aofsorular.com
EİD132U

Petrol

4. Ünite 28 Soru
S

Petrolün enerji tüketimindeki yeri ve önemi nedir? Kısaca değininiz.

Ülkelerin gelişmişlik düzeyini gösteren en önemli unsurlardan birisi enerji tüketim miktarıdır. Gelişen ve nüfusu hızla artan dünyada, enerji gereksinimlerinin sürekli artması sınırlı olan petrol, doğal gaz, kömür gibi birincil enerji kaynaklarına güneş, rüzgâr, jeotermal, hidroelektrik gibi yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının da eklenmesini sağlamıştır. Her geçen gün enerji kaynaklarının çeşitlenmesine rağmen petrol en yüksek kullanım oranı ile 20. yüzyıl başlarında elde ettiği liderlik konumunu sürdürmektedir.Petrol kullanımı, yenilenebilir enerji kaynaklarının da varlığına rağmen hâlâ artarak devam etmektedir. Yakın gelecekte de bu durumun çok fazla değişmeyeceği öngörülmektedir.

S

Petrol oluşumunu inorganik temellere dayandıran teori nedir? Kısaca açıklayınız.

İnorganik teoriye göre petrol yeraltındaki kimyasal reaksiyonlar ve volkanik olaylarla oluştuğu varsayılır. Bu teori,metan, etan, asetilen ve benzol gibi hidrokarbonların laboratuvar ortamında inorganik maddelerin kullanılmasıyla elde edilebilmesini kanıt gösterir.

S

Petrol oluşumunu organik temellere dayandıran teori nedir? Kısaca açıklayınız.

Organik teoriye göre petrolün doğal hidrokarbonların organik maddelerin bozunması ile oluştuğu düşünülmektedir. Günümüzden milyonlarca yıl önce yerkürenin büyük bölümünü denizler oluşturmaktaydı. Denizlere ve göllere, akarsular, rüzgârlar vasıtasıyla kum, çakıl, karada yaşayan organizmalar taşınmış, bu taşınan malzemeler deniz diplerinde tabakalar hâlinde çökelleri oluşturmuştur. Denizlerde yaşayan canlıların (yosunlar, mantarlar, bakteriler, planktonlar, algler vs.) kalıntıları da deniz dibindeki çökellere karışmıştır. Plankton ve alglerden petrolün oluşabilmesi için bu organizmaların öldükten sonra hızlı bir şekilde, bakteriler tarafından tüketilmeden gömülmüş olmaları ve üzerlerinde tabakalaşma meydana gelmesi gerekmektedir. Bu tabakalaşma, gözeneklerinde petrolün oluştuğu kaynak kayaçları meydana getirmektedir. Altta kalan tabakalar üzerlerindeki tabakalaşmanın devam etmesiyle yüksek sıcaklık ve basınç altında kalmakta ve killi şist ile grey denilen tabakaları oluşturmaktadır. Gözenekler içindeki ölmüş organizmalar, ortamda bulunan bakterilerin aktiviteleri, yüksek basınç ve yüksek sıcaklık etkileri sonucunda petrole dönüşmektedir. Zaman içerisinde, yer kabuğunun hareket etmesi ve kıvrılması sonucu kırılan ve/veya çatlayan kaynak kayaç içindeki petrol, oluştuğu ortamı terk ederek, daha sığ derinliklerdeki gözenekli ve geçirgen bölgelere doğru göç ederek hazne (rezervuar) kayaçlarda birikmektedir.

S

"Şist" nedir? Tanımlayınız.

Şist kolayca yapraklara ayrılabilen, silisli, alüminli tortul kayaçların genel adıdır.

S

Petrol tarihte ilk olarak kimler tarafından ve ne şekilde kullanlmıştır?

Petrolün insanlar tarafından ilk ne zaman kullanılmaya başlandığı bilinmese de değişik kaynaklarda petrolün kullanımının binlerce yıl öncesine dayandığı söylenmektedir. Musul ve Basra civarındaki arkeolojik sahalardan toplanan bitüm örneklerinin yaşlarının MÖ 6000 ile 600 arasında olması, Babillerle birlikte aynı bölgede hüküm süren çok sayıdaki uygarlıkların petrolü tanıyıp aynı zamanda kullandıklarını da göstermektedir. MÖ 7000 civarındaki Erken Neolitik Dönemde Kuzey Mezopotamya’nın geniş düzlüklerinde kurulan bazı şehir merkezleri zift konusunda uzmanlardı. Erken Bronz Döneminde, Güney Mezopotamya’daki küçük kent devletlerinden Kiş’te bulunan kral mezarlarındaki oda ve koridorların bazılarında zift ile sıvanmış havuzlar bulunmaktadır

S

"Rum Ateşi" nedir ve kimler tarafından ne amaçla kullanılmıştır?

