aofsorular.com
İLT184U

Etkili İletişim ve Doğru Anlatma

2. Ünite 20 Soru
S

Başarılı iletişimin temelini de karşılıklı anlaşabilmek oluşturur. Karşılıklı anlaşabilmeyi gerçekleştirdiğimiz sürece doğru iletişimi de sağlamış oluruz. Bunu yaparken de dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir?

Karşılıklı anlaşabilmek için “anlamak” ve “anlatmak” oldukça önemli olan en temel kavramlardır. Kişilerarası iletişimi doğru bir biçimde sağlamak için karşımızdakinin mesajını anlamak önemlidir. Aynı zamanda karşı tarafa mesajı doğru bir biçimde aktarmak için doğru ifadelerle anlatmak sağlıklı iletişim için şarttır. 

S

Etkili iletişimin ilk ve ikinci adımı nedir?

Etkili iletişimin ilk adımı anlamak, ikincisi anlatmaktır. Anlaşmak için kişi önce kendini, sonra karşısındaki kişiyi anlamalı; sonra da duygu ve düşüncelerini ona anlatabilmelidir.

S

Bireylerin iletişim becerilerine sahip olmaları diğer bireylerle olan ilişkilerinde, sağlıklı ve uzun süreli ilişkilerin geliştirilmesine ve sürdürülmesine nasıl olanak sağlar? 

Bireylerin iletişim becerilerine sahip olmaları aile içi ilişkilerinde, eşiyle olan ilişkilerinde, öğretmen-öğrenci ilişkilerinde, işyerindeki çalışma arkadaşları, astları ve üstleri ile olan ilişkilerinde, sağlıklı ve uzun süreli ilişkilerin geliştirilmesine ve sürdürülmesine olanak sağlar. Anlamlı ilişkiler kuran bireyler, kendilerini daha mutlu hisseder. Kendisini mutlu hisseden bireylerin verimleri de yüksek olacağından, çevrelerine ve topluma katkıları üst düzeyde olur.

S

İletişim becerisi Şahin’e göre (2010: 36) nasıl tanımlanmaktadır?

İletişim becerisi Şahin’e göre; saygıyı ve empatiyi temel alarak, etkin dinleyebilme, somut konuşarak uygun bir biçimde kendini açabilme, duygu ve düşünceleri karşıdaki kişiye maske takmadan ben dili ile iletebilme, ‘ben’ savaşımı vermeden, başkalarını küçük görmeden kendi haklarını koruyabilme, sözel mesajlarla sözel olmayan mesajları uyumlu olarak kullanabilme biçiminde bireyin karşısındaki kişilerle doyum verici ilişkiler kurabilmesini sağlayan, başkalarından olumlu tepkileri getiren ve bireyin toplum içinde yaşamasını kolaylaştıran öğrenilmiş davranışlar olarak tanımlanabilir. 

S

Kişilerarası ilişkilerin başlaması, gelişmesi, sürdürülmesi ve sona ermesinde önemli rol oynayan unsur nedir? 

Kişilerarası ilişkilerin başlaması, gelişmesi, sürdürülmesi ve sona ermesinde kişilerarası iletişim, anahtar bir rol oynamaktadır.

S

Etkili iletişimi sağlamanın önemli gereksinimlerinden biri nedir?

Etkili iletişimi sağlamanın önemli gereksinimlerinden biri de “saygı duymak”tır.

S

Etkili iletişimi sağlamanın gerekliliklerinden bir diğeri nedir?

Bir diğer önemli nokta da karşımızdaki bireyi anlayabilmek, onun dünyasına, yargılamadan onun açısından bakabilmektir. 

S

Diğer tüm duygular gibi, kızgınlık da organizmada bazı fizyolojik değişikliklere yol açar; bu değişiklikler nelerdir?

