Orta Çağ’da Roma Kilisesi’nin kendi okul organizasyonlarını -devletten bağımsız olarak- geliştirmeye başlamasıyla değişim süreci içerisine girilmiştir. Yukarıdaki gelişmelerden hangileri bu değişimlere örnek olarak verilebilir?
Çözüm Açıklaması
Orta Çağ’da devlet eğitim sisteminin sarsılmaya başladığı dönemden itibaren Roma Kilisesi’nin kendi okul organizasyonlarını -devletten bağımsız olarak- geliştirmeye başlamasıyla değişim süreci içerisine girmiştir. Bu yıllarda “pagan” Doğu’nun okulları yavaş yavaş tarih sahnesinden silinirken “Hristiyan” Batı’nın eğitim kurumları yükselişe geçmiştir. 529 yılındaki imparatorluk fermanıyla Atina’da Platon’un kurduğu Akademia kapatılırken, aynı yıl Monte Cassino açılmıştır. Yine yerel kiliselerin denetiminde ilkokulların açılmasıyla ilgili yasal düzenlemelerde önemli adımlar kaydedilmiştir. Roma Kilisesi, tüm çalışan sınıfın eğitim sorumluluğunu üzerine aldığını ilan etmiştir. Bu doğrultuda zaman ve mekânın muhtelif ihtiyaçlarına göre; (i) Hristiyanlık dinini yeni kabul edenler için ilmihâl okulları (ii) Hristiyanlık dinini yaymak ve sapkın eğilimlerle mücadele etmek için felsefe okulları, (iii) ruhban sınıfının yeni üyelerini yetiştirmeye yönelik piskopos ve katedral okulları olmak üzere eğitim kurumları başlıca üç kategoride toplanmıştır.
Soru 2
İmparator Charlemagne döneminde başlatılan Orta Çağ eğitim hamlesiyle “toplumsal sınıfına, statüsüne bakılmaksızın daha fazla sayıda insana daha nitelikli eğitim hizmeti verme” ilkesi benimsenmiştir. Aşağıdakilerden hangisi bu gelişmenin bir sonucu olmuştur?
Çözüm Açıklaması
Hristiyan Batılı, bir daha asla vazgeçmeyeceği eğitim idealine kavuşmuştu: Toplumsal sınıfına, statüsüne bakılmaksızın daha fazla sayıda insana daha nitelikli eğitim hizmeti vermek. Bu fikir, yalnızca yönetici zümre arasında değil halk nazarında da sağlam bir yer kazanmıştır. İnancı, aklın ışığında kanıtlama arayışı giderek yaygın bir eğilim hâline gelmekteydi. Böylece Orta Çağ Hristiyan düşüncesi, aklın emirleri ile kalbin buyruklarını ahenkli bir hâle getirebilmek için inanç ve akıl arasında bir denge arayışı içerisine girmişti. 11. yüzyılda asil yahut yoksul tabakaya mensup çok sayıda anne, çocuğuna evvela şiir öğretmekte ve gramer okuluna göndermekteydi. Burada, iyi bir Latince tahsilinin ardından hukukçu olmasını planlamaktaydı. Bu asırda, Latince kız çocukları için de itibar artırıcı bir hüner hâline gelmişti. Ayrıca din kurumlarının ve kurallarının hâkim olduğu taşra eğitim programlarında, el sanatları ve zanaatlar gibi pratik dersler de kabul görmeye başlamıştı. Hangi sınıftan olursa olsun yükseköğretim hakkı bulunmayan kadınların, Orta Çağ’da kimi zaman doktorluk kimi zaman -şiir ve roman gibi edebî eserlerin dışında- yazarlık yaptıkları tespit edilmiştir. Tıp ve hukuk, laik kesimin eğilim gösterdikleri alanlar olup manastır yahut piskopos okulları, hukuk bilimini, sosyal bilimlerle bir arada okutmuştu. Tıp ve hukuk, zamanla dinden ayrı bir disiplin hâline gelerek geliştiler ve yeni seçkinlerin eğitiminde oldukça önemli bir toplumsal rol oynadılar. Esasen Orta Çağ boyunca eğitimi ihmal edilmeyen tek alan olması itibarıyla hukukun özel bir önemi vardır. Bilhassa Roma hukuku, skolastik anlayışın altyapısını oluşturması açısından klasik edebiyat alanı içerisinde değerlendirilmiştir. Bologna Üniversitesi, bu dönemde hareketlenen hukuk eğitiminin merkezi hâline gelmiş ve bir taraftan Roma hukukunun yeniden canlandırılmasına diğer taraftan gerçek anlamda kilise hukukunun doğmasına öncülük etmiştir. Üniversitelerin kuruluşuna kadarki dönemde, Batı’nın en tanınmış yazarlarının, tabiplerinin, hukukçularının ruhban sınıfına mensup olması, şüphesiz olağandı. Bununla birlikte laik kesimden de Guidoaldo yahut Constantine Africanus gibi fen bilimleri yahut tıp konusunda uzmanlar çıkmıyor değildi.