Doğu Roma İmparatorluğunda kullanılan “Rum Ateşi” kuşkusuz ki devrinin en büyük silahıydı. Parçalanabilen kaplar içine petrol ile birlikte koyulan sodyum ve potasyum tuzları ile kireç kaymağından oluşan bu madde sudan geçerken bile yanabiliyordu. Bu silahın reçetesi bir devlet sırrı gibi gizli tutuldu. Bizanslılar Rum Ateşini (Bazı kaynaklarda Yunan Ateşi olarak geçmektedir.) kendilerine saldıran gemilere karşı silah olarak kullandılar. Okların uçlarına yerleştirerek ve ilkel el bombalarının yapımında kullanmışlardır

S

Petrol için yapılmış ilk savaş kimler tarafından hangi tarihte yapılmıştır?

Tarihin bilinen petrol için yapılmış ilk savaşı ise Suriyeliler ile Araplar arasında MÖ 312’de dünyanın hemen her köşesinde tıbbi ve tarımsal amaçlarla kullanılan Ölü Deniz Asfaltları için yapılmıştır.

S

Eski çağlarda petrol hangi amaçlarla kullanılmıştır?

Petrol milattan sonraki ilk yüzyılda dertlere çare ve şifa amacıyla kullanılıyordu. Bu çağdaki kaynaklara göre petrol, kanı durduruyor, yaraları iyileştiriyor, diş ağrılarına iyi geliyor, nefes darlığını geçiriyor, öksürüğü yatıştırıyor, ishali durduruyor, gevşemiş adeleleri derleyip topluyor, romatizmayı geçiriyor ve hatta yüksek ateşi düşürüyordu. Eski Mısırlıların asfaltı mumyalama işleminde de kullandığı belirtilmektedir.

S

Petrolün endüstriyel alanda yaygın olarak kullanılmaya başlaması nasıl olmuştur?

Petrolün endüstriyel anlamda asıl büyük tanınırlığı 19. yüzyılın ikinci yarısı ile 20. yüzyılda gerçekleşir. Kömürden ve diğer hidrokarbonlardan aydınlatıcı ve yağlayıcı maddeler çıkarma işi 1840’li yılların sonları ile 1850’li yılların başlarına rastlar. 1846 yılında Kanadalı Abraham Gesner’in kömürden damıtma yolu ile gaz yağı elde edilmesi için geliştirdiği yöntem petrol endüstrisinin başlangıcının simgesi olmuştur. Gaz yağının bu yöntemle üretimi, aydınlatma alanında tam bir devrim olmuş, kısa süre içerisinde de gaz yağına olan talep artmıştır. Öyle ki 1859 yılına gelmeden Amerika’da yaklaşık otuz dört şirket senede 5 milyon dolar değerinde kömür yağları üretir duruma gelmiştir. Bir avukat olan George Bissell (Şekil 4.4) ve ortakları 1850 yılında o günlerde kaya yağı olarak bilinen maddenin gelecekte çok önemli olacağını düşünüyorlardı. Pensilvanya’nın kuzey batısındaki Oil Creek denilen bölgede gayet ilkel yöntemlerle birkaç varil bu koyu renkli ve kokulu madde çıkartılmıştı. Bu yöntemler, koyu renkli bu sıvıyı ırmaklardan ve kayaların yüzeyinden sıyırarak çıkarma veya petrol bulunan sulara bez parçaları atarak ıslatmak ve daha sonra bunların sıkılmasıyla petrolün toplanmasıydı. Bu şekilde çok az petrol elde ediliyor ve ilaç yapımında kullanılıyordu. Bissell ve ortakları ise petrolün asıl lambalarda aydınlatma amacıyla kullanımının üzerinde duruyorlardı. O dönemlerde lambalarda kullanılan kömür yağı yerine petrolün kullanılması ile ucuz ve kaliteli aydınlatma sağlanmış olacaktı. Petrolü gaz yağına dönüştürecek arıtma teknikleri kömür yağı üretiminde zaten uygulanıyordu. George Bissel ve iki ortağı petrolün kullanımının genişleyeceğini düşünerek, petrolü Yale Üniversitesinde profesör olan Benjamin Silimon’a inceletmişlerdir. Çalışma sonunda yayınlanan raporda petrolden iyi kalitede gaz yağı üretilebileceği belirtilmiştir. Böylece, bir profesör tarafından hazırlanan rapor kullanılarak halkın etkilenmesi ve kurdukları Pennsylvania Rock Oil şirketin büyümesi sağlanmıştır. Gaz yağının, petrolün damıtılması yöntemiyle de elde ediliyor olması ham petrole olan talebi arttırmış ve petrol sektöründe büyümeye neden olmuştur

S

Petrol çıkartmada sondaj tekniği ne şekilde gelişmiştir?