Kızgınlık her canlının tehdit karşısında gösterdiği doğal bir tepkidir. Diğer tüm duygular gibi, kızgınlık da organizmada bazı fizyolojik değişikliklere yol açar; kalbin daha hızlı çarpmasına, kan basıncının yükselmesine, enerji veren hormonların salgılanmasına sebep olur. Kızgınlık, genellikle saldırgan duygu ve davranışlara yol açarak gerektiğinde savaş-mamızı ve kendimizi savunmamızı sağlar.

S

Kızgınlık kavramı da diğer bütün duygular gibi iletişim açısından olumsuz bir etki yaratır. Burada önemli olan duygu kontrolünü doğru bir şekilde sağlamak ve kızgınlığın bir iletişim engeli olmasının önüne geçmektir. Bu bağlamda etkili bir iletişimi sağlayabilmenin en önemli yolu nedir?

Kızgınlık kavramı da diğer bütün duygular gibi iletişim açısından olumsuz bir etki yaratır. Burada önemli olan duygu kontrolünü doğru bir şekilde sağlamak ve kızgınlığın bir iletişim engeli olmasının önüne geçmektir. Etkili bir iletişimi sağlayabilmenin en önemli yolu da duygu kontrolüdür. Karşılaştığımız olumsuz olaylar, beklenmedik bir durum, hayal kırıklığı gibi etmenler kızgınlığa sebep olur. Birçok noktada da bireyler kızgınlığı bastırmayı tercih ederler. Kızgınlığı bastırmanın doğru bir davranış olup olmaması da tartışmalı bir konudur. 

S

Kızgınlığı bastırarak ya da sağlıksız yöntemlerle dışa vurarak, bizi kızdıran kişiyi ya da durumu değiştirmemiz mümkün değildir. Bu yöntemler ancak ilişkiyi zedeler, kızgınlığın bize ve çevremize olan yıkıcı ve yıpratıcı etkisini artırır. Bunun yerine nasıl yöntemlere başvurmak gerekir? 

Kızgınlığı kontrol ederek, bizi kızdıran kişiyi ya da durumu değiştirebilir, iletişimi daha sağlıklı hale getirebiliriz. Kızgınlığın neden ya da kimden kaynaklandığını irdeleyerek, doğru zamanda ve mekânda doğru kişiyle bu duygumuzu paylaşarak kızgınlığın üstesinden gelebiliriz. Bu duygumuzu doğru tanımladığımız ve uyguladığımız takdirde, karşımızdaki bireyle olan ilişkimiz zedelenmez ve iletişim engeline takılmadan etkin bir şekilde iletişimi sağlayabiliriz. 

S

Kızgınlık oluştuğunda ortaya çıkan tipik olaylar nelerdir?

 

Kızgınlık oluştuğunda ortaya çıkan tipik olaylar dizisi sıralanmıştır. 

• Kızgınlık bir olay ya da kışkırtılma sonucu tetiklenir. 

• Kızgınlık düşünceleri geliştirir. 

• Bunu izleyen davranışlar, kızgınlık düşünceleri üzerine temellenir. 

• Kızgınlık beslenir ve artar. Kızgınlık duygusu eğer kontrol edilemezse şiddetlenir ve yapıcı eylemlerle kontrol edilmesi giderek güçleşir. 

• Kontrol altına alınamayan kızgınlık, uzun süren, şiddetli, acı verici ve tahrip edici bir dizi öfkeli düşünce ve eylemleri başlatır. 

S

Yapılan çalışmalar, insanoğlunun genel olarak 2 nedenden dolayı kızdığını ortaya koymakadır. Bunlar nelerdir?

• Bize göre doğru, bize göre adil veya bize göre dürüst olmayan durumlarla karşılaştığımızda kızarız. Diğer bir deyişle, ortadaki bir olay veya duruma bizim gibi bakmayan insanlarla karşılaştığımızda bizler onlara kızarız. Çünkü bir olay veya durumla ilgili olarak herkesin algısı ve değerlendirmesi farklıdır. Algımız ve değerlendirmelerimiz de farklı olduğuna göre, evde ya da işyerindeki karşımızdaki kişinin de bizim gibi algılamasını, düşünmesini ve davranmasını beklemek bizde kızgınlığın oluşmasına neden olur. 

