ÇAĞDAŞ SANAT VE ESTETİK ANLAYIŞI
Hangi düşünürler Marksizmin temel tezlerinden hareketle bir Marksist estetik kuram geliştirmeye çalışmışlardır?
Marksizmin temel tezlerinden hareketle Lukacs, Adorno ve Marcuse gibi düşünürler Marksist yaklaşım ve eleştirel kuram çerçevesinde bir Marksist estetik kuram geliştirmeye çalışmışlardır.
Marks’ın sanat ve estetik konusundaki görüşleri onun başka hangi görüşüyle doğrudan ilişkilidir?
Marks’ın sanat ve estetik konusundaki görüşleri onun tarihsel materyalizm görüşüyle doğrudan ilişkilidir.
Georg Lukacs'ın Marksismi benimsemeden önceki dönemlerdeki estetik çalışmaları temelde hangi kimden etkilenmiştir?
Georg Lukacs'ın Marksismi benimsemeden önceki dönemlerdeki estetik çalışmaları temelde Kantçı yaklaşımı yansıtır.
Lukacs, sanat eseri için hangi varlık kategorilerinin olduğunu savunur?
Lukacs, sanat eseri için genellik, özgünlük ve bireylik olmak üzere üç varlık kategorisi olduğunu savunur.
Theodor Adorno sanatın topluma bağımlılığı ve özerkliği konusunda hangi iddiaları ileri sürer?
• Burjuva toplumunda sanat diğer kurumlardan bağımsız hâle gelmiştir.
• Sanatın bağımsızlığı ve buna ilişkin iddialar diğer kurumların, özellikle de siyasi ve ekonomik kurumların gelişimine dayanır. Sanatın özerkliği genel olarak burjuva toplumuna görelidir.
• Sanatın göreceli bağımsızlığı, temel işlevleri doğrudan diğer kurumlarca konmuş amaçları yerine getirmek olmayan sanat eserlerinin üretimine ve kabulüne gittikçe bağlanmaktadır.
• Özerk sanat, ait olduğu toplumu hem onar, hem de eleştirir.
• Dışsal baskı ve sanatın kendi içindeki gelişmelerden dolayı sanatın özerkliği gelişmiş kapitalist toplumlarda gittikçe sorun olmaktadır.
• Bununla beraber, özerklik, gelişmiş kapitalist toplum içinde sanatın katkısı için hâlâ son derece önemli olmaya devam etmektedir.
"Estetik Boyut" hangi Marksist düşünürün eseridir?
Estetik Boyut, Herbert Marcuse (1898-1978)'un eseridir.
Marcuse, "Tek Boyutlu İnsan" adlı eserinde hangi görüşü savunur?
Marcuse, "Tek Boyutlu İnsan" adlı eserinde Sovyetler Birliği de dahil, gelişmiş sanayi
toplumlarında sanatın yüceltilmiş ve aracılık doğasının bozulduğunu savunur. Bu toplumlarda sanat, tek boyutlu dile ve davranışla dönüşmüştür. Eleştirel düşünme bu safhada işe koyulmalıdır. Diğer eleştiri biçimlerinin ortadan kaybolduğu bir durumda sanat tek boyutlu toplumların iki boyutlu eleştirisi için yine de son sığınaktır çünkü özerk sanat kendi kurallarına sahiptir ve var olan gerçekliğin ilkelerine uymaz.
Sanatın amacının güzelliktir ya da haz olmadığını, sanat bir duygu aktarımı olduğunu savunan kişi kimdir?
Tolstoy’a göre sanatın amacı ne güzelliktir ne de haz sağlamaktır. Ona göre sanat duygu aktarımıdır. Bir sanat eserinin başarısı da bu duyguyu başkasına geçirme başarısına bağlıdır.
Tolstoy, "sanat nedir" sorusunu yanıtlarken hangi felsefecilerin savunduğu “nesnel mistik” güzellik anlayışına karşı çıkar?
Tolstoy, bu temel soruyu yanıtlarken Fichte, Schelling, Hegel, Schopenhauer ve Cousin gibi felsefecilerin savunduğu “nesnel mistik” güzellik anlayışına karşı çıkar.
Tolstoy neden okulların gerçek sanatın gelişmesine değil de ancak taklitçi sanatların ortaya çıkmasına katkısı olduğunu savunmuştur?
Tolstoy seçkinci sanat anlayışına karşı çıkar. Sanat tüm toplumun kültürünün içine yayılmış estetik yaşam biçimlerinin hepsini kapsar ve bu yaşam biçimlerinin kendisinden beslenir. Sanatın sadece varlıklı insanların uğraşısı hâline gelmesi ilkin bu etkinliğin bir meslek haline dönüşmesine, sonra bu işi belli yöntem ve tekniklere göre öğreten kişilerin ortaya çıkmasına, daha sonra da sanat eğitimin sanat okullarında verilmesine yol açmıştır. Tolstoy, “İyi, güzel de, sanat sanatçının yaşadığı özel bir duygunun öbür insanlara aktarımı olduğuna göre, bunu okulda nasıl öğreteceksiniz?” diye sorar. Ona göre, okullar sanat için gerekli olan duygu uyandıramazlar, olsa olsa sanatçıların duygularını başkalarına nasıl ilettiklerini öğretebilirler. Böyle olunca da okulların gerçek sanatın gelişmesine değil, ancak taklitçi sanatların ortaya çıkmasına katkısı olur.