Daha sonra ise petrolün bol miktarda temin edilememesi sorun olmuştur.1856 yılında, George Bissel New York’ta bir eczanede kaya yağından yapılan bir ilacın reklamlarını görmüştür. Reklamda üzerinde tuz arama kulelerinin resimleri bulunmaktadır. Çin’de bu tip kulelerle tuz aranırken 1500 metre derinliğe kadar inilmiştir. Bissel bu kazı tekniğinin petrol çıkarmada da kullanılabileceğini düşündü.Edwin L. Drake farklı birçok işte deneyimi olan bir kişidir ve petrolün de tuz arama yöntemiyle yeraltından çıkarabileceğini düşünerek şirkete ortak olmuştur.Drake Pennsylvania’ya giderek orada günlük 3 ile 6 varil petrolün çıkartıldığı bir pınarın bulunduğu tarlanın lisansını alır. Drake burada yaptığı çalışmalardan, önemli miktarda petrolün sondajla elde edilebileceği sonucuna varır. Sondaja başlanır ancak işlerin yavaş yürümesi nedeniyle ilerleme kaydedilmediğini düşünen yatırımcılar, projeye olan inançlarını kaybederler. Şirket yetkililerinin sondaj faaliyetlerinin durdurulmasını isteyen mektubu Drake’in eline geçmeden 27 Ağustos 1859’da, 69 fit (21 m) derinliğe ulaşan kuyuda siyah bir sıvıya ulaşılır. Kuyuya yerleştirilen bir tulumba ile petrolün yeraltından üretimini ilk kez gerçekleştirmiş olur

S

Rus petrolünü Amerikan petrolüyle rekabet edebilir hâle gelmesi hangi olay sonucunda olmuştıur?

19.yüzyılın ilk yıllarında Bakü’de ilkel de olsa bir petrol endüstrisi doğmuş ve gelişmeye başlamıştı. Gerek bölgenin geriliği ve yeniliklere uzak kalışı gerekse petrol sanayinin devlet tekelinde olması petrol sanayinin gelişmesini engellemişti. Ancak 1870’lerin başında Rus hükümeti tekel sistemini kaldırıp bölgeyi özel teşebbüse ve rekabete açtı. İlk kuyular 1871-1872 yıllarında açıldı ve 1873’de yirmiden fazla rafineri faaliyete geçmişti. 1873 yılında Robert Nobel‘in kardeşinin parasıyla Bakü‘deki bir rafineriyi satın almasıyla Rus petrolünün kalkınması başlamıştır. Ludwig Nobel petrolcülükte Amerika’nın geçirdiği deneyimler hakkında öğrenmesi gereken herşeyi öğrenmiş, bilim, yenilik, iş planlaması kavramlarını bir araya getirerek kısa bir sürede Rus petrolünü Amerikan petrolüyle rekabet edebilir hâle getirmiştir

S

Petrol kullanımını yaygınlaştıran olaylar nelerdir? Kısaca değininiz.

