeti yapacağını belirleyerek uygulamaya geçmektedir.
• Örgütsel Yükümlülük Aşaması: Bu aşama, işletme tarafından sosyal sorumluluk faaliyetlerinin uygulanmaya başladığı aşamadır.
Belirlenen sosyal sorumluluk politikası kurumsal hale getirilir. Örgütsel yükümlülük aşamasında daha önceki aşamalarda vurgulanan politikalar ve prosedürler işletme içerisinde çalışmaların doğal bir parçası olarak düşünülmeli ve kurumun tüm çalışanınca benimsenmesi sağlanmalıdır.
Kurumsal sosyal sorumluluğun kurumlara yönelik avantajları nelerdir?
KSS çalışmaları kurumlara çeşitli avantajlar sağlamaktadır. Literatürde belirtilen KSS’nin sağladığı
avantajları genel olarak şu şekilde sıralamak mümkündür:
• Marka değeri oluşturmayı sağlar.
• Olumlu kurumsal imaj ve marka imajı
oluşturur.
• Kurum itibarını arttırır.
• Müşteri sadakati için önemli avantajlar sağlar.
• Müşteri güveni oluşturur.
• Toplumsal saygı sağlar.
• Satışların artmasını sağlar.
• Kurumsal öğrenme ve yaratıcılık potansiyeli artar.
• Hisse senetlerinde değer artışı oluşturur.
• Nitelikli iş gücünü tutma ve cazip gelme
imkânı sunar.
• KSS uygulamalarına hassasiyet gösteren yatırımcılara ulaşma fırsatı yakalanabileceği
için hisse değerleri artmakta ve borçlanma
maliyetleri azalmaktadır.
• Yönetişimi geliştirerek verimlilik, kalite ve
rekabet gücünü arttırır.
• Çalışanların moral ve motivasyonunu arttırır.
• Yeni iş ortaklıklarının kurulmasına fırsat yaratır.
• Finansal performansta iyileşme ve operasyonel maliyetlerde azalma sağlar.
• Kamuoyunda ve kural koyucuların gözünde kurumun görüşlerinin önemli hâle gelir.
• Etkin risk yönetimi sağlar.
• Yeni pazarlara girme kolaylığı sağlar.