aofsorular.com
KOİ401U

Ekosistem

3. Ünite 101 Soru
S

Ekosistem nedir?

Belirli bir alanda yaşayan canlıların birbirleri ve bu canlıların cansız çevreleri ile sürekli ve karşılıklı ilişkilerinden meydana gelen ekolojik sistemlere ekosistem adı verilmektedir.

S

Ekosistemin öğeleri nelerdir?

Bir ekosistem üreticiler (ototroflar), tüketiciler (heterotroflar), ayrıştırıcılar (bakteri ve mantar gibi mikroorganizmalar) ve abiyotik (cansız) çevre olmak üzere dört temel öğeden meydana gelmektedir.

S

Ekosistem yaklaşımının temel amacı nedir?

Ekosistem yaklaşımının temel amacı, organizma veya canlı topluluklarını ya da bunların ilişkilerini incelemenin yanı sıra ekosistem alanlarının işlevleri ile ilgilenmektir.

S

Madde nedir?

Boşlukta yer kaplayan ve kütlesi olan katı, sıvı veya gaz halindeki her şeye madde denir.

S

Maddenin ortak ve ayırt edici özellikleri nelerdir?

Maddelerin kütle ve hacim gibi ortak özelliklerinin yanında, özkütle, erime, donma, kaynama ve yoğunlaşma gibi ayırt edici özellikleri bulunmaktadır.

S

Element nedir?

Element, maddenin tek cins atomdan meydana gelmiş halidir.

S

Elementler başlıca kaç ana grupta toplanmaktadırlar?

Elementler başlıca dört ana grupta toplanmaktadır. Bunlar

  1. Biyojenik elementler
  2. Oligoelementler
  3. Yapay elementler
  4. Yaşam için önemi olmayan elementler'dir.
S

Biyojenik elementlerler nelerdir?

Oksijen (O), karbon (C), hidrojen (H), azot (N), fosfor (P) ve kükürt (S) gibi canlıların hücre yapımında kullanılarak yapı taşlarını oluşturan ve organizmanın yaşamsal aktivitelerini devam ettirmesi için mutlak gerekli olan element grubudur.

S

Oligoelementler nelerdir ve görevleri nedir?

Canlıların yaşamı için gerekli iz (eser) halde bulunan demir, bakır, çinko ve mangan gibi elementlerdir. Oligoelementlere eser miktarda gereken maddeler adı da verilmektedir. Enzim, hormon ve vitaminlerin yapısında bulunur ve organizmada pek çok metabolik faaliyetlerde katalizör görevi yapmaktadırlar.

S

Yapay elementler nelerdir?

Sentetik olarak insanlar tarafından üretilmiş stronsiyum, uranyum, plütonyum gibi elementlerdir.

S

Yaşam için önemi olmayan elementler hangileridir?

Canlıların yaşamını devam ettirmek için gerekli olmayan hatta çoğu zaman toksik etkisi ile olumsuz etkiler gösteren cıva (Hg) ve kurşun (Pb) gibi elementlerin bulunduğu gruptur.

S

Biyojeokimyasal döngü nedir?

Maddelerin, canlı ve cansızlar arasındaki dolaşımında biyolojik, kimyasal ve jeolojik faktörlerin etkili olması nedeni ile doğadaki
madde döngülerine biyojeokimyasal döngüler adı verilmektedir.

S

Döngüler neden önemlidir ve güneşin buna etkisi nedir?

Canlıların yaşamsal aktiviteleri için gerekli olan su, oksijen, karbon, azot, kükürt ve fosfor gibi maddelerin döngüleri yeryüzündeki doğal kaynakların yenilenmesini ve ekosistemlerin devam etmesini sağlamaktadır. Döngülerin  devam etmesi için gerekli olan enerji ise güneşten alınmaktadır.

S

Su döngüsü neye denir?

Yeryüzünü kaplayan su tabakasının sıcaklık faktörü ile buharlaşması ve atmosfer nemini oluşturmasıyla başlayan ve yağışlarla suyun tekrar yeryüzüne dönmesi ile oluşan döngüye su döngüsü veya hidrolojik döngü adı verilmektedir.

S

Su döngüsünün en önemli evreleri nelerdir?

Su döngüsünün en önemli evreleri buharlaşma, yoğunlaşma ve yağışlardır. Buharlaşma, güneşten gelen sıcaklık etkisi ile yeryüzünde farklı ortamlarda bulunan suyun atmosfere verilmesi olayıdır. Bu suyun kaynağı deniz, okyanus, akarsu, toprak  yüzeyi gibi alanlar veya bitkilerin terlemesi gibi olaylardır. Havadaki su buharının soğuyarak doygun hale gelmesi ile bulutların oluşması olayına yoğunlaşma adı verilmektedir. Yoğunlaşan su zerreciklerinin daha da soğuyarak su damlaları şeklinde yeryüzüne dönmesine yağış denir.

S

Evapotranspirasyon neye denir?

Suyun toprak yüzeyinden ve yüzey sularından buharlaşması (evaporasyon) olayı ile canlıların, özellikle bitkilerin terleme veya solunumları (transpirasyon) sonucu atılan suyun toplamını ifade etmek için kullanılan kavrama evapotranspirasyon adı verilmektedir.

S

Su döngüsünün canlılar üzerinde, canlı ve insanların su döngüsü üzerinde ne tür etkileri bulunmaktadır?

Yağış şeklinde yeryüzüne gelen suyun tipi, miktarı, içerdiği organik ve inorganik maddeler ve bu suların yeryüzünde kalma süreleri canlılar üzerinde etkili olduğu gibi canlıların da su döngüsü üzerinde etkileri bulunmaktadır. Yeryüzünü kaplayan doğal bitki örtüsünün azalması yağışları azaltacağından su döngüsünde bozulmalar görülmektedir. İnsan aktiviteleri sonucu kirletilen atık sular, yer altı ve yüzeysel suların kalitesini azalttığından suyun sınırlı kullanılmasına ve tüm canlılar için risk oluşturmasına neden olmaktadır.

S

Karbon döngüsü nedir?

