aofsorular.com
TİC201U

Dış Ticaret Girişimlerinde Stok ve Lojistik Yönetimi

8. Ünite 20 Soru
S

Dış ticaret faaliyetlerinde bulunan işletmelerin başarılı olabilmesi için hangi noktalara dikkat etmesi gerekmektedir?

• Uluslararası pazarlar ,ticari uygulamalar ve ticaret yapılacak ülkelerin ilke ve
normları konusunda yeterli bilgiye sahip olmak,
• Günceli takip etmek amacıyla işletmenin faaliyet konusu ile ilgili fuarlara düzenli
olarak katılmak,
• Uluslararası veya ticaret yapılması planlanan ülkedeki ticari organizasyonlara üye
olmak,
• Ticari faaliyette bulunulan partnerlere kişisel ziyaretlerde bulunmak,
• Teknolojiyi yakından takip etmek ,düzenli olarak gazete ve iş dünyasından dergileri
okumak ve ticari organizasyonları web sitelerini ziyaret etmek,
• Dış ticaret işlemlerinin sağladığı potansiyel fırsat ve faydaları araştırmak,
• Yalnızca tek bir tedarikçiye veya tek bir müşteriye bağlı kalmamak,
• Sözel anlaşmalardan uzak kalmak ,işlemleri yazılı olarak gerçekleştirmek,
• Yalnızca çalışanların veya belirli uzmanların görüşüne bağlı kalarak hareket etmemek
,farklı fikirlere önem vermek,
• Dış ticaretle ilgili finansman araçlarına ve tekniklerine ilişkin yeterli bilgiye sahip
olmak,
• Dış ticaretle uğraşan rakip firmaların stratejileri ve pazarlama araçları konusunda
bilgi sahibi olmak,
• İşletmenin faaliyet konusunda uzmanlaşmış dış ticaret danışmanı istihdam etmek,
• Ticari ilişki kurulacak işletmelere ilişkin bilgi sahibi olmak,
• Uyuşmazlık durumlarına ilişkin hükümleri de içeren uluslararası satış sözleşmesine
sahip olmak.

S

Farklı ülkelerde de faaliyet gösteren işletmelerin finansal yönetim faaliyetlerinde dikkate alınması gereken kaç özellik bulunmaktadır?

Teoride yerel işletmelerle ve çok uluslu işletmelerin finansal yönetim faaliyetleri ve
prosedürleri aynıdır. Ancak farklı ülkelerde de faaliyet gösteren işletmelerin finansal yönetim
faaliyetlerinde dikkate alınması gereken altı özellik bulunmaktadır:

Ekonomik

Yasal Farklılıklar

Dil Farklılıkları

Kültürel Farklılıklar

Hükûmetlerin Rolü

Politik Risk

S

Farklı ülkelerde de faaliyet gösteren işletmelerin finansal yönetim faaliyetlerinde dikkate alınması gereken özellikler arasında yer alan "Ekonomik ve Yasal Farklılıklar" kapsamı nedir?

Her ülke kendi ekonomik ve yasal düzenlemelerine sahiptir ve bu düzenlemeler ülkeden ülkeye farklılıklar göstermektedir. Ülkeler arasındaki bu farklılıklar çok uluslu işletmelerin faaliyetlerinde koordinasyon ve kontrol sorunlarına yol açabilmektedir. Örneğin, vergi kanunlarındaki farklılıklar ticari faaliyetin nerede yapıldığına bağlı olarak vergi sonrası gelirin elde edilmesi beklenen gelirden önemli düzeyde farklılaşmasına neden olabilmektedir. Benzer şekilde, ülkeler arasındaki yasal farklılıklar işlemleri karmaşıklaştırmakta, faaliyetlerin kaydedilmesinden taraflar arasındaki sorunların çözümüne kadar birçok noktada ihtilaflı durumlar ortaya çıkabilmektedir. Sonuç olarak bu farklılıklar çok uluslu işletmelerin kaynak dağıtımındaki esnekliğini kısıtlayabilmekte, şirketin bir bölümünde gerekli olan prosedürleri başka bir bölümde de yasa dışı kılabilmektedir. Söz konusu farklılıklar aynı zamanda bir ülkede eğitim almış yöneticilerin kolayca diğerine geçmelerini zorlaştırabilmektedir.

