Doğru yanıt "D" şıkkıdır.“Hammurabi Kanunları”, Babil kralı Hammurabi (M.Ö. 1793-1750) tarafından oluş- turulmuştur. Hammurabi, ülkesinde geçerli örf ve âdet hukukunu, hakimlerin verdiği ka- rarları, emrindeki üst düzeydeki hukukçulara mantıklı bir sıralamayla derletip, kısmen üzerinde reformlar yaparak, 282 maddelik geniş bir kanun kodeksi meydana getirmiştir...............
tarımsal ürünlerin üretim, taşıma ve satış işlemlerinin belli bir disip- lin altına alınması, başta koyun olmak üzere hayvancılığın da kontrol altında gelişiminin sağlanması gibi konularla da ilgilenmiştir. Bu durumun doğrudan veya dolaylı olarak; bölgede yiyecek-içecek alışkanlığını ve dolayısıyla yeme-içme kültürünü şekillendirdiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Hammurabi Kanunları’ndan tarım ve hayvancılığı ve dola- yısıyla da yeme-içme kültürünü doğrudan ya da dolaylı olarak ilgilendirebilecek madde- lerden bazıları şunlardır:
“7. Madde: Bir kimse, tanık ya da yazılı bir anlaşma yokken başka bir adamın oğlun- dan ya da kölesinden gümüş ya da altın, erkek ya da kadın köle, öküz ya da koyun, eşek ya da başka bir şey satın alırsa ya da ücretini ödeyerek kiralarsa hırsız addolunur ve ölümle cezalandırılır.
8. Madde: Biri sığır ya da koyun ya da eşek ya da domuz ya da keçi çaldığında, eğer o çaldığı şey tanrı’ya ya da mahkemeye aitse hırsız otuz katını öder, eğer kralın özgür bir vatandaşına aitse on katını öder, eğer hırsızın ödeyecek bir şeyi yoksa ölümle cezalandırılır.
Hammurabi:
Babilin altıncı kralıydı.
Sümer ve Akkadları fethederek, Babil İmparatorluğu’nun
ilk kralı olmuştur. Böylece Babillerin Mezopotamya üzerinde hegemonyasını kurmuştur.
Çoğu kişinin düşüncesine
göre ona ilk kanun koyucu
unvanı verilse de bu yanlış
bir düşüncedir. Hammurabi kanunları ilk kanunlardan çok ilk reformsal ilerleme kanunlarıdır
70
Gastronomi Tarihi
13. Madde: – on üç rakamı uğursuz sayıldığı için on üç numaralı madde yoktur-
35. Madde: Her hangi bir kişi kralın kabile reislerine hediye ettiği sığırı ya da koyunu satın alırsa parasını kaybeder.
37. Madde: Her hangi bir kimse bir kabile reisinin, bir adamın ya da bir tebaanın kira- daki arazisini, bahçesini ya da evini satın alırsa onun satış sözleşmesi tableti kırılır (geçersiz ilan edilir) ve parası yanar. arazi, bahçe ve ev sahibine geri verilir.
42. Madde: Bir kimse işlemek üzere bir tarlayı teslim alır ve o tarladan hiçbir mahsul elde edemezse bu onun tarlada çalışmadığını ispatlar ve komşusunun yetiştirdiği kadar ta- hılı tarla sahibine teslim etmelidir.
43. Madde: Eğer tarlayı işlemeyip nadasa bırakmışsa komşularının ki kadar tahılı tarla sahibine verecektir ve nadasa bıraktığı tarlayı sabanla sürüp tohum ektikten sonra sahibine iade edecektir.
44. Madde: Bir kimse çorak bir araziyi ekilebilir bir hâle getirmek için teslim almış; ancak, tembellik yaparak o araziyi ekilebilir bir hâle getirmemişse dördüncü yılda araziyi sabanla sürmeli, tırmıklamalı ve çift sürmeli ve ondan sonra sahibine geri vermeli ve ayrıca on gan (bir arazi ölçüm birimi)’lık bir arazi için on gur (bir ölçü birimi) tahılı arazi sahibine vermelidir.
45. Madde: Bir kimse tarlasını sabit bir kira karşılığı ziraat için kiralıyor ve kira bedelini de alıyorsa ancak, havaların kötü gitmesi nedeniyle ürün yok oluyorsa zarar toprağı işleyene aittir.
46. Madde: Tarladan sabit bir kira almaz ve ürünün yarısı ya da üçte biri karşılığı ki- ralarsa tarladan elde edilen mahsul mal sahibi ile araziyi işleyen arasında orantılı olarak taksim edilir.
47. Madde: İlk yıl ürün almada başarılı olamadığı için başkalarınca işlenen bir tarlayı teslim alırsa ilk tarlanın sahibi itiraz edemez, tarla işlenir ve anlaşmaya göre mahsulü toplanır. 48. Madde: Bir kimse borçlanmışsa ve bir fırtına tahılları yere yatırmış ya da hasat ba- şarılı olamamışsa veya susuzluktan tahıllar büyüyememişse o yıl alacaklısına tahıl vermesi
gerekmez; borç tabletini suda yıkar ve o yıl için hiçbir kira ödemez.
