GENEL TURİZM BİLGİSİ

Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı (2007-2013)

Turistik talebin fiyat esnekliği değeri 1’den küçüktür.

Türkiye’ye getirilen buharlı gemiler

İktisat Vekâleti Teşkilat ve Vazifeleri Kanunu

Türkiye Milli Talebe Federasyonu

Turist Rehberleri Birliği

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği

Seyyahine Tercümanlık Edenler Hakkında Tatbik Edilecek 190 Sayılı Nizamname

Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu

Ankara Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi

1923 yılı ile birlikte Türkiye, yeni bir topluma dönüşümün ilk adımlarını atarken tepeden tırnağa her kurumuyla yeniden yapılanmaya başlamıştır. Yabancı firmaların Türkiye’ye gelişleriyle paralel bir gelişme kaydeden yerel acente ve firmalar, ilk olarak bilet satışları ve pasaport işlemleri gibi faaliyetlerle turizm hareketlerine başlamıştır. O dönemde turizm ve acentelik faaliyetlerinde adı geçenlerden ilki, 18 Ekim 1923 tarihinde Beyoğlu Pera Palas Oteli’nde faaliyete geçen Milli Türk Seyahat Acenteciliği Ziya ve Şürekası (NATTA) isimli kurumdur. NATTA, bilet satışının yanı sıra otomobil kiralama, broşür basma, rehber sağlama, iç ve dış seyahatler düzenleme gibi faaliyetlerde bulunmaktadır

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1923 yılında, Raşit Saffet Atabinen ve bir grup aydın tarafından Türk Seyyahin Cemiyetinin kurulması, bunun 1930’da Türkiye Turing ve Otomobil Kurumuna dönüşmesi, 1934’te Turizm Bürosunun açılması, 1939 yılında Ticaret Bakanlığına bağlı Turizm Müdürlüğünün kurulması ve turizmi geliştirmek için çıkarılan kanunlar turizmin gelişmesinde etkili olmuştur

1962 yılında Devlet Planlama Teşkilatının kurulması ile birlikte oluşturulan, ilki 1963 yılında yürürlüğe konulan ve içinde bulunduğumuz dönemde (2019-2023) 11. Kalkınma Planı uygulandığı dönemler planlı dönem olarak adlandırılmaktadır. Bu planlar kapsamında, devlet ve özel teşebbüs iş birliği ile plan ve politikaların, oluşturulması sonucunda, sektörel sorunlar için programlar yapılmaktadır. Bu planlarda her sektörde olduğu gibi turizm sektöründe de izlenmesi istenen politikalara ve ulaşılmak istenen hedeflere beş yıllık kalkınma planları içerisinde yer verilmektedir

"Değişen tüketici eğilimleri ile teknolojik gelişmeler doğrultusunda turizmin çeşitlendirilmesi ve geliştirilmesi, sezon süresinin uzatılması, hizmet kalitesinin yükseltilmesi ve daha fazla harcama eğilimi olan ziyaretçinin ülkemize çekilmesi ile konaklama süresi ve konaklama dışı harcamaların artırılması, her bir destinasyon özelinde ve odaklı anlayış çerçevesinde sektörde dönüşümün gerçekleştirilmesi ve koruma-kullanma dengesi gözetilerek ekonomik ve sosyal kalkınmaya katkı sağlanmasıdır"

Turizmde nitelikli iş gücü, tesis ve hizmet kalitesiyle uluslararası bir marka hâline
gelinmesi, turizm ürün ve hizmetlerinin çeşitlendirilmesi ve iyileştirilmesi,
turizmin bölgesel kalkınmada öncü bir sektör hâline getirilmesi, doğal ve kültürel
değerlerin koruma-kullanma dengesinin gözetilmesi, sürdürülebilir bir büyümenin
gerçekleştirilmesidir.

Turizm sektörü taşıdığı bazı özellikler bakımından diğer sektörlerden ayrılmaktadır. Konu ile ilgili birçok kaynakta bu konu ile ilgili çeşitli unsurlar üzerinde durulmakla birlikte, genel olarak turizm sektörünün taşıdığı belli başlı özellikleri aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür.