S

Farklı ülkelerde de faaliyet gösteren işletmelerin finansal yönetim faaliyetlerinde dikkate alınması gereken özelliklerden "Dil Farklılıkları"nın kapsamı nedir?

İletişim becerisi tüm işletme faaliyetlerinde kritik bir öneme sahiptir.
Ancak farklı ülkelerde faaliyet gösteren işletmeler için iletişimin sağlıklı bir şekilde
yürütülebilmesi faaliyetlerin gerçekleştirildiği ülkelerin kullandığı dili iyi bir şekilde bilen
personelin varlığına bağlı olmaktadır. Uluslararası ticari faaliyetlerde bulunan işletmelerde
dil farklılıklarına bağlı olarak iletişim problemlerinden doğabilecek sorunların yaşanması
yerel işletmelere göre daha olası hâle gelmektedir. Bu nedenle girişimcilerin ticaret
yaptığı ülkenin dilini bilmiyor olması durumunda, dil bilen bir çalışanı istihdam etmesi
zorunlu olmaktadır.

S

Farklı ülkelerde de faaliyet gösteren işletmelerin finansal yönetim faaliyetlerinde dikkate alınması gereken özelliklerden "Kültürel Farklılıklar"ın kapsamı nedir?

Aynı bölgelerde bulunsa bile her ülkenin kendine özgü kültürel
mirası bulunmaktadır. Bu miras işletmeleri şekillendirmekte ve faaliyetler üzerinde de
etkili olmaktadır. Organizasyon amaçlarını belirlerken, riske karşı tutum geliştirirken, çalışanlarla
iletişim kurarken ve kâr amacı gütmeyen faaliyetleri belirlerken işletme kültürel
yapının etkisi altında kalmaktadır. Bu bağlamda farklı ülkelerde ticari faaliyette bulunan
işletmeler her ülkenin kendi kültürel yapısını dikkate alarak karar vermek durumunda
kalmakta ve bu durum yönetim sürecini daha karmaşık hâle getirmektedir.

S

Farklı ülkelerde de faaliyet gösteren işletmelerin finansal yönetim faaliyetlerinde dikkate alınması gereken özelliklerden "Hükûmetlerin Rolü"nün kapsamı nedir?

Birçok finansal modelde ticari rekabet ortamının var olduğu
varsayılmaktadır. Bu rekabet ortamının oluşturulmasında hükûmetler de sürecin içinde
yer almaktadır, ancak süreçte aldıkları rol minimum düzeyde kalmaktadır. Bu bağlamda
rekabetin sürdürülebilirliği piyasanın kendi dinamiklerine bağlı olmaktadır. Bu işleyiş
Amerika ve Batı Avrupa’da yer alan gelişmiş ülkelerin için geçerli olsa da dünyanın birçok
yerinde durum farklı olmaktadır. Birçok ülkede rekabet koşulları, işletmelerin atacağı
adımlar ve gerçekleştirilebilecek faaliyetler hükûmetler tarafından belirlenmekte ve işlemler
çok uluslu işletmeler ile hükûmetler arasındaki anlaşmalara bağlı olarak gerçekleştirilebilmektedir.
Bu anlaşmaların yapılması ise temel olarak politik bir süreci içermektedir.
Bu nedenle geleneksel finansal modellerin karar süreçlerin politik ve diğer ekonomik olmayan
gerçeklikleri de içerecek şekilde yeniden şekillendirilmesi gerekmektedir.

S

Farklı ülkelerde de faaliyet gösteren işletmelerin finansal yönetim faaliyetlerinde dikkate alınması gereken özelliklerden "Politik Risk"in kapsamı nedir?

