aofsorular.com
EDB206U

Metin Merkezli Masal Kuramları

5. Ünite 20 Soru
S

Grimm Kardeşler olarak bilinen Wilhelm ve Jacob Grimm tarafından geliştirilen Mitolojik kuram neyi amaçlamaktadır?

Avrupa folklor tarihinde Hint Avrupa ile ilişki kurup Ari ırkın saf ve arı hikâyelerine ulaşma fikri tetikleyici olmuştur. Bu nedenle de masal ve mitlerin kaynağını, karşılaştırmalı yöntemlerle en eski olduğu düşünülen mitlerde arama yoluna gidilmiştir. Bu kuram, Grimm Kardeşler olarak bilinen Wilhelm ve Jacob Grimm tarafından karşılaştırmalı dilbilim çalışmalarıyla geliştirilmiş bir bakış açısıdır. Grimmler’in ortaya koymak istediği en önemli olgu, millî kültürün en eski hâli ile güncel olanın karşılaştırılabilir olmasıdır. Bu ülküyle masal araştırmalarını sistemleştirmiş ve bir yöntem ortaya koymak istemişlerdir. 

S

Metin merkezli masal kuramları arasında yer alan Mitlerin Meteorolojik Gelişimi Teorisi'nin en büyük savunucusu kimdir? 

Bu teorinin en büyük savunucusu Franz Felix Adalbert Albert Kuhn’dur (1812-1881). Kuhn karşılaştırmalı dilbilim incelemeleriyle bilinir. 1859 yılında yayınlanan ‘‘Miras Kalan Ateş ve Tanrıların İçeceği’’ adlı çalışmasının ardından “Mitlerin Gelişme Evreleri” adlı eserinde birçok mitin temelinde fırtına, yağmur, şimşek, rüzgâr gibi doğal güçlerin yer aldığını savunur

S

Güneş mitleri teorisi nedir?

Avrupa’daki romantik hareket, bilim insanlarını dilsel ve kültürel olarak Hint-Avrupa ortaklığını aramaya yöneltti. Bu yaklaşım masal çalışmalarının babası olarak bilinen Grimm Kardeşler’i de etkiledi. Jacob Grimm 1834 yılında dilbilimsel konuları edebiyat tarihine aktarmış, bazı Alman halk şarkılarının (lieder) ve Ezop fabllarının ortak yönlerinin, Hint-Avrupa teorisini desteklediğini belirtmiştir. Ardından Wihelm Grimm’in de Kinder und Hausmärchen’ın üçüncü cildinde kardeşinin yorumlarını devam ettirerek Arilerin, Asya ve Avrupa’daki ilk yerleşim alanlarından göç ederken yanlarında masal ve fablların tohumlarını götürdüklerini; bu tohumların sonradan farklı etnik merkezlerde birbirinden bağımsız olarak filizlenip çiçek açtıklarını belirtmiştir. 

S

Karşılaştırmalı dilbilimi ve Hint filolojisi araştırmacısıdır. Göttingen Üniversitesi profesörü; ödünçleme, göç ve gezgin nesneler teorilerinin kurucusudur. Mitoloji okulunun folklor eserlerinin ilkel zeminini kabul etmiş, gelişiminin sonraki etapları olarak kültürel ve edebî etkileri kabul etmiş, ulusal ve tarihî faktörleri reddetmiştir. Göçün ilk kaynağı olarak Hint edebiyatını kabul etmiştir.

Yukarıda sözü edilen araştırmacı kimdir?

Theodor Benfey'dir. 

S

Tarihî Coğrafi Fin Kuramının kurucusu kimdir?

Tarihî Coğrafi Fin Kuramının kurucusu Julius Krohn’dur (1835- 188). Julius Krohn kuramın yöntemi üzerinde çalışmaya başlamış ancak erken yaşta ölünce yerine oğlu Kaarle Krohn (1863-1933) çalışmaları devam ettirmiştir 

S

Tarihî-Coğrafi Fin Kuramının uluslararası alandaki görünürlüğünü arttıran, kuramın gelişmesine ve pek çok kültürün masalları için uyarlanmasına aracı olan beş temel eser hangileridir?

• Kaarle Krohn, “Halk Bilimi Yöntemi” (1926) 

• Axel Olrik “ Halk Anlatmalarının Epik Yasaları” (1909) 

• Antti Aarne “Masalların Tip Kataloğu” (1910) 

• Stith Thompson “Masal Tip Kataloğu”(1928) 

• Stith Thompson “Halk Edebiyatının Motif İndeksi” (1968) 

S

Tarihî Coğrafi Fin Kuramının temel arayışı nedir?

