aofsorular.com
TDE403U

II.Meşrutiyet Döneminde Eleştiri

6. Ünite 20 Soru
S

I. Meşrutiyet döneminde temel eleştiri konuları nelerdir?

Yeni lisan ve millî edebiyat eleştirisi, tiyatro eleştirisi, hikâye ve roman eleştirisi, hece-aruz tartışmaları

S

Ziya Gökalp’in milli dil konusundaki görüşleri nelerdir?

1) Ziya Gökalp’in dil anlayışı, lisânî Türkçülüğün Umdeleri başlığı altında topladığı, esas düşüncelerden hareketle incelendiğinde, müzmin bir hastalık olarak yüzyıllardır süregelmiş bulunan dil konusunun karmaşıklığı metotlu, gerçekçi, millî kalmak kaygısını taşıyan bir görünüşün ışığı altında bir kültür davası olarak ele alınmıştır.

2) Ziya Gökalp, dilin millî hayat ve millî uyanış için özel önemini görmüş ve onu Türkçülük hareketinde aşılması gereken bir merhale olarak kabul etmiştir.

3) Ziya Gökalp, halkın kullandığı dilin yanında bir Osmanlıca fikrine karşı koymuş ve herkes tarafından anlaşılabilen bir ortak millî dil ihtiyacına işaret etmiştir.

4) Tamamen, saf bir sadeleşmeyi savunan tasfiyecilerin aksine, dilin sadeleştirilmesi meselesinde ılımlı bir yol tutan Ziya Gökalp, Türkçeye girmiş bütün yabancı gramer şekillerini reddederken, dilin ayrılmaz bir parçası haline gelmiş bulunan kelimelerin korunmasından yanadır.

5) Siyasi birliğe hazırlık olarak, önce bir kültür birliği sağlama ihtiyacı üzerinde duran Ziya Gökalp, Türkiye dışındaki Türkler için İstanbul Türkçesi’nin kabul edilmesini istemiştir.

 6) Yeni kavramlar çağın, ilim kelimeleri ümmetin, konuşma dili kelimeleri milletin konuşmasıdır. Türkçe içtimai vicdanımızın bu üç safhasına bütünüyle uygun hassas bir ayna olmadıkça kuruluşunu tamamlamış ve mükemmelleşmiş bir dil sayılamaz.” formülünü Türkçeye uygulamaya çalışan Ziya Gökalp, Türkçeye Türk halkının bildiği ve tanıdığı her kelime millîdir, temel düşüncesini getirmiştir.

S

Edebiyatta Artta Kalış, Millî şiirler, Ali Canip Bey ve Sanatı, Ey Türk Uyan, Harp Edebiyatı, Edebiyatta Arz ve Talep gibi yazılarında da yer yer eser eleştirisi ile dönem edebiyatının değerlendirmesini yapan yazar kimdir?

Ömer Seyfettin

S

1922’de Tevhîd-i Efkâr’da çıkan Tenkit Tecrübesi ve Bir Hasbıhal Münasebetiyle yazılarında milleti en iyi edebiyatın tanıttığını; edebiyatın aşk ve ihtiras ile zeka ve zerafet gibi iki temel değerinin bulunduğunu ve Türklerin her ikisini de kendinde toplayan yegane millet olduğunu ama fikir ve tahlil konusunda ise zayıf olduğunu söyleyen yazar kimdir?

Yahya Kemal

S

I. Meşrutiyet sonrasında Türk Derneği, Türk Yurdu, Türk Ocağı, Türk Bilgi Derneği gibi Türkçü derneklerde ve bunların yayın organı durumundaki Türk Yurdu, Büyük Emel, Halka Doğru, Bilgi Mecmuası, Türk Duygusu, Yeni Hayat, Türk Sözü gibi yayın organlarında söz konusu edilen temel problem nedir?

Dil

S

'Biz dünküleri tezyif etmiyoruz. Onların tarihe karışmış kıymetlerini koparıp atmaya çalışmıyoruz. Yalnız onların bu günkü kalemlere örneklik edemeyeceğini söylüyoruz. Çünkü gençler, kendilerine bunları örnek aldıkları takdirde, yaratıcılı-ğın yerini taklit alır: yeniliğin çarkları durur' fikrini savunan grup kimdir?

