Orta Çağ İslam ve Türk Devlet ve Toplumlarında Eğitim
mektep ve sıbyan mektebi nedir?
Mektep kelimesi, XIX. yüzyıldan itibaren geniş anlamda ve bugünkü okul karşılığında hemen hemen bütün eğitim kurumlarının başına getirilerek kullanıldı. Küçükler için olanlarına sıbyan mektebi adı verildi.
Dört Halife devrinde eğitim ve öğretim faaliyetleri hakkında bilgi veriniz
Dört Halife devrinde eğitim ve öğretim faaliyetleri, yine camiler ve küttâblarda yapılmaktaydı. Gerek Medine’de gerekse yeni fethedilen bölgelerde her mahalle ve köyde yapılan mescidler, aynı zamanda bir eğitim merkeziydi. Özellikle Hz. Ömer zamanında Medine’de ve yeni fethedilen yerlerde mektepler açıldı ve muallimlere maaş bağlandı. Hz. Ömer tarafından hazırlanan ve daha sonra geliştirilen programla çocuklara Kurân-ı Kerim, dinî ve ahlaki bilgiler yanında matematik, yazı yazma, şiir, yüzme ve binicilik öğretilmesi hedeflendi.
Emevi ve Abbasi dönemindeki mekteplerden bahsediniz.
Emevî (661-750) ve Abbasî (750-1258) devirlerinde mektepler gelişerek devam etti. 723 yılında vefat eden Dahhâk b. Müzâhim’in Kûfe’de 3000 civarında çocuğun okuduğu büyük bir mektep inşa ettirip burada öğretmenlik yaptığı bilinmektedir. Emevî Valisi Haccâc b. Yûsuf Sekafî de gençliğinde Tâif’te öğretmen olarak çalışmıştır.
Atabeg/Atabey ünvanı hakkında bilgi veriniz.
Selçuklu hükümdarları, oğullarına, dinî, millî, manevî ilimlerin yanında; idari, mali, askerî ve siyasi işleri öğretmek için ümerâdan birini atabeg/ atabey ünvanıyla hoca tayin ederler ve istikbalin hükümdarlarını en iyi şekilde yetiştirmeye çalışırlardı. Atabeyler, büyük işler başarmış, mühim vazifelerde bulunmuş şahıslar arasından seçilirdi. Küçük şehzadelere vasi ve mürebbi olan ve
doğrudan büyük sultana, yani Selçuklu Devletine bağlı bulunan bu atabeyler, başında bulundukları idari sahada yarı müstakil bir hükümdar naibi durumundaydılar. İdari, mali ve askerî bütün selahiyetleri ellerinde bulunduran atabeyler, şehzadenin sultan olma durumunda da onun veziri, kumandan ve müşaviri olurlardı. Şehzadelerin idari uygulamada yüksek rütbeli bir görevli nezaretinde eğitimi Osmanlılarda da devam etmiş, bu kimseye “lala” adı verilmiştir
Atabeylerin kurdukları devletler arasında en meşhurları hangileridir?
Atabeylerin kurdukları devletler arasında en meşhurları: Dımaşk Atabeyliği (Tuğtiginliler), Zengiler (Musul Atabeyliği), İldenizliler, Salgurlular, Beğtiğinliler (Erbil Atabeyliği)dir.
Beytülhikme nedir?
Bağdat şehrinde kurulan kütüphane ve çeviri birimlerinden oluşan bir bilim merkezidir. İlk Emevi halifesi Muaviye bin Ebu Süfyan’ın torunu olan Halid bin Yezid(ö.704)’in İskenderiye okulu mensuplarını Şam’a getirterek başlattığı tercüme faaliyetleri daha sonra da devam etti.
Karahanlılardan kalan başlıca ribatlar içinde hangileri sayılabilir?
Karahanlılardan kalan başlıca ribatlar içinde Ribatımelik, Daya Hatun Kervansarayı, Akçakale Kervansarayı sayılabilir.
Nizamülmülk hakkında bilgi veriniz.
Türk eğitim tarihinde medrese deyince Nizamiye medreseleri akla gelir. Daha önceden de medrese benzeri kurumlar açılmış olmasına rağmen, bunların sürekli hâle gelip kurumsal bir yapıya kavuşmasının Selçuklu Türkleri ve bunların meşhur veziri Nizamülmülk’le bağlantılı olmasıyla ilgilidir. Nizamiye Medreseleri’ne adını veren Nizamülmülk, Sultan Alparslan ve sonra oğlu Melikşah döneminde vezirlik yaptı. Eğitimin sistemli olarak medreselerde yapılmasını sağlayarak eğitim tarihi açısından önemli bir gelişmeye imza attı.
