aofsorular.com
TİC104U

Türkiye’de Dış Ticaretin Gelişimi ve Yapısı

8. Ünite 20 Soru
S

Türkiye’nin dış ticaret sürecinin başlangıcı olarak kabul edilen olay nedir?

Osmanlı Devleti tarafından İngiltere ile imzalanan 16 Ağustos 1838 tarihli Baltalimanı Ticaret Antlaşması’nın Türkiye’nin dış ticaret sürecinin başlangıcı olarak kabul edilir.

S

Baltalimanı Ticaret Antlaşması, Osmanlı Devleti’nin dış ticaret faaliyetlerine getirdiği kısıtlamalara ve özel vergilere ilişkin düzenlemeler nelerdir?

Antlaşma ile devletin herhangi bir malın dış ticaretini özel bir kişinin tekeline bırakma ve özellikle savaş dönemlerinde dış ticarete olağanüstü vergi uygulama hakkı kaldırılmıştır. Antlaşma’dan önceki dönemde %3 olarak uygulanan dış ticaret vergisi ve %8 olarak uygulanan iç gümrük vergisi oranları değiştirilerek, ihracata uygulanan vergiler %12, ithalata uygulanan vergiler %5 olarak belirlenmiştir.

S

Osmanlı Devleti’nin dış ticaretine ilişkin istatistikler ve bu istatistiklerin mal gruplarına göre ayrılması hangi yıllarda gerçekleşmiştir?

Osmanlı Devleti’nin dış ticaretine ilişkin istatistikler 1878 yılından itibaren yayınlanmaya başlanmış, söz konusu istatistiklerin mal gruplarına göre ayrılması ise 1907 yılında gerçekleşmiştir.

S

20. yüzyılın başında Osmanlı Devleti’nin ihraç ve ithal ettiği ürünler nelerdir?

İhraç edilen ürünler arasında mamul mal olarak sayılabilecek tek ürünün el dokuması halı ve kilimler olduğu göze çarpmaktadır. Buna karşılık, temel ithalat ürünleri ağırlıklı olarak pamuklu ve yünlü tekstil ürünleri gibi mamul mallardan oluşmaktadır. Mamul mallara ek olarak ülke sınırları içinde üretilmeyen şeker, çay ve kahve gibi bazı gıda maddelerinin ithal edildiği bilinmektedir.

S

Baltalimanı Ticaret Antlaşması’nın imzalanmasından itibaren gelişen süreçte, Osmanlı Devleti niçin büyük bir borç yükü altına girmiştir?

Baltalimanı Ticaret Antlaşması’nın imzalanmasından itibaren gelişen süreçte, Osmanlı Devlet “açık pazar” hâline gelmiş, yerli üretimin gerilemesi ve yabancı tüccarlara tanınan haklar devlet gelirlerinin azalmasına yol açmıştır. Bu durum Osmanlı Devleti’nin dış borçlanmaya yönelmesine sebep olmuş, borçlanmaların sürekli olarak devam etmesi devletin büyük bir borç yükü altına girmesi ile sonuçlanmıştır.

S

“Türkiye İktisat Kongresi” hangi amaç için toplanmıştır?

I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nın ülke ekonomisi üzerindeki olumsuz etkileri devam ederken, ekonomik bağımsızlığın sağlanması ve yeni kurulacak devletin izleyeceği ekonomi politikalarının belirlenmesi amacıyla Cumhuriyet’in ilanından önce İzmir’de “Türkiye İktisat Kongresi” toplanmıştır.

S

“Türkiye İktisat Kongresi”nde dışa açık bir yapının benimsenmesinin temelinde hangi gerekçe vardır?

Kongre’de alınan kararlar doğrultusunda özel girişimin ön planda olduğu dışa açık bir ekonomik yapı modeli benimsenmiştir. Dışa açık bir yapının benimsenmesinin temelinde, bu dönemde yürürlüğe giren Lozan Antlaşması’nın gümrük tarifelerinin 5 yıl boyunca değiştirilemeyecek olmasını öngören hükümlerin etkisi bulunmaktadır.

S

1929 yılında dış ticaretin rekor düzeyde açık vermesinin sebepleri nelerdir?

