ELEKTRONİK TİCARET

Bilgi sistemleri gelişim süreci kapsamında soruda verilen eşleştirmeler incelendiğinde tüm eşleştirmelerin bilgi sistemleri tarihsel gelişim sürecini doğru olarak açıkladığı görülmektedir.

Bilgi Çağı olarak da adlandırılan içinde bulunduğumuz çağın başlangıcı uzay çalışmalarının başladığı yıllar olan 1950’li yıllar kabul edilmektedir.

Bilgi Çağı olarak da adlandırılan içinde bulunduğumuz çağın başlangıcı uzay ça­lışmalarının başladığı yıllar olan 1950’li yıllar kabul edilmektedir. 1960’lara kadar bilgi sistemlerinin görevleri oldukça basitti; işlemlerin yürütülmesi, saklama, he­saplama ve diğer elektronik veri işleme uygulamaları.

Stratejik ve Son Kullanıcı Desteği: 1980’ler-1990’lar

Seçenekler arasında yalnız ağ bilgi sistemleri, bilgi sistemleri gelişim süreci içerisinde 1990’lı ve 2000’li yıllar döneminde ortaya çıkmış gelişmelerin bir yansımasıdır.

Kağıt işinin azalması ve iş gücü tasarrufu azalan işlem maliyetlerinin nedenlerinden biridir.

Soruda yanıtı istenen yaklaşıma göre işletmedeki sistemler sürekli olarak birbirleriyle etkileşim içindedir. Dolayısıyla işletme faaliyetlerine ilişkin veriler sisteme yalnızca 1 defa girilmekte, o veriyi kullanacak olan sistem ortak veri tabanından veriyi çekmektedir. Böylelikle her bir sistem bir diğerinin faaliyeti hakkında da bilgi sahibi olmaktadır. Dolayısıyla bütünleşik bilgi sistemi yaklaşımında işletme bütün olarak bir sistem kabul edilmektedir. Örneğin, satış görevlisi, siparişini aldığı malın stokta olup olmadığını kolaylıkla öğrenebilecek­tir. Bu şekilde bir yapılanma işletmenin etkinliğini ve performansını artıracaktır.

Soruda verilen “İşletme içinde mevcut olan tüm bilgilerin (örn, finansal bilgiler, insan kaynaklarına ilişkin bilgileri, tedarik zinci­rine ilişkin bilgiler, müşterilere ilişkin bilgiler, vb..) bütünleştirilmesini sağlayan yazılımlardır” ifadesi ile Kurumsal Kaynak Planlaması Sistemleri tanımlanmaktadır.

1990’lı yıllarda ise internetin, intranetin, extranetin ve diğer küresel ağların hızlı gelişimi işletme içi sistemlerle işletme dışı sistemlerin bütünleşmesini gündeme getirdi. Tedarik Zinciri Yönetimi ve Müşteri İlişkileri Yönetimi kavramları bu bütünleşmelerin bir ürünü olarak ortaya çıktı.

C2C – Tüketiciler Arası (Consumer to Consumer) Ticaret, ifadesi tüketiciler arası veya tüketiciden tüketiciye olarak adlandırabileceğimiz e-ticaret türünü ifade etmektedir.

C2C (Consumer-to-Consumer) olarak adlandırılan e-ticaretin bu türü tüketicilerin diğer tüketicilerle yaptığı ticareti ifade etmektedir. Örneğin gittigidiyor.com, ebay.com gibi siteler e-ticaretin bu türüne örnek olarak gösterilebilir.

Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler işletmelerin işletmecilik anlayışını da değiştirmiştir. Zaman ve mekândan bağımsız olarak işletme faaliyetlerinin yürütülebilmesi ve yönetilmesine imkân sağlamıştır. Bu nedenle diğer seçeneklerde verilenler ancak yan sebepler olabilir.

Kurumsal kaynak planlaması (KKP) sistemleri, işletme içinde mevcut olan tüm bilgilerin (örn, finansal bilgiler, insan kaynaklarına ilişkin bilgileri, tedarik zincirine ilişkin bilgiler, müşterilere ilişkin bilgiler, vb..) bütünleştirilmesini sağlayan yazılımlardır. Bu tanımda bütünleşme olarak ele alınan konu işletmenin departmanlarının bütünleşmesinden çok iş süreçlerindeki bilgi akışının bütünleşmesidir. Amaç iş süreçlerindeki bilgi akışını bütünleştirmek olduğunda KKP uygulamalarının farklı sektörlerde faaliyet gösteren işletmelerin farklı ihtiyaçlarına uygun olarak özelleştirilebilien niteliğe sahip olması gerekmektedir.

İşletmelerin gerek tedarikçileri gerekse de kurumsal müşte­rileriyle yaptığı e-ticareti ifade eden e-ticaret türü, B2B – İşletmeler Arası (Business to Business) Ticaret’tir.

Alıcı sipariş emrini verdikten sonra EVD iletisi satıcıya ulaşır.

Daha İyi Müşteri Hizmetleri EVD kullanımının endirekt faydalarından biridir.

Elektronik veri değişimi sisteminde daha iyi müşteri hizmetleri nedenlerinden biri azalan gecikmelerdir.

Süreçlerin ve bilgi değişiminin hızlanması elektronik veri değişimi sisteminde artan nakit akışı nedenlerinden biridir.

Tüketim bilgi sistemi bütünleşik bilgi sisteminin altyapısını oluşturan ortak veri tabanı temelinde yer almaz.

Yeni pazarlara ulaşma kolaylığı elektronik veri değişimi sisteminde rekabet gücündeki artış nedenlerinden biridir.