GÖRSEL SANATLAR EĞİTİMİ - Deneme Sınavı - 1

Duyumsal farkındalık, görselleştirmeye ilişkin malzemelerin niteliği, fiziksel özellikler ve çevre gibi etmenlere ilişkin duyarlılık, sanatsal etkinlikleri içselleştirme eğilimi, iyi ayrımlar yapmak, detaylara dikkat etmek, tarzlar, kültürler ve tarihi süreçlerin çeşitliliğine ilişkin hassasiyet göstermek gibi davranışların değerlendirilmesini içermektedir.

Okulöncesi görsel sanatlar eğitiminde uygulama sürecine ilişkin değerlendirmelerde göz önünde bulundurulan bir takım ölçütler ve bu ölçütler Keşfetme, Araştırıcılık, Algılama ve sezgi, İletişim, Bireysel ve sosyal farkındalık, Beceri kullanımı, Yaratıcılık, Analiz, Eleştiridir. Sosyalleşme ise bunların dışında kalan bir kavramdır.

Sanat çalışmaları gün içinde çeşitli formlarda çocuklar için etkili bir öğrenme fırsatı olarak kullanılabilir. Sanat çalışmalarından eğitim programdaki amaç ve kazanımlara ulaşmada teknik olarak da yararlanılabilir.

Programın amaçları ve ilkeleri doğrultusunda yapılmalıdır.

Okulöncesinde iki boyutlu çalışmalar kapsamında uygulatılabilecek bazı teknikler şunlardır; gazlı kalem, parmak boyası, tutkal boya, şeker boyası, pastel boya, sulu boya, ebru, karışık teknik, kolaj, vitray, baskı teknikleri ve duvar resmi.

Yağlı pastel ile çizilmiş bir resmin üzerine pelür kağıtlarıyla yapılan çalışmalar uygulanabilir, bu teknik boya ile yaptırılır.

Kil; ekonomik ve kolay bulunabilen bir malzemedir. Kil çubuklar, yuvarlaklar ve bunların birleşimlerinin oluşturduğu biçimler çocuklara zengin anlatım olanakları sunacaktır. Her yaş grubunda çalışılınır.

Uygulamalar tüm etkinliklerin temeli olan oyun yöntemiyle verilmelidir.

Uygulamalar bireysel ve grup çalışmalarını içermelidir. Çocuklar bireysel çalışmalarda kendilerini rahat bir şekilde ifade edebilirler ve bunun sonucunda özgüvenleri artar. Grupla yapılan görsel sanat eğitimi uygulamalarında ise birbirlerine karşı sevgi ve saygı duymayı, işbirliği içinde çalışmayı, sorumluluk almayı, hoşgörülü davranmayı, yardımlaşmayı ve paylaşmayı öğrenirler.

Müze eğitimi çocukların bilişsel, sosyal duygusal ve dil gelişimlerinde çok etkili bir mekandır. Müze gezisi sonrasında yaptırılan iki ve üç boyutlu çalışmalar, çocukların psikomotor gelişimine ve sanatsal yöndeki tutum ve davranışlarına olumlu yönde etki eder.

Gezi sırasında çocuklara yaşlarına uygun sorular sorularak eserleri algılayabilmeleri sağlanmalıdır. Bu paylaşımlar, daha sonra okulda yapılacak uygulamalı çalışma için de bir ön hazırlık olacaktır.