aofsorular.com
SİY202U

Uzak Doğu Asya ve Çin Örneği

5. Ünite 20 Soru
S

Dünya siyasetinin en önde gelen ülkelerinden birisi olan Çin’in insan ve doğal kaynakları bakımından nasıldır?

Dünya siyasetinin en önde gelen ülkelerinden birisi olan Çin’i yönetmek sadece nüfusu ve coğrafi büyüklüğü dikkate alındığında bile oldukça güçtür. Ülke nüfus bakımından Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) nüfusunun dört katından fazla nüfusa sahiptir. Nüfusun büyük kısmı okuryazar ve istihdama yönelik insan gücünden oluşmaktadır. İnsan kaynakları bakımından zengin olan ülke doğal kaynaklar bakımından da zengindir. Ülkede önemli kömür yatakları, petrol ve doğal gaz rezervleri bulunmaktadır. Bunların yanında değerli madenler de çıkarılmaktadır. Coğrafi olarak dünyanın üçüncü büyük ülkesi olan Çin’in denize kıyısı 18 bin kilometredir. Ülkede ulaşım ve taşımaya elverişli, ülkenin dağlık olan batı kesiminden düzlüklerin bulunduğu doğu kesimine doğru akan büyük akarsular vardır. Akarsulardan sulama ve enerji üretimi için yararlanılmaktadır.

S

Çin’in karşılaştırmalı siyaset disiplini açısından önemi nedir?

Çin’in karşılaştırmalı siyaset disiplini açısından önemi nüfusuna, coğrafi büyüklüğüne, ülkede yaşanan ekonomik reformlara rağmen otoriter Komünist tek parti rejimini devam ettirebilmesidir. Çin’in siyasal sisteminin 21. yüzyıldaki gelişimi ve alacağı biçim kapitalizm ve demokrasi arasında var olduğu düşünülen ilişkiyi sınama bakımından da önemlidir.

S

Çin'in etnik yapısı ve yönetimi nasıldır?

Etnik yapı bakımından görece homojen bir ülkedir. Ülke nüfusunun %92’si etnik olarak Han Çinlidir. Geri kalan %8 ise resmî olarak tanınmış elli beş ayrı etnik gruptan oluşmaktadır. Çin siyasi olarak tek parti hâkimiyetine dayanan Komünist bir rejim ile yönetilmektedir. Günümüzde Asya ülkelerinden sadece Kuzey Kore ve Laos katı komünist rejimler tarafından yönetilmektedir. Çin ve Vietnam’da komünist ideoloji yerini belli ölçüde pragmatizme bırakmıştır. Doğu Bloku ülkelerinde komünist ideolojiye dayanan siyasal rejimlerin çökmesinin de etkisiyle Çin’deki rejim siyasal istikrarını korumakla birlikte ekonomik reform eğilimine girmiştir. 

S

Konfüçyüs düşüncesi nedir?

Konfüçyüs düşüncesi, Çin’de imparatorluk döneminde geçerli olan sosyal uyumu, otoriteye itaati, hiyerarşik toplumsal düzeni ve adil yönetimin önemini vurgulayan felsefi düşünce.

S

Çin'in İmparatorluk Dönemi'nin özellikleri nelerdir?

Medeniyeti MÖ 2000 yıllarına kadar geriye giden Çin, ilk olarak MÖ 221 yılında bir imparatorluk olarak ülke birliğini sağlamıştır. Bu tarihten itibaren iç karışıklıklar olmakla birlikte farklı hanedanlar ülkeyi 20. yüzyıla kadar merkezî bir imparatorluk olarak yönetmişlerdir. İmparatorluk döneminde ülkenin sınırları genişlemiş, ülke yönetiminde önemli rol oynayacak bürokratik bir sistem ortaya çıkmıştır.  Çin’de imparatorluk döneminde bürokraside görev almak isteyenler ünlü Çinli düşünür Konfüçyüs’ün öğretilerinin ana kısmını oluşturduğu sınavlardan geçerek göreve gelmişlerdir. Bu nedenle Çin’de siyasal kültür Konfüçyüs’ün itaate, otoriteye ve hiyerarşiye önem veren öğretileri ile şekillenmiştir. Konfüçyüs otoriteye itaat, yaşlılara ve idarecilere saygı, yöneticilerin adil yönetme sorumluluğu ve eğitimin önemini vurgulamıştır. Çin’de hanedanlar değişse de merkezî bürokratik sisteme ve Konfüçyüs değerlerine dayanan imparatorluk korunmuştur. 