Gümrük tarifelerindeki kısıtlamanın kalkmasıyla gümrük vergilerinin yükseleceği düşüncesinden ötürü ithalatta artış yaşanması, Büyük Bunalım dolayısıyla dünyada tarım ürünlerinin fiyatlarında yaşanan düşüşün ihracat gelirlerini beklenmedik ölçüde azaltması gibi etkenlere bağlı olarak ortaya çıkmıştır.

S

1930 yılından itibaren ekonomi politikası olarak hangi prensip uygulanmaya başlanmış ve bunun sonuçları ne olmuştur?

1930 yılından itibaren ekonomi politikası olarak devletçilik prensibi uygulanmaya başlanmıştır. Bu dönemde devlet, gümrük tarifelerini değiştirme imkânına sahip olduğundan, ithalatı kısıtlama yoluna gitmiştir. Bu çerçevede ithalat ve ihracat ikili anlaşmalara göre yürütülmüş, böylece dış ticaret kontrol altında tutulmuş ve Liranın değeri muhafaza edilmiştir.

S

1934 yılında, bir önceki yıla göre ithalattaki artışın nedeni nedir?

1934 yılında, bir önceki yıla göre ihracatta %25,7 ithalatta ise %52,5 oranında bir artış meydana gelmiştir. İthalattaki bu artış Türkiye’nin tüketim malları ithal eden bir ülke iken, 1934-1938 Dönemi’nde yürürlüğe konan Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı doğrultusunda 1934 yılından itibaren yatırım malları ithal etmeye başlaması ile açıklanabilir.

S

1923-1929 Dönemi ve ikinci dönem 1934 yılından itibaren ithal edilen ürünler nelerdir?

1923-1929 Dönemi’nde ’nde un, şeker, çay gibi gıda maddeleri, pamuklu dokuma, keten, yünlü ve ipekli dokuma gibi tekstil ürünleri ve inşaat malzemeleri ithal edilen ürünler içinde önemli ölçüde yer tutmaktadır. İkinci dönemde ise özellikle 1934 yılından itibaren yatırım malları ithalatında artışlar yaşanmış ve bu dönemde yatırım malları ithal edilen ürünler içerisinde ilk sırada yer almıştır.

S

Atatürk’ün vefatının ardından ülke ekonomisinde neler yaşanmıştır?

Atatürk’ün vefatının ardından devletçilik politikalarının sürdürülmesi hedeflenmiş ve İkinci Beş Yıllık Sanayi Planı II. Dünya Savaşı’nın oluşturduğu olumsuz koşullar sebebiyle uygulamaya konulamamıştır. Ayrıca ülkenin savaşa girme ihtimali üretimde azalmaya yol açmış, yatırımlar durmuş ve askerî harcamalarda artış yaşanmıştır. Ancak Türkiye savaşa girmemiş ve 1939-1946 Dönemi kapsamında ülkede önemli ölçüde altın ve döviz rezervinin birikimi mümkün olmuştur.

S

Liberal politikaların uygulandığı 1923-1929 Dönemi’nde ithal edilen ürünler nelerdir?

Liberal politikaların uygulandığı 1923-1929 Dönemi’nde un, şeker, çay gibi gıda maddeleri, pamuklu dokuma, keten, yünlü ve ipekli dokuma gibi tekstil ürünleri ve inşaat malzemeleri ithal edilen ürünler içinde önemli ölçüde yer tutmaktadır.

S

1939-1946 Dönemi’nde dış ticaretin sürekli fazla vermesinin nedeni nedir?

1939-1946 Dönemi’nde dış ticaretin sürekli fazla verdiğini göstermektedir. Bu durumun savaş sebebiyle ithalatın istenildiği zamanda ve istenilen miktarda yapılamaması, ihraç mallarına olan talebin artması ve söz konusu malların fiyatlarının yükselmesinden kaynaklandığı söylenebilir. Bu dönemde başlıca ihracat kalemleri arasında özellikle silah sanayisinde önemli bir girdi olarak kullanılan kromun yanı sıra bakır, pamuk, tiftik ve bitkisel yağlar bulunmaktadır.

