Dünyanın Oluşumu, Eski Mezopotamya ve Eski Mısır Tarihi ve Uygarlıkları
Dünya üzerindeki tek ve çok hücreli canlılar ilk olarak ne zaman ortaya çıkmıştır?
Dünya üzerinde tek hücreli canlılar yaklaşık 3.6 milyar yıl önce, çok hücreli canlılar ise 1.7 milyar yıl önce ortaya çıkmıştır.
Dünyanın oluşumundan bu yana yaşanan dönemler hangileridir?
Günümüzden yaklaşık 570 milyon yıl önce Birinci Zaman (Paleozoyik)’da bitkiler ve hayvanlar görülürler. İkinci Zaman’da (Mezozoyik), günümüzden 230 milyon yıl önce dinozorlar, 220 milyon yıl önce de memeliler görülmeye başlar. Bu dönemin sonlarında yaklaşık 65 milyon yıl önce dinozorların soyu tükenmiştir. Üçüncü zaman Neozoikte kıtalar bügün ki görünümünü almaya başlamıştır. Dördüncü Zaman Pleistosen ve Holosen olmak üzere iki evrelidir. Günümüzden 2 milyon yıl kadar önce başlayan Pleistosen dönem 10 bin yıl öncesine kadar devam eder ve Paleolitik (Eski Taş)
Çağ bu dönemde yaşanmıştır. Holosen dönem ise günümüzden 10 bin yıl önce başlar ve günümüzde hala devam etmektedir.
İlk insan türü olarak kabul edilen tür hangisidir ve ne gibi özellikleri vardır?
Homo habilis, günümüzden 2.5 milyon yıl-1.5 milyon yıl önce Güney ve Doğu Afrika’da yaşamış insan türüdür. Ortalama 1.3 m. boyundadırlar ve beyin hacimleri 590-650 cm3 civarındadır. Homo habilisin kelime anlamı becerikli insandır. 2.5 milyon yıl önce ilk taş aleti yaptıkları için ilk insan türü olarak kabul edilir.
Homo erectusların özellikleri nelerdir?
Homo erectuslar günümüzden 1.9 milyon yıl - 100 bin yıl öncesine kadar yaşayan bir insan türüdür. Boyları ortalama 1.60-1.70 m., beyin hacimleri 950-1100 cm3 civarındadır. Bu tür, fosilleri Afrika dışında bulunan ilk insan türüdür. Afrika’da evrimleştikten sonra Asya ve Avrupa’ya yayıldıkları kabul edilir. 1.9
milyon yıl-1.6 milyon yıl öncesine tarihlenen homo erectus fosilleri bazı araştırmacılar tarafından ayrı bir tür olarak kabul edilmekte ve homo ergaster olarak adlandırılmaktadır. Homo erectuslar iki ucu işlenmiş damla biçimindeki el baltaları (Acheulean-Aşölyen Teknolojisi) yapmışlar, grup halinde örgütlü bir biçimde
avlanmışlar ve ateşi ilk defa 1.5 milyon yıl önce Afrika’da bilinçli olarak kullanmışlardır. Konuşabilen ilk insanın da homo erectuslar oldukları düşünülmektedir.
Ölülerini gömen ilk insan türü hangisidir?
Ölü gömme ilk defa Neanderthal İnsan ile başlar. Neanderthaller ölülerini anne karnındaki cenin pozisyonunda (hoker pozisyonu) gömmüşler, ölünün yanına bugün şifalı bitkiler olarak bilinen çiçekli bitkiler koymuşlardır.
Günümüz modern insanı hangi tür ismiyle anılır ve ilk olarak nerede yaşamaya başlamıştır ve o dönemde ne gibi özelliklere sahiptir?