• Kızmamıza neden olan diğer bir unsur da beklentilerimizdir. Bizim özel hayatımızdaki ve iş hayatımızdaki kişilerden beklentilerimiz vardır. Bizler, bu beklentilerimiz karşılanmadığında ya da gerçekleşmediğinde kızarız. Bu sebeple, kendimizden ya da başkalarından beklediklerimizi gerçekçi temellere dayandırmalıyız.

S

Kızgınlığımızı ifade ederken kullandığımız bazı sağlıksız dışa vurma yöntemlerinden bazıları nelerdir? 

“Ben Dili”ni anlatmaya başlamadan önce sağlıksız dışa vurum yöntemlerinden bahsetmek yerinde olacaktır. Kızgınlığımızı ifade ederken kullandığımız bazı sağlıksız dışa vurma yöntemlerinden bazıları şunlardır (www.enoctaacademi.com) : 

• Suçlu hissettirmek: İmalı yollarla karşımızdaki kişiye bizi neden mutsuz ettiğini ya da kızdırdığını suçlu hissettirerek anlatmaya çalışırız. 

• Akıl okumak: Karşımızdakinin “aslında ne demek istediğini” bildiğimizi zanneder, bunu ona öğretmeye çalışırız. 

• Tuzak kurmak: Karşımızdakini “açık konuşmaya” davet eder, o bunu yapınca da alınır ve bozuluruz. 

• Kaçınmak: Konuşmaktan kaçmak için uyumak, başka şeylerle meşgul olmak gibi davranışlar gösteriririz. 

• İma etmek: Karşımızdaki kişiye neden kızdığımızı imalı yollarla belli ederiz, ama neden kızdığımızı söylemeyiz. 

• Eleştirmek: Karşımızdakini hırpalamak amacıyla onun farklı davranışlarını eleştiririz. 

• Öç almak: Karşımızdaki kişiyi önemsediği bir şeyden mahrum bırakmak. 

Dolayısıyla, kızınca kızgınlığımızı doğru kişiye, doğru biçimde, doğru düzeyde, doğru zaman ve ortamda ve doğru nedenden dolayı ifade etmeyi başarmamız gerekmektedir. Bu anlamda bize yardımcı olacak iletişim dili ise “Ben Dili”dir. 

S

A Tipi Adam: Hayvanlara eziyet edenlerden nefret ederim. Randevularına sadık kalmayanları hiç sevmem. Hayatın tadını kaçıranlardan kaçarım. Savaş karşıtıyım. 

B Tipi Adam: Hayvanları sevenleri severim. Randevularına sadık kalanları takdir ederim. Hayatı zevkli kılan insanlarla yaşamaktan hoşlanırım. Barış yanlışıyım. 

Yukarıda verilen iki tip hakkında "ben dili" bağlamında ne söylenebilir?

Şu an karşınızdaki kişiye, A tipi adamın mı yoksa B tipi adamın mı karşısında olmak isterdiniz diye bir soru yöneltseniz herhalde herkes B’yi seçecektir. Peki A ile B birbirinden farklı şeyler mi söylüyorlar? Hayır. İkisi de aynı şeyi söylüyor ama farklı biçimlerde ifade ederek iletişim kuruyorlar. A tipi adam “Sen Dili” ile konuşup karşısındaki kişinin sırınına girip onu eleştirirken, B tipi adam “Ben Dili” ile iletişim kuruyor ve kendi duygusunu ifade ediyor. A tipi adam tepki topluyor, B tipi adam ise kabul görüyor. 

S

Bireylerarası iletişimde başarılı olmak için “Ben Dili” ile konuşmanın yanısıra ne tip ilgiye ihtiyaç vardır?

