Eski Anadolu Tarihi ve Uygarlıkları
Paleolitik Çağ'ın genel özellikleri nelerdir?
Paleolitik Çağ boyunca Anadolu’da kalabalık bir nüfusun barındığını ortaya koymuştur. Paleolitik Çağ’da insanlar avcılık ve toplayıcılıkla geçinmişler, göçebe bir yaşam sürmüşler, doğal mağaralar ve kaya altı sığınaklarında geçici olarak barınmışlardır. Kullandıkları aletleri çakmaktaşı, obsidyen (volkanik cam), diğer işlenebilir
taşlar, hayvan kemikleri ve boynuzlardan yapmışlardır.
Paleolitik Çağın evreleri nelerdir?
Paleolitik Çağ kendi içinde Alt, Orta ve Üst Paleolitik olmak üzere üç evreye ayrılır.
Dursunlu ve Kaletepe Deresi buluntularının önemi nedir?
Dursunlu ve Kaletepe Deresi buluntuları Afrika dışına çıkan ilk insan türü olan homo erectuslara aittir.
Mezolitik Çağın temel özellikleri nelerdir?
Mezolitik Çağ, Paleolitik Çağ ile yerleşik düzen ve üretim ekonomisinin gerçekleştiği Neolitik Çağ (Cilalı Taş Devri) arasındaki geçişi hazırlayan ara evredir. Paleolitik Çağ boyunca yaşanan Buzul Çağlarının bitişiyle iklim ılımanlaşmış, bu iklime uygun yeni bitki ve hayvan türleri ortaya çıkmıştır. İnsanlar buzulların erimesiyle genişleyen sulak alanların etrafında yerleşmeye başlamıştır. Avcılık ve toplayıcılık devam etmiştir. Bunun yanında doğada yabani olarak yetişen tahıllar biçilmiş ve öğütme faaliyeti gerçekleştirilmiştir. Anadolu’da bu çağa ait yerleşme yerleri Toroslar’ın güneyi ile Marmara Bölgesi ve Orta Karadeniz’de saptanmıştır. Yaşam biçimi Paleolitik Çağ’dan büyük bir değişkenlik göstermeyen Mezolitik Çağ’ın en özgün buluntuları, mikrolit olarak tanımlanan küçük taş aletlerdir. Çakmak taşı ve obsidyenden yapılmış olan bu aletler içinde, minik saplı kazıyıcılar, kalemler ve deliciler sayılabilir. Ayrıca, bu küçük taş aletler, boynuz, kemik ve ahşaptan bir sapa takılarak kullanılmıştır. Bu şekilde yapılmış olan oraklar biçme işleminin ortaya çıktığını göstermektedir.
Neolitik Çağın özellikleri nelerdir?
Neolitik Çağ’ın en önemli özelliğini, insanoğlunun sadece avcılık ve toplayıcılıkla sürdürdüğü tüketici yaşamı bırakarak, üretici bir yaşama geçişi olarak tanımlayabiliriz. İnsanlar bu çağda yerleşik düzene geçmişler, ilk köyler kurulmuş, bitki türleri evcilleştirilerek tarım yapılmaya başlanmış, hayvanlar evcilleştirilmiş, ilk
ticari faaliyetler başlamış, elle şekillendirilen pişmiş toprak çanak çömlekler üretilmeye başlamıştır. Ancak Neolitik Çağ’ın başlarında (MÖ. 10.000-7.000 yılları arasında) henüz yukarıda saydığımız yeniliklerden pişmiş toprak çanak çömlek üretimi başlamamıştır. Bu nedenle bu döneme Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ (Aseramik Neolitik Çağ) adı verilir. MÖ. 7.000-5.500 yılları arasındaki döneme de Çanak Çömlekli Neolitik Çağ adı verilir.
Anadolu’da Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ’ın yerleşmeleri hangi bölgelerde olmuştur?
Bugüne kadar yapılan çalışmalar Anadolu’da Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ’ın Güneydoğu Anadolu ve Orta Anadolu olmak üzere iki büyük kültür grubuna ayrıldığını göstermiştir. Güneydoğu Anadolu’da Hallan Çemi (Batman), Çayönü (Diyarbakır), Nevali Çori (Urfa) ve Göbekli Tepe (Urfa) yerleşmeleri Çanak Çömleksiz (Aseramik) Neolitik Çağ yerleşmelerinin en önemlilerini oluşturmaktadır.
Höyük nedir?
Höyük: İnsanoğlunun bin yıllar boyunca aynı yerde üst üste kurmuş olduğu yerleşmelerin yıkıntılarının oluşturduğu yapay tepedir.
