GAYRİMENKUL PİYASASI MUHASEBE STANDARTLARI VE MESLEK ETİĞİ
İnşaat işletmelerinin türlerini açıklayınız.
İnşa işi ya kendi nam ve hesabına ya da başkalarının nam ve hesabına yapılır. İnşa (yapım) işini kendi nam ve hesabına kendi arsaları üzerinde ya da daire veya kat karşılığı olarak başkalarının arsaları üzerine yapıp, satan veya kendi ihtiyaçları için kullanan inşaat işletmeleri Özel (veya Yap-Sat) İnşaatİşletmeleri, kamuya ve özel sektöre ait inşaat işlerini bir sözleşmeye dayalı olarak taahhüt şeklinde yapan işletmeler de inşaat taahhüt işletmeleridir, daha doğrusu başkalarının nam ve hesabına bir sözleşmeye bağlı olarak inşa işi yapan inşaat işletmeleri de İnşaat Taahhüt İşletmeleri olarak adlandırılır. Özel inşaat işletmelerinin faaliyetleri bir üretim faaliyeti olduğu için gelir ve maliyetlerin muhasebeleştirilmesi özellikli bir durum değildir. Ancak, inşaat taahhüt işletmeleri bir hizmet işletmesi olduğundan gelir ve maliyetlerinin muhasebeleştirilmesi özel inşaat işletmelerine göre özellik arz eder ve farklıdır.
Bir gayrimenkulun (taşınmazın) meydana getirilmesi için yapılan inşaata gayrimenkul inşaatı, bu inşaatın tamamlanmış haline ise gayrimenkul yapı (barajlar, binalar, hava alanları gibi) adı verilir.
Gayrimenkul nitelikli inşaatları özellikleri ve yapımında gerekli olan uzmanlık ve teknik nedenlerle üç ayrı sınıfta incelemek mümkündür. Bunlar hangileridir?
-
Konutlar: Bağımsız olarak (müstakil) inşa edilen evler (villa) veya apartmanlar (site, rezidans),
-
Ticari, Sınai, Sosyal ve Kültürel Yapılar: Fabrika, turizm tesisleri, otel, hastane ve klinik, okul, yurt, kütüphane, sinema, tiyatro, kültür merkezi, alışveriş merkezi, yeraltı ve katlıotoparklar, benzin istasyonları, spor tesisleri vb.,
-
Özel Uzmanlık Gerektiren İnşaatlar: Yollar, köprüler, barajlar, limanlar, havaalanı, metro, demiryolları vb.
TMS-11 İnşaat Sözleşmeleri Standardının kapsamı nedir?
MS-11 İnşaat Sözleşmeleri Standardının kapsamı, yüklenici (müteahhit) işletmelerin finansal tablolarındaki inşaat sözleşmelerinin muhasebeleştirilmesinde uygulanmasıdır (TMS-11 madde 1). TMS-11 İnşaat Sözleşmeleri Standardının kapsamına, yapımı genellikle uzun süreye yayılan (yıllara yaygın) ve başkalarına ait olan yapım işlerine ilişkin müşteri (iş sahibi-ihale makamı) adına ve hesabına yapılan, yapımı hesap döneminden daha uzun süren yıllara yaygın yapım sözleşmeleri girer. Sözleşme gelir ve maliyetlerinin gelir tablosunda ne zaman gelir ve gider olarak gösterilecekleri konusunda Kavramsal Çerçeve’de belirtilen muhasebeleştirme ilkelerini esas alır (Yereli vd., 2011: 118). İnşaat sözleşmeleri esas itibariyle, TMS-11 İnşaat Sözleşmeleri Standardının amaçları çerçevesinde (TMS-11 madde 5):
-
Bir varlığın inşasıyla doğrudan ilişkili hizmetlerin verilmesine yönelik örneğin proje yöneticileri ve mimarların hizmet sözleşmelerini ve,
-
Varlıkların yıkım veya restorasyonu ile varlıkların yıkımı sonrası çevre düzenlemesine yönelik sözleşmeleri kapsar.