Thomas Alva Edison 1877 yılından beri elektrikle aydınlanma konusuna eğilmişti. Işığa karşı dayanıklı akkor elektrik ampülünü icat etmiş ve geliştirmişti. Elektrik kullanıcısına pek çok avantaj sağlıyordu. 1880 yılında 25000 elektrik ampülü kullanıma girmişti. Artık yeni ışık gaz yağından değil elektrikten sağlanıyordu. Elektrikle aydınlanmanın çok çabuk gelişmesi petrol sanayini tehdit etmeye başladı. Bu arada atsız araba ya da otomobil sanayi gelişmeye başlamıştı. Bu araçların bazıları içten yanmalı motorlar ile çalışmaktaydı. Gaz yağının zincirleme patlatılması yolu ile çalışan bu araçlar önceleri rağbet görmese de 1895 yılında yapılan Paris-Bordeaux-Paris yarışında 15 mil hıza ulaşan otomobiller Avrupa’da büyük ilgi görmeye başladı. 1905 yılında artık benzin ile çalışan arabalar, otomotiv sektörünün hızla gelişmesine sebep oldu. Böylece daha önceleri petrolün gaz yağı için rafineri edilmesi aşamasında bir yan ürün olarak görülen benzin için kârlı bir kullanım alanı doğmuştur. Önceleri satışında zorlanılan benzin artık önemi giderek artan değerli bir ürüne dönüşmüştür. Aynı zamanlarda, kömür kullanılan fabrikalar, gemiler ve trenler petrolün kullanım kolaylığı nedeniyle kömür kullanımından petrol kullanımına geçmeye başlamıştır. Bu fabrika kazanlarında, trenlerde ve gemilerde giderek daha çok mazot kullanılacağı anlamına gelmektedir. Bir diğer olaysa Birinci Dünya Savaşıdır: Birinci Dünya Savaşının kısa süreceği, bir iki haftada biteceği sanılmış ancak savaş uzayıp gitmişti. Nihayet bittiğinde ise savaşın sebep olduğu toplumsal felaket hayal edilemeyecek kadar büyük olmuştu. Bu savaş insanla makinenin savaşıydı ve makineler petrol kullanıyordu. Churchill bunu önceden tahmin etmişti ancak petrolle çalışan makinelerin savaştaki rolünün bu kadar artacağını düşünmemişti. 1914 yılına gelindiğinde birleşik devletlerin ürettiği petrol tonajı 266 milyon varili bulmuştu. Bu tüm dünyanın ürettiği petrol toplamının %65’ ine denk geliyordu. 1918’de yaşanan kömür kıtlığı petrole olan talebi artırmış bu da petrol fiyatlarına yansımıştır. Bu yüzden üretim yapan her bölgede tavan fiyat saptanarak savaşın sonuna kadar fiyatlar dondurulmuştur. İkinci Dünya Savaşından sonra Orta Doğu’nun diğer bölgelerinde de yüksek miktarlarda üretime geçilmiştir.

S

Dünyanın kanıtlanmış petrol rezervi dağılımı 2014 yılı sonu itibari ile nasıldır?

Dünyanın kanıtlanmış petrol rezervi 2014 yılı sonu itibari ile 1700,1 milyar varildir. % 47,7 ile bu rezervlerin büyük bölümü Orta Doğu ülkelerindedir. İkinci büyük rezervler ise %19,4 ile Güney Amerika’dır. Diğer rezervler ise sırasıyla Kuzey Amerika (13,7), Avrupa ve Avrasya (9,1), Afrika (% 7,6) ve Asya Pasifik (2,5)tir.

S

Rezerv/Üretim Oranı nedir? Kısaca tanımlayınız.

Rezerv/Üretim Oranı, petrolün kalan ömrünü tahmin etmek için kullanılan bir göstergedir. Belirlenmiş rezerv miktarının o yıl içinde gerçekleşen üretim miktarına oranıdır.

S

Petrolün yoğunluk değerinin önemi nedir? Kısaca açıklayınız.

Petrol çıkartıldığı bölgeye bağlı olarak kimyasal bileşimi farklılık gösterdiğinden petrolün yoğunluk değeri, 0,65-1,02 gr/cm3 arasında değişmektedir. Amerikan Petrol Enstitüsü (American Petroleum Institute) gravitesi veya API gravitesi ham petrol için kullanılan bir diğer özelliktir. API gravitesi, ham petrolün ticari olarak fiyatını belirlemede kullanılır. API gravitesi, petrol sıvılarının yoğunluklarının karşılaştırılmasında kullanılır. API gravitesi boyutsuzdur ve Eş. 5.1de verilmiştir. SG spesifik gravitedir ve ham petrolün yoğunluğunun suyun yoğunluğuna oranıyla belirlenir. Ölçüm 15,6˚C sıcaklık ve 1 atmosfer basınç şartlarında yapılır. Sudan hafif sıvıların API gravitesi 10’dan büyüktür. Ham petrolün API gravitesi 8,5’ten 44’e değişir. Petrolün API gravite değeri arttıkça yoğunluk azalmakta ancak petrolün kalitesi, dolayısıyla fiyatı artmaktadır.

S

Petrolün kimyasal özellikleri nasıldır? Genel olarak bahsediniz.