Politik risk işletmenin yaşanan bir politik olaya maruz kalması nedeniyle
varlıklarının değerinde azalma meydana gelmesi riskidir. Diğer bir tanımlamaya göre
politik risk, yatırımların kârlılığını değiştirebilecek politik olayların gerçekleşme olasılığıdır.
Politik risk yapısı itibarıyla ticari ve ekonomik risklerden ayrılmaktadır. Bu risk türü,
bir kanun çıkarılması veya düzenleme yapılması gibi hükümet uygulamaları sonucu veya
savaş, ani hükûmet değişiklikleri gibi politik ve sosyal sistem içerisinde istikrarı bozan
olaylar sonucunda ortaya çıkmaktadır. Politik risk makro veya mikro düzeyde ölçülebilir.
Makro düzeyde politik risk belirli bir kesim yerine ülke genelinde etkili olan riski ifade
ederken, mikro düzeyde politik risk ekonominin belirli bir kesimini veya yalnızca belirli
projelerin karlılığını etkileyen risktir.

S

Stok nedir?

En genel hâliyle stok kavramı işletmenin mevcut varlıklarını ifade etmektedir. Daha
detaylı bir tanımlama yapılacak olursa stok, işletmenin faaliyet konusu çerçevesinde satmak
üzere elinde bulundurduğu veya üretim sürecinde kullanacağı maddi varlıklardır.
Diğer bir tanımlama ile stok, satışlar sonucunda gelire dönüştürülecek olan tamamlanmış
mallar ile üretim sürecinde kullanılan ham madde ve yarı mamul durumunda bulunan
varlıklardır.

S

Yurt içi faaliyetlerde bulunan işletmelerden farklı olarak çok uluslu şirketlerde vergilerin
stok politikalarının belirlenmesinde ne gibi etkileri bulunmaktadır?

Yurt içi faaliyetlerde bulunan işletmelerden farklı olarak çok uluslu şirketlerde vergilerin
stok politikalarının belirlenmesinde iki önemli etkisi bulunmaktadır.

İlk olarak,
ülkeler stokları da içine alan varlıklara mülkiyet vergisi koymaktadır. Ödenecek vergiler
genellikle 1 Ocak veya 1 Mart gibi spesifik tarihler olarak belirlenmektedir. Bu durum çok
uluslu firmalara önemli avantajlar sağlamaktadır. Firmalar bu tarihleri önceden bildiğinden
üretim planlamasını düzenlemekte ve söz konusu tarihlerde stoklarını düşük düzeyde
tutmaktadır. Öte yandan vergilendirme dönemleri ülkeler arasında farklılık gösteriyorsa
firmalar stoklarını yılın farklı dönemlerinde farklı ülkelerde tutabilmektedir.

İkinci olarak
çok uluslu işletmeler stoklarını deniz depolarında tutma olanağına sahip olabilmektedir.
Özellikle petrol, kimyasal ürün ve tahıl gibi yükler için deniz depolama ücretleri karasal
depolama ücretlerinden daha uygun olabilmektedir. Deniz üzerinde yapılan stoklama işlemi
bir yandan kamulaştırma riskini ortadan kaldırırken, diğer yandan mülkiyet vergisi
problemlerini de minimize etmektedir.

S

İşletmeler stok politikalarına ve bulunduracakları stok miktarına karar verirken hangi faktörleri göz önüne alırlar?

İşletmeler stok politikalarına ve bulunduracakları stok miktarına karar verirken üç faktörü göz önüne almaktadır.

sipariş çevrim süresi

arzu edilen müşteri hizmet seviyesi

stokların stratejik bir araç olarak kullanım durumu.

S

Sipariş çevrim süresi neyi ifade eder?

Sipariş çevrim süresi bir siparişin verilmesi ile mal girişinin gerçekleşmesi arasında geçen
süreyi ifade etmektedir. Sipariş çevrim süresinin iki boyutu stok yönetimi açısından önem
arz etmektedir. Bunlar toplam sipariş döngüsünün uzunluğu ve sipariş döngüsünün sürekliliğidir

S

Müşteri hizmet seviyesi neyi ifade etmektedir?

Müşteri hizmet seviyesi stok politikalarının tüm koşullar altında taleplere cevap verebilirliğini
ifade etmektedir ve lojistik sistemi çerçevesinde yönetim tarafından belirlenen
bir unsur olmaktadır. Bu bağlamda yüzde yüz müşteri hizmeti, işletmenin tüm siparişleri
belirlenen zaman aralığında gerçekleştirilebilme yeteneğinin olduğu anlamına gelmektedir.
Eğer girişimci, belirlenen zaman aralığında siparişlerin yüzde yetmişini teslim edebiliyorsa,
bu durumda müşteri hizmet seviyesi yüzde yetmiştir. İşletmeler bu oranın yüksek
olmasını arzulamaktadır. Dış ticarette hedeflenen oranlar yurt içi faaliyetlerde hedeflenen
oranlarla aynı olmaktadır.