Kalkolitik Çağın özellikeri nelerdir?
Taş Devri’nden Maden Devri’ne geçiş dönemi olarak tanımlanan Kalkolitik Çağ’ın en belirgin özelliği, taş aletlerin giderek azalması ve madenciliğin gelişmesidir. İlk kullanılan maden bakır olmuştur. Özgün boya bezemeli çanak çömlek geleneğinin ortaya çıkması, nüfusun ve yerleşim yerlerinin artması, soyut ana tanrıça idollerinin ve bakır ticaretinin yaygınlaşması bu çağın özellikleri arasındadır
Anadolu'da Kalkolitik Çağ kültür bölgeleri nereleridir?
Kalkolitik Çağ kültür bölgelerini Trakya ve Kuzeybatı Anadolu, Göller Bölgesi, Konya Ovası, Çukurova, Doğu ve Güneydoğu Anadolu oluşturmaktadır.
İlk Tunç Çağının Anadolu'daki özellikleri nelerdir?
Toplumların daha iyi örgütlenebildiği bu çağda yöneticiler güçlü bir sınıf olarak ortaya çıkmıştır ve Anadolu bu yöneticilerin önderliğinde feodal sistemin egemen olduğu irili ufaklı birçok beylik arasında paylaşılmıştır. Tapınak, saray ve idari binalara sahip, çevresi surlarla tahkim edilmiş anıtsal girişli yerleşmeler bu çağ için karakteristiktir. Çanakkale yakınlarındaki Troya I-V, Aslantepe (Malatya), Karataş Semayük (Antalya-Elmalı), Norşuntepe (Elazığ-Altınova) bu tipyerleşmelerin en etkileyici örnekleridir. Bu yerleşmelerde ortaya çıkarılan saray yapıları ise toplumun giderek hiyerarşik bir düzenin en üst kademelerine doğru ulaşmakta olduğunun açık göstergeleridir. Bu durum Alacahöyük’teki zengin madenî buluntulara sahip mezarlardan da anlaşılmaktadır.
Alacahöyük’ün en önemli özelliği nedir?
Dönemin sonlarında Orta Anadolu’da etkin bir beyliğin merkezi gibi görünen Alacahöyük’ün en önemli özelliği Kral Mezarları olarak adlandırılan 13 adet gömüdür. Bu mezarlıktaki gömülerin dönemin beyleri ve eşlerine ait olduğu düşünülmektedir.
Bir insan topluluğunun protohistorik bir çağ yaşadığı nasıl anlaşılır?
Protohistorik Çağ: Bir toplum henüz kendisi ile ilgili dolaysız bilgi sağlayan belge yaratma aşamasına gelmemişse fakat çevresinde
bulunan ve yazıyı kullanmasını bilen başka toplumların belgeleri o toplumla ilgili bilgi veriyorsa, söz konusu insan topluluğu protohistorik bir çağ yaşıyor demektir.
Anadolu'da Orta Tunç Çağında ne gibi değişimler görülmüştür?
Mezopotamya ile başlayan örgütlenmiş, güçlü ticari ilişkiler ve yazının ortaya çıkması bu döneme damgasını vuran en önemli gelişmelerdir. Anadolu’da Tarihî Çağların başlangıcını belirleyen üzeri çivi yazılı kil tabletler Kayseri’de Kültepe (Neşa), Çorum’da Boğazköy (Hattuşa) ile Ortaköy (Şapinuva), Yozgat yakınlarında Alişar (Ankuva), Tokat’ta Maşathöyük (Tapigga) yerleşmelerinde ele geçmiştir. Bu tabletlerin yazılmış olduğu dil, Akkadçanın Eski Assur lehçesidir. Bu tabletler Anadolu halkları ile Assurlu tüccarlar arasındaki ticari anlaşmalar, mahkeme kararları, evlat edinme, evlenme, boşanma, köle ticareti, miras ve tüccarların özel yaşamlarına ilişkin konuları içermektedir.
Karum nedir?
Karum: Liman ve rıhtım anlamına gelen yerleşmelerdir. Bu yerleşmelerde Assurlu tüccarlar belirli bir serbesti içinde yaşayıp ticaret
yapmaktaydılar.
Vabartum nedir?
Vabartum: Konuk anlamına gelen, tüccarların ana merkezler arasında konakladıkları, belki mallarını geçici olarak depoladıkları bir çeşit kervansaraydır.
Luviler kimlerdir?