TMS-11 İnşaat Sözleşmeleri Standardı hükümleri her bir inşaat sözleşmesine ayrı ayrı uygulanır. Ancak bazı koşullarda, bir sözleşmenin ayrı ayrı belirlenebilen/tanımlanabilen bölümlerine veya (bir sözleşme veya sözleşmeler grubunun özünü yansıtmak amacıyla) bir sözleşmeler grubuna birlikte de uygulanabilir (TMS-11 madde 7). Birden çok varlığı kapsayan bir sözleşmede hangi durumlar mevcutsa her varlığın inşaatı ayrı bir inşaat sözleşmesi olarak değerlendirilir?
1) Her bir varlık için ayrı teklif verilmiş olması,
2) her bir varlığın ayrı bir müzakereye konu olması ve yüklenici ile müşterinin sözleşmenin her bir varlığa ilişkin kısmını kabul veya reddetme hakkının olması,
3) her bir varlığın maliyetleri ve gelirlerinin ayrı ayrı belirlenebilmesidir.
Bir veya birden çok müşteri ile yapılmış olmasına bakılmaksızın, aşağıdaki durumlar mevcutsa bir sözleşmeler grubu tek sözleşme olarak nitelenir (TMS-11 madde 9):
1) Sözleşmeler grubunun tek bir paket olarak birlikte müzakere edilmesi,
2) sözleşmelerin birbiriyle aslında genel bir kâr marjına sahip tek bir projenin parçası olarak, çok yakın ilişkili olması,
3) sözleşmeler kapsamındaki işlerin aynı anda veya birbirini izleyen bir sırada yapılması.
İnşaat sözleşmesinin tanımını ve türlerini açıklayınız.
TMS-11 İnşaat Sözleşmeleri Standardında adı geçen terimlerin anlamları standartta ifadesini bulmuştur (TMS-11 madde 3). Buna göre İnşaat Sözleşmesi (Sözleşme); bir varlığın veya tasarım, teknoloji ve fonksiyon ya da nihai amaç veya kullanım açısından birbiriyle yakından ilişkili ya da birbirine bağımlı bir grup varlığın inşası için özel olarak yapılmış bir sözleşmedir. İnşaat sözleşmesi türleri şunlardır: Sabit Fiyatlı Sözleşme; yüklenicinin sabit bir sözleşme fiyatını (ihale bedeli) veya üretim birimi başına sabit bir tutarı (birim fiyat) kabul ettiği ancak belli koşullarda maliyet güncelleştirmesine (eskalasyon) konu olan inşaat sözleşmesidir (TMS-11 madde 6). Örneğin, yüklenici Temel İnşaat Taahhüt A.Ş., Konya Bilim Merkezi inşaatını 2 yılda tamamlamak üzere ihale bedeli olan 10.000.000 için sözleşme imzalamıştır. Birinci yılın sonunda yüksek enflasyondan kaynaklanan bir maliyet artışını fatura edilmemiş gelir olarak, 31 Aralık tarihinde muhasebe kayıtlarına alarak dönemin gelirlerine yansıtırsa bu durum bir maliyet güncellemesidir. Maliyet Artı Kâr Sözleşmesi; yükleniciye kabul edilebilir ya da başka bir şekilde tanımlanmış maliyetler üzerine bu maliyetlerin bir yüzdesi veya sabit bir tutar eklenerek ödeme yapılan inşaat sözleşmesidir (TMS-11 madde 6).
Sözleşme geliri neleri içerir?
Sözleşme geliri aşağıdakileri içerir (TMS-11 madde 11): 1) Sözleşmede başlangıçta üzerinde anlaşmaya varılmış bedel, 2) sözleşmeye konu işteki değişiklikler, ek ödeme talepleri ve teşvik ödemelerinden (gelir olarak sonuçlanması muhtemel olanlar, güvenilir biçimde ölçülebilenler).