S

Batı Avrupa devletlerinin Çin politikası nasıl olmuştur?

Batı Avrupa devletlerinin 18. yüzyıldan itibaren ekonomik yönden ilerlemesi ve emperyalist yayılma politikası izlemesi diğer dünya toplumlarını olduğu gibi Çin’i de etkilemiştir. Avrupalı sanayileşen devletler, 18. ve 19. yüzyılda dünyanın diğer bölgelerinde olduğu gibi pazar ve ham madde ihtiyacı nedeniyle Çin’i de dışa açılmaya ve serbest ticarete zorlamış, ülkeyi sömürge hâline getirmeye çalışmışlardır.

S

Afyon savaşları nedir?

Afyon savaşları, İngiltere ile Çin arasında 19. Yüzyılda gerçekleşen İngiltere’nin ticaret açığını kapatmak amacıyla ülkeye afyon satmak istemesine razı olmayan Çin’in yenilgisi ile sonuçlanan savaşlardır.

S

Çin'de Cumhuriyet Dönemi ne zaman başlamıştır? Bu dönemde ülkedeki en etkin iki siyasal örgüt hangileridir?

1912 yılında kurulan cumhuriyetin öncülüğünü Batı’da eğitim görmüş ve Batıcı fikirlere sahip Sun Yat-sen yapmıştır. Bu dönemde ülkedeki en etkin iki siyasal örgüt ikinci dünya savaşına kadar ülkeyi yöneten Milliyetçi Parti ve 1921 yılında kurulan Komünist partisi olmuştur. Rusya’daki komünist devrimin etkisi ile Çin’de kurulan Komünist Parti, ülkeyi yöneten milliyetçilere yerel askeri güçlere karşı mücadelede destek vermiştir.

S

Mao'nun ilderliğe yükselişi nasıl olmuştur?

1934’te KayŞek’in askerlerinin bölgeye saldırması üzerine, 200 bin kişilik ordusuyla birlikte ünlü “Uzun Yürüyüş”ü başlatan Mao, ülkenin kuzeybatısına çekildi. Bu yürüyüş sırasında Komünist Parti’nin önderi durumuna geldi. Mao, ülkesinin Japon işgalinden kurtuluşunda ve Milliyetçi parti ile yapılan mücadelede önemli rol üstlenmiş ve 1945’te parti içerisinde liderliğe yükselmiştir. 1949 yılında Pekin’deki Tiananmen meydanında, iç savaşın galibi olan Komünist partisi lideri olarak ‘Çin halkı ayağa kalktı’ diyerek Çin’in yüzyıllık gerileme döneminin bittiğini ilan etmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonraki ilk yıllarda komünizmin küresel olarak yayılması için Sovyetler Birliği ile birlikte hareket edilmiştir. Batıya karşı duyulan şüphe ve düşmanlık Çin’in Birleşmiş Milletler üyeliğine kabul edilmemesi ile perçinlenmiştir. 1950-53 arasında Kore savaşı da Çin’in uluslararası camiadan uzak kalmasının nedenleri arasındadır

S

‘Büyük Atılım’ kampanyası nedir?

‘Büyük Atılım’ kampanyası, Çin’de tarım ve endüstri alanında tam ortaklaşacı bir sisteme geçiş anlamına gelmekteydi. Halkın yalın gücü ile ülke çok kısa bir zamanda hem tarımda hem de endüstride gelişmiş ülkeleri yakalamayı hedefliyordu.

S

Mao sonrası dönemde hangi hizipler ortaya çıkmıştır?

Mao’nun 1976 yılında ölümünden sonra Komünist parti liderliği Mao’nun geleneğine ve fikirlerine sadık olanlar ve Deng Şayping’in liderliğinde reform yanlısı olanlar şeklinde iki hizbe bölünmüştür. 1978 yılına gelindiğinde Deng ve taraftarları iktidarı ele geçirmişlerdir.

S

Tek Çocuk Politikası nedir?