Karbon atomlarının farklı formlarda atmosfer, hidrosfer, litosfer ve biyosfer arasındaki dolaşımına karbon döngüsü adı verilmektedir.

S

Karbon atmosfer, hidrosfer, litosfer ve biyosfer'de ne şekilde bulunmaktadır?

Karbon atmosferde karbon dioksit, hidrosferde karbonik asit, karbonat ve bikarbonat, litosferde kömür, linyit, petrol, doğalgaz ve kireç taşı, biyosferde organik madde şeklinde bulunmaktadır.

S

Solunum olayı nasıl gerçekleşmektedir?

Biyosferde fotosentez olayının tersi olan işleme solunum denir. Yani oksijen varlığında organik maddenin parçalanması sonucu
karbondioksit ve su açığa çıkmaktadır. Solunum olayı, insan, hayvan, pek çok mikroorganizma türleri, bitkilerin fotosentez yapmayan organları tarafından sürekli,fotosentez yapan bitki organları tarafından ise karanlık ortamlarda yani gece boyunca gerçekleştirilir. Bu esnada canlılar sürekli olarak ortama karbondioksit verirler. Ayrıca, oksijensiz solunum yapan anaerobik canlılar da organik maddeyi parçalayarak karbondioksit açığa çıkarırlar. Bu yollarla açığa çıkan karbondioksit atmosfere verilir ve tekrar döngüye girer.

S

Turbalık neye denir?

Göl ve bataklıklardaki bitki türlerinin zamanla çürümesi ve kalorisi düşük kömür haline gelmesi ile oluşan yerlere denir.

S

Karbon çevriminin durmasına neler neden olmaktadır?

Hidrosfer ve atmosfer arasındaki karbon dioksit alış verişi su kürenin yüzeye yakın kısımlarında oldukça yavaş bir şekilde gerçekleşmektedir. Canlılar ve organik maddeler aracılığı ile sulara gelen karbon, deniz ve okyanus diplerinde birikmektedir. Sucul ortamlarda kireç, tebeşir ve koral şeklinde karbon birikimi, karasal ortamlarda ölü artıkların tam parçalanmaması ile turbalık (turbiyer) oluşması karbon çevriminin durmasına neden olmaktadır.

S

Karbondioksit üretimi ve tüketimi hangi olaylar sonucunda oluşur?

Karbondioksit üretimi yapan olayları; canlıların solunumları, karbonatlı kayaçların ayrışmaları, yanardağ faaliyetleri, ölen canlıların çürümeleri, fosil yakıtların yanması ve orman yangınları şeklinde özetleyebiliriz. Karbondioksit tüketimi ile ilgili olaylar ise şu şekildedir: karasal ve sucul ortamlarda yaşayan bitkilerin fotosentez aktiviteleri, deniz canlılarının ölmesi ve dibe çökerek kayaçları oluşturmaları, ölen canlılar içerisindeki mevcut karbonun uzun zaman dilimlerinde petrol ve kömür oluşturması.

S

Karbondioksit üretimi neden artmıştır ve bunun sonucunda ne oluşmaktadır?

Doğal koşullarda karbon, tüm ekosistem içerisinde denge halindedir. Ancak, insanların çeşitli faaliyetleri sonucu, örneğin kömür ve petrol gibi fosil yakıtların yoğun bir şekilde kullanılması ile açığa çıkan karbondioksit atmosferin doğal yapısını bozmaktadır. Böylece, atmosferde artan karbondioksit sera etkisi ile küresel ısınmaya neden olmaktadır.

S

Oksijen döngüsü nasıl oluşmaktadır?

Karbon döngüsü ile yakın ilişkisi olan oksijen döngüsü fotosentezin ters reaksiyonu şeklinde gerçekleşmektedir. Atmosferdeki oksijenin en büyük kaynağı yeşil bitkiler ve alglerdir. Fotosentez için gerekli olan karbondioksit, fotosentez süreçlerini  tamamladıktan sonra oksijen olarak atmosfere geri verilmektedir. Havadaki oksijen ise solunum yapan canlılar tarafından alınarak organik maddelerin parçalanması ve bu yolla enerji eldesi için kullanılmakta ve solunum süreci sonunda karbondioksit olarak atmosfere geri verilmektedir. Bu olay deniz, okyanus ve diğer sucul ortamlarda en fazla algler tarafından gerçekleştirilmektedir.

S

Fotoliz nedir?

Atmosferdeki bir diğer oksijen kaynağı ise sudur. Havada bulunan suyun güneş ışığı aracılığıyla oksijen ve hidrojene ayrışması ile oluşmakta ve bu olaya fotoliz adı verilmektedir.

S

Fotosentez veya fotoliz olayı ile üretilen oksijen nasıl kullanılmaktadır?

Fotosentez veya fotoliz olayı ile üretilen oksijen, canlıların solunumu, yanma olayları (orman yangını, fosil yakıtları yanması), organik maddelerin oksidasyonu (enerji elde etmek için organik maddelerin yakılması) ve volkanik faaliyetler gibi olaylarda  tüketilmektedir. Böylece, oksijen döngüsü sürekli olarak devam etmektedir.

S

Azot döngüsü nasıl oluşmaktadır?

Fırtınalar, yıldırımlar ve yanardağ patlamaları sırasında meydana gelen elektrikyükleri atmosferdeki azotun oksijenle birleşerek nitrit ve nitrat gibi azotlu bileşiklerin oluşmasına neden olmaktadır. Havadaki azotlu bileşikler ise yağışla birlikte toprağa ulaşmakta ve bitkiler tarafından kullanılmaktadır. Bitkiler tarafından alınan nitrat tuzları bitki bünyesinde gerekli metabolik işlevlerde kullanılmakta, besin zinciri yoluyla önce otçul canlılara daha sonra bunları tüketen etçil canlılara ulaşmaktadır. Canlılarda en fazla proteinler halinde bulunan azot bileşikleri, bitki ve hayvan artıkları veya ölülerinin ayrıştırıcılar tarafından yavaş yavaş parçalanması ile mineral hale getirilmektedir Toprağa gelen organik artıklar saprofit bakteri ve mantarlar tarafından amonyağa dönüştürülür ve bu olaya amonifikasyon denir. Amonyağın nitrite ve nitritlerin de nitratlara çevrilme işlemine nitrifikasyon adı verilmektedir. Ancak, azot döngüsünün tamamlanabilmesi için nitratların nitrite, nitritlerin de moleküler azota çevrilmesi gerekir. Yine mikroorganizmalar aracılığıyla gerçekleşen bu işleme ise denitrifikasyon adı verilmektedir. Bu şekilde atmosferden alınan azot tekrar geriye atmosfere verilmiş olur ve döngü devam eder.