Soru 3
Öğretim materyalleriyle ilgili olarak Orta Çağ üniversitelerinin neredeyse tamamını kapsayacak şekilde retorik derslerinde Cicero, mantık için Aristoteles, astronomi alanlarında Euclides, Batlamyus, seküler hukukta Justinianus’un Roma Hukuku ve tıp eğitiminde ise Hippokrates, Galen, İbn-i Sina, İbn-i Rüşd ve Razi’nin metinleri okutulmuştur.
Yukarıda verilen bilgiye göre Orta Çağ’da üniversite eğitimine ilişkin nasıl bir genelleme yapılabilir?
Çözüm Açıklaması
Öğretim materyalleriyle ilgili olarak Orta Çağ üniversitelerinin tamamını kapsayacak şekilde yapılabilecek tek genelleme, herhâlde, metne yani otorite olarak kabul edilen uzmanların kitaplarına dayalı eğitim yapılmış olmasıdır. Bu çerçevede; gramer alanında Donatus ve Priscian; retorik derslerinde “sapkın kısımları atılmış” Cicero; mantık için yine sansürlenmiş Aristoteles, Boethius; matematik ve astronomi alanlarında Euclides, Batlamyus; din hukukunda Kitab-ı Mukkaddes’le birlikte Gratianus; seküler hukukta Justinianus’un Roma Hukuku ve tıp eğitiminde ise Hippokrates, Galen, İbn-i Sina, İbn-i Rüşd ve Razi’nin metinleri okutulmuştur. Bununla birlikte piskoposlar aracılığıyla kilisenin Müslüman âlimlerin etkisinin ancak sınırlı bir ölçüde yayılmasına izin verdiğini eklemek lazımdır.
Soru 4
Orta Çağ’da üniversitelerdeki öğretim yöntemlerine ilişkin aşağıdaki bilgilerden hangisi doğrudur?
Çözüm Açıklaması
Skolastik bir öğretim metodu uygulanmıştır. Başka bir ifadeyle dersler hocanın, ders konusuyla ilgili bir uzmanlık eserinden bir bölüm okuması ve daha sonra bunu değerlendirmesi yöntemiyle yürütülmüştü. Öğrencilerden hem okunan metni hem yorumu ezberlenmesi istenirdi. Zira tüm gerçekler, bu kitaplarda ve onu aktaran hocaların sözlerinde mevcuttu. Ayrıca münazara denilen, metne yönelik soruların karşıt fikirleri savunan iki grup arasında tartışılmasına dayanan bir yöntem de uygulanmıştı. Parşömen, nadir bulunduğu ve pahalı olduğu için genellikle yalnızca hocanın elinde kitap ya da metin bulunurdu. Öğrenciler, nadiren yazar, çoğu zaman hocanın sözlerini akılda tutmaya çalışırlardı. Gözlem, araştırma, deney gibi bilgiye ulaşma yöntemleri Orta Çağ’da henüz bulunmamıştı.
Soru 5
Kast sisteminin Hindistan’daki eğitim üzerindeki en önemli etkisi ne olmuştur?
