DİJİTAL İÇERİK PAZARLAMASI

Marka amacı (brand purpose), bir markanın, neden var olduğunu, dünyada nasıl bir etki yaratmak istediğini tanımlayan ifadedir. Bu kapsamda cevap marka amacıdır.

Markaların en çok seslendiği duyular görme ve işitmedir. Markaların tüketicileri ikna edebilmek amacıyla gerçekleştirmiş olduğu pazarlama iletişimi faaliyetlerinin başında reklamlar gelir ve reklamlar tüketicinin çoğunlukla görme ve görme duyusundan sonra da işitme duyusuna hitap eder. Bu kapsamda cevap: Görme-işitme seçeneğidir.

Satış tutundurma, bir ürün ya da hizmet için belli ve ölçülebilir bir eylem ya da tepki oluşturmak üzere satışla ilgili teşvikler sunan bir pazarlama iletişimi aracıdır. Bu kapsamda cevap satış tutundurmadır.

Özellikle radyo ve TV reklamcılığında oldukça sık kullanılan jingle’lar, ülkemizde sesin kültürel açıdan güçlü bir öge olmasından dolayı reklam­larda oldukça sık bir biçimde tercih edilmektedir. Bu kapsamda cevap Jingle’dır.

Sosyal ses (social audio) platformlarının, en başta geleni, yakın bir zamanda oldukça popüler olmuş olan Clubhouse (Madde I) uygulamasıdır. Bunun ya­nında, Twitter’ın Twitter Spaces (Madde II), Facebook’un Fa­cebook Live Audio Rooms (Madde III) ve Spotify’ın Spotify Greenroom’u diğer sosyal ses platformlarıdır. Bu kapsamda I, II ve III seçeneklerinin birlikte yer aldığı A seçeneği doğrudur.

Podcast dinleme alışkanlığının en yük­sek olduğu ülke %63.3 ile Endonezyadır (We Are Social, Nisan 2021). Bu kapsamda cevap Endonezya’dır.

Podcast kelimesi ise ilk ola­rak, iPod’un ortaya çıkışından sadece üç yıl sonra, 2004 yılında kullanılmıştır. The Guardian gazetesi yazarı Ben Hammersley 12 Şubat 2004’te yazmış ol­duğu Audible Revolution (Sesli Devrim) adlı maka­lesinde podcast kavramını kullanmış ve kavramı ilk kullanan kişi olmuştur.

Yaratıcıları açısından podcastler; bağımsız pod­castler (Madde I) , kurumsal podcastler ve markalı podcastler (Madde II) (branded podcasts) olarak sınıflandırılabilir. Bu kapsamda I ve II maddelerinin bir arada yer aldığı D seçeneği doğrudur.

Sohbet podcastleri, genel itibarıyla radyo prog­ramlarına benzeyen, iki podcast sunucusunun belirli temalar ve konular hakkında eğlenceli ko­nuşmalar yaptığı podcast türüdür.

Duyusal markalama: Markaların tüketicilerle daha güçlü duygusal bağlar kurması ve tüketicide bir tercih oluşturabilmesi amacıyla, geleneksel markalama yöntemlerinin tek başına uyguladığı duyusal uyaranları analitik teknikler ile bir araya getirerek uygulayan bir marka yönetimi disiplinidir.

Nöropazarlama: Reklamcılık, ürün geliştirme, fiyatlandırma ve diğer pazarlama alanlarına dair gerçekleştirilen, tüketicilerin motivasyonları, tercihleri ve kararları hakkında içgörü
elde edebilmek amacıyla fizyolojik ve sinirsel sinyallerin ölçülmesidir. Nöral aktiviteyi ölçen beyin taraması ve göz hareketini ölçen fizyolojik izleme, en yaygın ölçüm yöntemleridir.

Plansız satın alma: Tüketicinin alışverişe çıktığında önceden planlamış olmadan gerçekleştirdiği duruma verilen isimdir. Plansız satın alma davranışı, Piron'a göre 4 temel kısımdan oluşmaktadır: Buna göre, bir plansız satın alma davranışı:
• Plansızdır.
• Anlık karar vermeye dayanır.
• Belirli bir uyarana maruz kalma sonucunda ortaya çıkar.
• Duygusal reaksiyon içerir.

Doğru cevap E'dir.

Dünyadaki bilinen ilk jingle ise 1926 yılında, A.B.D’de yayınlanmış, bir kahvaltı gevreği markası olan Wheaties için yazılmış, “Have you tried Wheaties (Wheaties’i denediz mi?)” adlı jingle’dır.

Demografik açıdan ele alındığında ise podcast’in daha çok Y kuşağı tarafından dinlendiği söylenebilir. Bu anlamda en fazla podcast dinleyen yaş grubunun 25-34 yaş olduğu görülmektedir. 25- 34 yaş aralığındaki erkeklerin %53.2’si, kadınların ise %49.4’ü bir aylık süre içerisinde en az 1 kez podcast dinlediklerini belirtmiştir (We Are Social,
Nisan 2021).

iPod, Apple tarafından 2001 yılında kullanıcılarının beğenisine sunulmuştur. Podcast kelimesi ise ilk olarak, iPod’un ortaya çıkışından sadece üç yıl sonra, 2004 yılında kullanılmıştır. The Guardian gazetesi yazarı Ben Hammersley 12 Şubat 2004’te yazmış olduğu Audible Revolution (Sesli Devrim) adlı makalesinde podcast kavramını kullanmış ve kavramı ilk kullanan kişi olmuştur.

Bağımsız podcastler, herhangi bir yapım desteği almayan, bir şirket ya da ajansla bağlantısı olmayan podcast yapımlarıdır. Bağımsız podcastler, tek bir
kişi tarafından üretilebildiği gibi birden fazla kişi tarafından da gerçekleştirilebilir. Bu kişiler, profesyonel radyo programcıları, gazeteciler gibi daha
profesyonel kişiler olabileceği gibi, yayıncılık konusunda profesyonel bir deneyime sahip olmayan amatör kişiler de olabilir.

Yuvarlak masa podcast’leri, sabit veya dönüşümlü bir grup kişinin belirli konular hakkında konuştuğu, yorumlar yaptığı podcastlerdir. Çoğunlukla her bir bölümde moderatör sunucu olarak adlandırılabilecek bir ana podcaster olur. Diğer
podcasterlar ise program içerisinde, akışı ve içeriği zenginleştirebilecek daha farklı rollerdedirler.

Podcast yayın sürecinde hazırlık aşaması (kayıt öncesi aşama), podcast kaydı yapılmadan önceki  süreçte gerçekleştirilecek tüm çalışmaları kapsayan aşamadır. Podcast’in hazırlık aşamasında gerçekleştirilmesi gereken çalışmaları genel olarak konseptin belirlenmesi ve teknik gerekliliklerin yerine getirilmesi olarak iki başlık altında toplamak mümkündür.

Monolog podcastleri, her bir bölümde tek bir sunucunun konuştuğu podcastlerdir. Monolog podcastleri, genellikle belirli bir alanda uzman olan kişi tarafından gerçekleştirilir.