Genç Kalemler

S


'Dilde ikilik olmaz. Aynı kelimeyi âlimler başka, avam başka türlü kullanamaz. Çünkü o zaman halk, âlimler tarafından yazılan kitapları asla anlamaz ve bu defa kendi yazıcılarına, yani âşık Garipler’e, Köroğlular’a koşar.' fikri hangi gruba aittir?

Genç Kalemler

S

'Yeni Lisan Türkler için, yalnız bir edebiyat meselesi değildir. O her şeyden önce bir dil ve hayat meselesidir. Çok zor şartlar altında bulunan Türk milletini, dünküler kurtaramaz. Çünkü onlar yenilere yabancıdır ve yabancı kalacaklardır. Millî kütüphanelerimiz bomboş duruyor. İki köhne telifle, üç tercüme otuz milyon halkı tatmin edemez.' fikri hangi gruba aittir?

Genç Kelemler

S

Ömer Seyfettin’in Yeni Lisan ve dil konularındaki görüşlerinden birini yazınız. 

1) Türk dilini, bu edebiyat zalimlerinin ellerinden kurtararak, halka kendi diliyle faydasına yarayacak şeyler yazacak, memleketimizde okumak muhabbetini uyandırmaya çalışacağız.

2) Bir millet ancak lisanda yaşayabilir; buna değer vermeyenler, yeterince Türklüğünü duyamayanlardır.

3) Müşterek bir lisanı olmayan millet, rabıtasız sürüler sayılır. Lisan en kavi bir bağdır.

4) Türkçe, bizim manevi ve mukaddes vatanımızdır. Bu manevi vatanın istiklali, kuvveti, resmî ve millî vatanımızın istiklalinden daha mühimdir. Çünkü vatanını kaybeden bir millet, eğer lisanına ve edebiyatına hâkim olursa mahvolmaz, yaşar ve yine bir gün gelir siyasî istiklalini kazanır; düşmanlardan intikam alır. Fakat bir millet lisanını bozar, kaybederse hatta siyasî hâkimiyeti kalsa bile, tarihten silinir. Esirleri onu yutar.

5) Kendi düşündüklerimizi halkın, yani milletin lisanıyla yazalım ve İstanbul Türkçesini bütün Türklüğün edebî lisanı yapalım.

6) İstanbul Türkçesi: Ne softaların ve ulemanın konuştuğu gibi çok Arapçalı lisan; ne hala divanlardaki eski edebiyat lisanını kullanarak birçok Arapça, Acemce terkipler yapan muharrirlerin hususi lehçeleri; ne ihtiyar ve muhafazakâr memurların konuştukları basmakalıp tabirli Babıâli Lisanı; ne Tanzimat maarifiyle tahsil görmüş kadınların lisanı; ne gayri Türkler (yabancılar)’in konuştukları lisan, İstanbul Türkçesi değildir. İstanbul Türkçesi, İstanbul’da yerli Türk hanımlarının konuştuğu tabii ve sade Türkçedir.

7) Her lisanın kendine mahsus bir bünyesi vardır. şimdiye kadar Türk sarfı yazanlar, Arapçanın yahut Fransızcanın sarflarını numune ittihaz ederek, Türkçeyi bu iki lisanın kalıplarına sokmaya çalışmışlardır.

8) Lisanımızın kendi kendine Türkçeleşmesini beklemek boştur. Biz cehdedip Türkçeleştirmeli; kendimizi eski edebiyat lisanının intibalarından, selikamızdan olmayan klişe terkiplerden kurtarmalıyız.

S

Genç Kalemler hareketinden üç yazar ismi yazınız.

Ömer Seyfettin, Ali Canip, Ziya Gökalp

S

Ziya Gökalp’in  millî dil konusundaki görüşlerini özetleyiniz.

1) Ziya Gökalp’in dil anlayışı, Lisânî Türkçülüğün Umdeleri başlığı altında topladığı, esas düşüncelerden hareketle incelendiğinde, müzmin bir hastalık olarak yüzyıllardır süregelmiş bulunan dil konusunun karmaşıklığı metotlu, gerçekçi, millî kalmak kaygısını taşıyan bir görünüşün ışığı altında bir kültür davası olarak ele alınmıştır.