Çözüm Açıklaması
3. ve 4. yüzyıllardan itibaren kurulmaya başlayan Budist manastırlarında “Toyin” denilen Budist rahipler, bu dinin propagandasını yapmışlardır. Ne var ki bu dönemde de temel sorun, eğitimin tüm Hintlileri kapsayacak düzeyde yaygınlaşmamış olmasıydı. Zira bu devirde yaklaşık 3500 yıllık bir geçmişe sahip bulunan kast sistemi, toplum üzerindeki etkisini sağlamlaştırmıştı. Toplumsal sınıflar arasındaki hareketliliğin olmamasına yahut eser miktarda gerçekleşmesine dayanan bir yapı olan kast sistemi, Sanayi Devrimi ve modernite öncesindeki dünyanın pek de yabancısı olduğu bir uygulama değildi. Dünyanın hemen her bölgesinde insanlar; din adamları, asiller, askerler, zanaatkârlar vb. şeklinde birtakım kategorilerle ayrılmıştı. Ancak bu sistemi diğerlerinden ayıran en önemli özellik, bu sınıflar arasındaki münasebetlerdi. Nitekim bu yapının doğal bir özelliği olarak Budist dönemde dinî yahut seküler eğitim hakkı yalnızca Budist sınıfa tanınmıştı. Budistler, Buda’nın vaazlarının Pali-Kanon adlı bir kitapta toplandığına ve 400 yıl kadar sözlü olarak nesilden nesile aktarıldığına inanırlar. Kutsal kitapları, üç sepet anlamına gelen “Tripitaka” veya “Tipitaka”nın öğretilmesi esastır. Budist manastırlarına her kasttan öğrenci kabul edilirdi. Ancak eğitimi süresince tüm kast üyeliği sona erer, diğerleriyle mutlak anlamda eşitlenirdi. Budist manastırlarında öğretmenler, yalnızca eğitim ve idari meselelerden değil aynı zamanda öğrencilerle birlikte viharanın düzeninden de sorumluydular. Ayrıca öğrencilerin beslenmesi, giyinmesi, barınması, tedavileri ile ilgili tüm işler öğretmenlerin üzerindeydi.
Soru 6
Aşağıdakilerden hangisi etkisini günümüze dek sürdüren Budist eğitim anlayışının temel ilkelerinden sayılamaz?
Çözüm Açıklaması
Günümüze dek sürdüren Budist eğitim anlayışının temel ilkeleri şunlardır:
Eğitimin gelişmesi/yayılması: Budist eğitimde karakter eğitimi, çocuğun kişiliğinin zihinsel, fiziksel, entelektüel ve ahlaki gelişimi esastır.
Karakter eğitimi: Disiplin, sert ve acımasızdır. Bekârlık zorunlu olmasa da tercih edilmektedir.
Dinî eğitim: Müfredattaki en önemli ders dindir. Eğitimin yegâne ve en önemli amacı, Budizm’in ilkelerini yeni nesillere öğretmek ve Nirvana’ya ulaşma yollarını aktarmaktır.
Yaşam için eğitim: Budizm, olağan, gündelik hayatı dışlamadığından din eğitimi pratik konularla bir arada gerçekleştirilmiştir.
Soru 7
Yukarıda eğitim alanına ilişkin bilgiler verilen Türk devleti aşağıdakilerden hangisidir?
Çözüm Açıklaması
Göktürklerdeki yaygın eğitim, Hunlardakine benzer şekilde töre içerisinde ve töre kanalıyla verilmiştir. Bununla birlikte bu dönemde, 38 harfli gelişmiş bir alfabe ile işlenmiş bir dilin kullanılması, yazılı eserlerin bırakılmış olması, yazı ve dil konusunda örgün, planlı bir eğitim yapmış olduklarını düşündürmektedir. Gerçekten de yazılı Türk tarihinin en görkemli eserlerinden olan Orhun Yazıtları’nın, ileri düzeyde bir dil ve yazı eğitimi olmaksızın ortaya çıkması mümkün olabilir miydi, sorusu tartışmalıdır. Nitekim günümüz Avrupa uluslarının hemen hiçbirinin milli dil ve yazısı bulunmadığı bir dönemde Göktürklerin ileri bir dil ve yazı ile taş üzerine yazılar yazmaları önemlidir.
Soru 8
Yukarıdaki bilgilerden hangisi ya da hangileri Uygurların eğitim sistemine aittir?
