aofsorular.com
YAB208U

Uzun Süren Hastalık Tanısı Alan Yaşlı Bireyin Evde Bakımı-1 (SVO, İnme (Felç) Geçirmiş, Alzheimer ve Yatağa Bağımlı Hasta)

3. Ünite 20 Soru
S

İnme nasıl tanımlanmaktadır?

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) inme terimini “ani gelişen, 24 saat veya daha uzun süren, ölüme yol açabilen damarsal kökenli, fokal veya global serebral fonksiyon bozukluğu ile oluşan klinik bulgular” olarak tanımlamıştır.

S

İnmeye neden olan faktörler nelerdir?

Beyne giden kan akımının aniden azalması ya da durması sonucu görülen serebral bir disfonksiyon olan inme, kan pıhtıları, hipertansiyon, travma, ilaçlar, enfeksiyon ve kan damarlarının hasarlanması gibi nedenler sonucunda görülür. İnmenin %80’i serebral damarlarda gelişen daralma ya da emboli nedeniyle gelişen tam blokaj nedeniyle görülür (iskemik SVO), %20’si ise serebral vaskülerlerin rüptürü sonucu oluşan hemorajik SVO’dur. Kısaca inme, beyne kan akımını sağlayan damarlardan birinin aniden tıkanmasıyla birlikte, beyne giden kan akımının gidişinin yavaşlaması ya da durması sonucunda meydana gelir.

S

İnmenin risk faktörleri nasıl sınıflandırılır?

Değiştirilemez risk faktörleri

Değiştirilebilir risk faktörleri

S

İnmenin değiştirilemez risk faktörleri nelerdir?

Değiştirilemez risk faktörleri; yaş, cinsiyet, ırk ve aile öyküsünden oluşur.

S

İnmenin değiştirilebilir risk faktörleri nelerdir?

Değiştirilebilen risk faktörleri; hipertansiyon, diyabetes mellitus, hiperinsülinemi, glukoz
intoleransı, kalp hastalıkları, hiperlipidemi, sigara, asemptomatik karotis stenozu, geçici
iskemik ataklar, hemostatik faktörler [orak hücreli anemi, hiperhomosistinemi, hiperkoagülabilite, fibrinojen yüksekliği, polisitemi, protein c-s eksikliği, antifosfolipit antikor varlığı], alkol kullanımı, obezite, beslenme alışkanlıkları, fiziksel inaktivite, ilaç kullanımı ve bağımlılığı, hormon tedavisi [oral kontraseptif kullanımı, hormon replasman tedavisi], enfeksiyonlar, migren ve hiperürisemi olarak karşımıza çıkar. 

S

İnme belirtileri nelerdir?

İnmeye bağlı belirtileri şöyle sıralayabiliriz;
• Travmaya bağlı olmaksızın ani gelişen bilinç kaybı
• Aniden yüzde, kolda veya bacakta gelişen kısmi veya tam uyuşukluk ve hareket ettirememe
• Ani gelişen görme bozukluğu veya kaybı
• Aniden oluşan konuşma bozukluğu
• Daha önce yaşanmamış ani şiddetli baş ağrısı

S

İnmede tanı nasıl yapılır?

İnmenin kesin tanısı Bilgisayarlı Tomografi (BT), Magnetik Rezonans Görüntüleme
(MRG) gibi radyolojik görüntüleme teknikleri ile konur. Bunun yanı sıra ultrasonografi,
labarotuvar testlerine de bakılır.

S

İnme tedavisinde kullanılan genel prensipler nelerdir?

• Tansiyon kontrolü,

• Solunum desteği,

• Kan şekeri düzenlenmesi,

• Hipertermiyi önleme,

• Antiödem tedavisi,

• Yutma fonksiyonunun değerlendirilmesi

• İV ve NG beslenme,

• Erken pasif/aktif egzersizler 

S

Kanamaya bağlı inmelerde müdahale nasıl olmalıdır?

Kanamaya bağlı gelişen inme, tedavisinde kanamanın durdurulması esastır, gerekli koşullarda hastaya cerrahi müdahale yapılır. Tedavide diğer amaçlar kanı boşaltmak ve beyin ödemini azaltmaktır. Bunun içinde kortizon tedavisi ve konsantre IV sıvı tedavisi yapılır.