Nizamiye medreselerinin önemini açıklayınız
Nizamiye Medreseleri, okul mimarisinde, ders geçme, burs, kredi ve yatılılık sisteminde, daimi statüde öğretim üyesi yetiştirme ve bunlar arasında hiyararşi oluşturmada ve mezun öğrencilere icazetname verme usulüyle bugünkü çağdaş eğitim sisteminin ilk örneğini oluşturması bakımından önemlidir.
Dârü’l-hadîs nedir?
Dârü’l-hadîs: Hz. Peygamber’in hadis-i şerifleri ile ilgili ilimlerin okutulduğu medrese.
Safavîler döneminde İran’daki eğitim kurumları nasıldı?
XVI. yüzyıl başlarında Safevilerin İran’da hâkim olması ve Şiîliğin devlet desteğiyle güçlenmesinden sonra o zamana kadar düzenli eğitim kurumlarına sahip olmayan Şiîler yeni bir usule göre medreselerini kurmaya başladılar. Safevîler’le birlikte sayıları hızla artan Şiî medreselerinin yanında Sünnî medreselerinde de canlanma gözlendi. Ancak devlet tarafından desteklenen Şiî medreseleri daha fazla gelişme imkânı buldu. Safevîler zamanında İsfahan’da medrese sayısı elli yediye, Tebriz’de kırk yediye ulaştı. Safevîler devrinde başlayan güçlü Şiî öğretim geleneği diğer ülkelerdeki Şiî ulemâyı buraya yöneltti.
Memlükler dönemi medreselerinde görevlilerin durumu ve görevleri nedir?
Memlükler dönemi medreselerinde görevlilerin durumu ve görevleri şöyleydi: Hadis hocalarına muhaddis, şeyhü’l-hadîs ve şeyhü’r-rivâye deniyordu. Muhaddis bölgesindeki hadis şeyhlerini, onların doğum ve ölüm tarihlerini ve ilmî durumlarını bilirdi. Şeyhü’r-rivâye muhaddislerin rivayet ettiği hadislerin lafızlarını tashih ederdi. Hafızlar, Kuran’ı ezberleyenlerin derslerini takiple görevliydi. Müfessir, Kurân-ı Kerim ayetlerini açıklar; müderris, talebeye ders anlatır; muîd, müderrise yardımcı olurdu. Müfîd, ders çalışmaları esnasında öğrencilere yardım eder; müntehî, tartışılan konularda araştırma yapardı. Kâtibü’l-gaybe, talebelerin devam durumunu izlerdi. Zâbitü’l-esmâ, öğrencilerin kaydıyla ve onların derse ilgisini takiple görevliydi. Muallimü’l-küttâb, küçük çocuklara İslâmiyet’in
esaslarını öğretir, kas (kıssa anlatan) halka ibretli olay ve sözler nakleder, kariü’lkerâsî de kas gibi bir görev yapardı. Vaiz, halka şiirler ve güzel sözlerle zühd, tevekkül gibi konular hakkında vaaz verirdi.
Tekke nedir?
İslam ahlakının, tasavvuf ilminin öğretildiği ve tatbik edildiği, dinî eğitim ve öğretimin yapıldığı yerlere tekke adı verilir. Tekkelere zâviye, dergâh, hankâh ve âsitâne de denilirdi.
İslam dünyasında yetişen alim çeşitleri hangisidir?
İslâm dünyasında üç çeşit âlim yetişmiştir: Yalnız fen bilgilerinde uzmanlaşanlara “fen âlimi”; yalnız din bilgilerinde mütehassıs olanlara da “din âlimi” denilmiştir. Din bilgilerinde üstâd ve zamanındaki fen bilgilerinde mütehassıs olanlara ise “İslam âlimi”denilmiştir
Müzikle tedavi hakkında bilgi veriniz.
Ebubekir Râzî (865-925), Fârâbî (870-950) ve İbn-i Sîna (980-1037), müzikle tedavinin, özellikle musikinin psişik hastalıkların tedavisindeki etkinliğinin bilimsel temellerini kuranlardandır. Fârâbi’nin Kitabü’l-Mûsiki adlı bir eseri de vardır. İbni Sina’nın da Necat ve Şifa gibi eserlerinde musiki bilimine ayrılmış bölümler bulunmaktadır. Selçuklu ve Osmanlı Türklerinde müzikle tedavi bu üç bilginin kurdukları temel ilkeler üzerinde geliştirilmiştir.