Çözüm Açıklaması
Uygurlar, İran ve civarından Mani dinini aldıkları gibi aynı bölgeden özellikle Maveraünnehir’den Soğdak alfabesini almışlar ve özel bir Uygur alfabesi geliştirmişlerdir. Bu yazı ile kütüphaneler dolduran Uygurlar; edebiyat, sanat ve din konularında kitaplar kaleme almışlardır. Baskı yoluyla bu kitapları çoğaltmışlar, böylece okur-yazarlık artmış ve toplumun bilgi düzeyi yükselmiştir. Yerleşik hayat düzeni Uygurlarda planlı ve örgün eğitim sisteminin oluşturulmasını kolaylaştırmış; bilgi ve kültür düzeylerinde ulaştıkları seviyenin neticesinde yüzyıllarca çeşitli Türk ve yabancı devletlerin saraylarındaki kâtip, bürokrat, danışman, tercüman, muhasebeci, öğretmen ihtiyaçlarını tamamlamışlardır.
Soru 9
İnka Medeniyeti’nde uygulanan eğitim sistemine ilişkin aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?
Çözüm Açıklaması
İnka Medeniyeti’nde de (1438-1533) astronominin yanı sıra; Mayalar tarafından geliştirilen hiyeroglofi yazı sisteminin ilerletildiği ve şehirleri birbirine bağlayan geniş yollarla nafia mühendisliğinde muazzam başarılara imza attıkları bilinmektedir. İnkaların, Güney Amerika’nın yağmur ormanlarında 12.000 mil uzunluğunda yol inşa ettikleri tespit edilmiştir. Başkent Cuzco’da İnkalı mühendisler, asırlar boyu doğal afetlere direnmeyi başaran piramit şeklinde güneş tapınağı inşa etmişlerdi. İnkaların dinî inançları zamanı temel almaktaydı. Başka bir ifadeyle, doğru zamanda doğru ibadeti gerçekleştirebilmeleri için zamanı doğru bir şekilde dönemlere ayırabilmeleri ve bu dönemleri yanlışsız olarak hesaplamaları gerekmişti. Bu nedenle birçok takvim geliştirilmişti. İnkalar, tıp biliminde de gelişmiş olup hastalıklara karşı bitkisel tedavi konusunda uzmanlaşmışlardı. Ayrıca İnkalı öğrenciler, doğal boyalarla renklendirdikleri ipleri kullanarak Quipas denilen yeni bir kayıt tutma tekniği geliştirmişlerdi. Bu yöntem sayesinde muhasebe kayıtları, istatistikler tutulabilmiş ve tarihî gün ve olaylar kayıt altına alınabilmiştir. Bölgeler arasındaki vergi paylaşımları da rahipler tarafından kayıt altına alınmıştır.
Son yıllarda taş kitabelerin, seramiklerin, sütunların, tapınak duvarlarının üzerindeki yazılar ve resimlerle ilgili yapılan araştırmalar; bu dönemde kullanılan yazı sistemlerinin yalnızca resimlerden ibaret olmadığı ve sesli bir sistem olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Soru 10
Aztek Uygarlığı’nda uygulanan eğitim sistemine ilişkin aşağıda verilen ifadelerden hangisi doğrudur?
Çözüm Açıklaması
Yüksek düzeyde bir devlet organizasyonun kurulmasından istifadeyle herkese eğitim hizmeti sunmuşlardı. Başlıca iki tip Aztek okulu vardı: Calmécac ve Telpochcalli. Calmécac okullarında, asil ailelerin çocukları asker yahut din adamı olmak üzere eğitim alırdı. Rahipler dinî vazifelerinin yanı sıra gerek eyaletler arasında gerçekleştirilen ticarete ve miraslara ilişkin bilgileri gerekse toplanan vergilere dair verileri taş kitabelere kaydetmekle sorumlu olduklarından, hiyeroglif yazı sistemi ile numerik yazı sistemini iyi bilmek zorundalardı. Tepochcalli ise halk için açılmış okullar olup müfredatında tarih, mitoloji, din dersleri yer almıştır. Ayrıca Azteklere ait kutsal törenler, ilahiler ve dinî müzik, okutulan konular arasındaydı. Erkek çocuklara askerî talimler yaptırılırken kızlar eş ve anne olmak üzere bir eğitime tabi tutulmuşlardı.