Homo sapiens türü insan, günümüz insanı yani modern insandır. Bu insan türü günümüzden 130.000 yıl önce Afrika’da, 90.000 yıl önce Ortadoğu’da, 40.000 yıl önce de Avrupa’da yaşamaya başlamıştır. 50.000-60.000 yıl önce Avustralya ve 15.000- 20.000 yıl önce Amerika kıtalarına kadar yayılmıştır. Homo sapienslerin boyları uzun vücut yapıları sıcak iklimde yaşamaya uygun şekilde narindir. Beyin hacimleri ortalama 1350 cm3’tür. Günümüzden 35.000 yıl önce Avrupa’da, Afrika’da ve Avustralya’da bu insan türü tarafından yapılmış ilk sanatsal ürünler ortaya çıkmıştır. Mağara duvarlarına yapılan resimler ile taş, kil, fildişinden yapılmış kadın heykelcikleri (Venüs heykelcikleri) ilk sanat ürünleridir.
Mezopotamya neresidir ve ne anlama gelmektedir?
Mezopotamya, Yunanca mesos=ara/orta ve potamos=ırmak kelimelerinden türetilmiş iki ırmak arası anlamında bir coğrafi terimdir. Bu ad kuzeyde Toros Dağları’ndan güneyde Basra Körfezi’ne, doğuda Zagros Dağları’ndan batıda Suriye Çölü’ne kadar uzanan alan için kullanılmaktadır.
Tholos nedir?
Tholos: Çapı 3 ile 7 m arasında değişen yuvarlak planlı, kubbeli bir oda ile bu odaya eklenmiş dikdörtgen
planlı bir başka odadan oluşuyordu. Balçık, kerpiç ya da taştan yapılıyorlardı.
Akkadlar Mezopotamya’ya hangi tarihte hâkim olmuşlardır?
Akkadlar, kral I. Sargon (MÖ.2334-2279) ve torunu Naram-Sin (MÖ. 2254-2218) zamanında Akdeniz’e kadar bütün Mezopotamya’ya hâkim olmuşlar ve ülkeyi merkezî sistem ile yönetmişlerdir. Ancak MÖ. 2150’lerde Zagros Dağları’ndan inen Gutiler Akkadları yıkmıştır.
Babil Sülalesi’nin en önemli kralı kimdir?
Babil Sülalesi’nin en önemli kralı Hammurabi’dir. Hammurabi, ülkesinin sınırlarını batıda Akdeniz’e, doğuda İran’a, kuzeyde de Toroslara kadar genişletmiştir.
Hangi olaydan sonra Yeni Babil Devleti kurulmuştur ve bu yeni devlet hangi tarihler arasında varlığını sürdürmüştür?
Yeni Assur Krallığı’nın ortadan kalkmasıyla liderlik bir kez daha Babillilerin eline geçmiş ve Yeni Babil Devleti (Kalde Devleti) (MÖ. 625-539) olarak anılan bir dönem başlamıştır. Babil esas ününü bu dönemde kazanmıştır.
Eski Mezopotamya’da toplum yapısı nasıldı?
Mezopotamya’da toplum, soylular, sıradan vatandaşlar, yanaşmalar ve kölelerden oluşmaktaydı. Halkın çoğunluğu tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftçilerdi. Ayrıca yazıcılar, gemiciler, balıkçılar, mimarlar, duvarcılar, marangozlar, çömlekçiler de zanaatkârları oluşturuyordu. Her kentte zengin tüccarlar da vardı. Halk değişik türde toplu işlerde çalıştırılıyor ve zorunlu askerlik yapıyordu. Köleler ise evlerde ve tapınaklarda kullanılıyorlardı.
Mezopotamya’da bugüne kadar bulunan kanunlar yazılış sırasına göre nasıl sıralanmaktadır ve bu kanunların ortak özellikleri nelerdir?
