Yakın Çağ’da Osmanlı ve Diğer İslam Devlet ve Toplumlarında Eğitim
Modernitenin temel ve bütünleyici değerleri nelerdir?
Akılcılık, bilimcilik, millî egemenlik ve laiklik, modernitenin temel değerleri olup sanayileşme, kentleşme, bürokratikleşme, ulus devlet ve demokrasi ise onunla birlikte gelişen bütünleyici değerlerdir.
Modernleşme kavram olarak neyi ifade etmektedir?
Modernleşme “çağdaşlaşma” ve “yenileşme” sözcükleriyle aynı anlamda kullanılmaktadır. Fakat bir kavram olarak devlet ve toplum yaşamında Batının etkisiyle meydana gelen değişme ve yenileşmelerin tamamını veya her birini ifade etmektedir.
Modern eğitim ne anlama gelmektedir?
Modern eğitim ise modernitenin temel değerlerine göre yapılandırılmış eğitim olarak tanımlanabilir.
Osmanlı eğitim sisteminde ikili sistem neyi ifade etmektedir?
Geleneksel eğitimin yanında modern eğitimin gelişmesiyle birlikte Müslüman tebaa ve devlet bürokrasisi için hizmet üreten eğitim kurumları iki alt sistem içinde yer almıştır olup bu yapı ikili sistem olarak adlandırılabilir.
Osmanlı Devleti'nde ilk modern eğitim hareketleri kaçıncı yüzyılda ortaya çıkmıştır?
Osmanlı Devleti’nde ilk modern eğitim hareketleri, 18. yüzyılda ortaya çıkmıştır.
Ulema ne demektir?
Ulema, ilim sahibi, bilgin demek olan âlimin çoğuludur.
Nizam-ı Cedid ne anlama gelmektedir?
Nizam-ı Cedid “yeni düzen” anlamına gelmekte olup Sultan III. Selim tarafından Osmanlı Devleti’ni eski güç ve ihtişamına kavuşturmak amacıyla başlatılan reform hareketine verilen addır.
Tanzimat'tan itibaren, asli görevlerini yerine getirmenin dışında, İmparatorluğun siyasi, sosyal ve kültürel hayatının şekillenmesinde ve nihayet modern Türkiye’nin doğuşunda etkili olan okullar hangileridir?
Tanzimat’tan itibaren modern askerî okullar, asli görevlerini yerine getirmeye çalışmalarının dışında, İmparatorluğun siyasi, sosyal ve kültürel hayatının şekillenmesinde ve nihayet modern Türkiye’nin doğuşunda etkili olmuşlardır. Bu açıdan sözü edilen okullardan ikisi, Mekteb-i Tıbbiye ve Mekteb-i Harbiye öne çıkmaktadır.
Osmanlı/Türkiye modernleşmesinde Mekteb-i Tıbbiye'yi önemli kılan şeyler nelerdir?
Osmanlı/Türkiye modernleşmesinde Mekteb-i Tıbbiyenin yeri ve önemi çok büyüktür. Onu böylesine önemli kılan şeyler şöyle özetlenebilir:
- Mekteb-i Tıbbiye ülkede eğitim ve öğretimin tümüyle yabancı bir dilde yapıldığı ilk devlet okuludur.
- Mekteb-i Tıbbiye, modernitenin temel değerlerinin Osmanlı ülkesine giriş kapısı olmuştur.
- Mekteb-i Tıbbiye, modernitenin temel değerlerinin giriş kapısı olmanın yanında, bu fikirlerin entelektüel tutum, siyasi tavır ve eyleme dönüştüğü bir okul olmuştur.
Sultan II. Mahmud’un bir reformcu olarak seleflerinden farkı nedir?
Sultan II. Mahmud’un bir reformcu olarak seleflerinden farkı, Osmanlı yenileşme hareketini sivil alana da taşımasıdır. Nitekim en büyük reformu devlet teşkilatını yeniden yapılandırıp Batı tipi bir bürokrasi kurmasıdır.
Tanzimat Devri eğitim hareketlerinin genel özellikleri nelerdir?