S

İnsanların azot döngüsüne müdahaleleri nasıl olmaktadır?

İnsanlar tarafından azot döngüsüne müdahale, toprakların azotlu gübrelerle aşırı oranlarda gübrelenmesi ve böylece toprakların doğal yapısını kaybetmesi, verimlerinin düşmesi ve sonuçta açlık sorununun ortaya çıkması şeklindedir. Ayrıca, azotlu atıkların yüzeysel sulara atılması ile ötrofikasyon olayının hızlanması ve sonuçta sucul ortamların bataklaşması veya kuruması şeklinde su kaynaklarının tüketilmesi de insan kaynaklı olumsuz etkilerdir.

S

Fosforun doğadaki temel kaynakları nelerdir?

Fosforun doğadaki temel kaynakları fosfatlı kayaçlar ve denizlerdir.

S

Fosfor canlılarda hangi yapılarda bulunmaktadır?

Yaşam için mutlak gerekli olan fosfor canlılarda DNA, RNA, ATP, hücre zarı, diş ve kemik yapılarında bulunmaktadır.

S

Fosfor döngüsü nasıl oluşmaktadır?

Yağmur ve rüzgârın etkisi ile fosfatlı kayaçlarda aşınan inorganik fosfat yavaş yavaş suya ve toprağa karışmaktadır. İnorganik formdaki fosfat bitkiler tarafından alınır ve organik hale çevrilir. Böylece, insanların ve hayvanların kullanabileceği şekle çevriliş olur. Organik formdaki fosfatlar ise mikroorganizmalar aracılığıyla tekrar bitkilerin kullanabileceği inorganik hale getirilmektedir. Akarsular aracılığı ile kayaçlardan aşınan fosfat denizlere kadar taşınmakta ve dibe çökerek sedimanlar oluşturmaktadır. Deniz diplerindeki fosfat ya jeolojik hareketlerle milyonlarca yıl sonunda ya da balık ve balık tüketen deniz kuşlarının dışkıları (guano) ile tekrar karalara dönmektedir.

S

Fosfat döngüsü bozan etkenler nelerdir?

Antropojenik faaliyetlerle fosfor döngüsüne müdahale fosfatlı kayaların işlenmesi ile elde edilen fosfatlı gübrelerin kullanılması, fosfatlı deterjan üretimi ve tüketimi, evsel ve endüstriyel fosfat içerikli sıvı ve katı atıkların doğaya atılması şeklinde olmaktadır. Göllerde ve denizlerde fosforlu bileşiklerin özellikle sucul bitkiler üzerinde gübre etkisi yaparak aşırı bitki üretimine neden olması sonucu döngünün bozulduğu görülmektedir.

S

Kükürt elementinin temel kaynakları nelerdir?

Toprak içerisinde bulunan kükürt elementinin temel kaynakları pirit ve kalkopirit kayaçlar ve ayrışmış bitkisel maddelerdir.

S

Canlılar kükürdü nasıl kullanırlar?

Canlılar kükürdü su içerisinde çözünen sülfatlar halinde kullanabilmektedir.

S

Kükürt döngüsü nasıl oluşmaktadır?

Yeryüzünde karasal ve sucul ortamlardaki yanardağ ve batalıklardan açığa çıkan hidrojen sülfür gazı da kükürt döngüsüne giren önemli kaynaklardan birisidir. Farklı kaynaklardan açığa çıkan kükürt havadaki oksijenle birleşerek kükürt dioksit (SO2) ya da kükürt trioksit (SO3) şeklinde farklı kükürt oksitleri oluşturmaktadır. Oluşan bu kükürtlü bileşikler ise havadaki nem ile birleşerek sülfürik asitleri (H2SO4) meydana getirmektedir. Bu asidik yapıdaki kükürtlü bileşikler ise yağışlarla birlikte tekrar toprağa dönmektedir (asit yağmurları).

S

Karadeniz neden dünyanın en büyük hidrojen sülfür rezervine sahiptir?

Karadeniz’de akarsularla sürekli taşınan organik maddelerin artışı ve kapalı bir deniz olması nedeni ile oksijen miktarının gittikçe azalması sonucu 150-200 m’den daha derin bölgelerde oksijenli solunum yapan canlılara rastlanılmamaktadır. Bu derinlikten sonra sadece oksijensiz solunum yapan mikroorganizmalar gözlenmektedir. Bu özelliği ile Karadeniz, dünyanın en büyük hidrojen sülfür rezervidir. Bu tip sistemlerde kükürt iki tip organizma türleri arasında farklı kimyasal formlarda sürekli alınıp verilmektedir. Bunlardan birinci grup sülfür bakterileridir ve denizlere gelen organik atıklar içerisindeki sülfatlı bileşikleri hidrojen sülfüre dönüştürürken, ikinci grup kemosentetik bakterilerdir ve oluşan bu hidrojen sülfürü kemosentez aracılığı ile enerji elde etmek için besin olarak kullanmaktadır.

S

İnsanlar kükürt döngüsünü nasıl etkilemektedirler?

Son yıllarda aşırı nüfus artışı, kentleşme ve sanayileşme ile insanoğlunun kükürt döngüsü üzerindeki etkisi gittikçe artmaktadır. Yüksek oranda kükürt içeren fosil yakıtların yakılması, endüstriyel ve madencilik faaliyetlerinin artması atmosferdeki kükürt dioksit ve asit miktarını arttırmaktadır.

