DİNİN TOPLUM VE DİĞER KURUMLARLA İLİŞKİSİ
Çok tanrıcılıktan tek tanrıcı anlayışa doğru gelişimde etkili olan inanç nedir?
İnsanın değişik varlıklardan korkması onu, bunların üstesinden gelebilecek bir varlık tasarımına götürmüş ve böylece Tanrı inancı doğmuştur. Söz konusu inanç da çok tanrıcılıktan tek tanrıcı anlayışa doğru bir gelişme göstermiştir.
Dini, insanın kendi sınırlılığını ideal bir varlıkla karşılama eğiliminden doğan bir projeksiyon sistemi olarak niteleyen düşünür kimdir?
Feuerbach'a göre din, insanın kendi sınırlılığını ideal bir varlıkla karşılama eğiliminden doğan bir projeksiyon sistemidir.
Felsefi açıdan ünlü düşünürlerin dinle ilgili görüşlerinin günümüz sosyolojisinde ve din biliminde yetersiz kalmasının önemli eksikleri nelerdir?
Bu görüşlerin önemli eksiği, dinin özünü kavrayamayışı ve belli niteliklerinin
çevresinde dönüp durmasıdır.
Batıda Latince “Religio” kökünden religion (din), bağlanma, korkma anlamlarına
gelirken Arapçada din hangi anlamlara gelmektedir?
Esasen dinin sözlük anlamlarında bile Doğu ve Batıda esaslı farklılıklar vardır.
Batıda Latince “Religio” kökünden religion (din), bağlanma, korkma anlamlarına
gelirken Arapçada din, yargı, yol, ödev, borç karşılıklarında kullanılmaktadır ki
İslam’ın ana kaynağı olan Kur’an’da da bu manalarda geçmektedir.
Sosyolojik olarak din ile ilgili en önemli sorunlarından birisi nedir?
Sosyolojik olarak din ile ilgili en önemli sorunlarından birisi şüphesiz onun
toplumla olan ilişkisidir.
İslam ve Hristiyanlık gibi yüksek tipli dinlerin diğer kurumlar üzerinde etkili olmalarının sebebi nedir?
Din sosyolojisinin verilerine göre bir diğer önemli nokta, yüksek tipli dinlerin diğer kurumlar üzerinde basit tipli dinlerden daha etkili olduğudur. Çünkü İslam, Hıristiyanlık gibi yüksek tipli dinler doğrudan toplumsal şartların bir ürünü olmadıklarından toplumsal belirleyicilikleri ve tabi kurumlar üzerindeki etkileri daha fazladır.
Din hangi beşeri alanlarla etkileşim içerisindedir?
Esasen ilkece dinin, sosyal-kültürel, bireysel-grupsal, normatif-kognitif hemen
her türlü beşerî alanla bir ilişkisinin olduğundan söz edilebilir. Şüphesiz dinlerin, davranış örüntüleriyle daha sıkı bir ilişkisi vardır.
Sosyolojinin ele aldığı sorun gruplarından birisi, sosyal aktörlerdir. Bunlar
sosyal kişiler, gruplar/örgütler ve kurumlar/kuruluşlardır. Burada bahsi geçen sosyal kişiler felsefe ve din açısından nasıl tanımlanmaktadır?
Sosyolojinin ele aldığı sorun gruplarından birisi, sosyal aktörlerdir. Bunlar sosyal kişiler, gruplar/örgütler ve kurumlar/kuruluşlardır. Burada sosyal kişi, felsefe ve dinin soyut tekil olarak tanımladığı bio/psişik bir varlık olan insandan farklı olarak o toplumun kültürü tarafından inşa edilmiş insandır. Bir başka deyişle kültürün somutlaşmış, dolaşan bir örneğidir.
İnsanlık tarihi boyunca dinlere dayanan hukuklar hangileridir?
İnsanlık tarihi boyunca dinlere dayanan, İslam hukuku (Fıkıh), Hristiyan hukuku (Credo), Yahudi hukuku (Talmut) gibi sırf dinî hukuklar var olagelmiştir.
Günlük yaşantıdaki anlamından farklı olarak kurum sosyoloji açısından hangi anlamlara gelmektedir?
Sosyoloji açısından ise kurum ne bir kişi, ne bir grup ve hatta ne de bir mekândır. Kültürün bir kısmıdır, insanların yaşam tarzlarının örüntüleşmiş bir parçasıdır. Çoğunluğun paylaştığı soyut davranış örüntüleri, kültür normlarının yerleşmiş belli ve sürekli tatmin yollarıdır. Bir başka ifadeyle ihtiyaçları karşılama biçimleri ve metotlarıdır.
Kurumun Aristosal (yani tek nitelikle) bir tanımını yapmak mümkün olmasa da açıklayıcı bir tanımı yapılabilir. Tanım yapılabilmesi için kurumun hangi özelliklerinden bahsetmek gerekmektedir?