Tarihî Coğrafi Fin Kuramının temel arayışı her masalın belli bir yer ve zamanda yaratılmış olduğunun ispatlanmasıdır. Sözlü kültür ürünlerinin urformik yani ilk hâlinin bulunabileceğini düşünürler

S

Tarihî Coğrafi Fin Yönteminin kurucuları Krohn’lar Halk Bilimi Yöntemi adlı eserlerinde Fin okulunun 20 adımdan oluşan çalışma yöntemi nedir?

1. Çalışma Alanının Sınırlanması 

2. Konunun Seçimi ve Etkinlik Alanı 

3. Malzemenin Elde Edilmesi 

4. Malzemenin Elenmesi 

5. Malzemenin Düzenlenmesi 

6. Coğrafi Sınırlandırmanın Yapılması 

7. Analiz İşlemi 

8. Yanlış Hatırlamanın Etkisi 

9. Yayılma (Genişleme) Etkisi 

10. Dönüşme Yasaları 

11. Ölçütler 

12. Epik Yasalar 

13. Temel Yapı 

14. Özdeşlik (Aynilik) 

15. Ana Vatan ve Göç 

16. Yayılma Yönü 

17. Yayılma Biçimi 

18. Çıkış Zamanı ( Yaratılış Zamanı) 

19. Temeller (Çekirdek Yapı) 

20. Son Söz (Krohn, 2004). 

S

“Olrik’in “kural” olarak belirlediği ve biyolojiden kaynaklanması dolayısıyla antropologlar tarafından “Süperorganik” kavramıyla da adlandırılan ve metnin, doğal varlıklar gibi kendine özgü bir yapısallığının esas olduğunu savunup metin dışı unsurları göz ardı etmesi nedeniyle de eleştirilen epik yasalar nelerdir?

1. Giriş ve Bitiş Kuralı 

2. Yineleme Kuralı 

3. Üçler Kuralı 

4. Bir Sahnede İki Kuralı 

5. Zıtlık Kuralı 

6. İkizler Kuralı 

7. İlk ve Son Durumun Önemi Kuralı 

8. Anlatının Her zaman Tek Bir Çizgi Üzerinde Olma Kuralı 

9. Kalıplaştırma Kuralı

10. Büyük Tablo Sahneleri Kuralı 

11. Anlatı Mantığı Kuralı 

12. Entrika Birliği Kuralı 

13. Epik Birliği Kuralı 

14. İdeal Epik Birliği Kuralı 

15. Dikkati Başkahramanın Üzerine Toplama Kuralı 

S

Antti Aarne'nin Masal Tipleri Dizini adlı masal tipleri kataloğunda üç ana başlık altında sınıflandırdığı masal türleri nelerdir?

I. Hayvan Masalları (1-299) 

II. Günlük (Asıl) Masallar (300-1199) 

III. Anekdotlar ve Şakalar (1200-1999) 

S

Stith Thompson’ın bugün de kabul edilip uygulanan masalları beş ana başlık altında sınıflandırdığı türler nelerdir?

1. Hayvan Masalları 1- 299 

2. Asıl Halk Masalları: 300- 1199 

3. Güldürücü Hikâyeler, Nükteli Fıkralar 1200- 1999 

4. Zincirlemeli Masallar 2000- 2399 

5. Sınıflamaya Girmeyen Masallar 2400- 2499” 

S

Stith Thompson’un 1961’de yaptığı tip sınıflandırması nasıldır?

I. Hayvan Masalları 

II. Günlük (Asıl) Masallar 

III. Fıkralar ve Anekdotlar 

IV. Zincirlemeli Masallar 

V. Sınıflandırmaya Girmeyen Masallar 

S

Türk masallarının sınıflandırılması konusunda Boratav ve Eberhard’ın yapmış olduğu Typen Türkischer Volksmärchen; TTY adlı çalışmanın, yani Türk Masal Tipleri Kataloğu’nun 23 başlığa böldüğü konular nelerdir?

