EĞLENCE PAZARLAMASI

Selenyumun icadı, ışığın elektrokimyasal etkilerinin keşfi, tarama diskinin bulunması gibi farklı bilim adamları tarafından farklı amaçlarla yapılan çalışmalar 1900’lere gelindiğinde televizyon fikrinin doğmasını sağlamıştır. Görüntünün elektronik olarak nakledilmesini amaçlayan çalışmalar, 1923 yılında Rus asıllı Amerikalı bilim adamı Vladimir Zworykin tarafından uygulamaya geçirilmiş ve bugün halen kullanılan televizyon yayın tekniği olan elektronik tarama yöntemiyle ilk görüntü yayını 1924 yılında Zworykin tarafından gerçekleştirilmiştir. Yapılan çeşitli denemelerden sonra ilk televizyon yayını 1936 yılında İngiltere’de, 1939 yılında da Amerika’da başlamıştır.  İngiltere’de düzenli televizyon yayınları 1930’lu yıllarda, Fransa’da 1936 yılında başlamıştır. 1937 yılında Rusya’nın Moskova ve Leningrad kentlerinde kurulan ilk televizyon vericisinden yapılan yayınları sadece bu kentlerin belli semtlerinin izlemesi mümkün olmuştur. Yine Almanya’da da 1938’de başlayan televizyon yayınları sadece Berlin’in bazı semtlerinden izlenebilmiştir.

Selenyumun icadı, ışığın elektrokimyasal etkilerinin keşfi, tarama diskinin bulunması gibi farklı bilim adamları tarafından farklı amaçlarla yapılan çalışmalar 1900’lere gelindiğinde televizyon fikrinin doğmasını sağlamıştır. Görüntünün elektronik olarak nakledilmesini amaçlayan çalışmalar, 1923 yılında Rus asıllı Amerikalı bilim adamı Vladimir Zworykin tarafından uygulamaya geçirilmiş ve bugün halen kullanılan televizyon yayın tekniği olan elektronik tarama yöntemiyle ilk görüntü yayını 1924 yılında Zworykin tarafından gerçekleştirilmiştir. Yapılan çeşitli denemelerden sonra ilk televizyon yayını 1936 yılında İngiltere’de, 1939 yılında da Amerika’da başlamıştır.  İngiltere’de düzenli televizyon yayınları 1930’lu yıllarda, Fransa’da 1936 yılında başlamıştır. 1937 yılında Rusya’nın Moskova ve Leningrad kentlerinde kurulan ilk televizyon vericisinden yapılan yayınları sadece bu kentlerin belli semtlerinin izlemesi mümkün olmuştur. Yine Almanya’da da 1938’de başlayan televizyon yayınları sadece Berlin’in bazı semtlerinden izlenebilmiştir. Renkli yayınların net olarak alınması 1950 yılından sonra olmuştur.

Hafta içi gerçekleşen televizyon izleme eyleminin farklı türleri vardır. Eve gelme sonrası izleme, izlenen içerikten bağımsız olarak, izleme eyleminin kendisi izleyici için tatmin edici ya da rahatlatıcıdır. İzleme, başka etkinlikler ile bir arada yürüyebilir. İzleyicinin ilgisi açısından, televizyon ile ilgilenme çok azdır. İçeriğin seçimi açısından bakıldığında, programların plansız olarak seçildiği görülmektedir. Genellikle kullanılan yöntem, zap yapmaktır. İzleyici, gayret harcamadan ve pek düşünmeden hareketlerini yönlendirir. İzleyici ne izleyeceğine karar verirken çok az özen göstermektedir. İzlemenin amacı, o an için ya da daha sonra izlenebilecek bir içerik bulmaktır. Kanal değiştirme, içerik seçimi için kullanılan başlıca yöntemdir.

Televizyon izlemede etkili olan etkenler, “alışkanlık ile izleme, kafa dağıtmak için izleme, bilgi edinme için izleme, sosyal öğrenme, sosyalleşmeyi kolaylaştırma aracı, sürükleyici bir dünyaya kaçış” başlıkları altında sıralanmıştır. Sosyal öğrenme , izleyicinin kendisinin de karşılaştığı ya da karşılaşabileceği sosyal ilişkilere dair birtakım durumlarla karşılaşan televizyon karakterlerinin davranışları ile kendi davranışlarını kıyaslama olanağı bulmaktadırlar.