Tanzimat Devri eğitim hareketlerinin genel özellikleri şunlardır:
- Osmanlı Devleti, Fransız Devrimi’nin yaydığı fikirlerin etkisiyle Hristiyan milletlerin ayrılıkçı faaliyetlere başlaması üzerine, 19. yüzyıla kadar başarıyla yürüttüğü Osmanlı Millet Sistemi’nin yerine, farklı kökenlerden gelen halkları Osmanlı milleti adı altında kaynaştıracak bir ulus devlet inşa etmeyi amaçlamıştır. Bu amacı ideal olarak benimseyen Osmanlıcılık ideolojisi, eğitime stratejik bir misyon yüklemiştir.
- Bu devirde 1774’te başlanan modern askerî okul sisteminin kuruluşu tamamlanmış; Sultan II. Mahmud’un temellerini attığı modern sivil eğitim sistemi de yapılanma bakımından ileri bir aşamaya gelmiştir. Zira ilköğretimde yenileşme süreci başlatılmış, modern ortaokul ve liseler açılmış, üniversite kurma teşebbüsleri ise kalıcı sonuç vermemiştir.
- 1869 yılına kadar eğitim reformları plansız ve programsız olarak gelişmiştir. Daha açık bir ifadeyle bu yıllarda eğitim örgütü ve okulların gelişimi, belli bir programa ve sisteme göre değil, ihtiyaçlara göre şekillenmiştir. İlkokullar (sıbyan mektebi) yenileştirilmeden ortaokulların (rüştiye), askerî ortaokullar açılmadan, askerî liselerin (askerî idadî) açılması vb. bu duruma örnek oluşturmaktadır.
- 1869 yılında yürürlüğe giren Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ile Osmanlı eğitim sistemi, Fransız eğitim sistemine göre yeniden düzenlenmiştir. Bu tarihe kadar da var olan Fransız etkisi, bir yıl önce açılan Galatasaray Lisesi (Mekteb-i Sultânî, 1868) ve bu nizamnameyle zirveye ulaşmış ve Cumhuriyet’e kadar devam etmiştir.Osmanlı Devleti, Fransız Devrimi’nin yaydığı fikirlerin etkisiyle Hristiyan milletlerin ayrılıkçı faaliyetlere başlaması üzerine, 19. yüzyıla kadar başarıyla yürüttüğü Osmanlı Millet Sistemi’nin yerine, farklı kökenlerden gelen halkları Osmanlı milleti adı altında kaynaştıracak bir ulus devlet inşa etmeyi amaçlamıştır. Bu amacı ideal olarak benimseyen Osmanlıcılık ideolojisi, eğitime stratejik bir misyon yüklemiştir.
- Bu devirde 1774’te başlanan modern askerî okul sisteminin kuruluşu tamamlanmış; Sultan II. Mahmud’un temellerini attığı modern sivil eğitim sistemi de yapılanma bakımından ileri bir aşamaya gelmiştir. Zira ilköğretimde yenileşme süreci başlatılmış, modern ortaokul ve liseler açılmış, üniversite kurma teşebbüsleri ise kalıcı sonuç vermemiştir. • 1869 yılına kadar eğitim reformları plansız ve programsız olarak gelişmiştir. Daha açık bir ifadeyle bu yıllarda eğitim örgütü ve okulların gelişimi, belli bir programa ve sisteme göre değil, ihtiyaçlara göre şekillenmiştir. İlkokullar (sıbyan mektebi) yenileştirilmeden ortaokulların (rüştiye), askerî ortaokullar açılmadan, askerî liselerin (askerî idadî) açılması vb. bu duruma örnek oluşturmaktadır.
- 1869 yılında yürürlüğe giren Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ile Osmanlı eğitim sistemi, Fransız eğitim sistemine göre yeniden düzenlenmiştir. Bu tarihe kadar da var olan Fransız etkisi, bir yıl önce açılan Galatasaray Lisesi (Mekteb-i Sultânî, 1868) ve bu nizamnameyle zirveye ulaşmış ve Cumhuriyet’e kadar devam etmiştir.
- Tanzimat Devri, kızların eğitimi bakımından önemli atılımlara sahne olmuştur. Bunların en önemlisi, on yaşından sonra kızların okula gitmesini engelleyen geleneğin terk edilmeye başlanması, kız ortaokulları (inâs rüştiyesi) ve kız öğretmen okulu (Dârülmuallimât, 1870) açılmasıdır.