Mezopotamya’da bugüne kadar bulunan kanunlar yazılış sırasına göre şunlardır:
I. Sümerce Yazılı Kanunlar:
a) Urukagina Kanunu
b) Ur-Nammu Kanunu
c) Ana İttişu Kanunu
d) Lipit-İstar Kanunu
II. Akkadca Yazılı Kanunlar:
a) Eşnunna Kanunu
b) Hammurabi Kanunları
c) Orta Assur Kanunları
Bütün bu kanunlar standart bir kalıp içinde yazılmıştır. Her kanunun; 1) Ön söz (prolog) 2)Maddeler 3) Netice (epilog) olarak üç bölümden oluşması gerekiyordu. Sümer kanunlarında cezalar daha çok maddi, para cezası olduğu hâlde, Sami kavimlerin kanunlarında ağır cezalar vardı. Talion denilen Kısasa kısas cezası Sümerler tarafından bilinmez, Hammurabi Kanunları’nda ise bu prensibe geniş ölçüde yer verilir.
Çivi yazısını ilk kez ne zaman ve kim tarafından çözülmüştür?
Çivi yazısını ilk kez bir Alman dilbilim adamı olan filolog G. Friedrich Grotefend (1775-1853) kısmen çözmüştür (1802). Mezopotamya çivi yazısını, birlikte çalıştığı bilim adamlarının da katkısıyla çözmeyi başaran ise İngiliz subayı Sir Henry C. Rawlinson (1810-1895) oldu.
Sümer edebî belgeleri kaç grupta incelenmektedir?
Sümer edebî belgeleri üç grupta incelenmektedir:
I. Liturjik Eserler: Mitoslar (Adapa Mitosu, Etana Mitosu), kaside ve ağıtlar. Tanrıların insanlarla olan maceralarını anlatan edebî eserlere mitos denir. Tanrılara veya tanrılaşmış krallara ölçülü ve kafiyeli olarak yazılmış övgüler (kaside) arasında Güneş ve Adalet Tanrısı Şamaş’a ve İsin Sülalesi’nden
İşme-Dagan’a yazılmış kasideler örnektir.
II. Epik (Destani) Eserler: Sümerler edebiyatın her dalında ölmez eserler yaratmışlardır. Destani (epik) şiirin mucidi de Sümerlerdir. Sümer destanları Kahramanlık Çağı (Tufan öncesi) krallarının icraatlarını anlatırlar. Bugüne kadar bu türden Sümerce 7 destan bulunmuştur: l) Yaradılış Destanı 2) Gılgamış Destanı 3) Lugalbanda Destanı 4) Enmerkar ve Aratta Beyi Destanı, 5) Ninurta Destanı 6) Kazma Destanı
III. Didaktik Eserler: Nesir halinde yazılmış ilmi eserler. Almanak, sözlük vs.
Sümerlerde zaman ölçümü ile ilgili ne gibi gelişmeler yaşanmıştır?
Sümerler, zamanı altmış dakikalık saatlerde ölçen ilk insanlardı ve 1 hafta yedi gündü. Ayın yedisi, ondördü, yirmi biri ve yirmi sekizi hafta sonu kabul edilmişti. Dolayısıyla ilk hafta sonu tatilini başlatan Sümerler olmuştur. Gün kavramını da ilk kez Sümerler geliştirmiştir. Sümerler ve Babilliler, günü gündüz ve gece olmak üzere ikiye ayırıyor ve 12 çift saate bölüyorlardı. Gün güneşin batmasıyla başlıyordu.
Ancak MÖ. 300’den sonra müneccim Kidannu’nun önerisiyle günün gece yarısı başlaması kabul edildi. Sümerler ve Babilliler, gündüz için güneş saatleri yapmışlardı. Ayrıca yine gecenin ve gündüzün bölümlerinin belirlenmesinde su saatleri de kullanılmaktaydı.
Eski Mısır tarihinin erken döneminde ne gibi gelişmeler yaşanmıştır?
