Birinci olarak kamuoyu, hükûmetin kararlarını, elitlerin yönlendirmelerinden etkilenerek, hükûmetin liderlik konumunun getirdiği üstünlükten etkilenerek ya da genel olarak hükûmetin aldığı kararları desteklemeye meyilli olması nedeniyle destek verebilir. Bu denklemde kamuoyunun politikanın belirlenmesinde çok az, belki de hiç etkisi olmamaktadır ve doğrudan elitlerin verdikleri yönlendirme ve reaksiyona dayalı bir hareket söz konusudur. Bu yaklaşım, özünde elitlerin ve karar alıcıların kamuoyunu yönlendirmesi gerektiğini savunur.
İkinci bir bakış açısı ise kamuoyunun dış politika yapımı sürecinde sürekli değerlendirildiğidir. Bu yaklaşıma göre kamuoyu, özellikle elimine edilmeye çalışılan ve kamuoyunun büyük oranda karşı çıkacağı politikalar için kullanılmaktadır. Burada kamuoyunun siyasetçilerin belirli bir politikayı seçmelerini doğrudan etkile- dikleri düşünülmemekle beraber elde bulunan seçim opsiyonları arasında hangisinin tercih edilebileceğine yön verebileceği kanısı yer almaktadır.
Üçüncü bir yaklaşım ise kamuoyunun karar alıcıların hangi politikayı seçeceklerini doğrudan etkileyebileceğini savunur. Bu yaklaşım içinde kamuoyunun destek verdiği politikaların seçildiği ve uygulandığı fakat destek vermediklerinin ise uygulanmadığıdır. Kamuoyunun tercihi ile uygulanan politikalar arasında sıkı bir bağ olduğu görülmüştür.
Son yaklaşım ise bahsedilen üç kuramın farklı noktalarda benzerliklerinden oluşmaktadır. Bu yaklaşıma göre kamuoyu kararları etkilemektedir fakat bu etkinin derecesi kamuoyunun bir politika hakkındaki desteğine göre değişebilir. Bu yaklaşıma göre kamuoyunun %59’unun desteklediği bir politikayı karar alıcılar dikkate almayabilir. Fakat %60 ve üzerinde bir destekle kamuoyu tavır belirtiyorsa bu durum karar alıcıların kararlarını doğrudan etkilemektedir. Tek bir değişkenden ve kesin olmasa da bir seviyeden bahsetmek gerekirse kamuoyunun desteğinin derecesi karar vericileri etkilemektedir.