aofsorular.com
FOT103U

Fotoğrafın Tarih Öncesi

1. Ünite 20 Soru
S

Işık nedir?

Işık: Doğrusal dalgalar halinde yayılan, cisimlerin kendilerinin ve çevrelerinin görünürlüğünü sağlayan bir enerji türüdür.

S

İzdüşüm olarak elde edilen görüntünün özellikleri nelerdir?

Doğadaki bütün nesneler üçboyutludur. Eni, boyu ve derinliği vardır. Yüzey üzerinde izdüşüm şeklindeki görüntüler ise ikiboyutludur, çünkü görüntünün ortaya çıktığı yüzey ikiboyutludur. Bu açıdan bakıldığında yüzey üzerinde görüntü oluşturmak, üçboyutlu dünyayı ikiboyutlu yüzeye aktarma çabasıdır. Yüzey üzerindeki bu ikiboyutlu görüntünün niteliği, ışık kaynağının yapısıyla ilişkilidir. Işık kaynağından gelen ışık doğrudan geliyorsa, yani doğrudan gelen güneş ışığı gibi güçlüyse, görüntünün sınırları belirgin olur. Yani görüntü kesinleşir. Işık kaynağı, önünde bulut olan güneş ışığı gibi yumuşak, dağınık bir ışık kaynağı ise görüntünün sınırları belirsizleşir. Yani görüntünün keskinliği zayıfar.

S

"Camera Obscura" nedir?

Latince; Camera ‘oda’, Obscura ‘karanlık’ anlamına gelmektedir. Dört tarafı kapalı bir karanlık odanın, bir duvarının tam ortasına bir delik açıldığında; delikten giren güneş ışığı, deliğin karşısındaki duvara yansır ve böylece deliğin önündeki nesnelerin görüntüsü, sağ-sol ve alt-üst ters olarak duvara yansır.

S

Karanlık kutuda iğne deliğinden giren ışığın ters görüntü oluşturduğundan ilk kez bahseden bilim insanı kimdir?

İÖ V. yüzyılda Çinli filozof Mo Ti (İÖ 470-391) temel optik kurallarla ilgili olarak görüşler öne sürer. Mo Ti, karanlık kutuda iğne deliğinden giren ışığın ters görüntü oluşturduğundan ilk kez -şu anki bilgilerimizle- söz eden kişidir. Mo Ti bu aygıta, ışığı toplayan iğne deliği nedeniyle, Toplanma Yeri ya da Kapalı Oda adını vermiştir.

S

Karanlık kutuya mercek ekleyen bilim insanı kimdir?

Karanlık kutuya önemli bir teknik ekleme XVI. yüzyılın ortalarında yapıldı. Basit iğne deliği yerine camdan yapılmış mercek konuldu. Çinli bilim insanı Mo Ti’nin Toplanma Yeri diye adlandırdığı, nesneden gelen ışığın toplandığı deliğin yerini mercek almıştır. Artık ışığın toplandığı yer, mercek olmuştur. İtalyan matematikçi, fizikçi ve doğa bilgini Girolamo Cardano (1501-1576) tarafından yapıldığı yönündedir.

S

Johannes Kepler'in karanlık kutu sistemine yaptığı katkılar nelerdir?

Alman Astronomu Johannes Kepler (1571-1630) Karanlık Kutu (Camera Obscura) terimini asıl anlamında ilk kullanandır. Frisius’un 1544’te resmini yaptığı aygıtı, Kepler 1620 yılında geliştirdi. Mercekten gelen görüntünün doğru görülebilmesi için aygıta ayna sistemi ekledi. Kepler’in geliştirdiği çadır şeklindeki ve elle taşınabilir karanlık kutular, sanatçılar ve amatör ressamlar tarafından XVII. yüzyılda yaygın bir şekilde kullanıldı.

S

Kısa ve uzun odaklı mercek sistemi hangi dönemde kutuya uyarlamıştır?

Karanlık kutunun verdiği görüntünün niteliğiyle ilgili sorunları yani optikle ilgili bilmeceyi keşiş Johann Zahn (1631-1707) 1685 yılında çözmüştür. Kısa ve uzun odaklı mercek sistemini (objektif) karanlık kutuya uyarlamıştır.

S

Karanlık kutunun kullanım alanları neler olmuştur?

Karanlık kutu topluma üç farklı alandan yayılmıştır: Birincisi, XVII. ve XVIII. yüzyıllarda ünlü ressamlar tarafından resim çalışmalarında kullanılmıştır. İkinci kullanım alanı ise bilimsel çalışmalar, eğitim ve eğlence amaçlı gösteriler olmuştur. Üçüncü olarak bu aygıtın geleceğe ışık tuttuğu ve yön verdiği alan ise, fotoğrafın bulunuşu olmuştur.

S

Karanlık kutunun belirleyici özellikleri nelerdir?

