FOTOĞRAFIN KULLANIM ALANLARI

Sualtı mağaraları doğrudan ışık almadıkları sürece karanlıktır. Girişlerden süzülen ışıklar aydınlatmaya gerek bırakmadan güzel görüntüler verir. Bazı bölgeler ise hiç ışık almaz. Karanlık kalan bölgelerdeki dokuyu veya varsa durağan canlıları görüntülemek için ışık kaynaklarına gerek vardır. Üçayak çekimlerde yardımcı olsa bile olmadan da çekim yapılabilir. İletişim kartı gerekli olabilir ancak o da ışığa gerek duyacaktır. Uzun odak uzunluklu objektifler dar açılı olacağı için sualtında çok tercih edilmez. Üstelik mağaralar her zaman çok geniş mekanlar değildir ve fotoğrafçı tamamını görmek ister. Yedek hava kaynağı uzun ve derin dalışlarda gerekli olabilir bu dalgıçlıkla ilgilidir. Doğru seçenek E’dir.

Amfibi fotoğraf makineleri hem sualtında hem de su üstünde kullanılabilen makinelerdir. Hiperfokal uzunluk her objektife uygulanabilir. Sayısal teknolojiye sahip amfibi fotoğraf makineleri üretilmektedir. Sabit objektifli fotoğraf makineleri oldukça geniş zoom aralığına sahiptir. Yeterli geniş açıları vardır. Amfibi fotoğraf makineleri tekrar kullanılabilir. Bir kez kullanılan makineler çek-at tipi makinelerdir. Amfibi fotoğraf makinelerinin bakaçları objektiften farklı yerde olduğu için paralaks hatasına yol açarlar. Doğru seçenek B’dir.

Çek-at tipi fotoğraf makineleri derin sular için üretilmemişlerdir. Basınca dayanıklıkları en az olanlardır. DSLR ve günümüzün aynasız sayısal makineleri için üretilen kabinlerle sportif dalışlar rahatlıkla yapılır. GoPro ve Amfibi fotoğraf makineleri 1 yıldız balıkadam seviyesindeki dalışlarda kullanılabilir. Doğru seçenek A’dır.

Kompakt fotoğraf makineleri oldukça küçük ve hafiftirler. Objektifleri değiştirilemez (sökülemez) olduğu için odak uzunlukları yeterli bir aralığa sahiptir. Makro çekimler için uygun değildirler. Objektifleri sabit olduğu için belli bir aralıkta görüntü verirler ve buna bağlı olarak verdikleri açı sınırlıdır. Doğru seçenek C’dir.

Aletli Dalış (SCUBA): İnsanın sualtında soluk almasını sağlayabilecek “Kendinden Yeterli Taşınabilir sualtı Soluma Cihazı”nın genel adı. Uluslararası düzeyde, İngilizce “Self Contained Underwater Breathing Apparatus” sözcüklerinin baş harflerinden oluşan SCUBA kısaltmasıyla bilinir. Temel olarak çok yüksek basınçlı kuru hava dolu bir tüp (yaklaşık 200 bar) ve değişen su basıncına göre kendini ayarlayabilen bir regülatör sisteminden oluşur. Sisteme, dalgıcın yüzerliğini sağlamasına yardımcı olan bir denge yeleği ile birlikte derinlik ve hava göstergelerinin yer aldığı bir konsol eşlik eder. Farklı derinlikler ve ortamlar için değişik örnekleri bulunan SCUBA sistemlerinin gelişimi sürmektedir.

Ülkemizde sualtı sporları bir federasyon tarafından yönetilmektedir. Bu federasyonun adı da Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu (TSSF)’dur. Bu federasyon yeterlik belgeli dalış okulları aracılığıyla koşulları uygun olan dalgıç adaylarına eğitim ve sertifika vermeye yetkili tek makamdır. İlgili federasyon, Dünya Sualtı Aktiviteleri Konfederasyonu (CMAS ) üyesidir.

Bir yıldız dalıcı, dalış donanımlarının hepsini uygun olarak takma, sökme ve kuşanma eğitimi almış, bunları sığ eğitim sularında doğru olarak kullanarak dalma becerisini gösterebilmiş kişidir. Bir yıldız balıkadam, yanında en az üç yıldız bir dalgıç ya da dalış eğitmeni ile açık deniz dalışları yapmaya hazır dalgıçtır ve en fazla 18 metreye kadar dalabilir. Bu kursa başvurabilmek için anne baba izin belgesi ile birlikte 14 yaşın doldurulmuş olması yeterlidir. Adayın aynı zamanda “sağlık açısından dalışa engeli olmadığını belirtir” bir sağlık belgesine sahip olması gerekir.

1856 yılında William Thompson,İngiltere’nin güneyindeki Wey boğazında bulunan ve yüzeyden 6 metre (20 feet) derinlikteki yıkılmış köprüyü karanlık bir şekilde fotoğraflayarak sualtı fotoğrafçılığının tarihçesi ile ilgili belirli bir aşamayı kaydetmiştir.

Su geçirmez koruyucu kabin (housing): Sualtında fotoğraf makinesinin su almaması için tasarlanmış, makinenin içine konulduğu her türlü koruyucu sistemin genel adı. Plastik, alüminyum ya da poliüretandan üretilen bu kabinler çeşitli derinliklerde basınca dayanıklıdır. Koruyucu kabin üzerinde içine konulan fotoğraf makinesinin kontrol sistemlerini yönlendiren düğmeler ve girişler yer alır.

Bu sorunun A,B, ve C şıkları çek-at sualtı fotoğraf makinelerini , D şıkkı ise kompakt fotoğraf makinelerini tanımlamaktadır. SLR ve D-SLR fotoğraf makineleri ileri düzeyde sualtı fotoğrafçılığına uygun makinelerdir. Bu makineler 40-60 metre derinliklerde de kullanılabilir.Doğru yanıt E şıkkıdır.