A. Hayvan Masalları: 1-21 

B. Hayvan ve İnsan: 22-33 

C. Hayvan veya Bir Ruh İnsana Yardım Eder: 34-82 

D. Tabiatüstü Bir Ruh veya Hayvanla Evlenme: 83-09 

E. İyi Ruh veya Evliyalarla Yaşama: 110-122 

F. Kaderin Hâkimiyeti: 123-142 

G. Rüya: 143-145 

H. Kötü Ruhlarla Yaşama: 146-168 

İ. Sihirbazlar: 169-184 

J. Bir Kız Sevgili Bulur: 185-196 

K. Bir Erkek Sevgili Bulur: 197-222 

L. Fakir Kız Zenginle Evlenir: 223-238 

M. Kıskançlık ve İftira: 239-255 

N. Hor Görülen Koca Kahraman: 256-258 

O. Zina ve Baştan Çıkarma: 259-280 

P. Acayip İcraat ve Olaylar: 281-289 

Q. Acayip Davalar: 290-301 

R. Realist Masallar: 302-310 

S. Acayip Tesadüfler: 311-316 

T. Komik Hikâyeleri: 317-322 

U. Aptal Tembel Erkekler ve Kadınlar: 323-338 

V. Hırsız ve Dedektif 339- 349 

W. Akıllı, Hilekâr veya Cimri Erkek Kadınlar 350- 378 

S

“Oicotypes” (ekotip) kavramı nedir?

Sydow, Fin okulunun temel kavramı olan ur-formu eleştirerek yerine “oicotypes” (ekotip) kavramını ilk kez 1927’de öne sürmüştür. Bu terim, botanikte bir bitkinin yerli veya bölgesel tipine verilen isimden alınmıştır. Sözcük Yunancada ev anlamına gelen “oikos” kökünden türemiştir ki aynı kök “ekonomy” (ekonomi) ve “ecology” (ekoloji) gibi İngilizce sözcüklerde de bulunur. Sydow, nasıl bir bitki farklı bölgelerdeki farklı iklim ve toprak koşullarına uyum sağlıyorsa halk masallarının da aynı şekilde bir bölgeden, ülkeden diğerine hareket ettikçe o bölgenin yerel özelliklerini alacağını söylemiştir. Sydow’a göre ‘‘ekotip” karşılaştırmalı yöntemin mantıksal bir uzantısıdır. Kimse bir halk masalının yerli versiyonunun veya baladın, nasıl yegâne olduğunu, onu başka yerlerdeki versiyonlarıyla karşılaştırmadan bilemez” 

S

Yapısalcı kuramı masallar üzerinde uygulayarak kendine has bir yöntem geliştiren Rus halk bilimci Vladimir Propp'un çalışmasının adı nedir?

Yapısalcı kuramı masallar üzerinde uygulayarak kendine has bir yöntem geliştiren Rus halk bilimci Vladimir Propp (1895-1970) olmuştur. Dorson, Propp’un Morfologiya Skazki (1928) adlı çalışmasını yapısal deneme çalışmalarında diğer girişimleri gölgede bırakacak olan bir çalışma olarak kabul eder. 1958’de İngilizceye Morphology of the Folk Tale (Masalın Biçimbilimi) adıyla çevrilen bu çalışmasıyla birlikte Propp’un ününün arttığını ve diğer ülkelerde de tanınmaya başlandığını aktarır.

S

Yapısalcı kuramı masallar üzerinde uygulayarak kendine has bir yöntem geliştiren Rus halk bilimci Vladimir Propp'un Masalın Biçimbilimi isimli kitabın alana getirdiği katkı nedir?

Masalın Biçimbilimi adlı bu kitap, masalları yapısal olarak inceler. Propp, masalların tarihsel arka planının anlaşılabilmesinin ön koşulunun yapısal inceleme olduğunu belirtir. Masalların yapısal özelliklerinin çözümlendiğinde masallardaki sabit ve değişken öğelerin ortaya çıkacağı öngörülmüştür. Propp, biçimbilim (morfoloji) sözcüğünün, biçimlerin incelenmesi anlamına geldiğini belirtir ve tıpkı Sydow’un yaptığı gibi bitkibilimden ödünçlendiğini söyler. Propp, bitkibilimde, biçimbilim teriminin, bir bitkiyi oluşturan bölümlerin ve bu bölümlerin hem birbiriyle hem de bütünle kurdukları bağıntıların incelenmesini kapsadığını aktarır. Propp’a göre biçimbilim başka bir deyişle bir bitkinin yapısının incelenmesidir (Propp, 2011: 3). Propp, daha önce masalın biçimbilimi kavramının var olabileceğini hiç kimsenin düşünmediğini söyler. Ona göre masal alanında, biçimlerin incelenmesi ve yapıyı düzenleyen kuralların ortaya konması organik oluşumları inceleyen biçimbiliminki kadar kesinlikle olanaklıdır 

S

Propp'a göre masalda karşılaşılan eylem alanları nelerdir?