Buna göre kurumlar:
• Belli bir amacı gerçekleştirmeye yönelik,
• Söz konusu ihtiyacın gerçekleştiriliş biçimi oldukça süreklilik kazanmış,
• Gerek alt kurumlarıyla gerekse diğerleriyle yapılanmış, örgütlenmiş ve eş güdümlenmiş,
• Diğerleriyle yakından ilişkili olmasına rağmen kendi alanında biricik yani bir “göreli bağımsızlığa” sahip,
• Zorunlu olarak kültürün normatif kodlarını ihtiva eden değer yüklü toplumsal oluşumlardır.
Kurumların başlıca işlevleri nelerdir?
- Kurumlar kişilerin sosyal davranışlarını kolaylaştırırlar. Toplumun düşünce ve eylem tarzları, birey topluma girmeden önce büyük ölçüde düzenlenmiş ve planlanmıştır. Kişi herhangi bir şeyi nasıl yapacağını öğrenmek ve
keşfetmek için zaman ayırmak zorunda değildir. Bunları toplumda hazır
olarak bulur, belli rol ve ilişkileri ve bunları nasıl yerine getireceğini kurumlardan öğrenir. - Kurumlar toplam kültürün istikrarlılığı ve eş güdümü için birer örnek olarak hizmet ederler. Süreklilik, sağlamlık, dayanıklılık, insan davranışlarını
istikrarlı ve uyumlu hâle getiren kurumlar sayesinde sağlanır. - Kurumların bir diğer işlevi de davranışları kontrol etme yönelimleridir.
Çünkü kurumlar toplumun sistemli ve ideal düzeyde beklentilerini içerirler. Kimin nereden ve nasıl hareket edeceği önceden belli olduğundan sapmanın ne olduğu da böylece bilinmiş olur. Sapma noktasındaki kanaatin
genelliği de toplumsal baskıyı sağlar. Böylece kurumlar sadece belli ideal
davranışları işaretlemekle kalmazlar, sapmayı ve sosyal bir baskı ile bunların telafisine de imkân sağlarlar.
Aile kurum olarak hangi işlevlere sahiptir?
Aile bir kurum olarak nüfusu yenileme, millî kültürü taşıma, çocukları sosyalleştirme,
ekonomik, biyolojik ve psikolojik tatmin gibi işlevleri yerine getirmektedir.
Aile ile igili en önemli noktalardan biri hangi konudur?
Şüphesiz aile ile ilgili en önemli noktalardan bir diğeri dış evlilik ve iç evlilik konusudur.
Akrabalık (yakınlık) ile ilgili bir hiyerarşi nasıl ortaya çıkmıştır?
Ensestin günah, fücur anlamına geldiği göz önünde bulundurulursa çok yakınlarla evliliğin, insan doğasında engelleyici psikolojik yaptırımları olsa da dinî bir yönünün bulunduğu görülür. Toplumlar, evlenme ile ilgili bu temel yasağı kabul ettikleri kültüre göre genişletmişlerdir. Sistemin işlemesi için de akrabalık (yakınlık) ile ilgili bir hiyerarşi ortaya çıkmıştır.
Ailenin din üzerinde büyük bir etkisi bulunmaktadır. Bu etki nedir?
Ailenin din üzerindeki etkisi büyüktür. Aile her şeyden önce dinin, içinde öğrenilip, ilk pratiklerin gerçekleştiği yerdir. Buna karşılık dinin de en önemli objesi, değerlerini yerleştirip gerçekleştirdiği alan ailedir. Dindarlığın ilk görünümleri de aile üzerinedir.
Dinin çekirdek aileden ziyade kandaş aileye olan yakınlığının sebebi nedir?
Mesela dinin, kandaş ve çekirdek, iki aile tipinden kandaş aileye daha yakın durduğu söylenebilir. Çünkü kandaş aile çekirdekte olduğu gibi yeni bir kurguya değil, önceden var olan yakınlıklar üzerine oturan bir aile tipi olduğu için dini törenselliklere daha bir yatkındır.
Dinin aile ile ilişkisinin önemli kesişen noktaları nelerdir?
Dinin aile ile ilişkisinin önemli kontak noktalarından birisi, ikisinin de kontrol ve denetleme kurumu olmalarıdır.
Siyasetin temel işlevi nedir?
Siyasetin temel işlevi yönetim işlerinin yürütülerek kamu düzeninin sağlanmasıdır.
Siyasetin kökeni ve bu kökene göre anlamı nedir?
Kurumun adı olarak kullanılan “siyaset”, Arapça kökenli bir kelimedir ve sözlük karşılığı eğitmek, yetiştirmek, düzenlemek anlamlarına gelir. Eski dilde terim olarak buradan geliştirilmiş şekliyle “yönetme bilgisi ve tekniği” anlamında kullanılagelmiştir.