- İlk örgün mesleki ve teknik eğitim kurumları açılmıştır. Bu alanda da kız okullarının açılmasına ayrı bir önem verilmiştir.
- Eğitim sistemi içinde özel okullar (mekâtib-i hususiye) açılmıştır. Yabancı ve azınlık okulları da bu statüde faaliyet göstermiştir.
- Osmanlı topraklarında Hristiyan misyoner gruplar tarafından da okullar açılmıştır.
- Batıda gelişen modern pedagoji akımları, eğitim hayatını etkilemeye başlamıştır. İlk modern pedagoglar bu devirde yetişmiş, ilk modern pedagoji kitapları bu yıllarda yayınlanmış; bunların etkisiyle okullarda yeni yöntemler “usul-i cedid” adı verilen yenileşme çalışmaları başlatılmıştır.
Tanzimat Devri eğitim politikalarının şekillenmesinde rol oynayan unsurlar nelerdir?
Tanzimat Devri eğitim politikalarının şekillenmesinde rol oynayan unsurlar:
- Saray ve Babıâli
- Osmanlıcılık
- Gelenekçiler-Modernleşmeciler
- Pedagojik Yenileşme
- Büyük Devletler
Sultan II. Abdülhamid döneminde eğitimin genel özellikleri nelerdir?
Sultan II. Abdülhamid Devri Osmanlı modern eğitim hareketlerinin büyük hız, derinlik ve genişlik kazandığı yıllardır. Bu dönemde eğitimin genel özellikleri şunlardır:
- II. Abdülhamid Devri’nde Tanzimat’ın başlattığı reformlar devam ettirilip büyük oranda tamamlanmıştır. Bu nedenle 1869 yılında yürürlüğe konan 1869 MUN’yi uygulama sahasına taşıyarak Osmanlı/Türkiye modern eğitim sistemini kuran Sultan II. Abdülhamid’dir.
- Tanzimatçıların tüm dinlere ve ırklara mensup unsurlardan bir Osmanlı milleti oluşturmayı hedefleyen Osmanlıcılık siyaseti, Hristiyanların ayrılıkçı isyanlarının da etkisiyle terk edilerek Müslüman tebaayı asli unsur olarak kabul eden İslamcılık siyaseti izlenmeye başlanmış ve bu süreç eğitimi de etkilemiştir.
- Daha ziyade devletin stratejik önceliklerinin şekillendirdiği, yeni bir devlet düzeni ve sosyal yapı önermeyen İslamcılığın yükselişine rağmen, II. Abdülhamid Devri’nde devlet, geleceğini her alanda modernleşmenin devamında görmüş; buna paralel olarak medreseleri kendi hâline bırakmıştır.
- Eğitimde modernleşme, sekülerleşmenin de güçlenmesini ve kalıcılığını sağlamıştır. Seküler hukuk sisteminin ihtiyaç duyduğu personeli yetiştirmek üzere yüksek öğretim seviyesinde bir hukuk okulu (Mekteb-i Hukuk-ı Şahane, 1880) açılması da bu görüşü desteklemektedir.
- Bu dönemde okul, öğretmen ve öğrenci sayısı, Tanzimat Dönemi’ne göre katlanarak artmıştır. Bununla beraber söz konusu artış, ilk ve ortaöğretimde okullaşma oranını %10’un üzerine çıkaramadı. Bu dönemde eğitim alanında kaydedilen büyük gelişmelere rağmen, 1892-1893’te modern okulların tüm ilkokullara oranı, yaklaşık %14 gibi düşük bir seviyedeydi.
II. Meşrutiyet döneminde eğitimin genel özellikleri nelerdir?
Bu dönem, Sultan II. Abdülhamid Devri ile Cumhuriyet Dönemi arasında bir geçiş süreci olup hemen her alanda Türkiye Cumhuriyeti için bir kuluçka evresi olmuştur. Büyük ümitlerle girilen ve İmparatorluğun yeniden ayağa kalkması için hemen her alanda bir dizi reform yapılan bu dönemdeki eğitim hareketlerinin genel özellikleri şunlardır:
- 1908 Jön Türk İhtilâli’nden sonra fikir ve basın - yayın hayatında görülen canlanma, eğitim konularının da kamuoyu ile paylaşılmasına zemin hazırlamış; eğitim sorunları gazete ve dergilerde tartışılmaya başlanmıştır. Ayrıca ilk ciddi eğitim dergileri bu dönemde yayımlanmıştır.