• Karanlık kutunun ürettiği görüntü bu aygıtın çıktısıdır. Girdisi ise ışıktır. Işık bu aygıtın içinde şekil alarak, yüzey üzerinde görüntüyü üretir. Bu yönüyle karanlık kutu için yüzey üzerinde görüntü üreten aygıt denebilir.
• Işıkla resmetmenin aygıtı olan karanlık kutunun yüzey üzerinde sağladığı görüntü kalıcı değildir. Bu görüntü, ışıkla birlikte ortaya çıkar ve ışık yok olunca görüntü de ortadan kalkar. Bu nedenle hayalî görüntüdür.
• Karanlık kutuyla yüzey üzerine bir konuyu resmeden kişi, sadece gözünün gösterdiğini değil, gözünün önündeki optikten gördüğünü de resmeden kişidir. Bu kişinin gözüyle resmetmek istediği konu arasında, ışık dışında belirleyici ve yönlendirici bir öge olarak, optik yer almaktadır.
• Karanlık kutu, optikten dünyaya bakmaktır ve bu anlayış klasik resmetme anlayışından çok farklıdır.
• Fiziksel gerçeğin tıpatıp benzerini üreten bu aygıt, insan gözüyle ilgili açıklayıcı  bilgileri sergilemiştir. Bu aygıtla birlikte insanoğlu, görerek algılama konusuyla ilgili yeni bir durumla karşılaşmıştır. Karanlık kutunun kullanıldığı dönemde, bu aygıt dışında başka hiçbir şekilde nesneleri yaşamdaki renkleri, dokuları, bulundukları ortamı ve hareketleriyle temsil etmek mümkün değildir.
• Bu aygıt, insanın gözleriyle gördüğü şeyleri yatay ve dikey bir çerçeve içinde sınırlaması ve ikiboyutlu olarak görmesini sağlamıştır.
• Karanlık kutunun görünür kıldığı şeye bakan kişi yüzey üzerinde nesneleri renkli, net ve berrak olarak görmüştür.

S

Gümüş tuzlarının fotoğrafçılık için önemi nedir?

Gümüş Tuzları, Bromür, klorür ve iyot gibi alkali tuzlar ve ışığa duyarlı gümüş birleşimini
oluşturan kimyasal maddelerdir. Işıktan etkilenerek rengi koyulaşan gümüş tuzlarının
farklı buluşlar birbirine eklenerek fotoğrafın bulunuşunu hızlandırmıştır.

S

Pozlama nedir?

Pozlama, ışığa karşı duyarlı malzemenin ışıktan etkilenmesidir.

S

İlk defa pozlamayla yapılan renk değişiminin yüzey üzerinde kalıcı olmasını sağlayan kimyasal hangisidir?

Carl Wilhelm Scheele 1777 yılında pozlanan gümüş klorür karardıktan sonra amonyak içine konulduğunda, pozlamayla maddede ortaya çıkan renk değişiminin kalıcı olabileceğini belirledi.

S

Suda eriyen ve toz şekere benzeyen, ışığa duyarlı gümüş tuzlarının pozlandıktan sonra değişen renginin kalıcı olmasını sağlayan madde nedir?

Sir John Frederick William Herschel (1792-1871) yüzey üzerinde pozlayarak ortaya çıkan görüntüyü sabitleme, kalıcı kılma olanağını sağlayan hiposülfit (hypo) maddesini 1819 yılında buldu. Suda eriyen ve toz şekere benzeyen bu madde, ışığa duyarlı gümüş tuzlarının pozlandıktan sonra değişen renginin kalıcı olmasını sağlarken, bu yolda yapılan çalışmalar için bir dönüm noktası oldu.

S

‘Güneş Resimleri’ nedir?

1700’lü yıllarda ışığa duyarlı maddeleri kullanarak yüzey üzerinde görüntü üretme çalışmalarıyla ilgili dönüm noktası niteliğindeki bir çalışmayı Thomas Wedgwood, Sir Humphrey Davy ile birlikte 1795 yılında yaptılar. Wedgwood ve Davy ‘Güneş Resimleri’ adını verdikleri çalışmalarıyla yüzey üzerinde görüntüyü kaydetmeyi başardılar.

S

Fotoğraf makinesi kullanmadan ışık geçirmeyen ya da yarı saydam nesnelerin duyarlı yüzey üzerine koyup doğrudan pozlama yaparak görüntü elde etme yöntemine ne ad verilir?

Fotogram

S

Bir nesnenin yalnızca kenar çizgileriyle ve tek renk olarak belirlenen görüntüsüne ne ad verilir?

Silüet

S

İzdüşüm(projeksiyon) nedir?

İzdüşüm (projeksiyon) bir ışık kaynağından çıkan ışıkla bir nesne ya da konunun görüntüsünü bir yüzey üzerine yansıtmaktır. Bir nesne arkadan aydınlatıldığında, nesnenin izdüşümü yüzey üzerinde görüntü olarak ortaya çıkar.

S

Kırmızı ışıkla yirmi dakikada pozlamanın, menekşe renkli ışıkla on beş saniyede olabildiğini kanıtlayan bilim insanı kimdir?

Jean Senebier (1742-1809) Scheele’in elde ettiği sonuçlar üstüne yeni çalışmalarla devam ederek onun sonuçlarını ilerletti. Deneyleri sonucunda, kırmızı ışıkla yirmi dakikada pozlamanın, menekşe renkli ışıkla on beş saniyede olabildiğini tespit etti.

S

Gümüş nitratın kararmasının ısıdan kaynaklanmadığını kanıtlayan bilim insanı kimdir?

Güneş ışığında pozlandığında kararan kimyasal maddeler biliniyordu ancak buna ışığın mı, yoksa ışığın ısısının mı neden olduğu bilinmiyordu. Johann Heinrich Schulze, 1727 yılında gümüş nitratı fırında ısıttı ve maddenin kararmasının ısıyla ilişkili olmadığını, maddenin kararmasına ışığın neden olduğunu belirtti.

S

Işık ve Gölgenin Yetkin Sanatı (1646)  kimin eseridir?

Gölgenin Yetkin Sanatı Cizvit Papaz ve Araştırmacı Athanasius Kircher (1602-1680)'e ait bir eserdir. Eserinde oda şeklinde karanlık kutu tasvir etmiştir.