Tek Çocuk Politikası, Çin devletinin 1970’lerin sonlarında nüfus kontrolünü sağlamak için başlattığı bir politikadır. Aileler yalnızca bir çocuk sahibi olmaları için çeşitli araçlarla teşvik edilmekte, birden fazla çocuk sahibi olmak isteyenler cezalandırabilmektedir. Politikanın uygulanması tek tip olmayıp, çeşitli istisnalar ve esneklikler getirilmiştir.

S

Ekonomik politikalar açısından değerlendirildiğinde Mao dönemi ve hemen sonrası ekonomi politikaları neler olmuştur?

Ekonomik politikalar açısından değerlendirildiğinde Mao dönemi ekonomi politikaları ülkeye kötü yönetilmiş bir tarımsal üretim ile ülke gereksinimleri açısından son derece yetersiz bir sanayi yapısı bırakmıştır. Mao sonrası ekonomik reformlar ülkede ekonomik büyümenin ve refahın artırılmasını amaçlamıştır. Bunu gerçekleştirmek içim merkezî planlama ve ortak mülkiyet prensiplerinden taviz verilerek resmî olarak ‘sosyalist piyasa ekonomisine’ geçildiği belirtilmiştir.

S

Sosyalist Piyasa Ekonomisi nedir?

Sosyalist Piyasa Ekonomisi, Çin’de özel mülkiyetin ve yabancı sermaye ve yatırımlarının kabul edilmesi ile birlikte Çin ekonomisine Komünist parti liderleri tarafından verilen addır.

S

Çin ekonomisinin reformlar sonrasında gösterdiği gelişme nasıl olmuştur?

Çin ekonomisinin reformlar sonrasında gösterdiği gelişme çarpıcıdır. Gayrisafi Millî Hasıla artışı dikkate alındığında, Çin 1978’den itibaren yılda ortalama %9 oranında büyürken, 1990’lı yıllarda bu oran %10’u geçmiştir. Çin, bu verilerle dünyanın ikinci büyük ülke ekonomisi konumundadır. Özellikle 2000’li yılların ortalarından itibaren görülen büyüme dikkat çekicidir. Çin ekonomisinin en büyük avantajlarından biri geniş bir iç pazara sahip olmasıdır. Bu durum, özellikle küresel krizlerin dengelenmesi açısından ülke ekonomisine dayanıklılık kazandırmaktadır. Çin’in ekonomik büyümesinin ardında ayrıca ucuz emek arzının bolluğu, yabancı ve yerli sermayenin olması ve devletin ekonomik büyümeyi en önemli ulusal hedef hâline getirmesi yatmaktadır. İş gücü maliyetlerinin düşüklüğünü göstermesi açısından örnek olarak otomobil fabrikasında çalışan bir Çinli işçinin saatlik kazancı 1,5 dolarken aynı işi yapan Amerikalı bir işçi saatte 55 dolar kazanmaktadır. Çin’de özel sektörün gelişmesine rağmen devlet hâlâ en önemli ekonomik aktördür. Kamu iktisadi teşebbüsleri ve devlet bankaları, devlet ve parti görevlileri tarafından kontrol edilmektedir. Bununla beraber devlet işletmelerinin birçoğu piyasada rekabet etmek için özel sektör şubeleri açmaktadırlar.

S

Çin ekonomik bir dev olmasına rağmen askerî olarak ne durumdadır?

Çin ekonomik bir dev olmasına rağmen askerî olarak bir cüceyi andırmaktadır. Örneğin ABD’nin on bir tane uçak gemisi olmasına rağmen Çin ancak bir tane uçak gemisine, Ukrayna’dan aldığı bir gemiyi dönüştürerek, sahip olabilmiştir. Çin’in gerçek gücü ekonomik ve kültürel alanlardadır. Kimilerine göre Çin’in yükselişi askeri gücü kullanarak yayılmacı bir politika yerine içe dönük bir dış politika getirecektir. Çin tarihinde hiçbir zaman denizaşırı ülkeleri sömürgeleştirme politikası izlememiştir. Ülkenin gelecekteki dış politikasının yönünü tahmin etmek zor olsa da ülkenin yükselişte olduğu kesindir. Komünist dönemde ülke yönetiminin en önemli hedefleri arasında ülkenin uluslararası alanda eski gücünü kazanması olmuştur.

S

ABD-Çin ilişkileri nasıldır?