S

İnme aile yaşamını nasıl etkiler?

Hastanedeki tedavi sonrasında eve gönderilen hasta ve ailesinin değişen yaşam biçimine uyum sağlayabilmesi için bilgilendirilmeye, duygusal ve sosyal anlamda desteklenmeye gereksinimi vardır. İnmenin tedavi ve rehabilitasyonu sürecinde hasta ile birlikte aile üyelerinin de yaşam biçimini değiştireceği için ailenin tedaviyi, rehabilitasyonu, prognozu ve toplumsal destek kaynaklarını öğrenmesi ve gelecek planlarını buna göre yapması önem taşımaktadır. Bilişsel ve motor kaybın birlikte olduğu inmede aile içi rollerin yeniden düzenlenmesi gereksinimi fazla olabilmektedir.

S

İnmeli yaşlı bireylerde ne gibi sorunlar görülür?

İnmeli yaşlıda görülebilecek sorunlar;
• Yutma güçlüğü,
• Beden hijyen gereksinimini karşılamada yetersiz kalmak,
• Beslenme yetersizliği,
• Hareket kısıtlılığı,
• Felçli tarafın kullanılmamasına bağlı sorunlar,
• İdrar ve gaita inkontinansı (kaçırma),
• İletişim kurma sorunu, konuşamama ya da kendini ifade etme yetersizliği,
• İlaçlarını kullanma bilgisine sahip olmama,
• İdrar boşaltımında bozulma,
• Yaralanma riski (düşme, yanma vb,)
• Besinleri aspire etme riskidir.

S

Alzheimer nedir?

Alzheimer Hastalığı; beynin, öncelikle hafıza olmak üzere, tüm bilişsel fonksiyonlarında ilerleyici kayba neden olan ve mikroskopik olarak beyinde anormal protein depolanmasıyla karakterize bir hastalığıdır.

S

Alzheimer ile yaş arasında nasıl bir ilişki vardır?

İlerleyen yaşla birlikte, Alzheimer hastalığının görülme sıklığı artar ancak Alzheimer hastalığının normal yaşlanmanın kaçınılmaz sonucu olmadığı bilinmelidir. Normal yaşlanma sürecinde beyinde yapısal bir takım değişiklikler olur ama bilişsel/zihinsel yetilerde belirgin bir kayıp söz konusu değildir. Alzheimer Hastalığı’nda ise belirgin şekilde “yeni bilgileri öğrenme güçlüğü”vardır. Alzheimer Hastalığı bir ruh hastalığı değildir ama hastalığın seyri süresince psikiyatrik bulgular eklenir bu nedenle bir psikiyatri hastası ile benzerlikleri olabilir.

S

Alzheimer hastalarında görülen sorunlar nelerdir?

• Hafıza sorunları
• Düşünme ve nedenselleştirme zorluğu
• Karar vermede güçlük,
• Kelime bulma güçlüğü,
• Aritmetik işlemlerde güçlük,
• Kişilik ve davranış değişiklikleri,
• Kaybolmalar,
• Eskiden kolaylıkla yapabildiği işlevleri yapma güçlüğü

S

Alzheimer hastalığının evreleri nelerdir?

Erken dönemde; hafif ve genellikle ihmal edilen belirtiler vardır. Unutkanlık, yorgunluk, kelimeleri hatırlayamama, yeni şeyleri öğrenememe, sosyal davranış ve karar verme bozukluğu olur. Uzak geçmişi daha hatırlar iken yakın geçmişi hatırlayamazlar.

Orta dönemde; günlük yaşam aktivitelerinin sürmesini engelleyen belirgin düzeyde belirti ve problemler ortaya çıkar. Kaybolmalar, motor yetilerde bozulma, huzursuzluk, agresyon, sosyal ilişkilerde bozulma ve paranoya vardır.

İleri dönemde; hasta, bakım verenlere tam bağımlı hale gelir, fiziksel bozukluklar da eklenir. Mesane ve bağırsak kontrolünde bozulma, konuşma ya da basit emirlere uymada bozukluk, hayal görme, emosyonel bozukluk, farkındalık halinin kaybı ve sürekli dolanıp durmalar vardır.

