Beyin Göçü ve Sonuçları
Beyin göçü nedir?
Eğitimli ve yüksek vasıflı kişilerin çalışmak ve yaşamak amacıyla kendi ülkesinin dışında bir ülkeye gitmesi süreci beyin göçü olarak adlandırılmaktadır.
"beyin göçü" başka hangi kavramlarla ifade edilmektedir?
Beyin göçü; beyin sürgünü, beyin ihracatı, yetenek göçü, beyin kaçışı, insan sermayesinin kaybı gibi kavramlarla ifade edilmektedir.
Beyin göçünün aktörleri kimlerden oluşur?
Beyin göçünün aktörlerinin genellikle öğrenciler, üniversite mezunları, uzmanlar, bilim insanları, mühendisler ve profesyonel teknik becerilere sahip olanlar; eğitim, sağlık ve refah profesyonelleri; profesyonel yöneticiler; edebiyat, sanat ve spor profesyonelleri; ve bilgisayar ve bilgi teknolojisi uzmanlarından oluştuğu söylenebilir.
Beyin göçü gelişmiş ülkeler açısından ne gibi yararlar sağlar?
Beyin göçünün gelişmiş ülkeler açısından çok sayıda yararı olup yüksek becerili iş
gücünde var olan açıkların kapatılmasına, AR- GE faaliyetlerinin ve ekonominin motoru olan sektörlerde üretimin artmasına katkı sağlar, teknoloji ihracatı için fırsat yaratır. Ayrıca gelişmiş ülkeler paralı yüksek öğretim programları yoluyla önemli bir gelir kaynağına kavuşur ve üniversitelerinden mezun olan yabancılar arasından en iyilerini seçme imkânını bulur.
Diaspora nedir?
Diaspora kavramı, bir etnik grubun, ulusun ya da belli bir inanç grubunun kendi
yaşadıkları yurtlarından göç ederek başka ülkelerde azınlık olarak yaşamaları durumunu anlatmak için kullanılmaktadır.
Ülkelerin beyin göçünü çekmekteki ana engelleri nelerdir?
Bir ülkenin kültür ve imaj sorunu beyin göçü için büyük bir engel olabilir. Dil, bürokrasi ve yabancılara açıklık önemli politik girişimler gerektiren alanlar olarak ortaya çıkmıştır. Bir hükümet vize prosedürleri, vergilendirme ve diğer mevzuat
gibi teknik sorunları çözmek için birtakım tedbirler alabilir, ancak ülkelerin beyin göçünü çekmekteki ana engelleri ülkenin imajı, açıklığı, uluslararasılaşma seviyeleriyle ilgili yapısal engeller gibi görünmektedir. Bu tür alanlarda olumsuz bir imaja sahip olan ülkelerin beyin kazancı üzerinde çok sınırlı çekiciliğe ve potansiyele sahip olduğu söylenebilir.
Beyin göçünde itici etkenler genellikle nelerdir?
Her ülkenin koşullarına göre etkenler farklı özellikler göstermekle birlikte Toksöz’e (2006: 226) göre itici etkenler temelde dört grupta toplanabilir.
1. Ücret yetersizliğinden kaynaklanan mali sorunlar ve ekonomik istikrarsızlıklar.
2. Gelişmekte olan ülkelerde bilim ve teknolojiye gereken önemin verilmemesi sonucu mesleki alanda çalışma koşullarının yetersizliği.
3. Yetişmiş iş gücünün sahip olduğu mesleklere ilişkin istihdam yetersizlikleri ve işsizlik.
4. Gelişmekte olan ülkede yaşanan siyasi istikrarsızlıklar, çatışmalı ortamlar, etnik köken, din vb. temelli ayrımcı uygulamalar.
Gelişmekte olan bir ülkede gerçekleşen vasıflı insanların göçünün olumsuz sonuçları nelerdir?
Gelişmekte olan bir ülkede gerçekleşen vasıflı insanların göçünün olumsuz sonuçlarından bazıları aşağıdaki gibi sıralanabilir:
1. Yüksek vasıflı insanlar hükûmet bütçesine net katkıda bulunmaktadır ve ülkeyi terk ettiklerinde, geri kalan nüfus üzerinde bunun mali yükü ortaya çıkar;
2. Vasıflı işgücü ve vasıfsız işgücü birbirini tamamlar, bu nedenle gelişmekte olan bir ülkede vasıflı işgücü kıtlığı ve bol vasıfsız iş gücü olduğunda, bu verimlilik üzerinde doğrudan olumsuz etkiye sahiptir;
3. İnsan sermayesinin kaybedilmesi bir ülkenin büyüme beklentilerini olumsuz etkilemektedir;
4. Doğrudan yabancı yatırımı çekmek ve araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) üzerinde çalışmak için yüksek vasıflı insanlara ihtiyaç olmaktadır.