S

Dünyanın en büyük ekosistemleri hangileridir?

Yapısal oluşumları, genel özellikleri ve canlı türleri açısından bakıldığında dünyanın büyük ekosistemleri karasal ekosistemler ve sucul ekosistemler olarak iki büyük grupta toplanabilir. Bu gruplar da kendi aralarında dış görünümleri, ekosistem içerisindeki besin ve enerji akışı göz önüne alınarak alt gruplara ayrılmaktadır.

S

Karasal ekosistemler dünya üzerinde nasıl karakterize olmaktadırlar?

Karasal ekosistemler dünya üzerinde bulunduğu yer dikkate alınmadan iklim, edafik faktörler ve yaşayan canlıları ile karakterize olurlar.

S

Karasal ekosistemler havaya ve sucul ortama göre neden daha değişken yapıdadır?

Karasal ekolojik faktörlerin karmaşık özellikleri ve ilişkileri olduğundan, karasal ekosistemler havaya ve sucul ortama göre daha değişken yapıdadır. Büyük iklimlere bağlı olarak oluşan farklı vejetasyon tipleri de karasal ekosistemlerin adlandırılmasında
oldukça önemlidir.

S

Tundra nedir?

Kutuplara yakın kuşaklarda, sürekli buz tabakası ve tayga adı verilen orman sınırının arasında görülen ve sert bir iklimin hakim olduğu ekosistemlerdir. Yıllık yağışın çok az olduğu tundralarda kış aylarında sürekli toprak buzla kaplıdır. Yaz aylarında ise donmuş olan suyun toprak yüzeyinde erimesi ile bataklıklar oluşmaktadır.

S

Tundradaki bitki ve hayvan çeşitliliği nasıldır?

Ağaç türlerinin bulunmadığı tundralarda zor koşullara uyum sağlayan bitki türleri görülmektedir. Tundralarda otsu bitkiler, likenler
ve yosunlar baskın hale gelmiş bitkiler olup, tundraların güney sınırlarına yakın alanlarda boyları 1m’yi geçmeyen çalılıklara benzeyen ağaç türleri yer almaktadır. Çim, kızılcık, ayıüzümü, söğüt, kızılağaç, huş ağacı ve kavak türleri tundraların bitki örtüsüne örnek olarak verilebilir. Hayvan türleri olarak ren geyiği, kutup ayısı, kutup tilkisi, misk sığırı, kar tavuğu, kar tavşanı, kuş ve böcekler sayılabilir.

S

Orman ekosistemi nedir?

Belirli büyüklük ve yükseklikteki ağaç türleri, çalımsı ve otsu bitkiler, çeşitli hayvan türleri, mikroorganizmalar gibi çok zengin flora ve faunası olan ve cansız öğeleri (toprak, hava, su, ışık, sıcaklık, vb.) ile birlikte bir bütün oluşturan ekosistemlerdir. Orman ekosistemleri denildiğinde ilk akla gelen ağaç türlerinin baskın olduğu yaşam birlikleridir. Bu tip ekosistemlerde türler arasında uzun yıllar boyunca karşılıklı etkileşimlerle oluşmuş ekolojik bir denge ve tabakalaşma vardır. Yeryüzündeki mevcut ormanlar genel özellikleri bakımından birbirinden farklılıklar göstermektedir.

S

Tropikal yağmur ormanlarının özellikleri nelerdir?

Yıllık yağış miktarının yaklaşık 2000 mm’den az olmadığı ve sürekli sıcak iklim kuşağında yer alan tropikal yağmur ormanları geniş yapraklı ağaç türleri ile karakterize olmuştur. Bu ormanlarda, ağaçların yaprakları bir taraftan dökülürken diğer  taraftan yeni yapraklar çıktığından sürekli yeşil ormanlar ya da her dem yeşil ormanlar da denilmektedir. İçerisinde barındırdığı canlı türleri ve biyomas miktarı açısından dünyanın en zengin karasal ekosistemleridir

S

Biyomas nedir?

Belirli bir alanda bulunan canlıların toplam ağırlığına biyomas denir.

S

Tropikal yağmur ormanları dünyanın hangi bölgelerinde görülmektedir?

Güney Amerika’da Amazon havzası, Afrika’da Kongo havzası ve Güneydoğu Asya adalarında özellikle de Endonezya civarında yaygındır.

S

Tropikal yağmur ormanlarının alt ekosistemleri nelerdir?

Tropikal yağmur ormanları mangrov ormanları, muson ormanları ve tropik iğne yapraklı ormanlar olmak üzere alt ekosistemlere ayrılmaktadır.

S

Akdeniz ormanları neye denir?

Akdeniz ikliminin hakim olduğu ve genellikle Akdeniz kıyılarında görülen sert yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlara Akdeniz ormanları adı verilmektedir.

S

Maki nedir ve hangi tür ağaçlar bulunmaktadır?

Sürekli yeşil çalı formasyonunda ve sert yapraklı bu ormanlara maki denir. Sıklıkla görülen bazı ağaç ve çalı türleri; zeytin, meşe, servi, kızılçam, fıstık çamı, ardıç, defne, mersin, zakkum, funda, keçiboynuzu, sakız ağacı, sandal ağacı, ılgın ve koca yemiştir.

S

Ilıman yaprak döken ormanlar nedir ve hangi tür ağaçlar bulunur?

Kuzey yarı kürede sıcak ve yağışlı yaz mevsimi ve kışların çok soğuk olmadığı ılıman bölgelerde görülen ormanlara ılıman yaprak döken ormanlar adı verilmektedir. Bu ormanlar iğne yapraklı ormanların güneyinde kışın yapraklarını döken karışık ormanlar şeklinde yayılış göstermektedir. Meşe, kayın, karaağaç, dişbudak, ıhlamur, huş, gürgen, akçaağaç, kestane ve ceviz türleri bu ormanları oluşturan ağaçlara örnek olarak verilebilir. Kuzey Amerika ve Orta Avrupa’da görülen bu ormanlar flora ve fauna bakımından oldukça zengindir.