S

Alzheimer hastalarıyla iletişim nasıl olmalıdır?

Hasta iletişim kurar iken basit ve kısa cümleler kurun. Alzheimer hastası ile konuşurken basit kelimeler ve kısa cümleler kullanılmalı, ses tonu hafif ve nazik olmalıdır. Alzheimer hastalığı olan bir kişiyle çocuk gibi ya da o orada yokmuş gibi konuşulmamalıdır. Cevap vermesi için yeterli süre tanınmalı, cevaplandırırken onu kesmemeye çalışılmalıdır. Eğer yaşlı bir kelimeyi ya da sonucu ifade etmekte zorlanıyorsa yavaşça aradığı kelimeyi ona hatırlatabilirsiniz.

S

Alzheimer hastasının kaybolmasını önlemek için neler yapılmalıdır?

Gezinmelere karşı kapıları kilitli tutun. Hastayı güvende tutabilmek bakımı sağlayan kişinin en önemli sorumluluklarından biridir. Bazen Alzheimer hastalarının evden uzaklaşma ve gezinme gibi eğilimleri olabilmektedir. Kişinin bir kimlik taşıması ve bunun medikal bilgi de içermesi hasta kaybolduğunda hastayı bulanlara yardımcı olabilmektedir. Kapıların kilitli tutulması ve hastanın alışkın olduğu kilidi açabildiği durumda ek kilit uygulaması yardımcı olacaktır.

S

Yatağa bağlı hastalarda ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler nelerdir?

Yatağa bağımlı hastalarda gelişen fizyolojik değişimler beden sistemleri üzerinde kendini gösterir;
• Deri: uzun süre yatmaya bağlı basınç ülserleri (yatak yarası) gelişebilir.
• Kas-iskelet sistemi: kuvvetsizlik, sırt ağrısı, kontraktür, kemik erimesi.
• Kardiyovasküler sistem: Ortostatik hipotansiyon (kan basıncında düşme), kan pıhtılaşması, kalp yükünde artış.
• Solunum sistemi: göğüs kafesinde genişlemede azalmaya bağlı solunumun etkinliğinde ve gücünde azalma, buna bağlı pnömoni gelişme riski, sekresyon birikimi, solunum asidozu.
• Sindirim sistemi: İştahsızlık, kabızlık
• Böbrek sistemi: idrar yapmada güçlük, böbrek taşı ve mesanede idrar birikimi ve buna bağlı ağrı.
• Mental durum: depresyon, uyku sorunları ve anksiyete.

S

Yatağa bağımlı hasta bakımında günlük yapılması gereken bakımlar ve işlemler nelerdir?

• Göz bakımı
• Ağız-kulak-burun temizliği
• Tuvalet bakımı
• Kısmi vücut temizliği
• Beslenme
• Hafif egzersiz ve pozisyon değişikliği
• Yatak çarşaflarının değişimi
• Masaj

S

Yatak yaralarının önlenmesi için neler yapılmalıdır?

• Basınç bölgelerine her gün masaj yapın ve gözleyin,
• Hastanın pozisyonu her iki saatte bir değiştirin,
• Hastanın derisinin daima temiz ve kuru tutulması ve çarşaflarının kırışıksız olmasını sağlayın,
• Battaniye ve örtülerin basınç yapmaması için ayak tahtası, kafes, topukluk gibi araçlar kullanılması gerekebilir,
• Hareket isteğini azaltıcı sakinleştircilerin kullanılmasından doktor önermedikçe kaçının,
• Hastanıza ve bakım veren herkese sık sık pozisyon değiştirmenin, masajın ve egzersizin önemini anlatın,
• Mümkünse hastanızın havalı yatak kullanmasını sağlayın.
• Yara oluşmuşsa üzerine olabilecek basıncı önleyin,
• Hastanızı her pozisyon verişinizde derisini gözleyin ve kızarık bölgeler var ise üzerindeki basıyı kaldırın (kalın battaniye, örtü gibi)
• Hastanızın derisini temiz ve kuru tutun.
• Derisini nemlendirin, ancak cildini tahriş edecek kadar nemli alanlar kalmamasına dikkat edin (ör. inkontinanslı hastaların ıslak yatması, aşırı terleyen yaşlının giysilerinin değiştirilmemesi vb).