- Gayritürk Müslüman tebaa arasında da ayrılıkçı hareketlerin artması, bunun neticesinde Osmanlı Devleti’ni Türk dünyası ile bütünleştirerek tekrar eski ihtişamına kavuşturma fikrinin her kesimden destek bulması ile güçlenen Türkçülük düşüncesi, eğitim sistemi üzerine de etkili olmaya başlamıştır.
- Balkan devletlerinin kuruluş ve yükselişinde öğretmenlerin oynadıkları rol göz önünde bulundurularak öğretmenlere birer kurtarıcı gözüyle bakılmaya başlanmıştır.
- Eğitimde niceliğin yerine niteliğin arttırılması fikri öne çıkmıştır. Satı Bey’in 1909’da İstanbul Darülmualliminindeki (öğretmen okulu) öğrencileri seviye sınavından geçirip dörtte üçünü ihraç etmesi bu yönelimin ürünüdür.
- Sultan II. Abdülhamid Devri’nde oluşturulan eğitim sisteminin tamamlanıp geliştirilmesine çalışılmıştır. Bu dönemdeki gelişmelerin en önemlileri; ilkokul (iptidai) ve ortaokulların (rüştiye) birleştirilmesiyle altı yılık ilköğretim okullarının kurulması, okulöncesi eğitimin başlaması, kız lisesi ve üniversitesinin açılmasıdır.
- İlk defa geleneksel eğitimi sürdüren medreselerin ıslahına yönelik düzenlemeler yapılmıştır.
- Yabancı ve azınlık okullarını kontrol altına alma teşebbüsü öngörüldüğü gibi gelişmemiştir.
II. Meşrutiyet Devri’nde ilköğretim alanında yapılan en önemli reform nedir?
II. Meşrutiyet Devri’nde ilköğretim alanında yapılan en önemli reform 1913’te Geçici İlköğretim Kanunu’nun (Tedrisat-ı İbtidâiye Kanun-ı Muvakkati: TİKM) yürürlüğe konmasıydı.
Cerre çıkma ne demektir?
Cerre Çıkma: Medrese öğrencilerinin İslam dininde kutsal sayılan üç aylarda (Recep, Şaban ve Ramazan) köy ve kasabalara dağılıp halka “Kur’an okumak, vaaz ve nasihat etmek” gibi dinî hizmetler götürmesi, buna karşılık halktan nakdî (para) ve aynî yardım (giyecek, yiyecek vb.) toplama süreci/ yöntemidir.
İran'daki medrese adı verilen modern okulların diğerlerinden farkı nedir?
Osmanlılardan farklı olarak İran’da Mısır’da olduğu gibi modern okullara da medrese deniyordu. Bu medreselerin diğerlerinden farkı programlarında pozitif bilimlere ait derslere yer vermeleri, eğitim ve öğretimde “usul-i cedidi” [yeni yöntemleri] kullanmalarıydı.
Mısır’da 7. yüzyılda temelleri atılıp 19. yüzyıla kadar varlığını sürdüren eğitim sisteminin ana unsurları nelerdir?
Mısır’da 7. yüzyılda temelleri atılıp sonraki üç asırda şekillenen eğitim sistemi, 19. yüzyıla kadar varlığını sürdürmüştü. Bu sistemin ana unsurları küttâblar, medreseler ve camiler idi. Ayrıca kitapçı dükkânları da birer eğitim kurumu işlevi görüyordu.
Osmanlı zamanında Mısır'ın en önemli ve etkin medresesi hangisidir?
Osmanlı zamanında Mısır’ın en önemli ve etkin medresesi 972’de açılan Ezher idi.
Ceditçilik ve “usul-i cedid mektepleri” hızla çoğalınca hangi iki unsur tarafından tehdit olarak algılanmıştır?
Ceditçilik ve “usul-i cedid mektepleri” hızla çoğalınca iki unsur tarafından tehdit olarak algılanmıştır: 1 - Çar idaresi, 2 - Mutaassıp Müslüman kitle.