HALKLA İLİŞKİLER VE İLETİŞİM - Deneme Sınavı - 12

Sembol, birey için değeri ve anlamı öğrenilmiş bir “uyarıcı” olup, soyut özelliğe sahiptir. Semboller gerek yüz yüze, gerekse dolaylı ilişkiler içerisinde, örneğin kitle iletişim araçları vasıtası ile öğrenilir. Bunun yanında eğitim kurumları, din kurumları, aile, arkadaş çevresi gibi bireyin, toplumsal ve kültürel ortamlar da sembollerin öğrenilmesinde önemli etkiye sahiptirler. Sembollerin, eşzamanlı öğrenilmenin yanında zaman içerisinde kuşaktan kuşağa aktarılarak öğrenilmesi de söz konusudur. Aynı zamanda, sembollerle aktarılan anlamlar bireyin içinde yaşadığı toplumun ortak değerlerini yansıtır. Dolayısıyla, kültür ile semboller arasında oldukça yakın bir ilişki vardır. Kültürel gösterge ve sembollere bakarak, insanlar genellikle birbirlerinin davranışlarını tahmin ederek, anlamlandırabilirler. Bu da sonuçta insanlar arası etkileşimi ve iletişimi kolaylaştırıcı bir durumdur. Doğru cevap E’dir.

Kahverengi, gerçekçiliğin, plan ve sistemin rengidir. İnsanlar üzerinde canlılık ve hareketlilik etkisi bırakır. Kansas Üniversitesi Sanat Müzesi’nde yapılan bir araştırma da bunu ortaya koymuştur. Duvar rengi kahverengi ağırlıklı ise, ziyaretçilerin müzede çok daha hızlı hareket ettiklerini, daha az dolaşıp müzeyi çok daha kısa sürede terk ettikleri gözlemiştir. Kahverengi, kullanıldığı mekânda mutsuz, kederli ve melankolik bir etki yaratmaktadır. Bu rengin kullanıldığı mekânlarda uzun süre bulunmak güçtür. Dünyanın ünlü fast-food restaurant ve kafelerinin neredeyse hepsinin sandalye ve masaları kahverengi, duvar boyaları kahverengiye yakın renklerdir. Doğru cevap A’dır.

Sarı zekâ, incelik ve pratiklikle ilgilidir. Zihni açar, dikkati dağıtır. Mutluluğu ve geçiciliği temsil eder. Toplumsal hayatı ve birlikte çalışmayı yansıtan bir anlamı vardır. Geçiciliğin ve dikkat çekiciliğin sembolüdür. Sarı aynı zamanda içtenlik, sağlık ve iyimserliğin de sembolüdür. Morali bozuk olan kişiler, sarı rengin hâkim olduğu ortamlarda kendilerini gevşemiş, rahatlamış hisseder. Sevinç uyandıran tonların başında gelen bu renk, rahatlatıcı ve ferahlatıcıdır. Doğru cevap C’dir.

Çok sınırlı bilgi ve ipuçlarına dayanarak birisi hakkında izlenim oluşturmaya çalışmak, insanlarda önemli olduğu kadar da ortak bir eğilimdir. Bu izlenim oluşturma sürecinde ise izlenimleri etkileyen bazı etmenler vardır. Bağlam ise bunlardan bir tanesidir. İzlenimlerimiz, karşılaşılan bağlama bağlı olarak da değişmektedir. Örneğin, çok çekici bir yüzün fotoğrafı gösterildiğinde; hemen sonra gösterilen bir başka çekici yüz; olduğundan daha az çekici görünür. Tersi de olabilir: çok çirkin bir fotoğraftan hemen sonra gösterilen normal güzellikte bir resim, olduğundan daha güzel olarak algılanır. Dolayısıyla, aşırı derecede hırslı insanların bulunduğu bir ofiste, daha az ihtiras sahibi olan birisi bize daha yakın ilişki kurabileceğimiz bir kişi olarak gelebilir. Burada kararımızı etkileyen en önemli şey diğer insanlBağlamdan Etkilenir

Zihnimizin, algıladığı bilgiyi sınıflama ve adlandırma ihtiyacı, doğal olarak bu bilginin genellenmesine ve basitleştirilmesine neden olur. İnsanların bu biçimde sınıflandırılarak genel kategorilere oturtulması sonucunda ortaya çıkan kalıplara “stereotip” denir. Kadın-erkek, zenci-beyaz, yaşlı-genç, Türk-yabancı, asker-sivil gibi kalıplar bunun örnekleridir. Genellemeler bireysel farklılıkları algılamaya engel olabileceği için, ön yargılara yol açar ve kişilerarası iletişimi de etkiler. Doğru cevap E’dir.

Özetleme yapmak: Konuşanın izin verdiği ya da tepki beklediği durumlarda, dinlenilen konu hakkında anlamlı yorumlar yapılması konuşmacıyı yönlendirmede, konuşma konusunda farklı bilgilerin verilmesinde etkili olabilir.

Algı, duyumlarımız vasıtası ile etrafımızdaki uyarıcıların tarafımızdan yorumlanarak anlamlı hale getirilme sürecidir.

İlk izlenimlerin olumlu ya da olumsuz yönde değişebileceğini göz önünde bulundurma kişilerle ilgili yorum ve beklentileri kesinleştirme davranışına sebep olmaz.

İmge, ortaklaşa bir anlam yüklediğimiz ya da kişisel olarak anlamlandırdığımız simgenin kaynağı olan nesne veya öznenin zihnimizdeki resmidir.

Etkili ve iyi bir dinleyici soru sormaktan kaçınmaz.

Sembollerin, kuşaktan kuşağa aktarılarak da öğrenilir.

İletişim sürecinde önemli bir etkiye sahip olan izlenimlerin çevresel özelliklerden etkilendiği söylenemez.

Çok çekici birinin fotoğrafıyla, daha az çekici birinin fotoğrafının birlikte gösterilmesi; az çekici olanın, olduğundan daha çekici olarak algılanmasını sağlamaktadır. Bu durum Benzeştirme etkisi olarak adlandırılmaktadır.

Beğenme, insanların, hangi toplumdan olurlarsa olsun doğru şekilde tanıyabildikleri altı temel duyguyudan biri değildir.

Zihnimizin, algıladığı bilgiyi sınıflama ve adlandırma ihtiyacı, doğal olarak bu bilginin genellenmesine ve basitleştirilmesine neden olur. İnsanların bu biçimde sınıflandırılarak genel kategorilere oturtulması sonucunda ortaya çıkan kalıplar Stereotip olarak adlandırılır.

Sempati empatinin başlangıç yolu değildir. Tam tersine empati sempatinin başlangıç yoludur.

Konuşma

Dil bir somutlamadır

Duyma

Duyma-dinleme