Petrol temelde karbon ve hidrojen elementlerinin oluşturduğu karmaşık moleküler yapılar içerir. Ham petrolün kimyasal bileşimi oldukça karmaşıktır. Ham petrol farklı hidrokarbon grupları içeren kimyasal maddelerden oluşur. Ham petrolün renk ve görünümü bileşimine bağlı olarak değişir. Genellikle siyah veya koyu kahve renginde olsa da sarımsı veya kırmızımsı da olabilir. Bazı durumlarda su ve kum ile karışmış durumda da bulunabilir. Doğal gaz çoğunlukla C1 -C5 hidrokarbonlardan oluşurken, petrol içerisinde C1 -C60 hatta daha ağır hidrokarbonlar içerir. Ham petrol bileşimindeki karbon, hidrojen ve azot elementel analiz ile belirlenir. Belirli miktar ham petrol karbondioksit, kükürt dioksit, su ve azot oksitlere dönüştürülür. Gazlar birbirlerinden ayrılarak farklı yöntemlerle miktarları belirlenir

S

Petrolü oluşturan hidrokarbonlardan Doymuş hidrokarbonlar nedir? Kısaca değininiz.

Doymuş hidrokarbonlar: Bu grup karbon karbon tekli bağ içerirler. Bu grupta parafinler (alkanlar) ve naftenler (sikloalkanlar) bulunur.Parafinler alkanlar olarak bilinirler ve genel formülleri Cn H2n+2 olan doymuş hidrokarbonlardır. Burada n, karbon atomlarının sayısını göstermektedir. En basit alkan metandır. Normal parafinler (n-parafin veya n- alkanlar) dallanmamış, düz zincirli moleküllerdir. İzoparafinler dallanmış tipte hidrokarbonlardır. Moleküller aynı kapalı formüle sahip ancak atomların düzenlemesi farklı ise izomer olarak adlandırılırlar. n-Bütan ve n-pentan’ın izomerleri aşağıda görülmektedir. Bütanın iki izomeri varken dekanın 75 izomeri vardır. C5 -C12 aralığındaki parafinlerin 600’den fazla izomeri vardır ve sadece 200-400 tanesi petrol fraksiyonlarında tanımlanmıştır. Farklı yapıları nedeniyle izomerler farklı özelliklere sahiptir. Benzinde izoparafinlerin kullanılması benzinin oktan sayısını yükseltir

S

Petrolü oluşturan hidrokarbonlardan doymamış hidrokarbonlar nedir? Kısaca değininiz.

Bu grup karbon-karbon çoklu bağlar içerirler. Doymamış hidrokarbonlar olefinler olarak bilinirler. Olefinler, alkenler olarak bilinirler ve karbon-karbon çift bağları içeren doymamış hidrokarbonlardır. Karbon-karbon üçlü bağları içeren bileşikler asetilenler olarak bilinirler veya biyoolefinler de denir. Olefinlerin genel formülü Cn H2n ve asetilenlerin genel formülü ise Cn H2n-2 şeklindedir. Doymamış bileşikler birden fazla çift veya üçlü bağ içerebilirler. Olefinler doğal olarak ham petrolde bulunmazlar fakat dönüşüm prossesleri sırasında oluşurlar. Olefinler parafinlerden daha reaktiftirler. Petrokimya endüstrisi için en önemli ham maddelerden olan en hafif alkenler etilen ve propilendir. En hafif alkin asetilendir.

S

Petrolü oluşturan hidrokarbonlardan  aromatik hidrokarbonlar nedir? Kısaca değininiz.

Aromatikler bir veya daha fazla benzen halkası içeren doymamış bileşiklerdir.Farklı bölgelerden çıkartılan ham petroller farklı derişimlerde, farklı türde aromatik bileşikler içerir. Hafif petrol fraksiyonları toluen gibi mono aromatikler içerir. Benzenle birlikte önemli petrokimyasal ham maddelerdir ve benzinin oktan sayısını yükseltir. Daha kompleks aromatik bileşikler, polinükleer aromatik bileşikler olarak bilinir. Bunlar ham petrolün ağır fraksiyonlarında (kısımlarında) bulunurlar. Petrolün damıtılma prosesleri sırasında katalizörleri etkisiz hâle getirdiklerinden ve dizel ya da fuel oil içinde bulunmaları durumunda çevre problemlerine sebep olduklarından istenmezler. Ham petrolün en ağır kısmı kompleks yapıda polinükleer aromatik bileşikler içerir.

S

Petrolün doğadaki durumu ve oluşma koşulları ne şekildedir? Açıklayınız.