2) Ziya Gökalp, dilin millî hayat ve millî uyanış için özel önemini görmüş ve onu Türkçülük hareketinde aşılması gereken bir merhale olarak kabul etmiştir.

3) Ziya Gökalp, halkın kullandığı dilin yanında bir Osmanlıca fikrine karşı koymuş ve herkes tarafından anlaşılabilen bir ortak millî dil ihtiyacına işaret etmiştir.

4) Tamamen, saf bir sadeleşmeyi savunan tasfiyecilerin aksine, dilin sadeleştirilmesi meselesinde ılımlı bir yol tutan Ziya Gökalp, Türkçeye girmiş bütün yabancı gramer şekillerini reddederken, dilin ayrılmaz bir parçası haline gelmiş bulunan kelimelerin korunmasından yanadır.

5) Siyasi birliğe hazırlık olarak, önce bir kültür birliği sağlama ihtiyacı üzerinde duran Ziya Gökalp, Türkiye dışındaki Türkler için İstanbul Türkçesi’nin kabul edilmesini istemiştir.

6) “Yeni kavramlar çağın, ilim kelimeleri ümmetin, konuşma dili kelimeleri milletin konuşmasıdır. Türkçe içtimai vicdanımızın bu üç safhasına bütünüyle uygun hassas bir ayna olmadıkça kuruluşunu tamamlamış ve mükemmelleşmiş bir dil sayılamaz.” formülünü Türkçeye uygulamaya çalışan Ziya Gökalp, Türkçeye Türk halkının bildiği ve tanıdığı her kelime millîdir, temel düşüncesini getirmiştir.

S

Temaflaya Dair, Efkar-ı Münekkidin ve Efkâr-ı Umumiye, Bizde Temaşagiran ve Münekkitler, Yine Tezer Hakkında, Tezer’in Tekrarı ve Finten’den Bir Muhavere isimli yazılarında tiyatro metninin edebî boyutundan teknik özelliklerine, sahnede temsil edilmesine, yerli oyuncu yokluğuna ve edebiyatımızdaki önemli bazı tiyatro eserlerine dair tespitlerde ve eleştirilerde bulunan yazar kimdir?

Celal Sahir

S

Epope Nedir? ve 1919’da Büyük Mecmua’da Epope Asrî Bir Nevi Midir? ve Yine Epopeye Dair yazılarında destanların milletle olan bağlantısına temas eder ve modern zamanlarda artık epope yazılamayacağını çünkü destanların inanç konusu olmaktan çıktığını söylen yazar kimdir?

Ali Canip

S

I. Meşrutiyet döneminde temel eleştiri konularını yazınız.

Yeni lisan ve millî edebiyat eleştirisi

Tiyatro eleştirisi

Hikaye ve roman eleştirisi

Hece-aruz tartışmaları

S

Millî edebiyat meselesini ilk ortaya atan kimdir?

Ali Canip

S

Dilin millî hayat ve millî uyanışı için özel önemini görmüş ve onu Türkçülük hareketinde aşılması gereken bir merhale olarak kabul eden, Siyasi birliğe hazırlık olarak, önce bir kültür birliği sağlama ihtiyacı üzerinde duran yazar kimdir?

Ziya Gökalp

S

Hazz›n Bediî Hayatta Mevkiî adlı eser kimindir?

Ali Canip

S

Haluk’un Defteri ve Bugünkü Fikret yazısında sadece Tevfik Fikret ve şiirini eleştirmekle kalmaz, Servet-i Fünun anlayışını da hastalıklı bulan fakat yine de bir şiir kalitesi bulunduğunu inkâr etmeyen yazar kimdir?

Ali Canip

S

Edebiyat Meraklısı Bir Gence Mektup yazısında bu kez Yahya Kemal’i sıkı bir eleştiri süzgecinden geçiren yazar kimdir?

Ali Canip

S

Anane ve Kaide eseri kime aittir?

Ziya Gökalp