Ev sahibi (alıcı)olan ülkelerin beyin göçünden elde ettikleri ekonomik kazanım neden kaynaklanmaktadır?
Ev sahibi/alıcı ülkelerin, geldikleri ülkeler dışında iş aramak için göç eden yüksek vasıflı bireylerden elde ettikleri ekonomik kazanım, onların eğitim ve öğretimini büyük ölçüde tamamlamış olmasından da kaynaklıdır. Örneğin, gelişmekte olan ülkelerde bir tıp öğrencisi yetiştirmenin maliyeti yaklaşık 100.000 dolardır. Gelişmekte olan ülkelerin eğittikleri sağlık çalışanlarının göçü nedeniyle kaybettikleri toplam parasal kaybın yılda 500 milyon ABD dolarına eşit olduğu tahmin edilmektedir.
Beyin göçü hangi nedenle gelişmekte olan ülkelerin aleyhine işlemektedir?
Gelişmekte olan ülkelerde vasıflı göçmenlerin ekonomiye olan katkıları ürettikleri marjinal ürünlerden daha fazla ise veya vasıflı göçmenlerin eğitimi kısmen vatandaşların verdiği vergilerle finanse ediliyorsa beyin göçü gelişmekte olan ülkelerin aleyhine işleyebilmektedir
"Beyin kazancı" kavramının menşe ülkeler açısından getirileri nelerdir?
Bir kısım düşünür, yüksek gelirli ülkelere göç olasılığının yüksek olması nedeniyle, menşe ülkelerdeki insanların kültürel ve beşeri sermaye elde etmek için motivasyonlarının arttığını vurgulamaktadır. İkinci grup düşünürler ise, artan ticaret, doğrudan dış yatırım ve teknoloji akışları yoluyla göçmenlerin menşe ülkelerinin küresel ekonomiye entegre olmalarına yardımcı olduğunu ileri sürmektedir. Son olarak, üçüncü grup ise sadece yüksek vasıflı göçün geri dönüşsüz bir süreç olmadığını ve onların eve dönüş göçü ya da beyin dolaşımı olarak adlandırılan üçüncü bir ülkeye göçü üzerinde de durmak gerektiğinin altını
çizmektedir. Bu durumda göçmenler, göç boyunca edindikleri ek insani deneyimler, beceriler ve mali sermayeyle hareket ederek, yeni varış noktalarında veya kendi ülkelerinde ekonomik kalkınma ve büyümeye katkıda bulunurlar.
Yeni perspektiflere göre beyin göçünün göç veren ülkeler açısından ne gibi olumlu yanları vardır?
Göç umutlarının beşerî sermayenin gelişimi üzerindeki etkileri, bu tür umutların
aslında insan sermayesi oluşumunu ve gönderen ülkelerde büyümeyi teşvik edebileceğini öne süren çeşitli çalışmaların odak noktası olmuştur. Yurt dışında eğitime geri dönüşün yurt içinde olduğundan daha yüksek olması hâlinde, göç olasılığının insan sermayesinin beklenen getirisini artırdığı ve böylelikle eğitime yurt içi kayıtları artırdığı ileri sürülmektedir. Bu nedenle artan göç fırsatları sonucunda daha fazla insan, beşerî sermayesine yatırım yapmaktadır. Sonuç olarak beyin göçüyle başlayan bu süreç göç veren ülkede büyüme ve ekonomik performansa olumlu katkıda bulunabilir. Beyin göçü, göç veren ülkedeki bireylerin motivasyonlarını arttırarak eğitim almayı teşvik etmenin yanı sıra, gönderen ülkenin ekonomisini olumlu yönde etkileyebilecek diğer kanalları da açabilmektedir. Bu olumlu kanallar arasında işçi dövizleri, yurt dışında ek bilgi ve beceriler
edinildikten sonra geri dönüş göçü ve iş ve ticaret ağlarının oluşturulması gibi çeşitli “geri bildirim etkileri” bulunmaktadır.
Türkiye'de son yıllarda doktorluk mesleğinde yoğun olarak yaşanan göçün nedenleri nelerdir?
Türkiye'de özellikle son 10 yılda doktorlar mesleki güvencelerinde büyük bir aşınma yaşadılar. Tam gün çalışma yasasıyla başlayan sağlık çalışanları karşıtı tutum sağlıkta şiddetin önlenememesiyle devam ediyor. Pandemide zor
şartlar altında çalışan doktorlar şiddete uğruyor.
Beyin göçünün olumlu sonuçları nelerdir?