Turizm tek başına konaklama veya sadece seyahat değildir. Turistlerin yararlanacağı donanımın oluşturulması alt ve üst yapıya ait yatırımları gerektirir. Bu durum turizmin “ağır
endüstri” niteliği taşıdığının göstergesidir.
• Turizm faaliyetleri kapsamında; doğa, girişimci, sermaye ve iş gücü gibi üretim faktörlerinin bir araya getirilerek turistik ürün
oluşturulması, turizmi endüstriyel bir faaliyet alanı hâline getirir.
• Turizm bir hizmet sektörüdür. Turizmde
üretilen mal ve hizmetler üretildikleri yerde
tüketime sunulurlar. Müşteri ise mal ve hizmetin üretildiği yerde tüketimde bulunurlar. Tüketim, dışarıdaki talebin yönlendirilmesiyle gerçekleşir.
• Turizm kapsamındaki ulaşım, eğlence, yeme-içme ve diğer iş kollarının ortak faaliyetler göstermesi zorunluluğu, bunlar arasındaki sıkı iş birliğine ait gereklilikler, turizme
“entegre endüstri” özelliği kazandırır.
• Sektörün ürettiği mal ve hizmetin tüketilebilmesi boş zamanın yaratılması ile doğru
orantılıdır.
• Turizmde talep artışına hemen cevap verecek arzın kısa sürede fazla esnek olmaması
sunuluşu uzun bir süreyi gerektirdiği gibi,
turizm olayına katılacak olan kişilerin karar
vermeleri de birçok dürtülerin etkisi ile oluşacağından bu da uzun bir süreyi gerektirir.
• Turizmde üretim, pazarlama ve satışa konu
olan hizmettir. Yapısı gereği turizm bir hizmet sektörüdür.
• Ülkenin çeşitli kesimlerinde jeolojik yapının
farklı bir şekilde olması sonucu jeo-ekonomik varlıkların farklılık göstermesi, turizmin
mevsimlik özelliği bu sektörün eksik rekabet
piyasasında yer almasına yol açmıştır.
• Bu sektörün ana ham maddesini ülkedeki
doğal kaynaklar ve ülkenin folklorik, kültürel özellikleri oluşturmaktadır. Bu nedenle bazı ihtiyaçlar dışında genel olarak ham
madde bakımından, diğer sektörler gibi
dışa bağımlı değildir.
• Turizm, ulusal ekonomilerin kalkınmasında sağlam esaslara dayandırıldığı ölçüde
“endüstrileşmeyi sağlayan endüstri” özelliklerine sahiptir.
• Turizmde başlangıç sabit sermaye yatırımlarına ait parasal tutar yüksektir. Bundan
dolayı risk faktörü oldukça yüksektir.
• Turizmde ürün, karma (bileşik) ürün özellikleri gösterir.
• Teknoloji ve otomasyondaki büyük gelişmelere rağmen sektördeki üretim emek yoğundur. Bundan dolayı, otomasyona geçme
imkânı oldukça sınırlıdır.
• Turistik arz, özellikle konaklama yatırımları
açısından değerlendirildiğinde kısa dönemde çok az esnektir ancak uzun dönemde ise
esnektir.
• Turistik talebin fiyat esnekliği değeri 1’den
büyüktür.
• Turizmde üretilen hizmet, satılan zamandır.
• Turizm siyasal, sosyal ve ekonomik gelişmelere duyarlı bir sektördür.

Turizm tek başına konaklama veya sadece seyahat değildir. Turistlerin yararlanacağı donanımın oluşturulması alt ve üst yapıya ait yatırımları gerektirir. Bu durum turizmin “ağır endüstri” niteliği taşıdığının göstergesidir. 

Cevap A

Teknolojinin hızlı bir şekilde gelişmesiyle birlikte, internet ve bilişim alanındaki gelişmeler bilgiye erişimi ucuzlatmış ve kolaylaştırmış, bu durum işletmeler ve tüketiciler arasındaki aracısız doğrudan etkileşimi artırmıştır. İşletme-tüketici ilişkisinin
interaktif bir şekil alması sonucu, işletmeler tarafından tüketicilerin istek ve ihtiyacı doğrultusunda ürün ve hizmetlerin daha sağlıklı bir şekilde analiz edilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda, küreselleşmeyle birlikte dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızlı bir değişim türü olan sosyal medya hayatımızdaki yerini almıştır.

Sosyal medya ortamlarında içerikler profesyoneller tarafından değil, kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Günümüzde insanların vazgeçilmezi olan sosyal medya çok hızlı bir büyüme göstermektedir. Sosyal ağlar (Facebook, MySpace v.b.), fotoğraf paylaşım siteleri (Instagram v.b.), çevrim içi topluluklar ve mikroblog araçları (Twitter v.b.), haber sağlayıcılar tarafından oluşturulan siteler (NetVibes ve Google Reader), video yükleme ve paylaşım siteleri (YouTube v.b.), iş ağı siteleri (Linkedln), kişilerin katkıda bulunabildiği bilgi amaçlı siteler (Wikipedia), sanal dünyalar (Second Life), ticari amaçlı topluluklar (eBay, Amazon. com), kullanıma açık yazılım siteleri (Mozilla’s spreadfirefox.com), tüketici görüşlerinin yapıldığı siteler (TripAdvisor) gibi siteler sosyal medya ortamına örnek olarak gösterilebilir.

Toplumda turizm alanında farkındalığı arttırmak, doğal, tarihî ve kültürel varlıkların sürdürülebilir turizm ilkeleri doğrultusunda turizmde değerlendirilmesini sağlamak amacıyla turizm meslek kuruluşları ve ilgili kurum/kuruluşlarının talepleri ve önerileri de dikkate alınarak eğitim programları, seminer, toplantı vb. etkinlikler düzenlenmektedir. Bundan dolayı, her yıl 15-22 Nisan tarihleri arasında ‘Turizm Haftası’ kutlanmaktadır.