aofsorular.com
FİN203U

Krizler ve Girişim Finansmanına Etkileri

7. Ünite 20 Soru
S

Türkiye'nin yakın tarihine baktığımızda hangi krizlerden söz edebiliriz?

Yakın zamana bakıldığında 1990’ların başında yaşanan Körfez Savaşı, 1994’teki ekonomik kriz, 1990’ların sonuna doğru yaşanan Asya Krizi, 1999 Marmara Depremi, 2000’lerin başında yaşanan Bankalar Krizi ve 2008’de yaşanan Küresel Finansal Kriz Türkiye’nin yakın tarihinde yüz yüze kaldığı önemli kriz olaylarıdır.

S

Bir ekonomik kavram olarak krizi nasıl tanımlayabiliriz?

Ekonomik kavram olarak “Kriz”, “Bir ülkede veya ülkeler arasında, toplumun veya bir kuruluşun yaşamında görülen güç dönem” olarak tanımlanmıştır. Aynı zamanda kriz, bir takım iç ve dış etkilerle ortaya çıkan sorun ve sorunlar dizisi çözülene kadar geçen süreç içerisinde yaşanan ortam ve durum olarak tanımlanabilir.

S

Ekonomilerin temel olarak ulaşmaya çalıştıkları amaçlar nelerdir?

Ekonomilerin temel olarak ulaşmaya çalıştığı amaçlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Büyümeyi sağlamak
  • Fiyat istikrarını sağlamak
  • Tam istihdama ulaşmak
  • Dış dengeyi sağlamak
S

Tam istihdama ulaşmak ne anlama gelmektedir?

Ülkedeki tüm üretim faktörlerinin üretime dahil olması anlamına gelmektedir.

S

Dış dengenin sağlanması ne anlama gelmektedir?

Dış denge, bir ekonomide döviz gelirleri ve giderlerinin birbirine eşit olması durumudur.

S

Krizler kaç aşamadan oluşur ve bunlar nelerdir?

Krizler aşağıda açıklanan üç aşamadan oluşan bir süreç izlemektedir:

  • Kriz belirtilerinin görülmesi aşaması
  • Krizin yaşanması aşaması
  • Normale dönüş aşaması
S

Kriz belirtilerinin görülmesi aşamasında, krizle ilgili oluşabilecek belirtiler nelerdir?

Krizle ilgili oluşabilecek belirtiler şu şekilde sıralanabilir:

  • Tahsilatların gecikmesi
  • Satışların düşmesi,
  • Kârın azalması,
  • Borç ödemelerinde sıkıntıların yaşan- ması,
  • Karşılıksız çeklerin miktarındaki artışlar,
  • Müşteri şikayetlerinin artması,
  • Kredi geri ödemelerinin aksaması,
  • Kredi temininde sıkıntılar yaşanması,
  • Çalışanların ücretlerinin ödenmesinde yaşanan sorunlar,
  • Hammadde temininde zorlukların oluşması.
S

Krizlerin yaşandığı ekonomik ortamlarda karşılaşılan ekonomik sorunlar nelerdir?

Krizlerin yaşandığı ekonomik ortamlarda karşılaşılan ekonomik sorunlar genel olarak şu şekilde sıralanabilir:

  • En asyon oranın artması
  • Döviz kurunun yükselmesi
  • Faizlerin yükselmesi
  • Girdi maliyetlerinin artması
  • Kapasite Kullanım Oranının düşmesi
  • İşçi çıkarımlarının başlaması ve işsizlik oranının yükselmesi
  • Büyümenin durması
  • Karşılıksız çeklerin artması
  • Vergi tahsilatlarında sorunlar yaşanması
  • Konkordato ilanlarının artması
  • İflasların artması
S

İşletmeleri krize sürükleyen içsel nedenler nelerdir?

İşletmeleri krize sürükleyen içsel nedenler şu şekilde sıralanabilir:

  • Üretim kararları ile ilgili yapılan hatalar sonucunda siparişlerin anlaşmaya uygun nitelikte üretilememesi nedeniyle oluşan iadeler,
  • Siparişlerin zamanında yetiştirilememesi,
  • Üretim sürecinde yapılan hatalar dolayısıyla üretimin yüksek maliyetli olması,
  • Fiyatlama politikasındaki hatalardan satışta yaşanan sorunlar,
  • Banka kredisi borçları ve ticari borçların ödenmesinde yaşanan sorunlar,
  • Vergi ve sigorta borçlarının ödenmesinde yaşanan sorunlar.
S

İşletmeleri krize sürükleyen uluslararası dışsal nedenler nelerdir?