Ahilik nedir?
Ahilik, Selçuklu Türklerinde dinî ve millî birliğin korunmasında, Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda ve Osmanlı insanının yetişmesinde ve terbiyesinde büyük hizmetler gören, 13. yüzyılda Anadolu’da yaşayan Türklerin esnaf ve sanatkârlarının birliğini, çalışma esas ve usullerini ortaya koyan sosyoekonomik bir kurumdur.
Ahilik teşkilatında bulunan mertebeler nelerdir?
Ahilik teşkilatında şu mertebeler bulunurdu:
1) Teşkilata yeni giren yiğitler, 2) Ahi bölükleri (Altı bölükten oluşurdu. Bunlardan ilk üç bölüğe “eshab-ı tarik”, diğer üçüne de “nakib” denirdi.) 3) Halife, 4) Şeyh, 5) Şeyhü’l-meşayıh.
Farabi'ye göre eğitimin amacı nedir?
Farabî’ye göre eğitimin amacı, bireyin mutlu olmasını ve topluma yararlı hâle gelmesini sağlamaktır. Öğretimde kolaydan zora gidilmelidir. Öğretmen, öğrencileriyle sohbet eder gibi tartışmalıdır. Disiplin, ne sert ne de yumuşak olmalıdır. Öğrencilerin karar verme ve sorumluluk duyguları geliştirilmelidir.
Ahmet Yesevi hakkında bilgi veriniz.
Türkistan’da Yesi’de doğup büyüdü. Din eğitimi aldı. Yusuf-i Hemedanî’den tasavvuf eğitimi alarak kemale geldi. Hikmet adı verilen öğretici şiirleriyle tanındı. Döneminde birçok derviş yetiştiren ve insanları etkileyen Hoca Ahmet Yesevi, ölümünden sonra da öğrencileri ve eserleriyle tesirini sürdürdü. Pîr-i Türkistan diye anıldı. Onun açtığı yol, Yesevilik olarak adlandırıldı. Türkistan’dan Balkanlara ve Anadolu’ya kadar birçok insan üzerinde tesir bıraktı. Öğrencileri vasıtasıyla Anadolu’da Türk nüfusunun artmasında ve İslamiyet’in yayılmasında etkin bir rol oynadı. İnandıklarını, öğrendiklerini çevresindeki insanlara anlayabilecekleri bir dil ve alıştıkları şekillerle aktarmaya çalışmıştır.
Yunus Emre hakkında bilgi veriniz.
Ünlü Türk tasavvuf şairi ve düşünürüdür. Taptuk Emre dergâhında kırk yıl kalmış, kendi deyimiyle pişmiştir. Anadolu’nun Türkleşmesinde etkin rol oynamıştır. Bugün bile kolaylıkla anlaşılan arı bir Türkçeyle şiirler söylemiştir. Yunus Emre’nin şiirleri Dîvân’ında toplanmıştır. Yunus Emre şiirleriyle Türkçenin zenginleşmesinde, kültür ve değerlerin gelecek nesillere Türkçe olarak aktarılmasında önemli rol oynamıştır.
Mevlana hakkında bilgi veriniz
Belh’te doğdu. Önce Karaman’a geldi. Konya’da yerleşti. Ünlü Türk düşünürünün bilinen eserleri, Mesnevi ve Dîvân’dır. Mesnevi, pek çok dile çevrilmiş ve tüm dünyada ilgi görmüştür. Mevlâna şiirlerinde hoşgörü, insan sevgisi, ahlaki değerler gibi kavramları işlemiştir. Mevlevilik tarikatının kurucusudur.
Nasrettin Hoca hakkında bilgi veriniz
Anadolu’da yaşamış ünlü halk eğitimcisidir. Fıkralarının tümünün ona ait olduğu kesin bilinmemekle birlikte fıkralarda aynı kıvrak zekâ, eleştirel bakış açısı, ders verme özelliği görülür. Kadılık, medrese ve cami hocalığı yaptığı söylenir. Sivrihisar’da ve Akşehir’de yaşadığı bilinmektedir. Türbesi de Akşehir’dedir.