Reprodüksiyonun Yönetimi
Reprodüksiyon nedir?
Ebeveynleri tarafından yeni bir birey (yavru) üretimini anlatan biyolojik bir süreç olan reprodüksiyon (üreme), tüm yaşam formlarının başlangıç noktasıdır. Tüm canlılar reprodüksiyon adı verilen biyolojik bir sürecin ürünüdür.
Bakım-besleme ve hastalıklar yanında, fizyolojik ve genetik yönden reprodüksiyonu önemli ölçüde etkileyen olgular nelerdir?
Bakım-besleme ve hastalıklar yanında, fizyolojik ve genetik yönden reprodüksiyonu önemli ölçüde etkileyen çok sayıda olgu bulunmaktadır. Süt üretim işletmelerinin verimliliği, reprodüksiyonun yönetimi, çevre, hayvanların genotipi, girdi ve çıktıların ekonomik değeri, yetiştiricinin idari becerisi ve ekonomik gücüne bağlı olarak farlılıklar gösterir. Büyük işletmeler genellikle verim düzeyi bakımından birbirine yakın genotipik performansı olan bireylerden oluşur. Bu hayvanlar, kendi içlerinde yaş ve verim dönemlerine göre kolaylıkla gruplandırılarak bakım, besleme ve yönetimleri yürütülür. Farklı genotipik yapısı olan hayvan popülasyonlarından oluşan ve bu gruplandırmanın yapılamadığı küçük işletmelerde ise, durum biraz daha karmaşık bir yapı gösterir. Ayrıca ülkeler arası, hatta aynı ülkenin farklı bölgelerinde bile ırkların kendi içindeki varyasyon da söz konusudur.
Reprodüksiyon açısından ekonomik kayba neden olan ana faktörler nelerdir?
Reprodüksiyon açısından ekonomik kayba neden olan ana faktörler, gecikmiş püberte, uzun buzağılama aralığı, infertilite veya steriliteye bağlı fertil yaşamın kısa sürmesi ve yüksek buzağı ölümleri olarak sıralanabilir.
Açık gün (Servis Periyodu) nasıl tanımlanmaktadır ve azami kaç gün olmalıdır?
Açık gün (Servis Periyodu): Doğum ile yine gebe kalma arasında geçen süre. Sütçü işletmelerde bu sürenin 120 günü geçmesi istenmez.
Bir işletmenin ekonomik olarak karlı duruma gelebilmesi için işletmede bulunan sütçü ineklerin hangi şlevleri yerine getirmesi gerekir?
• Doğumdan püberteye kadar hızlı bir şekilde büyümek,
• Erken yaşta püberteye erişmek,
• Fertil bir çiftleşme ile gebe kalmaya hazır olmak,
• Postpartum dönemde kızgınlığa erken dönmek ve yine gebe kalmak,
• Canlı kalabilecek buzağı doğurmak,
• Buzağı ve pazarda satılması için fazladan yeterli miktarda kaliteli süt üretmek,
• Reprodüktif yaşamı sona erene kadar, düzenli aralıklarla buzağı ve süt üretmeyi sürdürmek.
Reprodüktif yaşam döngüsü nasıl açıklanmaktadır?
Üreme yeteneğinin başlayarak pike ulaşması, sonra zayıayarak menopozun şekillenmesi olarak tanımladığımız reprodüktif yaşam döngüsü, sırasıyla ovaryumun işlevlerinin başlaması, türe ve ırka bağlı olarak değişik süreler sonunda düzene girerek pike ulaşması ve zamanla azalarak sonunda durması ile karakterizedir.
Pübertenin belirlenmesinde yaştan daha etkili olan faktörler nelerdir?
Büyüme hızı ve beden ağırlığı, pübertenin belirlenmesinde yaştan daha önemli bir belirteçtir. Birçok hayvan türünde, beden ağırlığı ile erişkin yaş arasında sıkı bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Beslenmenin de püberteye erişme yaşı üzerine etkisi büyüktür.
Püberte, diğer bir deyişle ilk ovulasyon yaşı, inek, keçi ve koyunlarda hangi yaşlarda gelmektedir?
Püberte, ineklerde 6-10 aylık yaşta ve 160-270 kg ağırlıkta, keçilerde 3-6 aylık yaşta ve 10-30 kg ağırlıkta, koyunlarda ise 6-10 aylık yaşta ve 27-34 kg ağırlığında şekillenir. Tüm türlerde pübertenin başlangıcı, ırk ve nesil farklılıkları gibi genetik ve doğum zamanı, mevsim, beslenme rejimi ve sağlık gibi çevresel faktörlerden etkilenmektedir.
Olması gerekenden erken yapılan çiftleştirmeler nasıl sonuçlar doğurmaktadır?
Tüm hayvanlar için bir genelleme yapılacak olursa, üretimde dişi hayvan kendi ırkına ait erişkin canlı ağırlığının ¾’üne ulaştığında çiftleştirilebilir. Daha erken yapılan çiftleştirmeler sonucunda, annenin yaşamı boyunca verebileceği süt ve yavru verimi azalır. Bu durum, annenin doğum kanalının, meme dokusunun ve buna bağlı olarak genital organ sisteminin yeteri şekilde gelişmesine engel olarak, doğacak yavruların sağlığını olumsuz etkiler.
Sütçü inek işletmelerinde, doğumdan ilk yavru verimine kadar olan sürenin 30-36 aydan 24 aya düşürülmesi, hangi avantajları getirmektedir?
