FİTOPATOLOJİ

Her bir virüs partikülü en az bir nükleik asit ve bir protein içermektedir. Doğru cevap A şıkkıdır.

Aynı partikül içerisinde birden fazla nükleik asit barındıran virüslere çok parçalı genomlu virüs denilmektedir. Doğru cevap B şıkkıdır.

Virüsle enfekteli bitkilerde fotosentez oranında azalma, solunum hızında artma, polifenoloksidaz enzimi başta olmak üzere bazı enzim aktivitelerinde artış ve bitki büyüme düzenleyicilerin aktivitelerinde artma veya azalış şeklinde fizyolojik ve biyokimyasal değişimler de görülmektedir. Doğru cevap E şıkkıdır.

Kirazlarda görülen küçük kiraz hastalığı, bitki büyüklüğü üzerine olan etkilere örnektir. Doğru cevap A şıkkıdır.

Mitokondrium şişkinliği, kloroplast kümeleşmesi ve hücre duvarında anormal kalınlaşma virüs kaynaklı mikroskobik belirtilerdir. Doğru cevap E şıkkıdır.

Belirli virüs ve viroid hastalıklarının bulunmadığı bir ülkeye veya aynı ülke içerisindeki bir bölgeye virüslü bitki materyallerinin girişine yasalarca engel olunmasına karantina denir. Doğru cevap C şıkkıdır.

Soğukla tedavi yönteminde enfekteli sürgün uçları -196 derecelik sıvı azot içerisinde kısa bir süre tutulur. Doğru cevap D şıkkıdır.

Domates sarı yaprak kıvırcıklığı virüs enfeksiyonunda belirtiler 2-3 hafta sonra görülmeye başlar. Doğru cevap E şıkkıdır.

Kabak sarı mozaik virüsü Potyvirus cinsine üyedir. Doğru cevap A şıkkıdır.

Domates lekeli solgunluk virüsü Tospovirus cinsine üyedir. Doğru cevap B şıkkıdır.

Bitki yetiştirilecek toprağı yakıp mikropları öldürmek bitki virüs ve viroid hastalıklarıyla mücadelede enfeksiyon kaynaklarının ortadan kaldırılma yöntemlerinden biri değildir.

Hepsi virüs ve viroidlerden ari bitki üretiminde kullanılan yöntemlerden biridir.

Kandidiyaz yurdumuzda görülen önemli bazı virüs ve viroid hastalıklarından biri değildir.

Hepsi kabak sarı mozaik virüsünün bitkiye verdiği zararlardan biridir.

Virüsle enfekteli bitkilerde fotosentez oranında azalma, solunum hızında artma, polifenoloksidaz enzimi başta olmak üzere bazı enzim aktivitelerinde artış ve bitki büyüme düzenleyicilerin aktivitelerinde artma veya azalış şeklinde fizyolojik ve biyokimyasal değişimler de görülmektedir.