İşletmeleri krize sürükleyen uluslararası dışsal nedenler şu şekilde sıralanabilir:

  • Ticari ilişkide bulunulan ülkede yaşanan si- yasi, ekonomik ve askeri sorunlar,
  • Ticari ilişkide bulunulan ülkede yaşanan doğal olumsuzluklar,
  • Ticari ilişkide bulunulan ülke ile yaşanan siyasi ve askeri sorunlar,
  • Dünya ekonomisini etkileyen küresel siyasi, ekonomik ve askeri sorunlar.
S

Ülkemizde yaşanan ulusal ve uluslararası krizlerin genel olarak ne gibi etkileri olmuştur?

Krizlerin işletmeler üzerinde yaratmış olduğu olumsuz etkiler, iflaslara neden olmuş, bu da krizlerden zarar görmüş girişimci ve yatırımcılar üzerinde travma etkisi yaratmıştır. Söz konusu travma sadece krizlerden zarar görenleri etkilememiştir. Bu tecrübeler, potansiyel yatırımcı ve girişimcilerin yatırım ve girişim faaliyetleri ile ilgili cesaretlerini kırıcı etki yaratmıştır. Krizlerin en önemli etkisi ekonomide yaratmış olduğu travma dolayısıyla girişim ve yatırım faaliyetlerinin istenen düzeye gelmemesidir.

S

Krizlerin, girişim finansmanı üzerindeki olumsuz etkileri nelerdir?

Bu etkiler şunlardır:

  • Tasarruflar azalacağı için ödünç verilebilir fon kaynakları azalacaktır.
  • Kredi tahsilatlarında aksamalar olacağından, finans kuruluşları kredi fon kaynağı açısından sorunlar yaşayacaktır.
  • Finans kuruluşları ödünç verilebilir fon kaynağı yaratmak için yurt içi ve dışı kaynaklardan yüksek faizle fon tedarik etme durumunda kalacaktır.
  • Finans kuruluşları tahsilatlarda yaşadığı sorunlar nedeniyle yükümlülüklerini (alacaklılarına, devlete ve çalışanlarına karşı yükümlülüklerini) yerine getiremeyecektir.
  • Riskler arttığı için kredi talep edenlerle ilgili prosedürel süreç ve kredi tahsis süreçleri uzayacaktır.
  • Krizin neden olduğu olumsuz ortam girişim ve yatırım faaliyetlerini azaltacağından kredi taleplerinde azalmalar olacaktır.
  • Kriz ortamlarında bankalar ödünç verilebilir fon kaynağını artırmak için daha yüksek faizlerle mevduat toplamak durumunda kalacaklardır.
  • Kriz ortamlarından fon sağlama maliyetleri ve ticari riskler arttığı için kredi talep edenlere uygulanan faizler yükselecektir.
S

Devletin kriz dönemlerinde aldığı, girişim finansmanı açısından olumlu olarak nitelenebilecek tedbirler nelerdir?

Bu tedbirler şunlardır:

  • Devletin düşük faizli ve hibe şeklinde kredi olanağı sağlaması,
  • Vergi borçları erteleme ya da af uygulamaları,
  • Vergi oranlarının azaltılması ve vergi, resim, harç muafiyeti,
  • Kredi taleplerinde finans kuruluşlarına devlet garantisi verilmesi,
  • Sigorta primi desteği sağlanması,
  • Düşük maliyetli enerji tedariği (elektrik ve akaryakıt) uygulaması.
 
S

Krizlerin hanehalkları üzerine nasıl bir olumlu etkisi olabilir?

Kriz sürecinin olumlu diğer bir etkisi de hanehalkı üzerinedir. Tüketim faaliyetini gerçekleştiren hanehalkı, tüketim ve tasarrufla ilgili kararlarında daha temkinli olmakta ve gelirlerini kullanırken daha akılcı davranabilmektedir. Bu durum ödünç verilebilir fon arzının kaynağı olan tasarru arın artmasına ve kredi faizlerinin düşmesine, dolayısıyla yatırım ve girişim maliyetlerinin azalmasına neden olacaktır. Burada önemli nokta tasarrufların, “yastık altı” olarak tabir edilen şekilde piyasa dışı kalmaması ve bu tasarru arın finans sistemi içine dahil edilmesi gerekliliğidir. Böylece girişimciler ve yatırımcılar daha uygun koşullarda girişim finansmanı sağlayabilecektir.