Luviler: Hint Avrupalı bir topluluktur. Anadolu’nun batı, güneybatı ve güney bölgelerine yayılmışlardır. MÖ. 2300 yıllarına doğru Balkanlar
üzerinden Anadolu’ya girdikleri kabul edilir. Ancak bu göç hareketi tartışmalıdır.
Palalar kimlerdir?
Palalar: Karadeniz Bölgesi’nde Kastamonu ve Safranbolu çevresinde yaşayan ve Hint Avrupa kökenli Pala dili konuşan topluluktur.
Hurriler kimlerdir?
Hurriler: MÖ. 3. bin yılın sonlarında çivi yazılı belgelerde isimlerine rastlanan ve Doğu Anadolu’ya İlk Tunç Çağı kültürünü getiren Kura-Aras Bölgesi halkları. Hint Avrupa ve Sami gruplarından farklı, kendine özgü bir dil olan Hurca konuşmaktadırlar. Bu dil, kuzeydoğu Kafkas dilleri ile akrabadır.
Anadolu’da Son Tunç Çağı’na ne zaman girilmiştir?
Telepinu’dan sonra Hitit tarihinde başlayan Hitit İmparatorluk Çağı ya da Yeni Hitit Devleti olarak tanımlanan yeni evre ile birlikte Anadolu’da Son Tunç Çağı’na girilir. Bu dönemde Hitit Krallığı II. Tudhaliya (MÖ. 1450-1420) ve I. Şuppiluliuma (MÖ. 1380-1340)’nın yönetiminde büyük bir güç olarak yeniden kurulur.
Kadeş antlaşması ne zaman ve kimler arasında imzalanmıştır?
Kadeş Antlaşması: Tarihin bilinen ilk büyük antlaşmasıdır. Hitit ile Mısır devletleri arasında MÖ.1270 yılında imzalanmıştır. Antlaşma metni o zamanın diplomatik yazı dili olan Akad ve Mısır dillerinde hazırlanmıştır. Mısır’dan Hattuşa’ya yollanan ve gümüş bir tablet üzerine kazınmış
olan Akadca özgün nüsha bulunabilmiş değildir. Aynı metnin kil tablet üzerine yazılmış olan kopyası Boğazköy arşivlerinde ele geçmiştir.
Panku(ş) nedir?
Panku(ş): Eski Hitit Devleti Dönemi’nde kralın yanında geniş yetkilere sahip meclistir. Bu meclis yüksek askerî ve idari görevlerde bulunan ve genellikle kral ailesinin yakınları olan yaşlılardan oluşmaktaydı.
Hitit devletinde kral ve kraliçe hangi ünvanları taşırlardı?
Hitit Devleti feodal ve teokratik bir yapıya sahiptir. Devletin başında Tabarna denilen egemen bir kral, Tavananna (egemen kraliçe) unvanını taşıyan büyük kraliçe yer almaktadır.
Yazılıkaya Açık Hava Tapınağının özellikleri nelerdir?
Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı: Boğazköy’ün 1.5 km kuzeydoğusunda, doğal bir kayalık alanda yer alan kutsal alandır. İki galeriden
oluşmaktadır. Üzeri açık doğal kaya odalarının duvarları tanrı, tanrıça ve başrahip olan kralın kabartmaları ile bezenmiştir. Girişteki A
Galerisi’nin duvarlarında Hurri kökenli tanrı ve tanrıçaların baştanrı Teşup ve eşi Hepat’ın önderliğinde Yeni Yıl Bayramı kutlamaları için bir araya gelmeleri gösterilmiştir. Buradaki tanrı ve tanrıçaların sayısı 71’dir. B Galerisi’nde hızla koşan 12 yeraltı tanrısı ve Kılıç tanrı kabartmalarıyla IV. Tudhaliya ve koruyucu tanrısı Şarumma panosu yer almaktadır.
Hititlerde Poternler ne amaçla kullanılırdı?
Potern: Yeraltı geçidi. Taş temelli, kerpiç bedenli surların altında açılan, bir tehlike anında veya ana kapının açılmaması gerektiği
durumlarda, gizlice şehrin dışına çıkmayı sağlamak amacıyla kullanılan gizli geçitlerdir.
Sfenks nedir?
Sfenks: Genellikle kadın başlı, aslan gövdeli karışık bir mitolojik yaratık. Betimleri Eski Mısır sanatından Antik Yunan ve Roma’ya geçmiştir
Hitit sanatının günümüze ulaşan en çarpıcı örnekleri Anadolu'da nerede bulunmaktadır?