S

Tayga nedir ve ne tür ağaçlar bulunur?

Sert karasal iklimin yaşandığı kuzey enlemlerde görülen iğne yapraklı ormanlara tayga denir. Tayga ormanlarında çam, ladin ve köknar gibi düşük sıcaklıklara adapte olmuş iğne yapraklı ve kozalaklı ağaç türleri yaygındır.

S

Ekvatoral iklimin görüldüğü alanlar ile çöllerin arasında bulunan geçiş bölgesindeki seyrek çalımsı bitkiler ve çayırlardan meydana gelen ekosistemlere ne ad verilir?

Ekvatoral iklimin görüldüğü alanlar ile çöllerin arasında bulunan geçiş bölgesindeki seyrek çalımsı bitkiler ve çayırlardan meydana gelen ekosistemlere savan denir.

S

Savanlarda bulunan bitki ve havyan çeşitleri nelerdir?

Güney ve Doğu Afrika, Kuzey Amerika, Güney Asya ve Avustralya’da yayılış gösteren savanlarda kış kuraklığına dayanıklı kaktüs ve palmiye türlerine rastlanmaktadır. Pek çok memeli ve bunları avlayan hayvan türlerine sahiptir. Geyik, antilop,ceylan, gergedan, fil, aslan, kaplan, sırtlan, çita, leopar, zebra, yaban öküzleri savanlarda yaşayan hayvan türlerine örnek olarak verilebilir.

S

Step nedir, nerelerde görülür?

Tropikal iklim dışındaki kurak alanlara dayanıklı bitki türlerinden oluşmuş ağaçsız ekosistemlerdir. Tek yıllık ve çok yıllık otsu formlardan oluşur ve en yaygın türler buğdaygiller familyasına aittir. Orta Asya ve Kuzey Amerika’nın iç kısımlarında ve Türkiye’de İç Anadolu’da görülen steplere bozkır adı da verilmektedir.

S

Step ve bozkırlarda ne tür bitkiler olmakta ve faunası nelerden oluşmaktadır?

Deve dikeni, gelincik, geven, dağ lalesi ve süsen gibi bitki türlerine rastlanmakta ve uygun bozkır alanlarda buğday tarımı yapılmaktadır. Fauna olarak tavşan, fare, bizon, antilop, kuşlar, küçük memeliler ve böcek türleri görülmektedir.

S

Dağ ekosistemlerinde ne tür bitkiler ve hayvanlar görülmektedir?

Dağ ekosistemlerinde yükseklik, sıcaklık, toprağın yapısı, suyun varlığı ve eğime bağlı olarak farklı türde canlılar yayılış göstermektedir. Dağlarda rakıma bağlı olarak değişiklik gösteren bitki zonları ve bu bölgelere uyum sağlamış hayvan türleri bulunmaktadır. Yükseklere doğru çıkıldıkça ekvatordan kutuplara doğru olan sıcaklık değişimine benzer şekilde sıcaklık düşer ve farklı canlı türlerinin yaşamasına olanak verir. Çok yüksek alanlarda ise canlı türlerinde azalma görülmektedir. Dağların alçak kısımlarında geniş yapraklı ağaç türleri yükseklerde ise iğne yapraklılar yayılış gösterir. Yırtıcı kuşlar, dağ keçisi, dağ sıçanı, yılan, kurt,yaban domuzu, böcek türleri hayvan türlerine örnek verilebilir. Himalayalar, And Dağları ve Alp Dağları yeryüzünün önemli dağ ekosistemleridir.

S

Çöl ekosistemlerinin özelliği nedir, hangi tür bitkiler ve hayvanlar bulunmaktadır?

Gece ve gündüz sıcaklık farkının fazla olduğu, aşırı kurak, bitki örtüsü ve hayvan türleri bakımından oldukça fakir ekosistemlerdir. Çöllerde yaşayan canlılar çok az su kullanmak ve çöl ortamında yaşayabilmek için bazı fizyolojik ve davranış uyumları kazanmışlardır. Bitkiler kalın gövde yapısı ve dikenli yaprakları ile su tutma kapasitelerini artırarak uzun süre kuraklığa dayanırlar. Benzer şekilde hayvan türleri de su ve besin gereksinimlerini karşılamak üzere vücutlarında yağ depolama şeklinde uyum sağlarlar. Ayrıca, toprak altında yaşamak üzere bazı özellikler kazanmışlardır. Çöl bitkilerine en güzel örnek kaktüs türleri olup, çöl hayvanlarına deve, çöl kekliği, deve kuşu, antilop, köstebek ve böcek türleri örnek olarak verilebilir.

S

Dünyanın en büyük sıcak ve en soğuk çölleri hangileridir?

Dünyanın en büyük sıcak çölü Afrika’daki Sahra Çölü, en soğuk çölü ise Antarktika kıtasıdır.

S

Sucul ekosistemler hangi yapılardan meydana gelmektedir ve kaça ayrılmaktadır?

Denizler ve okyanuslar gibi tuzlu sulu ve karalar içerisinde yer alan tatlı sulu iç sular yeryüzündeki sucul (aquatik) ekosistemleri meydana getirmektedir.Denizler ve okyanuslar yeryüzününyaklaşık 3/4’ünü kaplarken, tatlı sular yaklaşık % 1’ini kaplar. Özellikleri bakımından çok çeşitli olan su kütleleri tatlı su ekosistemleri ve denizsel ekosistemlerolarak iki büyük grupta toplanmakta, bu ekosistemler de kendi içerisinde alt gruplara ayrılmaktadır.

S

Tatlı su ekosistemleri kaça ayrılır?

Karaların iç kısımlarında denizlere bağlantılı olan veya olmayan iç sulardır. Tatlı su ekosistemleri akarsular (lotik sular) veya durgun sular (lentik sular) olarak ikiye ayrılmaktadır.

S

Lotik su nedir?