Petrol, yeraltında kayaçların süngerimsi yapıları içinde yani gözeneklerinde bulunur. Petrolün içinde oluştuğu, organik maddelerce zengin kayaçlara kaynak kayaç adı verilmektedir. En önemli kaynak kayaçlar deniz ortamındaki killi kayaçlar ve deltaik ortamdaki humuslu killi kayaçlardır. Organik maddeler kimyasal reaksiyonlar sonucu parçalanarak petrol ve gaz oluşur. Burada yüksek sıcaklık, basınç ve zaman önemlidir. Olgunlaşmaya başlayan petrol ve gaz yeryüzüne doğru göç etmeye başlar. Basınç ve yoğunluk nedeniyle petrol kaynak kayaçtan bol gözenekli hazne (rezervuar) kayaca göç eder. Buna birincil göç denir. Birincil göçte, petrol ve gazın yoğunluğu su ve kayaçlardan daha düşük olduğundan göçün yönü yukarı doğrudur. Hazne kayaca gelen petrol burada da kayaç içerisindeki gözenekler ve kırıklar arasında göçe devam eder. Buna ise ikincil göç denir. İkincil göç çeşitli fiziksel ve kimyasal parametrelere göre yönlenir. Taşıyıcı tabakanın eğimi, sürekliliği, fay ve çatlaklar göç yönünü değiştireceği gibi petrolün bileşiminde oluşabilecek değişiklikler de (daha hafif veya ağır bileşiklerce zenginleşmesi) göç yönünü belirleyebilir.Hazne kayaçlar petrol için uygun gözenekliliğe, geçirgenliğe sahip olmalıdır. Petrol sudan, gaz da her ikisinden de hafif olduğu için eğer her üçü aynı anda bulunuyorsa gaz ve petrol üstte su ise altta bulunacaktır. Hazne kayaçlar genellikle kum taşı, kireç taşı ve dolomit gibi malzemelerdir. Petrol geçirgenliği ve gözenekliliği düşük bir tabaka ile üst, alt ve yanal sızıntılar önlendiğinde kapan kayacın altında birikir. Kapanlar petrolün son olarak yerleştiği ve hareket edemeyecek şekilde sıkıştığı yerlerdir (Şekil 4.14). Deprem, volkanik patlama gibi yeryüzü hareketleri veya rüzgâr ve suyun sebep olduğu erozyonlar sonucunda yapısal oluşumlar gelişir. Yapısal kapanlar, yer kabuğunun kıvrılma ve kırılmalar sonucu deformasyona uğramasıyla oluşmaktadır. Antiklinal kapanlar, tuz domu kapanları ve fay kapanları birer yapısal kapandır. Stratigrafik kapanlar ikinci büyük petrol kapanlarıdır. Bu kapanların bir veya daha fazla kenarı geçirgenliği düşük bölgelerle çevrilidir. Stratigrafik kapanlar, litolojide meydana gelen değişikliklerin ve genellikle yeraltı yataklarının veya gözenekli alanların yok olmasının sonucunda ortaya çıkmaktadır. Stratigrafik ve yapısal kapanların birleşmesi ile kombine kapanlar meydana gelmektedir

S

Petrol ve doğal gaz rezervuarlarında nedir nasıl hesaplanır?

Petrol ve doğal gaz rezervuarlarında aynı zamanda su da bulunur. Bu nedenle rezervuarın su doymuşluğunun bilinmesi gerekir. Su doymuşluğu, rezervuardaki toplam su hacminin rezervuarın toplam gözenek hacmine oranına denir.

Su Doymuşluğu(%)= (rezervuardaki toplam su hacmi,m3/ rezervuarın toplam gözenek hacmi,m3) x 100

S

Petrolün aranmasında ve bulunmasında sondaj işleminden önce gerçekleştirilen prosedürler nelerdir? Kısaca değininiz.

