GELENEKSEL VE YENİLEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

Bilinen petrol rezervlerinin 45-50, doğalgaz rezervlerinin 63-119, kömür rezervlerinin ise 119-176 yıl içerisinde tükeneceği hesaplanmaktadır.

Günümüzde dünya enerji ihtiyacının %15’lik kısmı biyokütleden sağlanmaktadır.

Uluslararası Enerji Birliği (IEA)’ne üye ülkeler 1970’lerin ortasında baş gösteren enerji krizinden sonra enerji ormancılığı üzerine araştırmalar yaparak kavak, söğüt, kızılağaç, akçaağaç, huş, akasya, okaliptüs gibi hızlı büyüyen yapraklı ağaç türlerinden elde ettikleri odunları 1-20 MW güce sahip ısı tesislerinde yakarak ısı ve elektrik enerjisi üretmişlerdir.

Günümüzde Finlandiya ve İsveç, ülkesinin enerji ihtiyacının belli bir kısmını bu yolla karşılayan iki lider ülkedir. Türkiye’de uygulanan enerji ormancılığı ise klasik bir özelliğe sahiptir.

Kanalizasyon atıklarının değerlendirildiği diğer alan ise piroliz (havasız ortamda bozundurma) yöntemidir.

En önemlileri tavuk, inek gibi hayvanların pislikleridir.

Ekstraktiflere örnek olarak şekerler, tanenler, nişastalar, zamk, reçine verilebilir.

Yine biyokütle içerisinde değerli bileşenler olan trigliseridler, terpenler ve lignin de özütleme yoluyla ayrılan bileşenlerdir.

Fermentasyon: Ham maddenin mikroorganizmalarla birlikte enzimatik yolla değerli ürünlere dönüştürüldüğü prosese fermantasyon denir.

Nişasta içeren atıklar arasında şeker pancarı, şeker kamışı, mısır, patates ve pirinç yer almaktadır.

Biyokütle enerjisi, yeşil bitkilerin güneş enerjisini fotosentez yoluyla kimyasal enerjiye dönüştürerek depolaması sonucu oluşan biyolojik kütle ve buna bağlı olarak organik madde kaynaklarından üretilen enerji olarak tanımlanmaktadır. Doğru cevap B.

Yenilenebilir enerji kaynakları sürdürülebilir ve çevre dostudur. Fosil yakıt kullanımını azaltır, dolayısıyla da küresel ısınmayı yavaşlatır. Yenilenebilir enerji kaynaklarından olan biyokütle kaynaklı ham maddeler kullanarak gaz, sıvı ve katı yakıt elde etmek mümkündür ayrıca enerji ithalatı bağımlılığını azaltır. Doğru cevap D.

Biyokütle enerjisinin beş temel kullanım alanı; 1) gelişmekte olan ülkelerde geleneksel evsel kullanım, 2) geleneksel endüstriyel kullanım, 3) modern endüstriyel kullanım, 4) kimyasal dönüşüm prosesleri, 5) biyolojik dönüşüm prosesleridir. Doğru cevap E.

Enerji ormancılığı; birim alanda, mümkün olan kısa bir sürede odunsu ham maddeler üretilmesi, kesimden sonra herhangi bir dikime gerek duyulmadan sürgünden yetişebilen türlerden oluşan bu ham maddelerin enerji üretiminde kullanılmasını amaçlayan orman yetiştirme yöntemidir. Doğru cevap D.

Ekstraktifler biyokütlenin yapısında bulunan ve uygun çözücüler yardımıyla alınabilen bileşenlerdir. Ekstraktiflere örnek olarak şekerler, tanenler, nişastalar, zamk ve reçine verilebilir. Lignin ise bitki hücrelerine mekanik dayanıklılık verir ve lignin de biyokütlenin yapısında bulunan diğer bir unsur olsa da soruda sorulan ekstraktiflerden biri değildir. Doğru cevap E.

Briketleme ve pelletleme; biyokütlenin yüksek sıcaklık ve en önemlisi basınç altında sıkıştırılarak mümkün olan en küçük alana en fazla ürün sıkıştırma yöntemidir. Diğer şıklarda verilenler ise diğer fiziksel dönüşüm yöntemlerindendir. Doğru cevap A.

Havasız ortamda parçalanma ile fermantasyon arasındaki en önemli fark elde edilen ürün ve biyolojik katılımın özelliğidir. Havasız ortamda parçalanma ile gaz ürün elde edilirken fermantasyon enzimlerin varlığında sıvı ürün verir. Doğru cevap B.

Biyodizel bileşimi daha basittir, daha az oksijenle yanar, ısı değeri daha düşüktür, daha geç parlar  ve depolaması daha güvenlidir. Doğru cevap E.

Flash pirolizde amaç sıvı ve gaz ürünü maksimize etmektir. C şıkkı dışındakiler ise piroliz ile ilgili doğru bilgilerdir. Doğru cevap C.

Sıvılaştırmada amaç; yüksek ısıl değerli, düşük oksijen içerikli maksimum verimli sıvı ürün elde etmektir. Doğru cevap C.