Beyin göçünün göç veren ülke açısından bir kazanç olduğunu öne sürenler, yüksek vasıflı profesyonel göçmenlerin geniş ailelere işçi dövizleri göndermesini
gönderen ülke için faydalar üreten; ülkeler arasında ekonomik ve sosyal bağlar oluşturan; ve daha iyi vasıflı profesyonellerin ülkeye dönüşü ile olumlu diaspora oluşturan bir süreç olarak görmektedir. Bunların yanı sıra, göç veren ve alan ülkeler arasında teknoloji ve bilgi aktarımı, kurumlar arasında işbirliği, iş ve ticaret ağlarının oluşturulması, ticaret yaratılması, kaynakların aktarımı ve yabancı yatırımı da beyin göçünün olumlu sayılabilecek gelişmeleri olarak kabul edilmektedir.
Vasıflı insanların göçünün olumlu sonuçları nelerdir?
1.Vasıflı insanların göçü, gönderen ülkedeki diğer insanları daha fazla eğitim almaya ve sonunda daha fazla insan sermayesi ve ekonomik büyümeyi teşvik etmeye motive eden olumlu bir motivasyon unsuru hâline gelebilir;
2. Kalifiye göçmenler uzun vadede ülkesine geri dönebilir, işçi dövizleri gönderebilir ya da çeşitli yollarla kendi ülkelerine yatırım yapabilirler;
3. Vasıflı göçmenler, gittikleri ülkeden kendi ülkelerine bilgi ve yenilik akışını teşvik
edebilirler;
4. İletişim teknolojisi ve ulaşım alanındaki gelişmeler sayesinde, göçmenlerin becerileri kaybolmaz ve geldikleri ülkeyle farklı düzeylerde ve farklı araçlarla fayda sağlamaya devam edebilirler.
5. Gönderen ve alan ülkeler arasında ağların oluşturulması ticaret, sermaye ve bilgi akışını kolaylaştırabilir.
6. Yüksek vasıflı göç, gelişmekte olan ülkelerde daha az vasıflı istihdam üzerindeki acil baskıları azaltabilir.
Küreselleşme nasıl tarif edilmektedir?
Bazı teorisyenler küreselleşmeyi, iş gücünü de içerecek şekilde, malların, sermayenin ve bilginin coğrafi, politik ve ekonomik sınırları aşan bir küresel
akış içinde yayılması olarak tarif etmektedir.
Kalifiye iş gücünü çekmede hangi ülkeler ön plandadır?
Amerika yetenekli göçmenleri seçme ve çekmek konusunda hâlâ bir numara görünmektedir. Almanya, Fransa, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda, Kanada ve Doğu Asya ülkeleri gibi diğer ülkeler son zamanlarda daha kalifiye iş gücü çekmek ve işgücü piyasalarına katılımlarını ve paylarını artırmak için belirli programlar oluşturmuştur.
Mahroum'un, yüksek vasıflı göç dinamiklerinin sadece meslek türlerine değil, aynı zamanda iş türüne de göre değiştiğini savunarak belirlediği gruplar nelerdir?
Mahroum, yüksek vasıflı göç dinamiklerinin sadece meslek türlerine değil, aynı zamanda iş türüne de göre değiştiğini savunarak, beş ana grup belirlemiştir: Üst düzey yöneticiler ve yöneticiler; mühendisler ve teknisyenler; bilim insanları; girişimciler; öğrenciler.
AB ülkelerinde göç politikaları nasıldır?
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde, göç politikaları daha az açıktır ve hala aile birleşimi ve sığınmacı başvurularına yöneliktir. Ancak AB ülkelerinin de vasıflı göçmen seçmeye meyilli olduklarını gösteren bazı gelişmeler ortaya çıkmıştır. Avrupa Komisyonu Başkanı Prodi, nitelikli göçmenler için ABD yeşil kartlarına benzer bir sistem le AB çapındaki işgücü sıkıntısını doldurmak için 1,7 milyon kadar göçmene çağrıda bulunmuştur. Giderek artan sayıda AB ülkesi (Fransa, İrlanda ve Birleşik Krallık dahil) son zamanlarda işgücü sıkıntısı meslek listelerinin oluşturulması yoluyla nitelikli iş gücü (özellikle bilgi, iletişim ve teknoloji (BİT) alanında) çekmeyi
amaçlayan programlar uygulamaya koydu.
Vasıflı göç ile ilgili literatür incelendiğinde kadınların bu süreçteki pozisyonu hangi nedenlerle ihmal edilmiştir?
1. Literatürde ve göç politikalarında vasıflı göç ağırlıklı olarak erkek olgusu olarak tartışılmaktadır ve vasıflı göçmen kadınları görmezden gelme eğilimi oldukça güçlüdür.
2. İşgücü piyasasına katılım çalışmalarında cinsiyetin rolü yeterince vurgulanmamıştır.