Petrolün aranması farklı meslek gruplarının birlikte çalışmasıyla gerçekleştirilir. Bu amaçla birçok jeolojik, jeokimyasal ve jeofizik yöntemler olası yeraltı kapan yapılarının tespitinde kullanılır. Petrol kapanları yeryüzüne çok yakın olabilecekleri gibi çok derinlerde de olabilirler. Öncelikle, akışkanların doğal olarak depolanabileceği kapan yapısına sahip katmanlar dolaylı yöntemlerle araştırılır. Jeologlar daha çok gözlemlerine dayanarak, jeolojik kurallara bağlı kalarak yüzeyin altı için uygun modeller geliştirir. Yapay olarak oluşturulan ses dalgalarından yararlanılan jeofizik (sismik) yöntemler yeraltında rezervuarın durumu hakkında bilgi verir. Sismik araştırmalar sonunda yeraltında bir kapan oluşumu tespit edilirse daha sonra bu bölgenin geçmişte petrol oluşumu için uygun işaretleri taşıyıp taşımadığına bakılır. Jeolojik ve jeokimyasal çalışmaların sonuçları yeterli bulunursa o bölgede petrol aramaları için sondaj işlemine geçilir

S

Petrolün aranmasında ve bulunmasında sondaj operasyonu nedir? Kısaca değininiz.

Yerin derinliklerinde petrol içerme olasılığı bulunan kapan yapısına kuyu açma işlemine sondaj operasyonu denir. Petrol amacıyla açılan kuyulardan pek çoğunda petrol bulunmaz ve kuyular terk edilir. Eğer açılan kuyularda petrol bulunursa ekonomik olup olmadığına bakılır. Üretim için yapılacak yatırımı karşılayacağı düşünülürse petrolün üretimi için sahanın geliştirme aşamasına geçilir. Eğer kuyu yeterince ekonomik bulunmazsa üretime geçilmez kuyu çimento tapa ile kapatılır ve ekonomik koşulların değişip üretimin kârlı hâle gelmesi beklenir. Geleneksel petrol üretim yönteminde, yeryüzünden yeraltına yapılan sondajlarla petrollü tabakaya girilmekte ve sondaj kuyusunun boşluğuna akan petrol pompalanarak yeryüzüne çıkartılmaktadır. Yerin derinliklerinde petrol içerme olasılığı bulunan kapan yapısına kuyu açma işlemine sondaj operasyonu denir.

S

Perforasyon nedir? Açıklayınız.

Yapılan sondaj sonucunda kuyunun üretime alınmasına karar verilirse kuyu üretim için hazırlanır. Üretim yapılacak katman ile kuyu arasındaki bağlantıyı kurmak için muhafaza borusu ve çimentoda delikler açılarak yüksek basınçlı petrolün kuyuya dolması sağlanır. Bu işleme perforasyon denir.

S

Denizde petrol aramalarının olası riskleri nelerdir? Kısaca değininiz

Petrol aramaları karada olduğu gibi denizlerde de yapılmaktadır. Deniz sondajı, kara sondajı ile karşılaştırıldığında çok daha pahalıdır. Bunun nedeni genellikle aynı sondaj tekniklerini kullanmalarına rağmen fırtınalı denizlerde oluşan okyanus dalgalarıdır. Sondaj platformları insan eliyle yapılmış dünyanın en büyük yapılarındandır. Platform üzerinde genellikle çalışanların kalacağı yerler, çalışma alanları ve ulaşımlarının sağlanması için helikopter pisti bulunur. Kuzey Atlantik Okyanusunda bulunan Hibernia platformu dünyanın en büyük petrol platformudur. Platform 1,3 milyon varil petrol depolama kapasitesine sahiptir. Petrol platformlarında petrolün çıkartılması sırasında yaşanan kazalar nedeniyle oluşan sızıntılar petrolün denizi kirletmesine sebep olabilmektedir.

S

Çıkarılan ham petrol kullanım alanlarına ne şekilde ulaşmaktadır?

Genellikle ham petrol ile birlikte çıkan su ile petrol ayrıştırılmakta ve petrol dinlenme tanklarında bekletildikten sonra, üretim sahalarından rafinerilere ve rafinerilerde elde edilen ürünler de kullanım alanlarına ulaştırılmaktadır. Çıkarılan petrol, boru hatları, tankerler, demir yolu ve kara yolu ile rafinerilere ulaştırılmaktadır . Ham petrol ve ürünler yüksek kapasiteli tanklarda depolanmaktadır

S

Türkiye’deki petrol boru hattı taşımacılığı ile ilgili faaliyetler hangi şirket tarafından ve hangi boru hatları vasıtasıyla yürütülmektedir?