Nehir, ırmak, çay, dere veya yeraltı suyu gibi yükseklik farkından dolayı, belirli bir yatak içerisinde eğime bağlı olarak devamlı ya da zamanla akan sular lotik sular adını almaktadır. Kaynak (memba) denilen belirli bir noktadan çıkan bu sular deniz, okyanus veya göl sistemlerine nehir ağzı (mansap) denilen kısımdan karışarak sonlanır. Memba ve mansap arasında suyun  akış hızına, suyun özelliklerine ve farklı ekolojik faktörlerin etkisine göre içerisinde yaşayan canlı türleri de farklılıklar göstermektedir.

S

Akarsu ekosistemi nedir, neden her zaman aynı yapıya sahip değildir?

Kaynağından çıktıktan sonra göl ve denize kadar belli bir yönde hareket eden su kütleleridir. Akarsuların derinliği, genişliği ve debisi zaman zaman değişiklik göstermektedir. Suyun fiziksel ve kimyasal yapısının çevresel faktörlerden etkilenmesi akarsu boyunca aynı koşulların sürekliliğine engel teşkil etmektedir. Böylece, akarsular içerisinde yaşayan canlı türleri de bu  değişikliklere uyum sağlayarak farklılık göstermektedir.

S

Akarsular büyüklüklerine göre hangi isimler almaktadırlar?

Göl ve deniz sistemlerine dökülen büyük akarsulara nehir veya ırmak adı verilmektedir. Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu sistemlerine dere denir. Çay ise dereden büyük nehirden küçük olan sistemledir.

S

Dünyanın ve Türkiye'nin en büyük nehirleri hangileridir?

Yeryüzündeki Nil Nehri (Afrika), Amazon Nehri (Güney Amerika), Mississippi Nehri (Kuzey Amerika), Yangtze Nehri (Asya) dünyanın en büyük dört nehridir. Türkiye topraklarından doğup yine Türkiye’de denize dökülen en büyük nehir Kızılırmak’tır. Fırat ve Dicle Nehir’leri Kızılırmak’tan uzun olan ancak, suları Türkiye sınırları dışında Basra Körfezi’nden denize dökülen nehirlerdir.

S

Göl ekosistemlerini oluşturan yapılar nelerdir?

Karalar içerisinde yer alan göl, gölet ve baraj gibi durgun suların oluşturduğu sucul ekosistemlerdir. Karasal ortamlarda çeşitli yollarla açılan büyük çukurların ya da yapay olarak farklı amaçlar için yapılan alanlara suların dolması ile oluşurlar.

S

Göl ekosistemleri kaç kısımdan oluşur?

Göl ekosistemleri; göl içerisini dolduran su kütlesi (pelajik bölge) ve kıyıdan başlayarak gölün en derin bölgesine kadar uzanan göl tabanı (bentik bölge) olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır.

S

Göller nasıl sınıflandırılmaktadır?

Göller; oluşumlarına, sularının fiziksel, kimyasal ve ekolojik özelliklerine, bulundukları enlem ve sıcaklıklara göre sınıflandırılmaktadır.

S

Dünyanın ve Türkiye'nin en büyük ve en derin gölleri hangileridir?

Yeryüzündeki göllerin bulundukları çukurlara bağlı olarak büyüklükleri birbirinden farklıdır. Hazar Gölü (Denizi) dünyanın, Van Gölü ise Türkiye’nin en büyük gölleridir. Derinlik açısından bakıldığında Sibirya’nın güneyindeki Baykal Gölü dünyanın, Burdur ili
sınırları içerisindeki Salda Gölü ise Türkiye’nin en derin göllerinden biridir.

S

Oluşumuna göre göller kaça ayrılmaktadır?

Oluşumuna göre göller 6 ayrılmaktadır. Bunlar:

  1. Tektonik Göller
  2. Karstik Göller
  3. Buzul Gölleri
  4. Krater Gölleri
  5. Set Gölleri
  6. Yapay Göller
S

Tektonik göller nasıl oluşurlar ve dünyadaki örnekleri nelerdir?

Yerkabuğunda meydana gelen kıvrılma kırılma ve çökme şeklindeki olaylar sonucu meydana gelen çukurların suyla dolması ile oluşurlar. Aral (Asya), Tanganika (Afrika), Baykal (Asya) ve Lut (Asya) gölleri ile Türkiye’dekiSapanca, Uluabat, Manyas, Akşehir, Beyşehir, Seyfe, İznik ve Tuz Gölü örnek verilebilir.

S

Karstik göller nasıl oluşur ve örnekleri nelerdir?

Yeryüzündeki kalkerli alanlardaki kireç taşlarının erimesi ya da yeraltındaki mağara tavanlarının çökmesi ile oluşan boşluklara suların birikmesi ile oluşmaktadır. Kestel, Salda, Avlan, Suğla ve Obruk gölleri örnek verilebilir.

S

Buzul gölleri  nasıl oluşur örnekleri nelerdir?

Dağların yamaçlarında buzul aşındırması ile oluşan çanaklara (sirk) buzulların erimesi ile oluşan suların dolması sonucu oluşan göllerdir. Bu göllere en çok Kuzeybatı Avrupa’da İskandinav ülkelerinde, Kanada ve Kuzey Amerika’da rastlanmaktadır. Daha alçak enlemlerde ise yüksek dağların üst kısımlarında bulunmaktadır. Türkiye’de Ağrı Dağı, Toroslar, Uludağ,  Kaçkar, Bolkar, Aladağlar ve Erciyes üzerinde görülen göller örnek olarak verilebilir.

S

Krater gölleri nasıl oluşur ve örnekleri nelerdir?

Volkanik patlamalar sonucu yanardağlar üzerinde oluşan maar, kaldera veya krater adı verilen çukurlara biriken suların oluşturduğu göllerdir. Issık (Kırgızistan), Toba (Sumatra), Meke Tuzlası ve Acıgöl (İç Anadolu), Nemrut (Güneydoğu Anadolu) bunlara örnek olarak verilebilir.

S

Set gölleri nasıl oluşur çeşitleri ve örnekleri nelerdir?