• Yatırımın geri dönme hızını artırır,
• İşçilik giderini düşürür,
• İşletme büyüklüğü için gerekli düve sayısını azaltır,
• Verimli yaşam süresini uzatır,
• Sürünün genetik ilerleme hızını artırır ve
• İlk buzağılamaya kadar olan yem, veteriner hekimi vb giderleri düşürür
Genomik analiz nedir?
Genomik analiz: Genomun yani DNA’nın analiz edilmesi ile ilgili tüm çalışmalar.
Postpartum anöstrus nedir?
Buzağılamadan sonra ineklerin reprodüktif kanalı, involüsyon olarak adlandırılan bir iyileşme süreci geçirir. Bu süreçte uterus gebe olmadığı dönemdeki ölçü ve yapısına geri döner. Bu olgu, laktasyonun 25-30. günleri içerisinde tamamlanır. Bu dönemde genellikle östrus kesintiye uğrar. Fizyolojik olan bu döneme, postpartum anöstrus adı verilir. Postpartum anöstrus süresi tür, beslenme düzeyi, emzirme, süt üretimi, sağım sıklığı ile süt verimi genetik potansiyeli ve düzeyini kapsayan birçok çevresel, genetik, fizyolojik ve metabolik faktörlerden etkilenir.
Sütçü sığırlarda, laktasyonlarının ikinci veya üçüncü ayı dolaylarında, depolanmış olan besin rezervleri (yağ depoları) kullanılmasının nedeni nedir?
Sütçü sığırlarda, günlük alınan besin miktarı, yüksek süt verimi için gerekli olan besin miktarını karşılayamadığı için, erken laktasyon dönemi özellikle streslidir. Bu nedenle, laktasyonlarının ikinci veya üçüncü ayı dolaylarında, metabolizma dengeye ulaşana kadar, depolanmış olan besin rezervleri (yağ depoları) kullanılır. Böylece beden kondisyonları zayıf iken buzağılayan inekler, iyi kondisyonda buzağılayanlardan daha fazla kilo kaybederler ve bu kiloları geri kazanmaları daha uzun süre alır.
Suböstrus nasıl açıklanmaktadır?
Suböstrus: İneklerde foliküler gelişim ve yumurtlama biçimlenmesine karşın kızgınlık belirtilerinin olmadığı bozukluk; gizli kızgınlık. Bu hayvanlar genellikle periyodik olarak kızgınlık göstermelerine karşın dışarıdan gözlemlenemez.
Uluslar arası piyasada süt nasıl fiyatlandırılmaktadır?
Sütün pazar fiyatının oluşumu, ülkelere göre farklılık göstermektedir. Uluslar arası piyasada süt (i) içeriğine bakılmaksızın doğrudan hacmine göre, (ii) süt hacmi ve yağ oranına göre ve (iii) hacmine bakılmaksızın yağ ve protein miktarına göre farklı parametrelere göre fiyatlandırılır. Ülkemiz koşullarında sütün fiyatı ile içeriği arasında hiçbir ilişki bulunmamaktadır.
Fertilite ile yavru verimi kavramları arasındaki fark nasıl açıklanmaktadır?
Fertilite gebelik, kızgınlık, doğum, doğum sonrası canlı kalabilme yeteneği gibi birçok ölçüt ve değişkenleri içine alan geniş bir anlatım iken, yavru verimi bu ölçülerden yalnızca biridir. Oysa, çoğu kez fertilite ile yavru verimi birbiri ile karıştırılır ve yanlışlıkla aynı anlamda kullanılır.
Düvelerdeki en önemli reprodüktif ölçütler nelerdir?
Düvelerdeki en önemli ölçütler, püberteye ulaşma yaşı ve ilk gebelik yaşıdır. Ovaryumların aktivitesi erişkinlik öncesi ve boş dönemde zamana bağlı iken, ilk buzağılama yaşını, gebe kalma zamanı belirler.
Geri dönmeme oranı kavramı nasıl açıklanmaktadır?
Geri dönmeme oranı (Non Return Rate; NRR), suni tohumlama başarısını değerlendirmek için sıklıkla kullanılan bir ölçüttür. Bu oran, tohumlamadan 30, 60 veya 90 gün içinde geri dönmeyen hayvanların oranı olarak hesaplanır. Diğer bir deyişle, kızgınlık döneminde tohumlanan, ancak belirli bir süre içerisinde kızgınlık göstermeyip tekrar tohumlanmayan ve gebe olarak kabul edilen hayvanların yüzde olarak anlatımıdır. Doğum sonuçlarını beklemeksizin gebelik oranı hakkında bilgi edinmede çok önemli bir ölçüttür.
Düve ve ineklerde kızgınlık saptaması niçin gün içinde ve eşit zaman aralıklarıyla yapılmalıdır?
Östrus süresi ve davranışları ırklar arasında değişiklik gösterir. Bu durum, aynı ırkın düve ve inekleri arasında da söz konusudur. Düveler ineklere göre daha uzun süre östrus gösterir. Düveler ve laktasyondaki inekler arasında östrus süresindeki farklılık, öncelikle fizyolojik faktörlere bağlı olabilir, ancak bakım-besleme uygulamaları da bu süreler üzerine etkilidir. Östrusun başlama ve bitiş zamanı gün boyu rastgele bir dağılım gösterir. Bu nedenle, kızgınlık saptaması gün içinde, eşit zaman aralıklarıyla yapılmalıdır.
Tohumlama sonrası gebelik oranının gerçekleşmesi gereken değeri nedir?
Tohumlama sonrası gebelik oranının temelinde, toplamda 3 kez tohumlanan bir inek popülasyonunda, 3. tohumlamadan sonra gebe kalanların oranının en az %90 olması hedeflenir.