DİJİTAL İÇERİK PAZARLAMASI - Deneme Sınavı - 5

Dünyada Facebook’tan sonra en çok kullanılan sosyal medya platformu YouTube’tur. Türkiye’de
ise en fazla kullanılan platformdur.

Kısa süreli videolar olarak da ele alınabilecek olan Instagram reels, kullanıcılara 60 saniyelik videolar paylaşma imkanı sunar.

Stok siteler: Kullanıcılara fotoğraf, video ya da müzik gibi çeşitli içerikleri ücretli ya da ücretsiz indirme imkânı sunan web siteleridir.

RSS, genellikle haber sağlayıcıları, bloglar ve podcastler tarafından kullanılan, yeni eklenen içeriğin kolaylıkla takip edilmesini sağlayan bir web sayfası bildirimcisidir.

Native (yerel) mobil uygulamalar belirli işletim sistemlerinde, cihazlarda ve yazılımlarda çalışacak şekilde tasarlanmış olan uygulamalardır.

Mega influencerlar: 1 milyondan fazla takipçiye sahip olan influencerlar.

Twitter'daki kullanıcınını bir diğer Twitter kullanıcısının gönderisini paylaşması retweet (RT) olarak adlandırılır.

Tüm bunlar doğrultusunda dijital içerik nedir sorusunu cevaplamak istediğimizde, dijital içeriklerin temelde elektronik kanallar aracılığıyla iletilen bit tabanlı nesneler oldukları söylenebilir (Koiso-Kanttila, 2004, s. 47).

Çok büyük bir uluslarası dijital profesyonel ağ olan Linkedin, iş dünyasındaki kişilerin birbirleriyle iletişim kurmasını ve bilgi alışverişi yapmasını amaçlayan bir oluşumdur.

Misyon ve amaçları belirlemek • Anahtar/Temel performans göstergelerini (KPI) belirlemek • Hedef kitleyi belirlemek • İşletmenin mevcut durumunu analiz etmek • En iyi içerik araçlarını belirlemek • İçerik türlerine karar vermek • Kaynakları belirlemek ve kaynak planlamasını gerçekleştirmek • İçerik takvimi oluşturmak • İçerikleri oluşturmak • İçerikleri dağıtmak • Sonuçları ölçmek

Çünkü bu dönem, yani web 1.0 dönemi, kullanıcılar arasında karşılıklı etkileşimin olmadığı, bu nedenle de internet kullanıcılarının çok fazla söz hakkının bulunmadığı dönemdir. Bu dönemde oluşturulan içeriklerde ağırlıklı olarak tek taraflı bilgi aktarımı söz konusudur ve internet kullanıcılarının çok az kısmı bu içeriklerin üreticisidir. Bu nedenle web 1.0 döneminde internet kullanıcılarının temel olarak içerik tüketicisi konumunda olduğu söylenebilir.

Web 1.0 döneminde içerik üreticileri oldukça az sayıdadır. İnternet kullanıcılarının büyük bir çoğunluğu sadece içeriği tüketenler olarak yer almaktadır. Web 2.0’ın ortaya çıkmasıyla birlikte artık her bir kullanıcı, içerik üreticisi olma imkânına sahip olmuştur.

Web 2.0 kavramı, kullanıcı yaratımlı içerik ya da sosyal bilgisayar kullanımı olarak adlandırılabilir (Moran ve Hunt’tan aktaran Akar, 2011, s. 21). Bu dönemde internet kullanıcıları bilgi veren ve paylaşımda bulunan aktif kullanıcılar hâline gelmiştir. Çünkü Web 2.0 teknolojilerinin getirdiği yenilikler ile ağ günlükleri (weblogs), oynatıcı ve video yayın abonelikleri (podcast and videocasts), vikiler (wikis), sosyal ağlar, yer imleri (bookmarks), etiketleme (tagging), resim ve video paylaşımı ve karma web siteleri gibi pek çok yeni uygulama ortaya çıkmıştır (Genç, 2010, s. 238). Facebook, YouTube, Google ya da Twitter gibi zamanımızın büyük bir bölümünü ayırdığımız sosyal medya platformlarının tamamı bu dönemde kullanıma sunulmuştur. Tüm bunlardan dolayı Web 2.0 teknolojilerinin kullanıldığı iletişim ortamını ifade eden kavramın sosyal medya olduğu söylenebilir.

Sosyal medya, geniş anlamda Web 2.0 teknolojileri üzerine kurulan, daha derin sosyal etkileşime, topluluk oluşumuna ve iş birliği projelerini başarmaya imkân sağlayan internet ortamları olarak tanımlanabilir (Akar, 2011, s. 21). Bu nedenle sosyal medya, internet kullanıcılarının çevrim içi şekilde etkileşime girmelerinin farklı yolları anlamına gelir.

Kullanıcıların kanalları için video içeriklerini hazırlamalarına imkan veren hizmetin adı Director'dur.

Mobil Blog (Moblog): Mobil blogları diğerlerinden ayıran unsur yayınlanma şeklidir. Çünkü mobil bloglarda içerik, mobil aygıt üzerinden hazırlanıp yayınlanır. Mobil blogların önemli noktası, bir olay meydana geldiği anda hızlı bir şekilde içerik üreticisinin bu olay hakkındaki fikir ve yorumlarını internet kullanıcısına aktarabilmesidir.

Markanın ürün ya da hizmeti ile ilgili bilgi aktaracak influencerın takipçileri tarafından dürüst ve güvenilir bir algıya sahip olması gerekir. Aksi takdirde markaya zarar verici sonuçlar ortaya çıkabilir.

2003 yılında Henry Jenkins tarafından literatüre kazandırılan “Transmedya Hikâyeciliği” kavramı, temel olarak birden fazla medya aracının etkileşimli şekilde kombine edildiği bir anlatı stratejisi olarak ele alınabilir.

Influencerların takipçi sayılarına göre yapılan sınıflandırmada 15 bin ile 50 bin arasında takipçiye sahip influencerlar, düzenli influencerlar olarak adlandırılır.

Tablo 2.4 Transmedya ve Geleneksel Medya Karşılaştırması

Markalar açısından tüketiciyle kurmuş oldukları iletişimde transmedyadan yararlanmak günümüz koşullarında önemlidir. Çünkü en temelde transmedya hikâyeciliği ikna edici bir anlatı stratejisidir.

Twitter en temelde bir mikroblog sitesidir.