Bu tür göller oluşumuna neden olan materyallere bağlı olarak farklı şekilde adlandırılmaktadır. Yanardağlardan çıkan lavların vadi ya da akarsu önünü kapatması ile oluşan göllere lav-set göller denir. Örnek olarak Nemrut Dağı’nın lavlarının set oluşturması ile meydana gelen Van Gölü verilebilir. Akarsu önlerinin yer kaymaları sonucu gelen toprak kütleleri ile kapanması şeklinde  oluşan set içerisinde suların toplanması heyelan-set göllerini meydana getirmektedir. Tortum (Erzurum) ve Yedigöller (Bolu) örnek verilebilir. Benzer şekilde yamaçlardan ve yan derelerden gelen alüvyonların çukur oluşturmaları sonucu oluşan göller alüvyal-set gölleri adını almaktadır. Mogan (Ankara), Eymir (Ankara) ve Köyceğiz (Muğla). Deniz dalgalarının sürüklediği materyalleri koy önlerinde biriktirmesi ile oluşan göllere kıyı-set gölleri denir. Lagün ve sahil baraj gölü olarak da bilinen bu göllere İstanbul’daki Büyükçekmece, Küçükçekmece, Terkos ile Adana’daki Akyatan Lagünü örnek olarak verilebilir.

S

Yapay göl nedir ve örnekleri nelerdir?

Sulama, taşkın önleme, içme-kullanma suyu elde etme, ulaşım veya hidroelektrik santral kurma amaçlı akarsular üzerine insanlar tarafından yapılan baraj gölleridir. Benzer şekilde yeryüzünün uygun alanlarında yapay olarak üretilen göletler de yapay göller sınıfındadır. Örnek olarak Atatürk Barajı, Keban Barajı, Sarıyar Barajı, Hirfanlı Barajı, Karakaya Barajı ve Çubuk Barajı verilebilir.

S

Göllerin kullanım amaçları nelerdir?

Göllerin kullanım amaçları şu şekilde özetlenebilir:
• Tatlı sulu göllerin içme ve kullanma suyu olarak kullanılması,
• Balık ve diğer su ürünleri gibi beslenme amaçlı yararlanılması,
• Tuzlu sulu göllerden tuz elde edilmesi,
• Tarımsal amaçlı faaliyetlerde sulama için kullanılması,
• Büyüklüğü ve derinliği uygun göllerden ulaşımda yararlanılması,
• Taşkınlardan korunmak için yararlanılması,
• Enerji elde etmek için kullanılması,
• Turizm, dinlenme ve avlanma amaçlı faydalanılması.

S

Denizler yeryüzünün ve hidrosfer tabakasının ne kadarını kapsamaktadırlar?

Yeryüzünün yaklaşık 3/4’nü kaplayan denizler, hidrosfer tabakasının ise % 99’una yakın kısmını oluşturmaktadır.

S

Denizlerin ortalama derinliği nedir?

Ortalama derinlikleri 3-4 km arasında olup en derin kısımların 11 km civarında olduğu bilinmektedir.

S

Sahillerden başlayarak en derin bölgeye kadar ışığın dağılımına bağlı olarak oluşan zonlara ne ad verilmektedir?

Sahillerden başlayarak en derin bölgeye kadar ışığın dağılımına bağlı olarak aydınlık ve karanlık zonlar oluşmaktadır. Yüzeyden 50-100 m’ye kadar olan ışıklı tabaka fotik zon, 100-200 m arasında yarı ışıklı oligofotik zon ve 200 m’den sonra karanlık tabaka afotik zon olarak adlandırılmaktadır.

S

Yeryüzündeki okyanuslar hangileridir?

Yeryüzündeki okyanuslar Atlantik (Atlas), Pasifik (Büyük), Hint, Arktik ve Güney okyanusu olmak üzere beş tanedir. Dünyanın en büyük ve en derin okyanusu Pasifik okyanusudur.

S

Okyonuslar küresel sıcaklığın ve iklim değişikliğinin etkisini nasıl azaltmaktadırlar?

Okyanuslar, ekvatora gelen enerjinin büyük bir kısmını akıntılar sayesinde kutuplara doğru taşımaktadırlar. Böylece, küresel sıcaklığın ve iklim değişikliklerinin etkilerini azaltırlar.

S

Deniz ekosisteminden hangi şekilde yararlanılmaktadır?

Kıyı, açık deniz ve kültür balıkçılığı ile kum ve petrol gibi doğal deniz kaynakları, deniz ticareti, liman işletmeleri ve tersaneler gibi ulaştırma alternatifleri ve yatçılık, dalış ve su sporları, tekne ve gemi turları gibi deniz turizmi şeklinde pek çok sektörün ve bunların alt sektörlerinin yararlandığı ekosistemlerdir. Kullanım amaçlarına bakıldığında, denizlerdeki canlılardan yararlanma, ulaşım, iletişim, askeri ve turizm olarak sıralamak mümkündür.

S

Kıta sahanlığı nedir?

Kıyı çizgisinden başlayarak deniz seviyesinin altında 200 m derinliğe kadar olan deniz diplerine kıta sahanlığı denir.

S

Haliç nedir?

Haliçler, nehir ağızlarında tatlı su ve tuzlu deniz suyunun birleştiği kıyı ekosistemleridir.

S

Haliçlerdeki su yapısı nasıldır?

Nehir ağızlarında suların yavaş yavaş karışması ile acı su oluşur ve bu sular mineral madde açısından oldukça zengindir. Bu durum suların bulanık gözükmesine neden olmakla birlikte haliçlerin üretken sucul sistemler olmasındaki temel nedendir. Haliçlerde su sürekli değişim halindedir. Gelgit olayları, akarsularla gelen organik ve inorganik madde miktarları, yağış, sıcaklık ve denizlerin dalgalarla sürüklediği materyaller nehir ağızlarındaki suyun tuz oranına etki etmektedir.

S

Haliç ekosistemindeki bitki ve canlı türleri nelerdir?

İçerisinde yaşayan bitki, hayvan ve mikroorganizma türleri tuzluluk değişimine dayanıklı türlerdir. Bu tip ekosistemlerde birincil üreticiler olarak fitoplanktonlar, algler ve bitkiler; tüketiciler olarak acı su balıkları, deniz tarakları, istiridyeler, midyeler, kabuklular, salyangozlar ve yengeç türleri sıklıkla görülmektedir.