Sözleşme geliri alınan veya alınacak olan hakedişlerin gerçeğe uygun değeri ile ölçülür. Sözleşme gelirinin ölçülmesi gelecekteki olayların sonuçlarına bağlı çeşitli belirsizliklerden etkilenir. Olaylar meydana geldikçe ve belirsizlikler çözümlendikçe tahminlerin sık sık gözden geçirilmesi gerekir. Bu nedenle sözleşme geliri tutarı dönemden döneme artabilir veya azalabilir (TMS-11 madde 12).
Teşvik ödemeleri nelerdir?
Teşvik ödemeleri, belirlenmiş başarı standartlarına ulaşılması veya aşılması durumunda yükleniciye ödenen ek tutarlardır. Örneğin sözleşmeye konu işin süresinden önce tamamlanması durumunda, sözleşme yükleniciye teşvik ödenmesini mümkün kılabilir. Aşağıdaki durumlar mevcutsa teşvik ödemeleri sözleşme gelirine dahil edilir (TMS-11 madde 15): 1) Sözleşmeye konu işin belirlenmiş başarıstandartlarına ulaşılmasını veya aşılmasını muhtemel kılacak düzeyde ilerlemiş olması, 2) teşvik ödemesi tutarının güvenilir biçimde ölçülebilmesi. Tanıma göre Sözleşme Geliri = Sözleşme Bedeli (İhale Bedeli) + Değişiklikler + Ek Ödeme Talepleri + Teşvik Ödemelerinden oluşur.
TMS-11 İnşaat Sözleşmeleri Standardına göre sözleşme maliyetleri nelerden oluşur?
TMS-11 İnşaat Sözleşmeleri Standardına göre sözleşme maliyetleri şunlardan oluşur (TMS-11 madde 16):
-
Belli bir sözleşmeyle doğrudan ilişkili maliyetler,
-
Genel olarak sözleşmeye konu işle ilişkisi kurulabilen ve sözleşmeye yüklenebilecek olan
maliyetler,
-
Sözleşme hükümlerine göre özellikle müşteriye yüklenebilecek olan diğer maliyetler.
-
Belli bir sözleşmeyle doğrudan ilişkili maliyetler aşağıdakileri kapsar (TMS-11 madde 17):
-
Gözetim dahil inşaat alanı işçilik maliyetleri;
-
İnşaatta kullanılan malzeme maliyetleri;
-
İnşaatta kullanılan tesis ve makinelerin amortismanı;
-
Tesis, makine ve malzemelerin inşaat alanına getirilmesi ve buradan götürülmesi ile ilgili taşıma maliyetleri;
-
Tesis ve makine kiralama maliyetleri;
-
Sözleşmeyle doğrudan ilişkili tasarım ve teknik destek hizmeti maliyetleri;
-
Tahmini garanti maliyetleri dahil olmak üzere, garanti kapsamında yapılan işler ve büyük onarımlara ilişkin öngörülen maliyetler; ve
-
Üçüncü kişilerin ödeme talepleri.
Bu maliyetler; sözleşme gelirine dahil edilmemiş, örneğin artık malzeme satışı ve sözleşmeye konuişin bitiminde tesis ve teçhizatın elden çıkarılmasıyla sağlanan gelirler gibi arızi gelirlerle azaltılabilir.
Genel olarak sözleşme kapsamındaki işle ilişkisi kurulabilen ve belli bir sözleşmeye yüklenebilecek olan maliyetler (TMS-11 madde 18):
-
Sigorta,
-
Belli bir sözleşmeyle doğrudan ilişkisi kurulamayan tasarım ve teknik destek hizmeti
maliyetleri,
-
İnşaat genel giderleri’nden oluşur.
Sözleşmeye konu işle ilişkisi kurulamayan veya bir sözleşmeye yüklenemeyen maliyetler inşaat sözleşmesi maliyetleri dışında bırakılır. Bu maliyetler nelerdir?
