GENEL HAVACILIK - Deneme Sınavı - 3

Elektrik motorlarının avantajları daha verimli, daha emniyetli ve güvenirliklerinin daha yüksek olmaları, daha az gürültülü çalışmaları, çevre dostu olmaları, düşük bakım maliyetleri ve irtifaya bağlı olarak performanslarının değişmemesidir.

Özgül yakıt tüketimi, belirli bir süre tüketilen yakıt debisinin, motordan elde edilen güç ve tepkiye oranıdır.

Piston motorlu uçak motor tipine göre yapılan bir sınıflandırmadır.

Fırçalı, fırçasız, senkron, asenkron motorlar elektrik motorlarındandır. Gaz türbinli motorlar ısı motorlarındandır.

Pistonlu motorlar içten yanmalı bir ısı motorudur. Senkron, fırçalı, fırçasız ve asenkron motorlar birer elektrikli motordur.

Genel havacılıktaki uçakların çoğunluğunda pistonlu motorların kullanılması tercih edilmektedir.

Emme, sıkıştırma, yanma, egzoz dört zamanlı bir pistonlu motorun çevrimindeki dört zamandan biridir. İtme ise uçağa etki eden kuvvetlerden biridir.

Su soğutmalı motor soğutma sistemlerine göre yapılan bir motor sınıflandırmasına girmektedir.

Radyal tip silindir düzenlemelerine göre bir motor tipidir. Hava soğutmalı soğutma sistemlerine göre bir motor tipidir. Yakıt püskürtmeli ve karbüratörlü hava-yakıt karışım sistemlerine göre bir motor tipidir. Sıkıştırma ateşlemeli ateşleme sistemlerine göre bir motor tipidir.

Dört zamanlı çevrimin ilk aşaması olan emme zamanında piston aşağı yönde hareket ederken, yakıt belli bir oranda hava ile karıştırılarak silindirin içine emme valfi olarak adlandırılan bir valf ile gönderilmektedir.

Güvenirlik, boyut, gürültü ve titreşim, ekonomi, hafiflik hava araçlarının motorlarında aranılan özelliklerdendir ancak kokusuz olması aranılan bir özellik değildir.

Turbojet, turboprop, turboşaft, turbofan gaz türbinli motor tipleridir. Kompresör turboprop motorun kısımlarından biridir.

Hava içerisinde bir molekül, kendisinin hemen yanı başındaki başka bir molekülü herhangi bir nedenle hareket ettirdiğinde bir basınç dalgası meydana gelir. Bu dalga hareketi molekülden moleküle yayılır, bu yayılma hareketinin hızı, deniz seviyesinde ve standart atmosfer koşullarında 340 m/s’dir.

Genel havacılık uçaklarının gürültü etkilerinin belirlenebilmesi için 1979 yılında Amerika Birleşik Devletlerin de bir konferans gerçekleştirilmiştir.

Genel havacılık uçakları açısından, bu uçakların faaliyet gösterdikleri havaalanlarındaki arka plan gürültü seviyelerinin (uçakların haricindeki gürültü kaynakları) diğer büyük havaalanlarındaki arka plan gürültü seviyelerinden daha düşük olmasıdır. Bu sebeple genel havacılık uçaklarının faaliyet gösterdikleri bu havaalanlarında, bu uçakların sebep oldukları gürültüler, havaalanı çevresinde yaşayanlar üzerinde daha etkili olmaktadır.

Japonya ve Avusturalya 2. Kademe uçakların uçuşlarına izin vermemektedir.

Bazı uçakların gece saatlerinde havaalanından kalkışlarına (Gulfstream II, Jetstart II, Shooting Star T33 vb.), bazı uçakların gece saatlerinde havaalanına varışlarına (Gulfstream II, Shooting Star T33 vb.) ve bazı uçakların da (BAC 111, Westwind 1123 vb.) ne gece ne de gündüz saatlerinde havaalanını kullanmalarına izin verilmektedir.

Jet motorlarında çok yüksek hızlarda dışarı atılan sıcak egzoz gazları en büyük gürültü kaynağını oluşturur.

Su buharı, uçakların havada iken arkasında görülen beyaz renkli izlerin oluşmasına neden olmaktadır.

Karbonmonoksit gazı zehirli bir gaz olup renksiz ve kokusuzdur. Solunduğunda baş dönmesi, baş ağrısı, mide bulantısı ve kusma gibi etkilerin yanı sıra bilinç kaybı ve uzun süre maruz kalındığında kalp krizi ve en sonunda da ölüm ile sonuçlanır.