1. Saldırgan (Kötü kişi) 

2. Bağışçı (Sağlayıcı) 

3. Yardımcı 

4. Prens ve babası (Aranan kişi) 

5. Gönderen (Görevlendiren) 

6. Kahraman 

7. Sahte kahraman 

S

Propp yöntemine getirilen eleştiriler nelerdir?

Propp’un çalışmasına yönelen geç dikkat ve ilgi, beraberinde birçok eleştiriyi de getirmiştir. Örneğin, “Propp’u en çok eleştirenlerden biri de, Propp’un “Morphology of the Folktale” adlı monografisini yapısalcı yaklaşımın üstünlüğünü ve biçimci yaklaşımın kusurlarını göstermek için kullanan tanınmış Fransız yapısalcı/Structuralist Claude Lévi- Strauss’dur. Propp’un yaklaşımını masalların hemen hemen bütünüyle sözlü olmasına rağmen, metinleri yazılı sabit metin gibi algılayarak tahlil sürecinde sözlü özellikleri, ses tonu, ruh hâli, karakter gibi masalları birbirinden farklı kılan her şeyi ortadan kaldırmakla eleştirilmiştir. Propp’un savunucuları ise, bu tür bir eleştirinin gereksiz ve aşırı olduğunu ileri sürmüşlerdir. Çünkü Propp’un yaklaşımı masallarda bulunmayan anlamları aramamaktadır, o psikanalizci gibi bir masaldan diğerine farklılaşan unsurları araştırmamıştır. Propp, anlatımın yapısını oluşturan yapı bloklarının elementlerini tespit etmeye çalışmıştır 

S

Psikanalitik kuramın önemli isimlerinden birisi olan Jung'ın belirlediği dört arketip nedir?

Jung’un bahsettiği dört arketip şunlardır: 

1. Anne Arketipinin Psikolojik Yönleri 

2. Yeniden Doğuş Üzerine 

3. Masallarda Ruhun Fenomenolojisi Üzerine 

4. Hilebaz Figürünün Psikolojisi Üzerine 

S

Psikolojik yöntemin en önemli temsilcisi olan Sigmund Freud, Rüyaların Yorumları (Interpratations of Dreams, 1900) adlı eserinde bilinçaltı ve işleyiş yöntemini nasıl ele almıştır?

Oğuz Cebeci’nin aktardığına göre bu eserde Freud şunları söylemektedir: “İnsan zihni üç tabakadan ya da sistemden oluşmaktadır. Bunlar sırasıyla bilinç, önbilinç ve bilinçaltıdır. Önbilinç ve bilinçaltı, bilinç düzeyinde temsil edilip edilmemelerine göre ve kendi aralarında geçirgenliğin düzeyine bağlı olarak, bilinçten ve birbirlerinden ayrılırlar.” Freud’un geliştirdiği ikinci kuram ‘Yapısal Model’ kuramı adını taşımaktadır. “Yapısal model, Freud’un 1923 yılından itibaren savunduğu ve günümüzde daha yaygın olarak bilinen modeldir. İnsan zihninin ego, id ve süperego adlı üç kavramdan oluştuğu varsayımına dayanmaktadır. Bunlardan id (altben) insan zihninde, gündelik yaşamı yöneten mantık ve ahlak ilkelerinden uzak, serbest enerji akışıyla belirlenen ilkel ve ilksel bir oluşumu gösterir… Ego (ben) ise insan zihninin kişisel olan tarafıdır ve idin aksine gerçek ilkesi tarafından yönetilir. Mantık ve akılcı düşüncenin belirlediği ego insan zihninin diğer unsurlarının yani id ve süperegonun hem kendisiyle hem de birbirleriyle olan ilişkilerinin merkezinde yer alır. Süperego (üstben) içselleştirilmiş ana-baba imgelerinin etkisiyle oluşmuş denetleyici bir gücü gösterir; temel ilkesi, belirli bir eylem ya da düşüncenin ana-babanın onay ve sevgi duygusunun kaybına yol açıp açmayacağı sorusuna verilen bir yanıt çerçevesinde kişinin yaşamına yön vermektir”