Bu maliyetler aşağıdakileri içerir (TMS-11 madde 20): 1) Sözleşmede geri ödenecek gider olarak belirtilmemiş genel yönetim giderleri, 2) satış maliyetleri, 3) sözleşmede geri ödenecek gider olarak belirtilmemiş araştırma ve geliştirme maliyetleri, ve 4) belli bir sözleşme kapsamındaki işlerde kullanılmayan atıl tesis ve teçhizat amortismanı.
Tamamlanma Yüzdesi Yöntemini açıklayınız.
Finansal tablolara yansıtılacak gelir ve giderlerin belirlenmesinde sözleşmenin tamamlanma aşamasının baz alınması "Tamamlanma Yüzdesi Yöntemi" olarak adlandırılır. Bu yöntemde sözleşme geliri, ulaşılan tamamlanma aşamasına kadar katlanılan inşaat maliyetiyle eşleştirilerek, bitirilen işle orantılı gelir, gider ve kârın raporlanması sağlanır. Bu yöntem, ilgili dönemde sözleşme kapsamındaki işin aşaması ve işteki ilerleme konusunda yararlı bilgi sağlar (TMS-11 madde 25). Tamamlanma yüzdesi yönteminde, sözleşme geliri işin yapıldığı hesap dönemlerinin gelir tablosunda gelir olarak gösterilir. Sözleşme maliyetleri ait oldukları işin yapıldığı hesap dönemlerinin gelir tablosunda gider olarak gösterilir. Ancak, beklenen toplam sözleşme maliyetlerinin toplam sözleşme gelirlerini aşacağıöngörülen kısmı 36. madde doğrultusunda derhal gider olarak finansal tablolara yansıtılır (TMS-11 madde 26). Devam eden yıllara yaygın bir inşaata ilişkin gelir, maliyet ve giderlerin muhasebeleştirilmesinde tamamlanma yüzdesi yönteminin uygulanabilmesi için en önemli şart sözleşme sonucunun güvenilir biçimde öngörülebilmesidir.
MS-11 İnşaat Sözleşmeleri Standardına göre, inşaat sözleşmelerine ilişkin olarak gelir ve maliyetlerin tespitinde ve finansal tablolara yansıtılacak gelir ve giderlerin belirlenmesinde daha doğrusu sözleşme sonucunun güvenilir bir biçimde öngörülebilmesi durumunda sözleşme sonucunu belirlemede“Tamamlanma Yüzdesi Yöntemi”nin kullanılacağı açıktır.
Tamamlanma yüzdesi yöntemi, yıllara yaygın inşaat ve taahhüt işlerinde iş ilerledikçe gelirin ve kazancın oluştuğu esasına dayanan, söz konusu iş tümüyle tamamlanmadan önce de yıllara yaygın inşaat ve taahhüt işlerinde kar veya zararın hesaplanmasına imkan veren yöntemdir. Bu yöntemde gerçekleşen hasılat tutarının saptanmasında, inşaatın bütününe göre, tamamlanan kısmın yüzdesi esas alınır. Tamamlanma derecesinin hesaplanmasında o tarihe kadar gerçekleşen maliyetler, toplam tahmini maliyetlere oranlanarak, inşaatın tamamlanma yüzdesi bulunur. Böylece, dönemsellik kavramına uyum, her dönemin gelir ve giderlerinin eşleştirilmesiyle sağlanır. TMS-11 İnşaat Sözleşmeleri Standardına göre, yıllara yaygın inşaat projelerine ait maliyetler ve hak ediş bedelleri tamamlanma yüzdesine göre sonuç hesaplarına aktarılır. Mevcut uygulamalardan farklı olarak, yapılan harcamalar ve alınan hak ediş bedelleri iş bitimine kadar aktif ve pasifte bekletilmeden, sözleşmenin tamamlanma düzeyi esas alınarak maliyetler ve gelirler inşaat işlerinin gerçekleştiği hesap dönemine dağıtılması sağlanır. Daha doğrusu TMS:11- İnşaat Sözleşmeleri Standardı, halen uygulanmakta olan ve Gelir Vergisi Kanununun 42.maddesinde belirtilen işin bitimi esasına dayanan yöntemden farklı olarak yapılan harcamaları ve alınan hak ediş bedellerini işin bitiminden önce, ilgili dönem sonları itibariyle ve sözleşme faaliyetlerinin tamamlanma düzeylerine göre eşleştirilmesini öngörür.
