HALKLA İLİŞKİLER UYGULAMA TEKNİKLERİ - Deneme Sınavı - 12

Sunuş yaparken "Vücuda oturan sade giysiler" giyilmemelidir.

"Net ve açık bir hedef belirlemek" sunuş yaparken sık yapılan hatalardan biri değildir.

"Tırnaklı yazı türleri kullanmak" görsel materyalleri hazırlarken uyulması gereken kurallardan biri değildir.

"Elleri cepte tutarak doğal davranmak" sunuş sırasında dikkat edilmesi gereken kurallardan değildir.

"Kasları gevşetmek" sunuşa başlamadan önce heyecanı yenebilmek için yapılması gerekenlerdendir.

Düşünceleri düzenleme aşamasında yapılması önerilen ilk iş "Beyin fırtınası gerçekleştirmek" tir.

Etkili sunuş yapabilme becerisine sahip olduğunu düşündüğümüz kişiler genellikle bu becerilerini geliştirmek için çok zaman harcamışlardır. Bunun için öncelikle temel yeterlikler olarak kabul edebileceğimiz düzenleme, hazırlanma, sunma ve heyecanı kontrol etme becerilerini öğrenmişlerdir.

Heyecanımızı kontrol edebilmek ya da yatışmasını sağlamak için uygulayabileceğimiz bazı teknikler bulunmaktadır. Bunlardan düşüncelerimizi düzenlemek, hayalimizde canlandırmak ve prova yapmak sunuşun çok öncesinde uygulanabilecek türden tekniklerdir.

Heyecanımızı kontrol edebilmek ya da yatışmasını sağlamak için sunuşun hemen öncesinde uygulayabileceğimiz teknikler; derin nefes almak ve kasları gevşetici hareketler yapmaktır.

Planlama, sunuşa hazırlık sürecinin önemli bir aşamasıdır. Planlama aşamasında dört temel soruya cevap ararız. Bunlar:
1. Kime sunuş yapacağım?
2. Neden bu sunuşu yapacağım?
3. Neyi sunacağım?
4. Nasıl sunacağım?

İletişim alanında bir sunuş ikna etmek ve bilgilendirmek amaçlarından birine sahiptir. Örneğin, şirket çalışanlarının toplam kalite felsefesini benimsemelerini sağlama amacı güden bir sunuş ikna etmek amacı taşır.

Düşüncelerimizi ya da aktarmak istediğimiz içeriği düzenleyebilmek için farklı
teknikler kullanabiliriz. Bu tekniklerden biri aşağıda açıklanmıştır. Sekiz adımı
olan bu teknik, beyin fırtınası ile başlayıp dinleyicilerin sorularına hazırlanmak ile sunuşa hazırlığın tamamlanmasını önermektedir. Dolayısıyla ilk adım beyin fırtınası gerçekleştirmektir.

Görsel materyalleri kullanmaktaki amacımız ekranda bir şeylerin görünmesi, herkesin kullanıyor olması, daha profesyonel görünmek ya da dinleyicileri ayrıntılı tablo ve şekillerle etkilemek değildir. Görsel materyalleri temelde sözel açıklamalarımızı desteklemek, pekiştirmek ve görselleştirmek için kullanmalıyız.

Çarpıcı bir giriş için sık yararlanılan yöntemlerden bazıları şunlardır:
• Anekdot - Sunuş konusuyla ilgili bir noktayı vurgulamak için başkasının ya
da kendimizin yaşadığı bir olayı kısaca anlatarak sunuşa başlayabiliriz.
• Fıkra ya da şaka - Sunuşlara bir fıkra ya da şaka ile başlamak ortamı ısıtmak, dinleyicilerle sıcak ilişki kurmak için oldukça etkili olabilmektedir.
• Soru - Farklı türde sorular sorarak da dinleyicilerin dikkatini çekebiliriz.
• Bilimsel Bir Veri - Eğer varsa, sunuşlara çarpıcı bilgileri içeren ifadelerle
başlamak dinleyicilerin ilgisini çekebilir.

Çarpıcı bir giriş yapmak için bunların yanı sıra, öncelikle sunuş konusu olmak üzere farklı değişkenlere bağlı olarak bir video programının ya da ilgi çekici resimlerin gösterilmesi, bir şiir ya da makaleden kısa bir bölümün okunması ve hatta küçük bir canlandırmanın yapılması gibi farklı yöntemler de kullanılabilir.

Düşünce ve bilgilerin aktarımında genellikle şu tür hatalar yapılmaktadır:
• Konuyu istekli ve heyecanlı biçimde sunmamak
• Çok yavaş ya da çok hızlı, çok yüksek ya da çok alçak sesle konuşmak
• Sunuş notlarınızla ya da kalemle oynamak
• Sunuş kartlarından kelime kelime okumak
• Dinleyicilerin tamamıyla göz teması kurmamak
• Dinleyicilere şirin görünmeye çalışmak
• Dinleyicilerin anlamayacağı bir dil kullanmak
• Hatalar ya da eksiklikler için özür dilemek
• Hataları saklamaya çalışmak
• “ııı”, “eee” ve “aaa” gibi duraklama sesleri çıkarmak
• Sürekli hareket halinde olmak ya da hareketsiz kaskatı kesilmek
• Kürsünün ya da yansıtma cihazlarının arkasına saklanmak
• Perdenin önünde durarak dinleyicilerin görmesini engellemek

Bazı kültürlerde farklılık göstermesine karşın çoğunlukla, konuşurken karşıdaki kişinin gözlerine bakmak kendine güven izlenimi ve samimiyet duygusu oluşturur. Bu nedenle konuşurken mutlaka dinleyicilerinize bakmalı, başka bir deyişle göz teması kurmalısınız.

Normal konuşma hızından daha hızlı ya da yavaş konuşmak da sunuşun etkili
olmasını engelleyebilir. Normal konuşma hızı dakikada 125 kelimedir. Doğru cevap D'dir.

İyi bir sunumda her görselde yalnız bir düşünceyi vurgulanmalıdır. Görsellerin odak noktası basit
ve açık olmalarıdır. Bir görselde birden fazla düşünce ya da bilgiyi sunmaya çalışmak çelişkilere yol açabilir. Her görselde tek düşünceyi vurgulamalıyız. Doğru cevap B'dir.

Etkili bir sunuş yapmanın doğuştan gelen bir yetenek olduğu ve öğretilemeyeceğine ilişkin bir inancınız olabilir. Ama bu inanç yanlıştır. Eski Yunan döneminde bile bu inancın yanlış olduğuna ilişkin çalışmalar yer almaktadır. Örneğin Aristo, M.Ö. 350 yıllında yazdığı kitabında etkili bir sunuşun nasıl yapılabileceğine ilişkin ipuçları vermektedir. Etkili sunuş yapabilme becerisine sahip olduğunu düşündüğümüz kişiler genellikle bu becerilerini geliştirmek için çok zaman harcamışlardır. Bunun için öncelikle temel yeterlikler olarak kabul edebileceğimiz düzenleme, hazırlanma, sunma ve heyecanı kontrol etme becerilerini öğrenmişlerdir.

Etkili bir sunuş yapabilmemize engel olabilecek olan heyecanı kontrol altına alabilmek için;