3. Vasıflı göçle ilgili literatürün çoğu sadece emek göçü ile ilgilendi ve büyük oranda aile ve mülteci akımlarıyla göç eden vasıflı göçmenleri görmezden geldi.
4. Vasıflı göçmenlerle ilgili çalışmalar, büyük ölçüde bilim ve teknoloji alanlarındaki mesleklere odaklanmıştır. Ancak, güçlü bir şekilde kadınsılaşmış refah sektörlerine (örneğin, eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler) ve sosyal ve davranış bilimlerine daha az önem verilmektedir.
Yüksek vasıflı göçmen kadınlarının sayılarının yükseliyor olması hangi nedenlere bağlanabilir?
Yüksek vasıflı göçmen kadınlarının sayılarının yükseliyor olması; kadınların eğitim düzeylerinin artması, sağlık sektörlerinde ve diğer hizmetlerde kadın emeğine olan talebin artması veya birçok kaynak ülkede kadın göçüne yönelik tutumdaki
kültürel ve sosyal değişiklikler gibi pek çok faktörden kaynaklanmaktadır.
Kadın beyin göçünü teşvik eden faktörler nelerdir?
Eğitime erişimdeki önyargıların, kadın ve erkek yüksek vasıflı göç oranı arasındaki
uçurumun önemli bir bölümünü açıkladığını görüyoruz. Kadınlara eğitim açısından fırsatlara daha fazla erişim sağlayan ve doğurganlık oranları daha düşük olan ülkelerde, kadın beyin göçü oranlarının daha düşük olduğunu gözlenmektedir. İşgücüne katılımın azalması, gelir paylarının düşmesi ve siyasal alanda temsil oranlarının düşmesi gibi cinsiyet ayrımcılığının gözlemlenebilir sonuçları da kadın beyin göçünü teşvik eden önemli faktörlerdir.
Türkiye'de yüksek vasıflı göçmenlerin en çok tercih ettikleri ülkeler hangileridir?
Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye’den beyin göçü için önemli bir varış ülkesi olarak ön plana çıkmaktadır. Yüksek vasıflı göçmenlerin tercih ettikleri ülkeler arasında ABD, İngiltere, Kanada ve Avustralya toplamda yüzde 70’lik bir orana sahipken, sadece Amerika Birleşik Devletleri Türkiye’den giden vasıflı göçün yüzde 41’ine sahip olmuştur.
Türkiye’de değişik dönemlerde beyin göçü üzerine yapılan araştırmalarda ortaya çıkan ortak sonuçlar nelerdir?
Türkiye’de değişik dönemlerde beyin göçü üzerine yapılan araştırmalarda ortaya çıkan ortak sonuçlardan biri, yüksek nitelikli elemanların göç etmelerinde öncelikli faktörlerin mesleki alanda duyulan kaygılar olması ve bunu ekonomik nedenlerden kaynaklanan sorunların izlemesidir. Genelde üst sosyoekonomik sınıflardan gelen göçmenlerin göç kararını birinci derecede mesleki faktörlerin etkilediği, bunu genellikle ekonomik faktörlerin izlediği, üçüncü sırada sosyal-kültürel, şahsi-ailevi faktörlerin geldiği tespit edilmiştir. Öte yandan, Elveren ve Toksöz’ün araştırması, geri dönmeme kararlarında Türkiye’deki siyasi istikrarsızlığın önemli bir faktör
olduğunu ve geri dönmeme niyeti ile yurtdışında geçirilen zaman arasında olumlu ilişkiler olduğunu tespit etmektedir.
Türkiye’de beyin göçünün olası nedenleri nelerdir?
Türkiye’de beyin göçünün olası nedenleri, artan yaşam koşullarının zorluğu, uzun saatler çalışma, bürokrasi, güvenlik eksikliği, düzenleme eksikliği, her türlü kurala saygısızlık ve başkalarının günlük yaşamdaki haklarının yaygın olarak ihlali olarak özetlenebilir.
Türkiye açısından beyin göçünü azaltmak adına neler önerilebilir?
Türkiye açısından ise beyin göçünü azaltmak için öncelikle kişileri göçe sevk eden ekonomik ve mesleki kaygıların azaltılması önem taşımaktadır. Bu bağlamda üniversitelere daha fazla kaynak ayrılması, öğretim elemanlarının ücretlerinin artırılması, üniversitelerin eğitim ve araştırma kalitelerinin yükseltilmesi, yurt
dışındaki üniversitelerle rekabet edebilir hale getirilmesi ve Türkiye’de öğrenim gören yabancı öğrencilerin bir potansiyel olarak değerlendirilmesi önerilmektedir. Yurt dışında bulunanlarla iletişim ağlarının kurulması ve onların bulundukları yerden ne türlü katkılarının olabileceğinin açığa çıkarılması diğer önerilerdir