S

Stokların stratejik bir araç olarak kullanımı neyi ifade etmektedir?

Uluslararası stoklar, çok uluslu şirketlerde döviz kurundaki değişimler veya enflasyon
karşısında korunma sağlamak amacıyla stratejik bir araç olarak kullanılabilmektedir. Devalüasyon
beklentisi durumunda elde nakit tutmak yerine stok miktarını arttırmak, işletmenin
devalüasyon nedeniyle yaşayacağı kayıpları azaltacaktır. Benzer şekilde, yüksek
enflasyonun yaşanması durumunda yüksek stok miktarları fiyat artışlarına karşı önemli
bir korunma sağlayacaktır. Söz konusu koşullar altında girişimci, yüksek stok miktarının
yaratacağı maliyet ile bu stokların enflasyon ve kurun yaratacağı kayıplara karşı sağlayacağı
faydalar arasında denge kurmalıdır. Bazı ülkeler ise stoklanan ürünler üzerine ek
vergiler koyabilmektedir. Bu durumun yaratacağı maliyetler de korunmadan sağlanacak
faydaları azaltacağından değerlendirme sürecinde dikkate alınmalıdır. Şirketin finansal
riskini düşürerek sağladığı faydaya rağmen, stok yönetimi işletmenin tüm operasyonel
stratejileri ile uyumlu olmalıdır. Bazı durumlarda stok yönetimi açısından faydayı maksimize
etmeyen bir karar, işletmenin geneli için fayda sağlayabilecek bir karar olmaktadır.

S

Lojistik nedir?

Tanım olarak lojistik, ticareti yapılan mal ve hizmetlerin, üretim noktasından tüketim noktasına kadar etkin ve verimli bir şekilde akışı ve depolanmasına ilişkin süreçler bütünüdür. Daha kapsamlı bir tanımlamaya göre lojistik, müşteri gereksinimlerini karşılamak amacıyla, ürün, hizmet ve buna ilişkin bilgilerin, kaynaktan tüketim noktasına ulaşana kadar etkin bir şekilde depolama ve akışının gerçekleştirilmesi için yapılan planlama, uygulama ve kontrol sürecidir.

S

mal nedir?

Mal, ekonomik bir faydaya sahip veya para, menkul kıymet ve kıymetli evrak dışındaki
içsel değere sahip ekonomik talepleri karşılayan nesnedir. Mal kavramı kullanışlı, işe yarayan,
uygun ve etkin nesneler için kullanılmaktadır. Mallar nitelikleri itibariyle maddi ve
maddi olmayan mallar olarak iki gruba ayrılmaktadır. Maddi mallar, başta sınai sektörde
yer alan şirketler olmak üzere işletmeler tarafından üretilen ve ticareti yapılan ürünlerdir.
Gayrimaddi mallar, hizmet sektöründe yer alan şirketlerce üretilen, bir araya getirilen ve
ticareti yapılan bilgi gibi fiziki olmayan ürünlerdir. Mallar kullanımlarına göre ise tüketim
malları ve yatırım malları olarak ayrılmaktadır. Tüketim malları temel olarak doğrudan
tüketime yönelik malları tanımlarken, yatırım malları temelde diğer malların geliştirilmesi
veya üretilmesi için kullanılan malları ifade etmektedir.

S

Materyal ve bileşen neyi ifade etmektedir?