Tahmini gerçekleşme maliyetinin süreç içerisinde değişiklik gösterebileceği düşüncesiyle tamamlanma yüzdesi nasıl formüle edilebilir ?
Tamamlama yüzdesi oranı= Fiili maliyet/Tahmini sözleşme maliyeti
Sözleşme sonucunun güvenilir biçimde öngörülememesi durumuna göre muhasebeleştirme nasıl yapılır?
Sözleşmenin başlangıç aşamalarında sözleşme sonucunun güvenilir biçimde öngörülememesi sıkça karşılaşılan bir durumdur. Bununla beraber, yüklenicinin katlandığı maliyetlerin tarafına ödenmesi muhtemel olabilir. Bu nedenle sözleşme geliri ancak katlanılmış maliyetlerden geri kazanılabilmesi muhtemel olan kısım esas alınarak kaydedilir. Sözleşme sonucu güvenilir biçimde tahmin edilemediğinden, kâr tahakkuk ettirilmez. Ancak sözleşme sonucu güvenilir biçimde tahmin edilememekle beraber, toplam sözleşme maliyetlerinin toplam sözleşme gelirini aşması muhtemel olabilir. Böyle durumlarda, toplam sözleşme maliyetlerinin toplam sözleşme gelirini aşması beklenen kısmı 36. madde uyarınca doğrudan gider olarak finansal tablolara yansıtılır (TMS-11 madde 33).
Müşteriden geri kazanılabilme olasılığı düşük olan sözleşme maliyetleri hemen gider olarak muhasebeleştirilir. Müşteriden geri kazanılabilme olasılığı düşük olan ve hemen gider olarak muhasebeleştirilmesi gereken sözleşme maliyetleri ile ilgili durumlara ilişkin örnek sözleşmeler neleri içerir?
-
Geçerliliği konusunda ciddi kuşkular bulunduğu için tam anlamıyla yürürlüğe konulamayanlar,
-
Tamamlanması askıdaki bir dava veya yasal düzenleme sonucuna bağlı olanlar,
-
İstimlâk veya kamulaştırılma olasılığı bulunan mülklerle ilişkisi bulunanlar,
-
Müşterinin yükümlülüklerini yerine getirmesi mümkün olmayanlar,
-
Yüklenicinin sözleşmeye konu işi tamamlama olanağı bulunmayan veya bu nedenle sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmesi gereği ortaya çıkanlar.
Toplam sözleşme maliyetlerinin toplam sözleşme gelirini aşması muhtemelse beklenen zarar doğrudan gider olarak finansal tablolara yansıtılır (TMS-11 madde 36). Böyle bir zarar tutarı hangi kriterlerden bağımsız olarak saptanır (TMS-11 madde 37):
-
Sözleşme konusu işe başlanmış olsun olmasın
-
Sözleşme konusu işin tamamlanma aşaması; veya
-
9. madde uyarınca ayrı bir inşaat sözleşmesi olarak değerlendirilmeyen diğer sözleşmelerden beklenen kâr tutarı.
Bir yüklenici işletme finansal tablolarında hangi hususları açıklar ?
-
Dönem geliri olarak finansal tablolara yansıtılan sözleşme geliri tutarı,
-
Dönem içinde kaydedilen sözleşme gelirinin saptanmasında kullanılan yöntemler,
-
Devam eden sözleşmelere konu işlerin tamamlanma aşamasının saptanmasında kullanılan yöntemler.
Bir yüklenici işletme bilanço tarihinde devam eden sözleşmelere ilişkin olarak hangi maddelerin her birini açıklamak durumundadır?
-
Bilanço tarihine kadar katlanılan maliyetler ile finansal tablolara yansıtılan kârların (kaydedilmişzararlar düşüldükten sonra) toplam tutarı
-
Alınan avansların tutarı; ve
-
Hak edişler üzerinden teminat olarak alıkonulan tutarları.