S

Demokrat Parti Döneminde ekonomik göstergeler nasıldır?

Demokrat Parti Dönemi, Türkiye’nin yeniden liberal politikalara yöneldiği bir dönem olarak öne çıkmaktadır. Bu dönemde tarım sektörüne öncelik verilmesi, sanayileşmenin özel sektör eliyle yürütülmesi ve dış ticarette liberal bir anlayışın belirlenmesi gibi politikalar benimsenmiştir.  Türkiye’nin ihracatında ve ithalatında önemli artışlar ortaya çıkmıştır. 1950-1953 yılları arasında ithalatın arttığı görülmektedir. ortaya çıkan döviz kıtlığı sebebiyle 1953’ten itibaren ithalatı kısıtlayıcı önlemler alınmıştır.  İthalat ve ihracattaki azalma 1958 yılına kadar devam etmiş, fakat 1958 yılında yürürlüğe konan istikrar tedbirleri ihracatın %43.1, ithalatın %49.2 oranında artmasına yol açmıştır.

S

Türkiye’de plana dayalı bir model anlayışı ne zaman benimsenmiştir?

Demokrat Parti Dönemi, 1960 yılında gerçekleştirilen darbe ile sona ermiş, bu dönemin ardından Türkiye’de plana dayalı bir model anlayışı benimsenmiştir. Bu doğrultuda beş yıllık kalkınma planları hazırlanarak yürürlüğe konmuştur. Yol gösterici olarak hazırlanan planlar, kamu sektörü için “emredici” özel sektör açısından “özendirici” nitelikler taşımaktadır.

S

24 Ocak 1980 Kararları olarak adlandırılan istikrar programı ile ne hedeflenmiştir?

Yapısal bir değişim ve dönüşüme neden olan söz konusu program ile ithal ikamesi politikası terk edilerek ihracata dayalı bir sanayileşme politikası benimsenmiş, ihracatın ve buna bağlı olarak döviz gelirlerinin artırılması, daha serbest bir ekonomi politikasının uygulanması, ekonominin dışa açılması ve uluslararası rekabet koşullarına uygun bir yapıya bürünmesi hedeflenmiştir.

S

1980-1990 Dönemi’nde Türkiye’nin ihracatında ve ithalatında ağırlıklı paya sahip hangi ülke grubu ve ülkeler vardır?

1980-1990 Dönemi’nde Türkiye’nin ihracatında ve ithalatında ağırlıklı paya sahip ülke grubu olarak OECD ülkeleri, ülke bazında ise Almanya ve ABD öne çıkmaktadır. 1990 yılı itibarıyla toplam ihracatın %70’ini OECD ülkeleri ve %23’ünü Almanya oluşturmakta iken; toplam ithalatın %67’sini OECD ülkeleri ve %15’ini Almanya ve % 10’unu ABD oluşturmaktadır.

S

1990 yılında dış ticaretin yapısı nasıldır?

1990 yılına gelindiğinde ise hem uluslararası hem de ulusal faktörlerden kaynaklanan gelişmeler dış ticaret yapısını önemli derecede etkilemiştir. 1990 yılında yaşanan Körfez Krizi ve küresel ekonomideki durgunluk ekonomik göstergeler üzerinde olumsuz etkiler yaratmıştır. Ek olarak uygulanan yüksek faiz-aşırı değerli kur politikası sebebiyle Türk lirası aşırı değerlenmiş, bu politika ithalatı teşvik ederken ihracatın kısıtlanmasına yol açmıştır.

S

2011-2018 Dönemi’nde Türkiye’nin ihracat ve ithalatı hangi ülkeler bazındadır?

2011-2018 Dönemi’nde Türkiye’nin ihracatında ve ithalatında ağırlıklı paya sahip ülke grubu olarak OECD ülkeleri, ülke bazında ise Almanya, Çin ve Rusya öne çıkmaktadır. 2018 yılı itibarıyla toplam ihracatın %55’ini OECD ülkeleri ve %9’unu Almanya oluşturmakta iken; toplam ithalatın %47’sini OECD ülkeleri ve %9.1’ini Almanya, %9.8’ini Rusya ve %9.2’sini Çin oluşturmaktadır.