Tüm mallar tanımda yer alan özellikleri doğadaki halleri ile taşıyarak var olamamaktadır,
materyallerin üretim fonksiyonları kanalıyla mala dönüşümünü gerçekleştiren
sistemler bulunmaktadır. Burada materyal element, bileşen ve kendiliğinde oluşan veya
insan yapımı maddeleri ifade etmektedir. Ayrıca, materyal denince ilk akla gelen hammaddelerin
yanında belgeler, bulgular, sertifikalar ve benzeri nesneler de materyal olarak
değerlendirilmektedir. Tanımda yer alan bileşen kavramı bütün bir makine veya sistemi
bir araya getiren parçalar için kullanılmaktadır. Ürün kapsamında değerlendirildiğinde
bileşen, imalat sürecinde bir ürünün parçası olan veya ürünün sökülmesi, dağıtılması
sırasında ortaya çıkan nesnelerdir. Materyaller genellikle ilk bilgi veya kaynakları ifade
ederken, bileşen yarı tamamlanmış ürünleri de kapsamaktadır.

S

Ürün nedir?

Ürün, entelektüel veya fiziksel çaba ile meydana getirilen varlıkları ifade etmektedir.
Diğer bir tanımlamaya göre ürün, genellikle kullanım amacıyla ortaya çıkarılan, insan
yapımı varlıklardır.

S

Ürün yaşam döngüsü neyi ifade eder?

Ürün yaşam döngüsü bir ürünün piyasada var olduğu süreyi ifade
etmektedir. Bu süre fikir aşamasından ürünün pazardan çekilmesine kadar olan tüm aşamaları
kapsamaktadır. Ürün yaşam döngüsü pazarlama ve üretim bakış açısıyla iki farklı
şekilde değerlendirilmektedir. Pazarlama açısından ürün yaşam döngüsü ürünün satış sürecini
ifade etmekte ve süreç giriş, büyüme, olgunlaşma ve düşüş olmak üzere dört aşamada
ele alınmaktadır. Üretim bilimi açısında ürün yaşam döngüsü, gerçekleştirilen faaliyetlere
göre tanımlanmakta ve araştırma-geliştirme faaliyetleri, üretim faaliyetleri ve lojistik
faaliyetleri aşamalarından oluşmaktadır. Uluslararası ürün yaşam döngüsü kavramı ise
dış ticaret işlemlerindeki süreci ürün döngüsü veya ticaret döngüsü kavramlarından ayırmaktadır.
Uluslararası ürün yaşam döngüsü ürünün yurt içi pazarın ardından, eş anlı veya
bağımsız olarak uluslararası pazarlara ulaştırıldığı pazar ömrü aşamaları olarak tanımlanmaktadır.
Burada birbirini izleyen adımlar giriş, büyüme, olgunlaşma, düşüş ve tükenme
aşamaları olarak sıralanmaktadır. 

S

Ürün yaşam döngüsü ile uluslararası ürün yaşam döngüsü arasında temel farklılıklar nelerdir?

Ürün yaşam döngüsü ile uluslararası ürün yaşam döngüsü arasında iki temel farklılık
bulunmaktadır. İlk olarak bir ürünün uluslararası pazarlara açılmasının temel sebebi genellikle
yurt içi pazardaki talep azalmaları veya ürünün tükenme aşamasına gelmesidir.
Diğer bir ifade ile yurt içi pazarda tükenme aşamasında olan bir ürün uluslararası pazarda
giriş veya büyüme aşamasında olabilmekte, aynı ürün yurt içi ve uluslararası pazarlarda
yaşam döngüsünün farklı aşamalarında yer almaktadır. İkinci olarak ürün uluslararası pazarlar
için tasarlanan kültürel boyut taşıyan bir ürün ise bu durum ürün yaşam döngüsünde
yurt içi pazarda yaşanmayan bir boyut ortaya çıkarabilmektedir. Örneğin, Amerika’da
üretilen ve Budist veya Hindu vejetaryen değerlerine uygun olarak çıkarılan bir yiyecek
uluslararası piyasada başarılı olup ürün yaşama döngüsünde ilerlerken yurt içi piyasada
kabul görmeyebilir.

S

Lojistik yönetiminin temel amaçları nelerdir?

Lojistik yönetiminin temel amaçları şu şekilde sıralanabilir:

Stokları azaltmak

Güvenilir ve istikrarlı bir teslimat performansı ortaya koymak

Nakliye işlemlerinden tasarruf edebilmek

Ürün zararlarını minimuma indirmek

Taleplere hızla yanıt vermek

İş mükemmelleştirme çabalarına optimum katkı sağlamak