ABD-Çin ilişkilerini büyük ölçüde iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler belirlemektedir. İki ülke arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 400 milyar dolardır. Ayrıca her iki ülke diğerinde doğrudan yatırımlar yapmaktadır. ABD Çin’in en büyük ticaret ortağıdır. ABD için ise Çin, Kanada’dan sonra en çok ticaret yaptığı ikinci ülkedir. İki ülke arasındaki ilişkilerin tam olarak sorunsuz yürüdüğünü söylemek mümkün değildir. ABD’nin Yugoslavya’ya müdahalesi sırasında yanlışlıkla Çin büyükelçiliğinin bombalanması gibi olayların ardından kısa dönemli gerginlikler yaşanabilmektedir. 2010 yılından bu yana Çin ile Japonya arasında yaşanan gerginliklerden Çin-Amerikan ilişkileri de olumsuz etkilenmiştir. 2012 yılının ikinci yarısında Japonya ile ABD arasında ortak tatbikat yapılacağı şeklindeki haberlere karşı Çin gerekirse karşılık vereceğini bildirmiştir.

S

Çin ile Türkiye arasındaki ilişkiler nasıldır?

Çin ile Türkiye arasındaki ilişkiler görece sorunsuz yürümektedir. 18. Ulusal Parti Kongresinde parti genel sekreterliğine getirilen ve 2013 yılında devlet başkanlığına gelmesi beklenen Şi Cingping, 2012 yılının Şubat ayında Türkiye’yi ziyaret etmiştir. Aynı yılın Nisan ayında ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bakanlar, bürokratlar ve üç yüz kişilik iş adamı heyeti ile Çin’i ziyaret etmiştir. 2012 yılı Türkiye’de Çin yılı olarak ilan edilmiştir. 2013 ise Çin’de Türkiye yılı olarak ilan edilmiştir. Türkiye ile Çin ilişkilerinde en önemli sorun kaynağı Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türklerinin durumudur. Başbakan’ın en son Çin ziyaretine Doğu Türkistan bölgesinden başlaması bu konuda da olumlu yönde adımlar atıldığının göstergesidir. Çin’le olan ilişkilerimizde en önemli sorunlardan birisi de bu ülkeyle olan ticaretimizin önemli miktarda açık vermesidir. Çin Türkiye’ye hem çok daha fazla hem de çok çeşitli ürünler satmaktadır. Türkiye’nin Çin’le olan ilişkilerinde en önemli amaçlarından birisi ticaretimizi miktarını artırmak ve çeşitlendirmektir. Siyasi olarak ise Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi ve veto hakkı olan Çin’in şimdiye kadar beklentilerimizi karşıladığını söylemek zordur.

S

Doğu despotizmi nedir?

Doğu despotizmi, bazı Batılı düşünürlerin aydınlanma çağında Çin ve Osmanlı İmparatorluğu gibi doğulu idarelere, keyfi ve baskıcı rejimler olduklarını iddia ederek verdikleri isimdir. Bu rejimlerde hükümdarı sınırlandıracak siyasi veya toplumsal bir gücün olmadığı varsayılmıştır.

S

Çin Halk Cumhuriyeti Anayasası’na göre Çin’deki idari yapı esas olarak nasıl düzenlenmiştir?

Çin Halk Cumhuriyeti Anayasası’na göre Çin’deki idari yapı esas olarak şöyle düzenlenmiştir: Tüm ülke eyaletlere, özerk bölgelere ve doğrudan doğruya merkeze bağlı şehirlere bölünmüştür. Özerk bölgeler ve özerk iller azınlık etnik grupların özerklik uyguladıkları yerlerdir. Devlet gerekli gördüğü zaman özel idari bölgeler kurabilir. Eyalet valileri merkezden atanır. Günümüzde Çin’de merkeze doğrudan bağlı 4 şehir, 22 eyalet, 5 özerk bölge ve 2 özel idari bölge olmak üzere eyalet düzeyinde 34 coğrafi idari kuruluş bulunmaktadır. Çin’in üniter devlet yapısı içerisinde bölgelerin hareket alanı olmasına rağmen merkeze bağımlıdırlar. Merkezî yönetim bakanlıklarının her bölgede temsilcileri bulunmaktadır. Eyalet yöneticileri Komünist partisinin yetkili organları tarafından atanıp görevden alınmaktadır. Merkezî yönetim bölgeleri mali yönden de denetleyebilmektedir.