ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE GELİŞİM I

Plasenta, göbek kordonu yoluyla anne kanından embriyonun kanına oksijen, besinler ve diğer elementleri geçiren ve benzer şekilde de embriyonun kanındaki atıkları anneye geçiren yapıdır. Göbek kordonu ise embriyoyu plasentaya bağlayan yapıdır. Doğru yanıt D seçeneğidir.

Amniyon kesesi içindeki sıvı ile embriyoyu çevreler. Amniyon kese içerisindeki sıvı, embriyonun rahat hareket etmesini sağlar, onu tehlikelerden korur ve ısısını sabit düzeyde tutar. Böylece embriyo, doğuncaya kadar amniyotik sıvı ile dolu olan amniyotik kese içerisinde gelişimini sürdürür. Ancak amniyotik kese embriyo evresinin başlangısında gelişir. Doğru yanıt A seçeneğidir.

Embriyo evresinde gelişim çok hızlıdır ve bu evre gelişim açısından oldukça kritiktir. Çünkü doğmamış bebeğin organları bu evrede büyük ölçüde biçimlenmektedir ve bundan dolayı da bu evrede embriyo, çevrenin olumsuz etkilerine karşı son derece duyarlıdır. Örneğin embriyo evresinde annenin bazı ciddi rahatsızlıkları veya sigara ve alkol veya kontrolsüz ilaç alması gibi gelişimi etkileyecek olumsuzluklardan embriyo çok büyük zarar görebilmektedir. Doğru yanıt E seçeneğidir.

Fenilketonüri (PUK), pek çok yiyeceğin bir bileşeni olan proteini (phenylalanine) metabolize etme yetersizliğine yol açan kalıtsal bir hastalıktır. Doğru yanıt B seçeneğidir.

Zigot doğum öncesi dönemlerden yumurta evresi olarak da adlandırılmaktadır.

Ebriyo evresi 8. hafta sonunda sona ermektedir.

Fetüs evresi süresince zigot evresinde değil embriyo oluşan bedensel sistemler ve organlar gittikçe büyür ve gelişirler.

Annenin eğitim durumu doğum öncesi gelişimde doğmamış bebeğin gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek bazı çevresel faktörler arasında yer almaz.

Annenin sinir sistemi; doğmamış bebeğin sinir sistemini etkileyebilmektedir. Öfke, kaygı gibi duygular yaşayan annenin sinir sistemi;kan akışına kimyasal maddeler göndermekte ve bunlar da plesanta yoluyla doğmamış bebeğe geçmekte ve bebeğin kanında değişimlere neden olmaktadır. Bu durum Annenin Duygusal Durumuyla ilgilidir

20 - 35 yaş aralığı hamile kalmak için önerilen ideal yaş aralığı olarak görülmektedir

Annenin hamileliği, ortalama kaç 38 hafta sürmektedir

Genellikle bebekler, doğumdan sonraki bir ay yeni doğan bebek olarak adlandırılır.

Yeni doğanın bacakları bedeninin yarısı değil üçte biri uzunluğundadır

Yeni doğan bebek, doğumdan önce işitme sistemine sahiptir. Dolayısıyla işitme sistemine doğumdan sonra sahip olmaz.

Ektoderm; saç, tırnaklar, deri (cilt), duyu organları, sinir sistemi gibi yapıların gelişimini biçimlendirir. Mezoderm; büyük kaslar, bağ doku, kemikler, dolaşım sistemi (kan, kalp damarı, kalp), boşaltım sistemleri (böbrekler ve kanalları) gibi yapıların gelişimini biçimlendirir. Endoderm ise akciğer, karaciğer, sindirim sistemi (mide ve nefes borusu gibi) ve iç salgı bezi sistemleri (tiroid gibi) gibi iç organların gelişimini biçimlendirir.

Embriyo döneminin başlangıcında plasenta ve göbek kordonunun yanı sıra amniyotik kese de gelişir. Bağ doku ve duyu organları da bu evrede oluşur. Blastosist dölüt evresinde oluşur. Fetüs evresinde el ve ayak parmakları ile tırnakları şekillenir.

Yedinci ay ile birlikte fetüs, bağımsız yaşama yeteneğine sahiptir ve doğarsa hayatta kalması büyük ölçüde olasıdır.

Fenilketonüri (PUK), pek çok yiyeceğin bir bileşeni olan proteini (phenylalanine) metabolize etme yetersizliğine yol açan kalıtsal bir hastalıktır. Bu özellik çekinik genlerle taşınmaktadır ve tedavi edilmezse gelişimsel bozukluklara (özellikle bilişsel ve psikomotor), zihinsel gerilik ve felçlere yol açabilmektedir. Bebeğine PKU tanısı konulan annenin bu hastalığın taşıyıcısı olduğu (genetik yatkınlık) düşünülebilir.

Doğum sürecinin ikinci evresi, bebeğin anne karnını veya rahmi terk ettiği evredir. Rahim kaslarının kasılmaları ile bebek rahimden ayrılır ve doğum kanalına girer.

Yeni doğan bebekler, doğumdan sonraki ilk birkaç günde zayıflayabilirler.  Yeni doğanın bacakları bedeninin üçte biri uzunluğundadır. Yeni doğan bebeklerin ağırlığı, yaklaşık 2.5 kilogram civarına gelinceye ve beden ısısı normale ulaşıncaya kadar hastahanelerde özel bir aygıt içerisinde tutulur. Yeni doğan bebeğin solunum de¤eri, dakikada yaklaşık 40-50 nefes alıp verme olup ilk haftanın sonunda, dakikada yaklaşık 35 nefes alıp vermeye düşer. Yeni dopan bebeğin kalbi, tüm beden ağırlığına oranı dikkate alınırsa büyüktür.