Türkiye’deki petrol boru hattı taşımacılığı ile ilgili faaliyetler BOTAŞ tarafından yürütülmektedir. Şu an faaliyette olan boru hatları aşağıdaki gibi sayılabilir. Irak-Türkiye ham petrol boru hattı: 1976 yılında işletmeye alınan hattan ilk tanker yüklemesi 1977 yılında gerçekleştirilmiştir. Kapasitesi çeşitli projeler ile 2 katının üzerinde arttırılarak, 1987 yılında 70,9 milyon ton/yıl ham petrol taşıma kapasitesine ulaşılmıştır. Türkiye sınırları içinde kalan kısmı BOTAŞ’a ait olan hattın işletimi, üzerindeki telekomünikasyon sistemi ve iki ülkedeki ana kontrol merkezleri vasıtasıyla otomatik olarak kontrol edilmektedir. 2014 yılında bu hattan 7,6 milyon ton (55,9 milyon varil) ham petrol taşınmıştır. Ceyhan-Kırıkkale ham petrol boru hattı: Bu hattımızın işletmesi 1986 yılında başlamış olup kapasitesi 7,2 milyon ton/yıl’dır. 2014 yılında bu hat ile 3,1 milyon ton (22,2 milyon varil) ham petrol taşınmıştır. Batman-Dörtyol ham petrol boru hattı: Türkiye’nin ilk ham petrol boru hattı olarak 1967 yılında işletmeye açılan Batman-Dörtyol ham petrol boru hattının mülkiyeti 1984 yılında BOTAŞ’a devredilmiş olup, yıllık kapasitesi 4,5 milyon ton’dur. 2014 yılında bu hattan 2,1 milyon ton (14,5 milyon varil) ham petrol taşınmıştır.Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol boru hattı: Azerbaycan’da üretilen ham petrol Ceyhan terminaline ulaştırılarak tankerlerle dünyanın ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerine gönderilmektedir. 2006 yılında ilk tanker yüklemesi yapılan hattın işletmesi BOTAŞ International Limited Şirketi (BIL) tarafından yapılmaktadır. Taşıma kapasitesi 50 milyon ton/yıl olan bu hattın Ceyhan Deniz Terminalinden 2014 yılında toplam 261 milyon varil ham petrol 362 tankerle sevk edilmiştir.

S

Ham petrol fiyatı hangi unsurlara göre değişmektedir?

Ham petrol fiyatı Brent petrolü, West Teksas Intermediate, Dubai, Western Canadian Select veya OPEC sepeti gibi faklı petroller için üretildiği bölgeye göre değişmektedir. Fiyat değişikliğinin sebebi petrolün üretildiği bölgeye bağlı olarak değişen API gravitesi, kükürt içeriği gibi özellikleridir.Üretilmeye başlandığı günden günümüze kadar ham petrol fiyatlarında yükselmeler ve düşüşler yaşanmıştır. Bunun en önemli sebebi arz talep dengesidir. OPEC üyesi ülkeler dünya petrol ihtiyacının tümünü karşılayabilecek üretim kapasitesine sahip olmalarına rağmen, ham petrol fiyatlarını hedeflediği seviyede tutmak için üyelerine üretimleri için üst limit (üretim kotası) koymaktadır. Örneğin 1999’dan 2008’in ortalarına kadar ham petrol fiyatları önemli ölçüde yükselmiştir. Bu yükselişin sebebinin Orta Doğu’daki gerginlik, Çin ve Hindistan gibi ülkelerdeki artan ham petrol ihtiyacı ve finansal spekülasyonlar olarak açıklanmıştır.2007-2008’de yaşanan finansal kriz ile pik yapan petrol fiyatları sene sonunda düşmüştür. 2011 de Mısırda yaşanan politik sorunlar nedeniyle petrol fiyatları yeniden artmaya başlamış, 2014 ortalarında Amerika’nın petrol üretimini önemli ölçüde artırması ve gelişmekte olan ülkelerin ham petrol talebinin düşmesi nedeniyle ham petrol fiyatları düşmeye başlamıştır. Kuzey Kore’nin füze denemeleri, İsrail ve bölge ülkeleri arasında yaşanan sorunlar ve Katrina kasırgası gibi jeopolitik olaylar ve doğal afetler ham petrol fiyatlarını etkilemiştir. Katrina kasırgası 30 petrol platformunun zarar görmesine ve dokuz rafinerinin kapanmasına sebep olmuştur. Şekildeki ilk büyük pik Pensilvanya’da petrolün yükselişi ile başlamaktadır. Rusya’nın petrol ihracatına başlaması ile 1880’lerde ham petrol fiyatı düşmüş daha sonraki yıllarda yeni petrol rezervlerinin bulunması, dünya krizleri ve savaşlar nedeniyle dalgalanmalar sürmüştür. İran devrimi, Irak’taki savaş ham petrol fiyatlarındaki artışa sebep olmuştur.