Brüt alacak tutarı nedir?
Brüt alacak tutarı; katlanılan maliyetler ve sonuç hesaplarına yansıtılmış kârlar toplamından, sonuç hesaplarına yansıtılmış zararlar düşüldükten sonra kalan tutarın, hak edişler toplamını aştığı devam eden tüm sözleşmeler için (TMS-11 madde 43);
-
Katlanılan maliyetler artı sonuç hesaplarına yansıtılmış kârlar tutarından;
-
Sonuç hesaplarına yansıtılmış zararlar ve hakedişler toplamı düşülerek hesaplanan net tutardır.
Brüt yükümlülük tutarı nedir?
Brüt yükümlülük tutarı; hak edişlerin, katlanılan maliyetler ile sonuç hesaplarına yansıtılmış kârlar toplamından, sonuç hesaplarına yansıtılmış zararlar düşüldükten sonra kalan tutarı aştığı devam eden tüm sözleşmeler için;
-
Katlanılan maliyetler artı sonuç hesaplarına yansıtılmış kârlar tutarından;
-
Sonuç hesaplarına yansıtılmış zararlar ve hakedişler toplamı düşülerek hesaplanan net tutardır.
TFRS Yorum 15 Gayrimenkul İnşaat Anlaşmaları nelerdir?
-
TMS-1 Finansal Tabloların Sunuluşu (2008 yılında yayımlanan)
-
TMS-8 Muhasebe Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde Değişiklikler ve Hatalar
-
TMS-11 İnşaat Sözleşmeleri
-
TMS-18 Hasılat
-
TMS-37 Karşılıklar, Koşullu Borçlar ve Koşullu Varlıklar
-
TFRS Yorum 12 İmtiyazlı Hizmet Anlaşmaları
-
TFRS Yorum 13 Müşteri Sadakat Programları
Anlaşmanın TMS 11 veya TMS 18’den hangisinin kapsamında olduğunun nasıl belirlendiğini açıklayınız.
-
Bir gayrimenkul inşaat anlaşmasının TMS 11 veya TMS 18’den hangisinin kapsamında olduğunun belirlenmesi, anlaşma hükümlerine ve ilgili diğer koşul ve durumlara bağlıdır. Böyle bir belirleme, her bir anlaşma hakkında değerlendirmede bulunmayı gerektirir.
-
TMS 11, anlaşmanın TMS 11’in 3 üncü Paragrafında belirtilen inşaat sözleşmesi tanımınıkarşılaması durumunda uygulanır: “Bir varlığın veya tasarım, teknoloji ve fonksiyon ya da nihai amaç veya kullanım açısından birbiriyle yakından ilişkili ya da birbirine bağımlı bir grup varlığın inşası için özel olarak yapılmış bir sözleşme”. Gayrimenkul inşaat anlaşması, müşterinin inşaat başlamadan önce gayrimenkulün tasarımındaki büyük yapısal elemanları belirlemesi ve/veya inşaat devam ederken büyük yapısal değişimleri belirlemesi (bu gücü kullansın ya da kullanmasın) durumunda, inşaat sözleşmesinin tanımını karşılamış olur. TMS 11’in uygulandığıdurumlarda, ilgili inşaat sözleşmesi TMS 11’in 5(a) Paragrafı ve TMS 18’in 4 üncü Paragrafıuyarınca doğrudan gayrimenkulün inşası ile ilgili olan hizmetlerin sunumuna ilişkin hüküm veya unsurlar da içerir.
-
Buna karşın, müşterinin, örneğin işletme tarafından sunulan seçenekler arasından bir tasarımıdoğrudan kendisinin belirlemesinde veya temel tasarım üzerinde ufak değişikliklerde bulunmasında olduğu gibi, gayrimenkulün tasarımını sınırlı bir şekilde etkileyecek güce sahip olduğu gayrimenkul inşaat anlaşması, TMS 18 kapsamında mal satışına ilişkin bir anlaşmadır.