Amfibi fotoğraf makineleri, çift kullanım amacına yönelik makinelerdir. Amfibi sözcüğünün anlamından da anlaşılacağı gibi bu makineler (bir parça çıkarıp takmadan) hem karada hem de sualtında kullanılabilir. Bu sistemleri üreten Nikon firmasının Nikonos V, Nikonos RS, Sea& Sea firmasının üretimi Sea&Sea MX-5, MX10, MM-II, MM-III, DX3100 vb. örnek verebiliriz. Amfibi fotoğraf makinelerinin temel yapısı, yüksek basınca dirençli bir gövde ve açılması gereken parçaların su sızdırmaz lastik contalarla (o-ring) desteklenmesinden oluşur.

Yansıma (backscatter): Bu terim, sualtındaki ışık kaynağının yansıması ile partiküllerin fotoğraf makinesi ile konu arasında görülmesi, yansıması ve fotoğrafta oluşması anlamına gelir. Backscatter, sualtı fotoğrafçılığında istenilen bir durum değildir. Bu sebeple fotoğraf çekimlerinde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, kullandığımız flaş ya da ışık kaynağını fotoğraf makinesine yaklaşık 45 derecelik bir pozisyonda konumlandırmak olmalıdır.

Göl ve nehir gibi tatlı su ortamlarının deniz seviyesinde olması durumunda, denizde gerçekleştirilen fotoğrafçılık teknikleri ve dalış teknikleri aynı şekilde burada da geçerlidir. Dikkat edilmesi gereken en önemli iki konudan birincisi; dalınacak göl veya nehrin deniz seviyesine göre irtifa konumudur. Düşük irtifa (100-3000 m) ve yüksek irtifa (3000-6000 m) dalışlar özel koşullardaki dalışlar olduğundan, bu dalışların eğitiminin alınması mutlaka gereklidir. İkinci önemli konu ise tatlı sularda yüzerlik kontrolü için deniz suyuna göre daha az değil  daha fazla ağırlığa ihtiyaç duyulmasıdır.

Sığ su ile derin su arasında fotoğrafçıyı zorlayan fiziksel koşullar vardır. Örneğin derin suya göre sığ suda ortam ışığının şiddeti daha yüksektir. Bu, fotoğrafçıya neredeyse istediği diyafram ve örtücü değerlerinde çalışma şansı verir. Yüzeye yakın derinliklerde henüz renkler soğurulmamıştır. Bu da fotoğrafçıya büyük kolaylık sağlar. Güçlü, ağır flaşlara gerek kalmaz ve renkler henüz emilmediği için beyaz denge (white balance) bozulmamıştır. Dalgıçlık açısından sığ suda fotoğraf çeken kişinin suda kalma süresi sınırlı değildir. Ağır SCUBA donanımları, birtakım hava hesapları ve bekleme gibi işlemler, fotoğrafçıyı meşgul etmez. Tüm bu nedenlerle örneğin 5 metre derinliklere dayanıklı basit makinelerle havuzda veya sığ suda başarılı anı fotoğrafları çekmemek için hiçbir neden yoktur.

O-ring (conta), suyla temas etmemesi gereken her türlü açılır-kapanır ortamı ve hareketli parçaları yalıtabilmek amacıyla kullanılan ve lastik, silikon gibi malzemelerden üretilmiş sızdırmazlık elemanı olarak tanımlanır.

Daha derin sularda örneğin 15 metrelik bir derinlikte fotoğraf çekmek için bazı temel gereksinmeler ortaya çıkar.
Bunlar sırasıyla şöyledir:
• Bu derinlikteki suya dalabilmek için gerekli sağlık koşullarına sahip olmak,
• En temel düzeyde de olsa dalış eğitimi almak,
• Gerekli araç-gerece sahip olmak ve bunları kullanmasını bilmek,
• Bu derinliklerde dalış yapmakla ilgili yasal kurallara uymak,
• Fotoğraf çekimi açısından gerekli donanıma ve bu donanımı kullanma becerisine sahip olmaktır

Uluslararası CMAS ölçütlerine göre Bir Yıldız Balıkadam Sertifikası’yla en çok 18 metre derinliğe dalınabilir.

Tek kullanımlık ve içinde genelde 36 pozluk filmlerin yer aldığı, havuz ve sığ su
(en fazla 6 metre derinlik) fotoğrafçılığı için kullanılan amatör ve su geçirmez
özelliği olan makinelerdir.

Koruyucu kabini tuzdan arınmış bir şekilde saklamak, onu korumak için çok
önemlidir. Tuzlu suda yaptığınız her dalıştan sonra, kabini, flaşlarınızı ve diğer
aksesuarlarınızı mümkün olan en kısa zamanda tatlı su dolu bir kovaya sokup 20-
30 dakika kadar orada bekletin. Tatlı su, kabinde meydana gelen tuz birikintisini
temizler. Tüm butonlara basıp kadranlarla oynayarak, oralarda birikmiş olabilecek olan tuzun temizlenmesini sağlayın.

Sualtında ışık, dağılım gösterir ve maddeler üzerinde parçalı bir durum alır.

Yansıma (backscatter): Bu terim, sualtındaki ışık kaynağının yansıması ile partiküllerin fotoğraf makinesi ile konu arasında görülmesi, yansıması ve fotoğrafta oluşması anlamına gelir. Backscatter, sualtı fotoğrafçılığında istenilen bir durum değildir. Bu sebeple fotoğraf çekimlerinde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, kullandığımız flaş ya da ışık kaynağını fotoğraf makinesine yaklaşık 45 derecelik bir pozisyonda konumlandırmak olmalıdır.