Soru 11
Aşağıdakilerden hangisi modern bilim ve felsefenin canlandığı dönemi kapsamaktadır?
Çözüm Açıklaması
Modern bilim ve felsefenin kökenleri 15. ve 16. yüzyıl Rönesansı ile özdeşleştirilse de canlanma, 12. ve 13. yüzyıllarda Paris, Oxford, Cambridge, Bologne, Padua gibi şehir merkezlerinde lonca hâlinde teşki- latlanan üniversitelerde başlamıştı.
Soru 12
I. İnsanı evrenin merkezi yerleştirir
II. Krallar kiliseden daha üstün yetkiye sahiptir
III. İnsan toplumun her alanında üste itaat etmek zorundadır
IV. Laiklik ön plana çıkmaktadır
Yukarıdakilerden hangileri Orta Çağ döneminin özelliklerindendir?
Çözüm Açıklaması
İnsanı evrenin merkezine yerleştiren Orta Çağ düşüncesine göre, yaratılışın özü insanın kurtuluş mücadelesiyle ilişkilendirilmiştir. Kilise, bu kurtuluşa aracı- lık etmektedir. Zayıf, yetersiz ve doğuştan kusurlu kabul edilen insanın, toplumun organizasyonuna ve hiyerarşik yapısına saygı göstermeyi bizzat Tanrı’nın isteği olarak düşünmeliydi. İnsan, hem sosyal planda hem politik alanda üste, kesinlikle itaat etmek zorundadır. Şayet din adamı ise kendisinden daha yüksek rütbeli ruh- bana; laik ise krala, senyöre, yerel yöneticiye boyun eğer. Entelektüel ve zihinsel planda da otoritelerin sözünü dinlemesinin, insanın kurtuluşunu sağlayıcı bir yapısı olması dolayısıyla kefaret değeri de bulunmaktadır.
Soru 13
Kitlesel eğitim açısından Pagan ve Hristiyan unsurların bir arada yer aldığı eğitim sistemi hangi dönemde görülmektedir?
Çözüm Açıklaması
5. ve 7. yüzyıllar arasında kitlesel eğitime yönelik ilkokullarda pagan unsurlarla Hristiyan ögelerin birarada bulunduğu söylenebilir.
Soru 14
Avrupa'da Pagan ve Hristiyan eğitim sisteminin ayrışma dönemi hangi olayla başlamıştır?
Çözüm Açıklaması
Öyle ki pagan kültürünü reha- bilite etmek için yapılan son hamle, yine okullar aracılığıyla gerçekleştirilmiştir. Bu hedefin önündeki en büyük engel olan Hristiyanlar’ın, ne öğrenci ne de öğ- retmen olmalarına izin verilmiştir. Bu durum, devlet eğitim sisteminin sarsılmaya başladığı dönemden itibaren Roma Kilisesi’nin kendi okul organizasyonlarını -devletten bağımsız olarak- geliştirmeye başlamasıyla değişim süreci içerisine girmiştir. Bu yıllarda “pagan” Doğu’nun okulları yavaş yavaş tarih sahnesinden silinirken “Hristiyan” Batı’nın eğitim kurumları yükselişe geçmiştir.
Soru 15
Aşağıdakilerden hangisi halkın eğitimin tamamen kilise geçtiği dönemi kapsamaktadır?
Çözüm Açıklaması
Yeni mezunların laik dünyada, manastırda yahut hücrede bir yaşam tercihini kendilerine bırakan bu tutum, Hristiyanlık değerleriyle eğitilmesinden daha önemli bir amaç olamayacağı düşüncesinden kaynaklanmıştır. Böylece 5.- 6. yy.lardan itibaren eğitim, özellikle halkın eğitimi tamamen kilisenin kontrolü altına girmiştir.
Soru 16
Orta Çağ dönemimde eğitim alanında önemli hamleler yapan Roma İmparatoru aşağıdakilerden hangisidir?
Çözüm Açıklaması
Charlemagne’ın 800 yılında Roma’da papa tarafından taç giydirilmesini müteakip, manastır ve piskopos okullarındaki eğitimin modernleştirilmesine yönelik yeni bir hamle başlatılmıştır.