-
Gayrimenkul inşasından elde edilen hasılatın muhasebeleştirilmesi: Anlaşmanın inşaat sözleşmesi olması durumunda,
-
Anlaşmanın TMS 11 kapsamında olması ve sonucunun güvenilir bir şekilde öngörülebilmesi durumunda, hasılat, TMS 11 uyarınca sözleşme konusu işin tamamlanma düzeyi esas alınarak muhasebeleştirilir.
-
Anlaşma, inşaat sözleşmesi tanımını karşılamayabilir ve dolayısıyla TMS 18 kapsamında olabilir. Bu durumda, anlaşmanın hizmet sunumuna mı yoksa mal satışına mı ilişkin olduğu tespit edilir.
-
Anlaşmanın hizmetlerin sunumuna ilişkin bir anlaşma olması durumunda
-
İşletmenin inşaat malzemeleri tedarik etmesinin veya üretmesinin gerekli olmadığı durumlarda, yapılan anlaşma TMS 18 uyarınca sadece hizmetlerin sunumuna yönelik bir anlaşma olabilir. Bu durumda, TMS 18’in 20 nci Paragrafında belirtilen koşul karşılanıyorsa, hasılatın TMS 18 uyarınca tamamlanma yüzdesi yöntemi kullanılarak işlemin tamamlanma düzeyine göre muhasebeleştirilmesi gerekir. Bu tür işlemlere ilişkin hasılat ve giderlerin muhasebeleştirilmesinde genellikle TMS 11 hükümlerinin uygulanması mümkündür (TMS 18’in 21 inci Paragrafı).
Anlaşmanın mal satışına ilişkin bir anlaşma olması durumunda
-
İşletmenin, gayrimenkulün müşteriye teslim edilmesine ilişkin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğü kapsamında inşaat malzemeleri tedarik etmesi ve hizmetler sunması da gerekiyorsa, söz konusu anlaşma mal satışına ilişkin bir anlaşmadır ve hasılatın muhasebeleştirilme koşulu olarak TMS 18’in 14 üncü Paragrafı göz önünde bulundurulur.
-
İşletme, yapılmakta olan işin sahipliğinden kaynaklanan kontrolü, önemli riskleri ve getirileri, inşaat işi ilerledikçe mevcut durumu itibariyle müşteriye devredebilir. Bu durumda, inşaat işi süresince TMS 18’in 14 üncü Paragrafında belirtilen koşulların tamamının devamlı olarak karşılanması koşuluyla işletme, hasılatı, tamamlanma yüzdesi yöntemini kullanarak işlemin tamamlanma düzeyine göre muhasebeleştirir. Bu tür işlemlere ilişkin hasılat ve giderlerin muhasebeleştirilmesinde genellikle TMS 11 hükümlerinin uygulanması mümkündür.
-
İşletme, gayrimenkulün sahipliğinden kaynaklanan kontrolün, önemli risklerin ve getirilerin tamamını tek seferde müşteriye devredebilir (örneğin, inşaat tamamlandığında, inşaatın tesliminde ya da tesliminden sonra). İşletme, bu durumda, ancak TMS 18’in 14 üncü Paragrafında belirtilen koşulların tamamı karşılanıyorsa hasılatı muhasebeleştirir.
-
Müşteriye daha önceden teslim edilmiş bir gayrimenkule ilişkin olarak ilave iş yapılmasının gerekli olduğu durumda, işletme, TMS 18’in 19 uncu Paragrafı uyarınca borç ve gider muhasebeleştirir. Söz konusu borç, TMS 37 uyarınca ölçülür. İşletmenin müşteriye daha önceden teslim edilmiş bir gayrimenkulden ayrı bir şekilde tanımlanabilen ilave mallar teslim etmesinin veya hizmetler sunmasının gerekli olduğu durumlarda, söz konusu mal veya hizmetler bu Yorumun 8 inci Paragrafı uyarınca satışın ayrı bir unsuru olarak tanımlanır.
-