49. Madde: Bir kimse bir tüccardan para alır ve tüccara susam ya da mısır ekilebilen
bir tarlayı verir ve tarlaya susam ya da mısır ekilmesini sipariş ederse ve yetiştirici tarlaya susam ve mısır ekerse hasat edilen susamlar tarla sahibine aittir ve tarla sahibi tüccardan aldığı para ve yetiştiricinin geçimini sağlamak için tüccara mısır ile ödemede bulunur.
50. Madde: Ekili bir mısır ya da susam tarlası verilirse tarladaki mısır ve susamlar tarla sahibine aittir ve kira olarak tüccara para ile ödeme yapar.
51. Madde: Ödeme için hiç parası yoksa o zaman kraliyet tarifesine göre tüccardan aldı- ğına karşılık kira olarak para yerine susam ya da mısır ile ideme yapar.
52. Madde: Ekinci araziye mısır ya da susam ekmezse, borçlunun mukavelesine halel gelmez.
53. Madde: Bir kimse su bendini uygun koşullarda tutmaz ve bakımını yapmaz ve bu nedenle bend yıkılır ve tarlalar su altında kalırsa, o zaman barajı yıkılan kişi para karşılığı satılır ve elde edilen para harap olmasına yol açtığı mısırın karşılığı olarak verilir.
54. Madde: Eğer bu mısırların karşılığı olarak yeterli gelmiyorsa malları da mısırları sular altında kalan çiftçiler arasında paylaştırılır.
55. Madde: Bir kimse mısırlarını sulamak için ark açarsa; ancak, dikkatsizliği nedeniyle sular komşusunun tarlasını basarsa o zaman komşusunun mısır kaybını öder.
56. Madde: Bir kimse suyun önünü açar ve komşusunun arazisinde su taşkınına yol açarsa her on gan’lık arazi için on gur mısır ödemelidir.
57. Madde: Bir çoban, arazi sahibinin izni ve koyunların sahibinin bilgisi olmaksızın otlamaları için koyunların tarlalara girmesine izin verirse o zaman tarla sahibi mahsulünü
3. Ünite - Mezopotamya Mutfağı
71
hasat eder ve tarla sahibinin izni olmaksızın sürüsünü tarlada otlatan çoban her on gan’lık arazi için 20 gur’luk mısırı tarla sahibine öder.
58. Madde: Sürü otlamayı bıraktıktan ve şehrin kapısında ortak sürüye katıldıktan son- ra her hangi bir çoban onların tarlaya girmesine müsaade eder ve onları orada otlatırsa bu çoban otlatmaya müsaade ettiği tarlanın zilyedi olur ve hasatta her on gan’lık arazi için 60 gur mısır öder.
59. Madde: Bahçe sahibinin izni olmaksızın herhangi bir adam bir ağacı kesip bahçeye devirirse yarım mina para öder.
60. Madde: Herhangi bir kimse bir tarlayı bahçıvana bahçe haline getirmesi için bı- rakırsa ve o da bahçede çalışıp dört yıl süre ile bahçeye bakarsa beşinci yılda bahçıvan ile bahçenin sahibi bu bahçeyi ikiye bölerler ve bahçe sahibi kendi payını alır.
61. Madde: Bahçıvan bahçenin bir kısmını hiç kullanılmamış bir vaziyette bırakarak tarlayı bahçe hâline getirmeyi tamamlamamışsa işlenmemiş kısım onun payı olarak tahsis edilir.
62. Madde: Bahçe olarak ona verilen tarlayı ekip biçmiyorsa ve ekilebilir (mısır ya da susam) bir arazi ise komşu tarladaki ürünlere göre, nadasa bıraktığı yıllar süresince tarla- dan elde edilecek mahsulü arazi sahibine verir ve tarlayı ekilebilir konuma getirdikten sonra sahibine iade eder.
63. Madde: Çorak arazileri ekilebilir hâle getirdikten sonra sahibine geri verirse tarla sahibi ona bir yıl için on gan başına on gur öder.
64. Madde: Her hangi bir kişi bahçesini bir bahçıvana işlemesi için devrederse bahçıvan bahçenin mülkiyetine sahip oluncaya dek bahçe sahibine bahçede üretilen ürünlerin üçte ikisini verir.
65. Madde: Eğer bahçıvan bahçeyi işlemezse ve bahçedeki mahsul perişan olursa, bah- çıvan komşu bahçelerdeki ürünle orantılı olarak ödemede bulunur” (https://tr.wikisource. org/wiki/Hammurabi_Kanunları) .
Görüldüğü gibi yiyecek-içecek üretimi, taşınması ve tüketimiyle ilgili tarihteki ilk ciddi hukuki düzenlemeler Hammurabi Kanunnamesi ile disiplin altına alınmaya çalışılmıştır.