S

Kıyı nedir ve kıyı ekosistemi içerisinde hangi alt sistemler yer alır?

Denizin etkilediği kara tarafı ile karanın etkilediği deniz tarafı arasında kalan bölge kıyı olarak tanımlanmaktadır. Kıyı ekosistemleri içerisinde deniz yönü tarafındaki kıtanın deniz suları altında kalan kısmı ile kara tarafındaki nehir ağızları (haliçler), bataklıklar, deltalar, lagünler, falezler, koylar ve körfezler gibi alt ekosistemler bulunmaktadır.

S

Enine kıyı nedir?

Dağ kütlelerinin kıyılara dik uzanması ile oluşmaktadır. Girinti ve çıkıntının fazla olduğu Ege kıyıları örnek olarak verilebilir. Bu tip kıyıların iklim, bitki örtüsü, hayvan türleri ve ekonomik faaliyetleri ülkenin iç bölgelerine kadar etkili olabilmektedir.

S

Boyuna kıyı nedir?

Dağ kütlelerinin kıyılara paralel uzanması ile oluşmaktadır. Girinti ve çıkıntıların az olduğu, dalga aşındırması ile falezlerin çok olduğu Akdeniz ve Karadeniz kıyıları örnek olarak verilebilir. Bu kıyıların etkisi iç kesimlerde oldukça azdır.

S

Dalmaçya tipi kıyı nedir?

Kıyıya paralel uzanan dağların girintili bölgelerinin deniz suları altında kalması ile oluşurlar. Adriyatik Denizi’ndeki Dalmaçya kıyıları en güzel örnekleridir.

S

Limanlı kıyılar nedir?

Yüksekliği az olan kıyılardaki geniş ve derin tabanlı vadi, koy veya körfezlerin deniz suları ile dolması sonucu oluşur. Odesa kıyıları (Ukrayna) örnek olarak verilebilir.

S

Haliç tipi kıyılar nedir?

Med-cezir olaylarının yüksek olduğu yerlerde deniz veya okyanus sularının nehir ağızlarını aşındırması ile oluşan kıyı tiplerine Kuzeybatı Avrupa’da rastlanmaktadır.

S

Fiyort tipi kıyılar nedir?

Buzulların aşındırması ile oluşan vadilerin deniz suları altında kalması ile oluşurlar. Norveç kıyıları örnek olarak verilebilir.

S

Skyer tipi kıyılar nedir?

Buzulların etkisi aşınan tepeciklerin sular altında kalması ile çok sayıda adadan oluşan kıyılardır. Örnek olarak Norveç ve Şili kıyıları verilebilir.

S

Ria tipi kıyılar nedir?

Akarsu vadilerinin deniz suları ile dolması şeklinde oluşan kıyı tipleridir. İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı ria tipi kıyılardır.

S

Mercan (resif)kıyılar nedir?

Sığ kıyılarda yaşayan mercanların üst üste birikmesi ile oluşan kıyılardır. Mercan adalarına ait kıyılar bu tiptedir.

S

Sahil hattı nedir?

Kıyı bölgelerde, kara parçaları ile deniz suyunun birleştiği bölgeye genel olarak “Sahil hattı” adı verilir. Sahil ise en alt seviyede gel-git hattı ile kumların yayıldığı en üst hat arasında kalan bölgedir ve plaj olarak da adlandırılmaktadır.

S

Kıyıların kullanım amaçları nelerdir?

Kıyıların kullanım amaçları genel olarak şu şekilde sınıflandırılabilir:
• Turizm aktiviteleri: Plaj, otel, tatil köyleri, yazlık evler, yat ve tekne limanları,su ve su altı sporları,
• Ulaşım ve taşımacılık: Yük ve yolcu limanları, kara ve demiryolu bağlantı noktaları,
• Rekreasyon: Dinlenme tesisleri, yaya ve bisiklet gezinti yolları, parklar,
• Balıkçılık ve avlanma: Barınaklar, kültür balığı çiftlikleri,
• Endüstri: Tersaneler, farklı ölçeklerde sanayi tesisleri, hammadde işleme tesisleri,tuzlu sudan tatlı su elde etmek amaçlı kurulan arıtma tesisleri, enerji üretim santralleri, atık su arıtma tesisleri,
• Madencilik: Kum, taş, çakıl, petrol, kömür, doğalgaz, tuz ve kalker çıkarma işlemleri,
• Yerleşim: Kentler ve farklı büyüklükteki yerleşkeler,
• Araştırma: Gözlem, analiz, eğitim ve koruma amaçlı bilimsel incelemeler,
• Savunma: Deniz ve denizaltı tüm askeri yerleşkeler, işlemler ve uygulamalar.

S

Mercan kayalıkları nasıl oluşur?

Sıcak deniz diplerinde yaşayan ve omurgasız hayvanlar grubundan olan mercanlar uzun yıllar boyunca belli bir bölgede üst üste toplanarak mercan kayalıkları ya da mercan resiflerini meydana getirmektedir. Resifler, ölü mercan hayvanlarının yanı sıra kabuklu yumuşakçalar ve alglerin taşlaşmış vücutlarının kat kat tabakalaşması ile oluşur.

S

Mercan kayalıkları ekosistemde hangi görevi görürler ve içlerinde neler barındırırlar?

Renkleri, şekilleri ve içerisinde yaşayan sayısız canlıları ile yeryüzündeki ormanlara benzetilen mercan kayalıklarının işlevselliği de çok büyüktür. Mikroskobik canlılardan metrelerce uzunluktaki balıklara kadar pek çok bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yaparlar. Mercanlar, deniz suyundan aldıkları kalsiyumu kalsiyum karbonatlara dönüştürerek salgılarlar, böylece karbon dioksit dengesinin korunması üzerinde önemli rol oynarlar. İnsanların besin kaynağı olan başta balık olmak üzere pek çok canlının yaşamasına olanak sağlar.