Erken Dönem (1-2. Sülaleler: MÖ. 3000-2650)
İlk iki sülalenin yönetime geldiği bu devirde Mısır’ın sınırları güneyde Birinci Çağlayan’a kadar uzanmıştı. Bu dönemde Mısır merkezî devlet yönetimi oluşturulmuş ve yüzyıllarca kullanılacak olan krallık modeli geliştirilmiştir. Daha önemli bir gelişme, hiyeroglif yazının geliştirilmiş olmasıdır. Ayrıca Mısır sanatı
da klasik biçimlerine kavuşmuştur.
Mısır Eski Krallık 4. Sülale döneminde ne gibi gelişmeler yaşanmıştır?
4. Sülale büyük piramitlerin dönemidir. Eski Krallık Dönemi’nde inşa edilen ünlü piramitler o çağa Piramitler Çağı adının verilmesine neden olmuştur. 4. Sülale firavunları Keops (MÖ. 2551-2528), Kefren (MÖ. 2520-2494) ve Mikerinos (MÖ. 2490-2472)’un Gize’de yaptırdıkları piramitler, Mısır’ın en görkemli anıtları olarak karşımıza çıkarlar. 4. sülale zamanında heykeltıraşlık, kabartma, yazıt ve mezar hediyelerinde de parlak, üstün bir sanat anlayışı görülür.
Kadeş Barış Antlaşması hangi tarihte, kimler arasında yapılmıştır ve antlaşmanın sonunda hangi kararlar alınmıştır?
MÖ. 1270 yılında II. Ramses ve Hitit Kralı III. Hattuşili arasında yapılan Kadeş Barış Antlaşması, tarihte iki devlet arasında yapılan ilk yazılı antlaşmadır. Antlaşmaya göre Kuzey Suriye Hititlerde kalmıştır. II. Ramses aynı zamanda III. Hattuşili’nin iki kızıyla evlenmiş, akrabalık ilişkileri kurulmuştur.
Eski Mısır'da devlet yönetiminde Firavunun rolü ne idi?
Mısır, diğer Ön Asya krallıkları gibi mutlak bir krallıktı. Firavun sözcüğü büyük ev anlamındadır. Bu sözcüğün kral anlamında kullanılması Yeni Krallık Dönemi’nden itibaren kabul görmüştür. Firavun, tanrıların yanında gösterilir ancak tanrı değildir. Tanrının yeryüzündeki temsilcisidir. Horus’u temsil eder, Güneş Tanrısı Ra’nın oğludur. Orta Krallık Dönemi’nde firavunların firavunluğunun tanrılar tarafından
onaylanması gerekir. Yeni Krallık Dönemi’de yaşayan firavunlar ise tanrısallaştırılmıştır. Firavun, tanrının temsilcisi olarak toprakların, malların ve insanların sahibidir. Firavun, uyruklarını beslemek, onların her türlü ihtiyaçlarını karşılamak, adaleti sağlamak ve yasaları yapmak ile görevlidir. Aynı zamanda ordunun başkomutanıdır. Tanrıların tapınaklarını inşa etmek, aynı zamanda da kültlerine nezaret etmek zorundadır. Firavunun tanrılardan aldığı meşruiyeti genellikle babadan oğula ya da kardeşten kardeşe geçer. Erkek vâris olmaması durumunda kraliyet ailesinden bir kızla evlenen erkek krallığa sahip olabilirdi.
Mısırlıların MÖ. 3000’lerde geliştirdikleri Mısır takviminin özellikleri nelerdir?
Mısırlıların MÖ. 3000’lerde geliştirdikleri Mısır takvimi, Dünya Kültür Tarihi açısından çok önemlidir. Nil Nehri’nin periyodik taşkınlarına dayanan bir takvimdir. Bu takvime göre bir yılda dörder aylık 3 mevsim (Taşkın, Ekin, Hasat) vardı. Buna dayanarak bir yılı 30 günlük 12 aya bölmüşler, buna 5 gün ekleyerek
365 günlük bir Güneş Yılı geliştirmişlerdir. Ancak 365 güne ilaveten altışar saatten 4 yılda bir oluşan artık gün olmadığı için Mısırlıların Güneş Yılı her dört yılda bir 1 gün geri kalıyordu. Daha sonra Julius Caesar bu takvime her dört yılda bir fazla gün ekleyerek, Mısır takviminin bir yıldaki 6 saatlik hatasını düzeltecektir. MS.1582’de Papa XIII. Gregor tarafından yapılan düzeltme sonucunda, bugün hâlâ
kullandığımız Gregoryen takvimi ortaya çıkmıştır.