Soru 17
I. Üniversitelerin ortak dili İngilizce idi
II. Öğrenciler ve öğretmenler üniversiteler arası serbest dolaşım hakkına sahipti
III. Hocaların ücretleri öğrencilerden ya da kilise ve devlet kanalıyla sağlanıyordu
IV. Üniversiteler ulus-devlet ve ulusçuluk temelinde eğitim veriyorlardı
Yukarıdakilerden hangileri Orta Çağ üniversitelerinin özelliklerindendir?
Çözüm Açıklaması
Üniversitelerin kapsamı, günümüzde ulus-devlet ve ulusçuluk kavramlarının sınırlarını hayli aşıyordu. Öğrenciler ve öğretmenler hiçbir sınır tanımadan istediği üniversitede dolaşım hakkına sahiplerdi. Üniversitenin ortak dili olan Latince yoluyla iletişim kuruyorlar, doktora dereceleri alıyorlardı. Yoksul öğrenciler, kolejlerde kendilerine sağlanan burslar sayesinde eğitimlerini tamamlayıp üniversitelere kabul ediliyorlardı. Hocaların mütevazi ücretleri, ya öğrencilerden toplanan öğrenim ücretlerinden yahut kilise ve devlet kanalıyla ödeniyordu.
Soru 18
I. Laik eğitim
II. Dini eğitim
III. Psikolojik eğitim
IV. Karakter eğitimi
Yukarıdakilerden hangileri Budist eğitim sisteminin temel ilkeleri arasındadır?
Çözüm Açıklaması
Bu öğretiler temelinde yapılandırılan ve etkisini günümüze dek sürdüren Budist eğitim anlayışının temel ilkelerini aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür:
(i) Eğitimin gelişmesi/yayılması: Budist eğitimde karakter eğitimi, çocuğun kişiliğinin zihinsel, fiziksel, entelektüel ve ahlaki gelişimi esastır.
(ii) Karakter eğitimi: Disiplin, sert ve acımasızdır. Bekârlık zorunlu olmasa da tercih edilmektedir.
(iii) Dinî eğitim: Müfredattaki en önemli ders dindir. Eğitimin yegâne ve en önemli amacı, Budizm’in ilkelerini yeni nesillere öğretmek ve Nirvana’ya ulaşma yollarını aktarmaktır.
(iv) Yaşam için eğitim: Budizm, olağan, gündelik hayatı dışlamadığından din eğitimi pratik konularla bir arada gerçekleştirilmiştir.
Soru 19
I. Dini öğreti temelinde gerçekleşmiştir
II. Eğitim dili Çince'dir
III. Yaygın eğitim Hunlar'a benzer şekilde töre kanalıyla verilmiştir
IV. Örgün ve planlı bir eğitim vermiş oldukları söylenebilir
Yukarıdakilerden hangileri Göktürkler'in eğitim sisteminin özelliklerindendir?
Çözüm Açıklaması
Göktürklerdeki yaygın eğitim, Hunlardakine benzer şekilde töre içerisinde ve töre kanalıyla verilmiştir. Bununla birlikte bu dönemde, 38 harfli gelişmiş bir alfabe ile işlenmiş bir dilin kullanılması, yazılı eserlerin bırakılmış olması, yazı ve dil konusunda örgün, planlı bir eğitim yapmış olduklarını düşündürmektedir. Gerçekten de yazılı Türk tarihinin en görkemli eserlerinden olan Orhun Yazıtları’nın, ileri düzeyde bir dil ve yazı eğitimi olmaksızın ortaya çıkması mümkün olabilir miydi, sorusu tartışmalıdır. Nitekim, günümüz Avrupa uluslarının hemen hiçbirinin milli dil ve yazısı bulunmadığı bir dönemde Göktürklerin ileri bir dil ve yazı ile taş üzerine yazılar yazmaları önemlidir.
Soru 20
Aşağıdakilerden hangisi Aztekler döneminde var olan okul tiplerinden biridir?
Çözüm Açıklaması
Başlıca iki tip Aztek okulu vardı: Calmécac ve Telpochcalli. Calmécac okullarında, asil ailelerin çocukları asker yahut din adamı olmak üzere eğitim alırdı. Tepochcalli ise halk için açılmış okullar olup müfredatında tarih, mitoloji, din dersleri yer almıştır.