Hitit yazılı belgelerinde büyük boy heykellerden söz edilmektedir. Boğazköy ve Alacahöyük’teki sfenks heykelleri bunlara ait güzel örneklerdir. Doğal geçitler ya da tatlı su kaynaklarının yakınına yapılmış olan kaya anıtları, Hitit sanatının günümüze ulaşan en çarpıcı örnekleri olup Hitit İmparatorluğu’nun egemen gücünü simgelemektedir.
Anadolu’da Demir Çağı’nda ortaya çıkan yeni siyasi oluşumda hangi devletlerin önemli rolleri vardır?
Anadolu’da Demir Çağı’nda ortaya çıkan yeni siyasi oluşumda Geç Hitit Kent Devletleri, Urartu Krallığı, Frig Krallığı ve Lidya Krallığı en önemli rolleri oynamıştır.
Geç Hitit Kent Devletleri hangileridir?
Hitit, Luvi, Arami ve bir kısım Hurri kökenli halklarca kurulmuş olan Geç Hitit Kent Devletleri şunlardır: Malatya çevresinde Milidia; Adıyaman yöresinde Kummuh; Kahramanmaraş ve Gaziantep yöresinde Gurgum ve Kargamış; İslahiye dolaylarında Sam’al; Çukurova bölgesinde Que ve Hilakku; Amik Ovası dolaylarında Pattin; Adana-Kadirli yöresinde Asitavanda; Kayseri, Niğde ve Nevşehir civarında Tabal.
Hilani nedir?
Hilani: Ön cephesinde sütunlarla taşınan revağı olan Kuzey Suriye mimarisine özgü, dikdörtgen planlı, girişi uzun duvar üzerinde bulunan çok katlı yapı.
Ortostat nedir?
Ortostat: Duvarların alt kısımlarında kullanılan, dikine yerleştirilmiş, bazıları kabartmalarla bezeli taş levha ya da bloklar.
Urartuların, maden işleme sanatına katkıları neler olmuştur?
Zengin demir, gümüş ve bakır yataklarına sahip olan Urartular, maden işleme sanatında ileri bir toplumdu. Doğu Anadolu’nun ilk kuyumcuları da Urartulardı. Urartu kuyumcularının altın, gümüş ve tunçtan yapmış oldukları küpe, gerdanlık, elbise ve saç iğnesi, düğme, bilezik gibi mücevherat günümüzde bile büyük bir beğeni ile izlenmektedir. Tunçtan dövme ve döküm tekniğinde yapılan hayvan
heykelcikleri, üç ayaklı şamdanlar, çeşitli büyüklükte ve formda kaplar, kalkanlar, kemerler, sadaklar, miğferler, ok uçları, kama ve kılıçlar, at koşum takımları ise maden sanatının özgün örneklerini oluşturmaktadır.
Tümülüs nedir?
Tümülüs: Kral ve soylu kişiler için yapılmış, çoğu kez altında ahşap ya da taştan bir mezar odası bulunan yığma toprak ya da taştan mezar anıtı.
Fibula nedir?
Fibula: Tunç, altın ya da gümüşten yapılmış, giysi uçlarını tutturmaya yarayan veya süs amaçlı kullanılan bir tür çengelli iğne.
Lidyalıların insanlık tarihine ve uygarlığa yaptıkları katkılardan en önemlisi hangisidir?
Lidyalıların insanlık tarihine ve uygarlığa yaptıkları katkılardan en önemlisi MÖ. 7. yüzyılın ikinci yarısında parayı icat etmiş olmalarıdır. Arkeolojide sikke olarak adlandırılan madenî paranın icat edilmesinin nedeninin, paralı askerlerin alacaklarının ödenmesi ile ilgili olduğu sanılmaktadır. Sikkenin icadı ile ticarette değiş tokuşun yerini para ekonomisi almıştır. Herodotos ilk defa altın sikke basanların Lidyalılar olduğunu yazmaktadır. Buradaki altın elektron olmalıdır. Çünkü ilk sikkeler altın ve gümüş karışımı bir madde olan elektrondan basılmıştır
ve bakla şeklindedirler.
Lidyalıların din sistemi nasıldı?
Lidyalılar çok tanrılı bir dine sahipti. Tanrıları içinde en büyük saygıyı Kuvava adıyla anılan Ana Tanrıça Kybele görmekteydi. Sardis’te MÖ. 6. yüzyılın ortalarında tanrıçanın büyük bir tapınağı vardı. Lidya kralları ayrıca Delphoi ve Didyma Apollon tapınakları ile Ephesos Artemisi’ne de zengin hediyeler gönderiyorlardı.