Hiyeratik Yazı nedir?
Hiyeratik Yazı: Kutsal yazı. Hiyerogliflerin el yazısı hali olarak düşünülmelidir. Mısır rahipleri ve katipler
tarafından kayıt tutmak için kullanılmıştır.
Kopt yazısı nasıl meydana gelmiştir?
Kopt Yazısı: Hristiyan Mısırlıların (kıpti) Yunan alfabesine yaptıkları 6 harflik ilave ile oluşan yazı.
Mısırlılar yazı yazmak için papirüsleri nasıl kullanıyorlardı?
Mısırlılar yazı yazmak için papirüsleri kullanıyorlardı. Papirüs, Nil Nehri’nde yetişen saz türü bir bitkidir. Bitkiyi kâğıt hâline getirmek için, gövdesinden ince şeritler kesilir, düz bir zemine önce yatay daha sonra dikey olarak dizilir ve preslenerek kurutulurdu. Yaklaşık 48x43 cm boyutlarındaki her tabaka uç uca eklenerek 40 m uzunluğa kadar ulaşan papirüs ruloları yapılabilirdi. Yazı, yatay şeritlerin olduğu
yüze, siyah mürekkep kullanılarak, kolonlar hâlinde yazılır, önemli sözcüklerin altı kırmızı aşı boyasıyla çizilirdi. Papirüsler yazıldıktan sonra rulo hâlinde saklanırlardı. Pahalı ve nadir bulunan bir malzemeydi. Üzerine yazı yazmak da beceri isteyen bir işti. Bu nedenle okullarda öğrenciler kopya etmeleri için verilen metinleri, ödevlerini çanak çömlek parçaları ya da kireç taşı parçaları üzerine yazıyorlardı.
Yeni Krallık zamanında tahta tabletler de kullanılmıştır.
Eski Mısır uygarlığındaki belli başlı tanrılar hangileridir?
Belli başlı Mısır tanrıları şöyleydi: Gök Tanrıçası Nut; Yer Tanrısı Geb; Hava Tanrısı Şu; Gökyüzü Tanrısı Şahin Başlı Horus, Güneş tanrıları Şahin ya da Şahin Başlı Ra, Amon ve Aton; Ay Tanrısı Hons; Timsah ya da Timsah Başlı Suların Tanrısı Sobek; Apis Boğası; Balıkçıl Kuşu Başlı Yazma ve Sayma Tanrısı Thoth; Yaban Eşeği Başlı, Düzensizliğin, Çöllerin, Fırtınaların ve savaşın tanrısı Set; Mumyalama ile ilgili Nekropolis Tanrısı Çakal Başlı Anubis; Ölüm ve Öbür Dünya Tanrısı Osiris; Osiris’in Karısı Koruyucu Tanrıça İsis; Aslan ya da Kedi Başlı Savaş Tanrıçası Bastet; Mumya Biçimli İnsan Şeklinde Bereket Tanrısı Min; Aile Tanrısı ve Genç Kızların Koruyucusu Bes; Su Aygırı ve Hamile Kadın Vücudu Karışımı Olan Hamile Kadınların Koruyucusu Taveret, Doğruluk ve Adalet Tanrıçası Ma’at.
Natron nedir?
Natron: Karbonat, bikarbonat, klorid ve sodyum sülfat karışımı. Nil Nehri’nin kenarında doğal olarak bulunuyordu.