S

Krizlerin girişim finansmanı üzerindeki olumsuz etkilerini önleme adına devletin ne gibi uygulamaları vardır?

Devletin krizlerin girişim finansmanı üzerindeki olumsuz etkilerini önleyici uygulamaları genel olarak şu şekilde sıralanabilir:

  • Finans kuruluşları ile işbirliği içinde düşük faizli kredi olanakları yaratmak,
  • Devlet bütçesini zorlamayacak hibe şeklinde finansman olanağı sağlamak,
  • Vergi borçlarını ertelemek ya da a etmek,
  • Vergi, resim, harç indirimi ve muafiyeti sağlamak,
  • Kredi taleplerinde finans kuruluşlarına garanti vermek,
  • Sigorta primi desteği sağlanmak,
  • Düşük maliyetli enerji tedariği (elektrik ve akaryakıt) sağlamak,
S

Girişimcilerin, krizlerin girişim finansmanı üzerindeki olumsuz etkilerini bertaraf etmek üzere uygulaması gereken genel önlemler nelerdir:

Girişimcilerin, krizin girişim finansmanı üzerindeki olumsuz etkilerini bertaraf etmek üzere uygulaması gereken genel önlemler şunlardır:

  • Doğru bir piyasa analizi gerçekleştirmek,
  • İyi bir iş planı yapmak ve üretim sürecindeki maliyetleri tam ve doğru olarak ortaya koymak,
  • Girişim ve üretim aşamasında üretim etkinliği ve piyasaya erişim açısından en uygun kuruluş yerini seçmek,
  • Tüm finans olanaklarını araştırmak ve etkinliği en yüksek olan finans olanağını seçmek,
  • Devletin sunmuş olduğu teşvik ve destek olanaklarını araştırmak ve bu olanaklardan en yüksek düzeyde faydalanmak.
S

Keynesyen iktisadi düşüncenin öngörüleri özellikle hangi krizden sonra ülke ekonomilerinde etkin olmaya başlamıştır?

1929'da yaşanan Büyük Buhran'dan sonra devlet müdahalesinin gerekliliğini savunan Keynesyen İktisadı düşüncenin öngörüleri, ülke ekonomilerinde etkin olmaya başlamış ve II. Dünya Savaşından sonra 1960’lı yıllara kadar revizelerle etkili bir şekilde uygulanmıştır.

S

Klasik iktisadi düşüncenin yıkılışı hangi krizle birlikte olmuştur?

I. Dünya Savaşından sonra Klasik Ekonomi’nin öngörüleri doğrultusunda izlenen politikalar yetersiz kalmaya başlamış ve 1929’da yaşanan Büyük Buhran, Klasik İktisadi düşüncenin yıkılışı olmuştur.

S

Türkiye üretim ve ticari hayatını çok yakından etkileyen ulusal krizler nelerdir?

Türkiye üretim ve ticari hayatını çok yakından etkileyen ulusal krizler ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Mustafa Kemal Atatürk’ün Vefatı
  • 1960 Darbesi
  • 1971 Muhtırası
  • 1980 Darbesi,
  • Halen süren terör olayları,
  • 5 Nisan ekonomik krizi (1994),
  • 1999 Marmara Depremi,
  • Bankalar Krizi (2000),
  • 2001’deki Milli Güvenlik Kurulu’nda dönemin Başbakanı ve Cumhurbaşkanı arasında yaşanan olayın sebep olduğu kriz,
  • 2001’de Türkiye’nin Dalgalı Kur Rejimine geçmesi,
  • 15 Temmuz 2016’da yaşanan hain darbe girişimi.
S

Türkiye'de 24 Ocak 1980 Kararları ile hangi hedefler gerçekleştirilmeye çalışılmıştır?

Türkiye’nin dışa açık bir ekonomi çerçevesinde 24 Ocak 1980 Kararları sonucunda şu dört hedefi gerçekleştirmeyi benimsemiştir:

  • Enflasyonu kabul edilebilir bir seviyeye düşürerek fiyat istikrarını sağlamak,
  • İhracatı artırmak ve ithalatı serbestleştirmek,
  • Serbest bir piyasa yapısı çerçevesinde finans olanaklarını ve yatırımları artıran faiz yapısı oluşturmak,
  • Sermaye hareketlerini serbestleştirerek Türk Lirasını konvertible kılmak.