1913 yılında yayımlanan Estetiğin Özü isimli eser hangi düşünüre aittir?
Estetiğin Özü isimli eser Benedetto Croce'ye aittir.
Croce’ye göre kaç tür kuramsal bilgi vardır?
Croce’ye göre, sezgisel ve mantıksal olmak üzere iki tür kuramsal bilgi vardır.
Croce, sezgisel ve mantıksal bilgiyi nasıl açıklar?
Sezgisel bilgi imgeler üreten düş gücü aracılığıyla elde edilirken mantıksal bilgi kavramlar üreten akıl aracılığıyla elde edilir. Bunlardan sezgisel bilgi bireyselin, mantıksal bilgi ise tümelin bilgisini verir. Croce, estetik bilginin mantıksal bilgiden bağımsız ve kendi başına yeterli olmasına karşın mantıksal bilgi için zorunlu olduğunu çünkü sezgiler olmaksızın kavramların olamayacağını savunur.
Croce, sanatın neler olamayacağını belirlemiştir. Bu maddeler nelerdir?
a) Sanat fiziksel bir gerçeklik değildir. Sanat renklere, biçimlere, ses birliklerine, ısı ya da elektriksel olgulara indirgenemez; o sanat eserinin ortaya çıkmasını sağlayan maddi ve fiziksel hiçbir ortama ve araca indirgenemez. Croce sanatı ve sanat yapıtını ruhsal bir edim olarak gördüğü için sanatın dışsal, fiziksel bir olgu olamayacağı fikrini savunur.
b) Sanat yarar gözetici bir etkinlik değildir. Seziş veya içe doğuş olarak sanat kuramsaldır; bu yüzden de yarar gözetici bir etkinlik olamaz çünkü, “yarar gözetici bir etkinlik daima bir hoşnutluk yaratmaya, dolayısıyla da acıyı yok etmeye yönelik olduğundan, kendi öz doğası bağlamında düşünülen sanatın yararlı ya da zevk ve acı gibi şeylerle bir ilintisi olamaz.
c) Sanat ahlaksal bir etkinlik değildir. Sanat istenç sonucu ve iyi niyetten doğmadığı için ahlaki alanın dışındadır ve herhangi bir ahlaki değerlendirmeye konu edilemez. Sanatın ahlaksal olanın ötesinde olması sanatçının ahlak alanının dışında olduğu anlamına gelmez. Aksine, Croce’ye göre, bir insan olarak sanatçı ahlaki bütünlüğü olan ve ahlaki sorumluluğa sahip bir kişi olmak zorundadır.
d) Croce son olarak sanatın, felsefe, tarih, doğa bilimleri ve matematikle özdeşleştirilemeyeceğini çünkü bu alanların sadece olanın olduğu gibi, tümelin, genelin veya gerçeğin kavramsal bilgisine odaklandığını; halbuki, sezgi olan sanatın düşünceden önceki imgelerle ortaya çıktığı için bu alanların bilgisinden farklı bir bilgiye sahip olduğunu söyler. Özetlemek gerekirse Croce’ye göre, tikelin, bireyselin bilgisiyle ilgili olan sanat fiziksel bir gerçeklik; yarar gözetici bir etkinlik veya ahlaksal bir etkinlik; felsefe, doğa bilimi, tarih veya matematik değildir.
Sanatın İlkeleri adlı eserinde sanatın zihinsel durumların ifadesi olduğu görüşünü savunan düşünür kimdir?
Robin George Collingwood (1889-1943), "Sanatın İlkeleri" adlı eserinde sanatın zihinsel durumların ifadesi olduğu görüşünü savunmuştur.
1927 yayımlanan Varlık ve Zaman isimli eser hangi düşünüre aittir?
1927 yayımlanan Varlık ve Zaman isimli eser, Martin Heidegger (1889-1976)'e aittir.
Heidegger’in sanat felsefesine yaptığı en önemli katkılardan biri nedir?
Heidegger’in sanat felsefesine yaptığı en önemli katkılardan biri estetiğe ontolojik bir yaklaşım katmasıdır.
"Deneyim" kavramı hangi düşünürün estetik görüşünün merkezinde yer alır?
"Deneyim" kavramı Dewey’in estetik görüşünün merkezinde yer alır. Onun "Deneyim Olarak
Sanat" (1934) adlı eseri yirminci yüzyılda estetik alanda yazılmış başlıca yapıtlardan biri olarak nitelendirilir.
Sartre’ın düşüncelerinde etkili olan isimler kimlerdir?
Sartre’ın düşüncelerinin ve eserlerinin üstünde Husserl ve Heidegger’in fenomenolojisinin
büyük etkisi olmuştur.
Merleau-Ponty’in algı fenomenolojisinin temelinde hangi soru vardır?
Merleau-Ponty’in algı fenomenolojisinin temelinde "Dünya ile onu tarif eden ve açıklayan tüm bilimsel açıklamalara öncel olarak onun başlangıçtan beri var olduğu biçimiyle, ezeli yoldan nasıl karşılaşırım?’" sorusu vardır.