İnteraktif Televizyon: Eski dönemlerde, medya tipik olarak TV, gazete, dergi vb. araçlardaki yazı ve resimlerin kopyası idi. Ancak yeni bilgi ve iletişim teknolojileri; eğlence, yayın ve telekomünikasyonun ortaya çıkmasına neden olmuş, kısaca “yeni medya” olarak adlandırılan kavram ortaya çıkmıştır. Yeni medya, temel olarak bilgisayar, CD çalar, telefon, fax makineleri, televizyon ve radyo gibi araçların kombinasyonudur. Televizyon, telefon, internet ve diğer teknolojiler tüketicilerden anlık geri bildirim alınmasını sağlamaktadır. İki yönlü iletişim, eğlence firmasının tüketicilerden bilgi elde etmesine ve eğlence ürününü geliştirmesine imkan veren bilginin kullanılmasına olanak tanır. İnteraktif televizyonun en vurgucu yönü de işte bu interaktivite olgusudur. İnteraktif TV, bilgisayar oyunları ve internet gibi araçlar, kullanıcılarına sadece spesifik içerik ve bunlara uygun çözümler bulmaz, aynı zamanda içerikleri kendi özelliklerine göre farklılaştırıp, kişiselleştirme imkanı sunar.

İngiliz Film Derecelendirme Kurulu (British Board of Film Classification) tarafından yapılan düzenlemede sinema filmlerinin yanında VHS, DVD, Blu-ray Disc, UMD veya video oyunlarına da derecelendirme yapılmıştır.

Poster ve afiş kampanyası bir filmin satışında önemli rol oynayan temel araçlardan biridir ve genellikle bir filmin üretiminin ilk aşamalarında başlar ve sunulacak haftaya kadar sürer. Poster duyurum kampanyasının temelidir ve film hakkında iletişimsel bilgi sunmada katkı sağlayıcıdır. Poster ve afişin amacı filmin toplam önerisini ortaya koyan “resimsel anlatıyı” kitleye sunmaktır. Sözgelimi eski otomobilleri ile yarışa katılan iki arkadaşla ilgili drama-komedi film afişinde; ünlü oyuncuları, antika otomobilleri ve filmin bir komedi konusu taşıdığını sunmak gerekir. Posteri gören hedef kitle, filmin komedi ağırlıklı olduğunu afiş veya posterden çıkarması gerekir.  Tipik bir poster; film adı, oyuncular, yönetmen, prodüktör, distribütör, müzik, film ruhsatı ve filmle ilgili çarpıcı sözleri içerir. Filmi etkili kılmak için poster üzerinde önemli sözlerin yaygın ve çarpıcı biçimde kullanıldığını görmek mümkündür. Star Gate filminde etiket söz “sizi evinizden bir milyon ışık yılı götürecek, fakat aynı zamanda geri getirecek” iken, Büyük İskender (The Alexander) film afişinde “en büyük efsane tamamıyla gerçekti” etiket sözü kullanılmıştır.

Johnstone ve Dodd ürün yerleştirme stratejilerini yerleştirme ustalığı temelinde değerlendirerek; yaratıcı ve yaratıcı olmayan yerleştirmeler olarak sınıflandırmıştır. Yaratıcı Olmayan Yerleştirmeler: Ürünü doğal ortamında kullanılması (örneğin, mutfak tezgâhının üzerinde duran bir Coca-Cola şişesi).

Hem Sözel Hem Görsel Yerleştirme: Hem sözel hem görsel yerleştirme kullanılan ürün ya da marka hem görüntü olarak yer alır hem de aktör o ürün ya da markadan bahsetmesi söz konusudur. Bu stratejide ürünün oyuncu tarafından kullanımı gerekli değildir. Örneğin bir filmdeki iki oyuncunun ürün reklamını televizyonda ya da ürünü mağaza vitrininde görüp yorum yapması verilebilir.

Web TV: Televizyon ile ilgili gelişmelerden biri de sanal alem ile kurmuş olduğu birlikteliktir. Diğer bir ifadeyle web televizyonculuğudur. İnternet’te Sisomo gibi yenilikler başta Amerika olmak üzere tüm ülkelerde yepyeni çığırlar açmıştır. Sisomo İngilizce sight (görüntü), sound (ses) ve motion (hareket) sözcüklerinden türetilen bir sözcük olup, üç olgunun da bir arada bulunması gerektiğine vurgu yapar. Elbette bunda interativitenin rolü büyük olacaktır. Burada hız en önemli unsur haline gelmiş ve Nielsen Tahminlerine göre, 2005 yılı sonunda Amerikalı kullanıcıların % 60’ı yüksek hız donanımına sahip olacaktı. Medya şirketlerinin de İnternet’e yaygın bir biçimde giriş yapması sonucu; tüketiciler sisomo’nun mükemmelleştirilmesine, televizyon ile internet’in interaktivitesine, geniş bir seçenek yelpazesine ve her ikisinin getirdiği yeniliklerden yararlanma olanağına kavuşmuştur.