Bireylerarası iletişimde başarılı olmak için sadece “Ben Dili” ile konuşmak yeterli değildir. Bunun yanı sıra olumlu ilgi de göstermemiz gerekmektedir. Çünkü karşımızdaki kişi sevilmek ve değer verilmek değil; sevildiğini ve değer verildiğini hissetmek ister. Olumlu ilgili, karşımızdakinin olumlu yönlerini görmek ve bunu onunla paylaşmaktır. Olumlu ilgi göstermek, hataları ve eksikleri görmezden gelmek değil, bu hataları ve eksikleri doğrulardan sonra söylemektir. Hataları düzeltmek, eksiklikleri tamamlamak için doğruları yakalamak, konuşmaya doğruları vurgulayarak başlamak gerekir. 

S

Birey rahatsız olduğu bir konuda sen dilini kullanarak; “Sen ne kadar çok bağırıyorsun!” yerine, ben dilini kullanarak bunu nasıl ifade edebilir?

Birey rahatsız olduğu bir konuda sen dilini kullanarak; “Sen ne kadar çok bağırıyorsun!” yerine, ben dilini kullanarak; “Bağırdığın zaman üzülüyorum ve bana değer vermediğini düşünüyorum" cümlesiyle karşı tarafı suçlamadan düşüncelerini iletmesi önemlidir. 

 

S

Kendini açma davranışı, kişilerarası ilişkilerin açıklığı, gelişimi ve sürdürülebilirliği açısından en önemli faktörlerden biridir. Bir kavram olarak kendini açma bilimsel olarak ilk kez hangi biliminsanı tarafından ele alınmıştır?

Çetinkaya (2010: 153)’nın da çalışmasında bahsettiği üzere, kendini açma davranışı, kişilerarası ilişkilerin açıklığı, gelişimi ve sürdürülebilirliği açısından en önemli faktörlerden biridir. Bir kavram olarak kendini açma bilimsel olarak ilk kez Sydney M. Jourard tarafından ele alınmıştır. 

S

Birey ne paylaşacağına nerede ve kiminle paylaşacağına kendisi karar verir. Elbette birey bu paylaşımı her ortamda gerçekleştiremez. Bunun için doğru zaman ve mekânı iyi seçmelidir. Buna bir örnek verebilir misiniz?

Örneğin, iş arkadaşlarının olduğu bir mekânda, kişi ailesiyle yaşadığı bir problemi anlatırken dikkatli olmalıdır. Bir sorunu paylaşırken, başka kişileri de rencide etmekten uzak durmalıdır. 

S

Kızgınlık durumları evrensel midir?

Kızgınlık durumları evrenseldir. Çünkü çoğu insan, bu duyların başkalarında da olduğunu gözlemlemiş ya da bu tür duyguların varlığının doğal olduğunu mantıksal olarak da kabul etmiş olsa, kendine ait duygularında suçluluğundan kurtulamadığı için başkalarına tanıdığı hakkı kendisine tanıyamaz. 

S

Kimi insan sürekli olarak diğer insanları “iğneleyerek” kızgınlık boşaltır. Bu ne anlama gelir ve nasıl gerçekleşir?

Kimi insan sürekli olarak diğer insanları “iğneleyerek” kızgınlık boşaltır. Bu, mizah, şaka, sitem, kinaye, vb. dolaylı yollarla olduğu gibi, bazen de doğrudan ve acıtmak istercesine söylenen sözlerle gerçekleştirilir. Böyle durumlarda kişi sık sık ama küçük oranlarda gerilim boşaltmakta olduğundan davranışlarının diğer insanlar üzerinde oluşturduğu etkiyi algılamayabilir. Hatta onlardan gelen karşıt tepkileri bazen şaşkınlıkla karşılar, bazen de kendisine yönelik düşmanca davranışlar olarak değerlendirir ve bu tür davranışlara kendisinin neden olduğunu göremez.