HALKLA İLİŞKİLER YÖNETİMİ - Deneme Sınavı - 11

Yirminci yüzyılın başındaki halkla ilişkiler tanımları duyurum, bilgi verme, tanıtma, benimsetme işlevlerine dayanır. 1940 ve 1950'lerde ise ikna etme sanatı olarak ele alınır. Oysa 1970'lerdeki tanımlar, organizasyonların çevreleriyle kabul ve işbirliği kurmayı da içine alan yönetim fonksiyonlarına odaklanır.

Sistem ile çevresi arasındaki etkileşime dayalı olarak sistemler açık, yarı-açık ve kapalı sistemler olarak sınıflanır. Kapalı sistem perspektifi, sistemin üstlendiği sorumluluklarını kendi iç dinamikleriyle rahatça yerine getirebileceğini anlatır. Doğru cevap a'dır. Diğer seçenekler ise sistem türlerinden doğal sistemlerin alt türleridir.

Doğru cevap köprü kurucu rolüdür. Bu rol, örgütün ortamdaki gruplarla ilişkisini yönetmesine ve geliştirmesine yardım eder. Diğer seçenekler Mintzberg'in keşfettiği yönetici rolleridir.

Doğru cevap Kiessling ve Spannagl'nin tanımı olan kurumsal iletişimdir. Kurumsal iletişim uzun vadeli uygulanan bir iletişimdir ve hedefi de imaj oluşturmak, korumak veya değiştirmektir.

Organizasyonlar yönetimin etkililiği için çevresel olayların etkilerinden kurtulmak ya da ortaya çıkabilecek sorunları çözmek zorundadır. Çevredeki değişimlere adaptasyon sağlayıcı çözümleri aşan durumlar için sorun yönetimi çabaları gerekir. Sorun yönetimi halkla ilişkilerin önemli yönetim işlevleri arasında yer alır.

İtibar dışındaki seçenekler zaten itibarın kapsamında yer alır. Kurumsal itibar, kurumların en değerli maddi olmayan varlıklarından biridir. Kurumsal itibarın bileşenlerinden yetenekli çalışanların işletmeyi seçmesi ve uzun süreli çalışma isteği, yönetim kalitesi, sosyal sorumluluk, halkla ilişkilerin yönetim işlevi kapsamında yer alır.

Halkla ilişkilerin önemli uygulama alanlarından biri de kriz iletişimidir. Kurumlar için riskler ve fırsatlar bir arada bulunur. Ulrich Beck'in başyapıtı olan "Risk Toplumu", yirminci yüzyılın sonlarında Avrupa'dan çıkmış toplumsal analiz eserlerinden biridir.

Trendleri Takip Etme ve Adaptasyon Sağlama

Paydaş teorisinin gelişimi sonucunda şirket camiası teorisi ortaya çıkmıştır. Paydaşların önemi artmış ve hatta paydaşlara ortak gözüyle bakılmaya başlanmıştır. İşbirliği önemi sıkça vurgulanan bir kavram olarak öne çıkmıştır.

Paydaş teorisinin gelişimi sonucunda şirket camiası teorisi ortaya çıkmıştır. Paydaşların önemi artmış ve hatta paydaşlara ortak gözüyle bakılmaya başlanmıştır. İşbirliği önemi sıkça vurgulanan bir kavram olarak öne çıkmıştır.

Kapalı sistem perspektifi, organizasyonların ortamları karşısında özerk olduğunu ve örgütün etkinlik derecesini belirleyen şeyin örgüt içi yönetim yapıları olduğu düşüncesinden yola çıkmaktadır. Kapalı sistemlerde, sistem kendi içerisindeki dinamiklerle üstlendiği sorumlukları rahatça yerine getirebilmektedir.

Organizasyonun sorun çözmekten çok fırsat yaratmaya yönelik çabaları proaktif halkla ilişkilerdir. Proaktif halkla ilişkiler, potansiyel sorunların organizasyon için tehdit oluşturmadan çözümleri için çalışır.

Sorun çözümüne odaklı pazarlama politikası ve anlık ya da yakın dönem değişiklikleri ile ilgili politikalar reaktif halkla ilişkilerin kapsamında iken, hücum stratejisi ve pozitif değişiklikler proaktif halkla ilişkiler kapsamındadır.

Bürokratik iletişim tarzında hedef kamulardan bilgi almamayı ve vermemeyi tercih etmektedirler. Bu tip iletişim tarzı daha çok bürokratik kurumlar tarafından uygulanmakta ve hedef kitlelerle etkileşim ve iletişime ihtiyaç duyulmamaktadır.

Sistem teorisi, sistem olarak kabul ettiği organizasyon yapılarının her ne kadar birbirine benzerlikler gösterse de çok yüksek oranda farklılaştıkları yönünde görüş bildirir. İnsan kaynakları teorisinde , çalışanların katılımına gerçekten değer veren ve bu katılımı teşvik eden yapılar söz konusudur. Bu yapıda iletiler yukarıdan aşağıya olduğu kadar aşağıdan yukarıya gidebilmekte hatta yatay olarak çalışanlar arasında da paylaşılmaktadır. Katı örgüt yapılarından karar verme yetkisi üst yönetime ait olup çalışanların yetki, sorumluluk ve iş
tanımlarının kesin çizgilerle belirlendiği bir yapı söz konusudur.

Verilen dört özellik de hangileri Kotler ve Andreasen tarafından geliştirilen segmentasyon kriterlerdendir.

Halkla ilişkiler, çevreyi ve trendleri takip etme ve elde olmayan sebeplerden veya beklenmedik gelişmelerden haberdar olmak ve bu değişimlere adaptasyon sağlayıcı çözümler üretmek ve yürürlüğe koymaktan sorumludur ya da sorumluluğun önemli bir aktörüdür. Bu gereklilik, planlamanın en başında bilinebileceği ya da eldeki bilgilerden anlaşılabileceği gibi hiçte beklenmeyen ve ani olay ve olgulardan da kaynaklanabilir. Örneğin, planlamada yer alan faaliyetlerin kaldırılamayacak büyüklükte mali bir yük getireceği anlaşılmış olabilir. Ya da organizasyonun kendi yetkisi dışında gelişen çevresel olaylar, hedeflenen faaliyetlerin yerine getirilmesini zorlaştırmış olabilir.